AH MAZLUM ÇANAKKALE…
Başımı, bir hilal uğruna Çanakkale’de batan güneşler için öne eğiyorum.
Hatırlarsanız Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, BM 78. Genel Kurul temasları kapsamında, İsrail Başbakanı NETANYAHU ile de uzun yıllar sonra bir araya gelmişti.
İşte bu görüşmenin ardından İsrail merkezli Kanal 12 TV, ERDOĞAN'ın, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100'üncü Kuruluş Yıl Dönümünü gelecek ay (yani Ekim ayında), Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya yapacağı bir ziyaretle kutlamak isteyebileceğini iddia etti.
Haber, şu ana dek teyit edilmemiş olsa da iki liderin, yakın zamanda karşılıklı ziyaretler konusunda anlaştıkları bilgisi ve Cumhurbaşkanımızın o hepimizin çok iyi bildiği, Filistin, Kudüs, Mescid-i Aksa sevgisini göz önüne alırsak, haberin doğru olma ihtimalinin yüksek olduğunu söylemek mümkün.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Kuruluş yıl dönümünün, Mescid-i Aksa’da kutlanmasındaki mantığı anlayamasak ve asla da anlayamayacak olsak da Cumhurbaşkanımızın gerçekten de bir Kudüs sevdalısı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Zira, edebiyat ve şiir tutkusuyla da tanınan ERDOĞAN’ın Kudüs hassasiyetini, defalarca seslendirdiği bir şiirde görmek mümkün.
Suriyeli şair ve gazeteci Nizar KABBANİ’ye ait “Ey Kudüs” adlı şiir bu. Cