İstanbul seçim bölgelerindeki oy sayım sonuçlarıyla ilgili bilgi akışını dondurarak bir skandala imza atan Anadolu Ajansı; seçimden bir gün sonra, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Ankara’da seçim sonuçlarına itiraz edeceğini duyurdu.
AK Parti başarısızlığa bahane arıyor!..
3 Kasım 2002 günü Türkiye genelinde yapılan erken genel seçimle iktidara gelen AK Parti çevreleri, 31 Mart 2019’da yapılan seçim sonuçlarından hoşnutsuz.
Ankara ve İstanbul gibi metropollerde umduğunu bulamayan parti yönetimi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın balkon konuşmasında belirtiği “Bu seçimde arzu ettiğimiz neticeleri alamadığımız yerlerdeki sonucun tek sebebini, milletimize kendimizi yeterince anlatamamış, gönüllere yeterince girememiş olmamız olarak görüyorum" değerlendirmesine rağmen ihmal ve yetersizliklerini örtbas etmek için seçim sonuçlarına itirazı yöntemleştirdi.
Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin sadece 50 günlük resmi kampanya döneminde 59 il, 43 ilçe mitingiyle, 9 televizyon ve sosyal medya programıyla millete kendisini ifade etmenin gayreti içinde olduğunu hatırlatmıştı.
Bu ne anlama geliyor? Önümüzdeki günlerde parti yönetiminde ve hükümette gerçekleşmesi muhtemel değişiklikle bu sorunun cevabını öğreneceğiz.
Kek kuantumu, patlıcan iktidarı yendi…
24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP’nin seçilemeyen Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce âlem adam.
Espirili, nüktedan ve hazırcevap. Nitekim aylar sonra partisinin bir toplantısında, kek ve bedava çayın kuantumu yendiğini belirterek; “24 Haziran seçimlerinde meydanlarda ‘kuantum’ dedik, ‘yazılım’ dedik, ‘teknoloji’ dedik, ‘üretim’ dedik, ‘bilim, hukuk’ dedik. Onlar ise ‘bedava çay ve kek’ dedi. Kek kuantumu yendi.” demişti.
31 Mart seçimlerinde de “patates-patlıcan (enflasyon) iktidarı” yendi acaba buna ne diyecek?
AK Parti Ankara ve İstanbul’da seçim sonuçlarına itiraz etti…
İddiasız seçim kampanyası, sosyal realite ile çatışan söylem ve bazı seçim bölgelerinde halkın rağbet göstermeyeceği bilinen adaylarla seçime girilmesi malum tabloyu ortaya çıkardı.
31 Mart seçimleri sona erdi, YSK geçici sonuçları açıkladı. İstanbul en çok konuşulan il oldu. AK Parti, seçim sandıklarında usulsüzlük yapıldığını duyurdu ve belgeleri kamuoyu ile paylaştı.
İstanbul'un 39 ilçesinin tamamında 31 Mart seçimlerinde kullanılan oyların sayımında usulsüzlükler yapıldığı gerekçesi ile itiraz edileceğini açıkladı.
Yanlış bunun neresinde?
30 Mart 2014’te yapılan yerel yönetimler seçiminde oy sayımları sırasında yaşanan elektrik kesintisini hatırlar mısınız?
Dönemin Enerji Bakanı Taner Yıldız, yerel seçimlerin yapıldığı 30 Mart'ta yaşanan elektrik kesintileriyle ilgili 'Espri yapmıyorum trafoya kedi girdi” açıklamasıyla halen hafızalarda yerini koruyor.
31 Mart 2019’da trafolara kediler girmedi ama oy hırsızlığının gölgesi düştü. İddia bu!
YSK neden var?
Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven, 24 Ocak 2013’ten beri görevde. Tecrübeli bir hukukçu. AK Parti’nin iddialarına ilişkin doğrular mahiyette bir açıklaması olmadı.
YSK’nın kurumsal bilgi ağından gelen verilere göre İstanbul’da CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nun seçimi kazandığını söyledi.
Yüksek Seçim Kurulu’nun görev ve yetkileri; 7062 sayılı Kanunun 6. maddesi ile 298 sayılı Kanunun 14. maddesinde ayrıntılarıyla belirtiliyor.
Buna göre, YSK’nın görevi; “Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğüyle ilgili bütün işlemleri yapmak veya yaptırmak, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları incelemek ve kesin olarak karara bağlamak.”
YSK’nın Seçim Örgütlenmesi…
Türkiye'de 56 milyon 911 bin 967 seçmen, 31 Mart Pazar günü yapılan Mahalli İdareler Genel Seçimler için sandık başına gitti.
Yüksek Seçim Kurulu, 94 bin 390 sandıkta devlet memuru kadrosundan toplam 94 bin 390 sandık başkanı görevlendirdi.
94 bin 390 sandıktaki görevli sayısı ise 3 milyon. Yani seçimlerde her 18 seçmenden biri seçimlerle ilgili 'görevli' konumundaydı.
AK Parti yetkilileri seçim günü 1 milyon teşkilat üyesi ile sandık başında olacaklarını açıklamıştı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel de “Sandık görevlisi olarak görevlendirdiğimiz kişi sayısı 250 bin. Bunun yanına gönüllüleri, avukatları, okul sorumlularımızı, kat ve bilişim sorumlularımızı da eklediğimiz de bu sayı yaklaşık 600 bini buluyor” demişti.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız da seçimde, MHP adına 250 bin görevlinin sahada olacağını belirtmişti.
İYİ Parti de yaklaşık 250 bin görevli ile seçim çalışması yapacağını açıklamıştı.
HDP, Saadet, BBP, DP gibi seçime katılan diğer partilerin de yurt genelindeki 94 bin 390 sandığın büyük bölümünde müşahitleri ve görevlileri vardı.
Siyasi partilerden bağımsız, tarafsız ve gönüllü insanların bir araya gelmesiyle kurulan “Oy ve Ötesi” de yerel seçimleri 250 binden fazla gözlemcisiyle takip etti. Tüm siyasi partilerin ve platformların, 94 bin 390 sandıkta görevlendirdiği gözlemci sayısı 3 milyona yaklaşmıştı.
31 Mart seçimlerinde İstanbul’da ve Türkiye’de alınan güvenlik önlemleri…
Seçimden önce Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya, "Seçim günü tüm Türkiye'de 553 bin kolluk görevlisi, polis, jandarma ve sahil güvenlik görev alacak.
Bunun 285 bine yakını, sadece emniyet teşkilatı personelinden oluşuyor. Dolayısıyla emniyet teşkilatımızın 285 bin personeli 24 saat boyunca sokakta olacak” bilgisini vermişti.
İstanbul Valiliği’nden yapılan açıklamada ise Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde 4 bin jandarma ve 41 bin polisin görev yapacağı belirtilmişti.
Seçimlerin huzur ve güven ortamında gerçekleştirilmesi amacıyla Seçim Güvenliği Tedbirleri Planı'nın yürürlüğe konulduğu ifade edilerek "Bu kapsamda; Vali Yardımcısı Mehmet Ali Özyiğit başkanlığında Seçim Güvenlik Koordinasyon Merkezi, Vali Yardımcısı Cemalettin Özdemir başkanlığında Seçim Koordinasyon Bürosu ile Vali Yardımcısı Bahattin Atçı başkanlığında (GAMER) Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi oluşturulmuştur.
Vali Yardımcılarımız başkanlığında oluşturulan büro ve merkezler; Bakanlığımız ve İl ve İlçe Seçim Kurulları ile tam bir koordinasyon içerisinde görev yapacaklardır. İstanbul'da 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde bin 869 seçim çevresinde 10 milyon 393 bin 532 seçmen vatandaşımız 31 bin 124 sandıkta oy kullanacaktır.
Jandarma bölgesinde 1'i seyyar, 454 sandık ve 132 bin 784 seçmen, polis bölgesinde 155'i seyyar olmak üzere 30 bin 670 sandık ve 10 milyon 260 bin 748 seçmen vatandaşımız bulunmaktadır" denildi..
Valilik açıklamasında seçimde görev yapacak güvenlik güçlerine de değinilerek şöyle denilmişti:
"İl Jandarma Komutanlığımızca 271 tim ve 4 bin 130 personel, 1'i helikopter olmak üzere toplam 305 araç, İl Emniyet Müdürlüğümüzce 41 bin 550 personel, 3 helikopter, 4 Bot ve 5 bin 587 araç görevlendirilmiştir. Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanlığınca sorumluluk sahasında 142 personel ve 12 deniz aracıyla güvenlik hizmeti sunulacaktır".
Alınan güvenlik önlemleri sadece güvenlik personeli ile sınırlı değildi.
İstanbul Valiliği Seçim Koordinasyon Bürosu yönetiminde, GAMER, Seçim Güvenlik Koordinasyon Merkezi, İlçe kaymakamlıkları, güvenlik güçlerimiz, elektrik, su, doğalgaz, kara, deniz, demiryolu ve havalimanı ulaşımı, iletişim, itfaiye ve sağlık alanında faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlara ait koordinasyon merkezlerinin 7/24 saat esasına göre hizmet sunması, enerji ihtiyacının kesintisiz bir şekilde sağlanması, muhtemel arızalara müdahale ekiplerinin oluşturulması ve jeneratör takviyesiyle ilgili gerekli tedbirler alınması da gerçekleştirilmişti.
Demem o ki, bu kadar kişinin gözünün önünde, huzurunda, yanında nasıl evrakta sahtecilik yapılıyor? Bu mümkün mü?
AK Parti’ye itibar kaybı yaşatılıyor!..
Denize düşen yılana sarılır özdeyişinde olduğu gibi oy hırsızlığı iddiasını ortaya atarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanı olduğu hükümeti aciz göstermek de neyin nesi?
Bu aklı kim verdiyse tez elden hesaba çekilmeli.
Sonra demezler mi; “-sen bugün seçim sandığının güvenliğini sağlayamıyorsun ülkenin güvenliğini, bölünmez bütünlüğünü, milletin dirliğini ve birliğini nasıl sağlayacaksın?”
Eğer Sandıkta oy çalındıysa öncelikle Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı ve diğer personele görevden el çektirilmeli. Çünkü bu vazife zafiyetinin ötesinde bir güvenlik krizine dönüşmüştür.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete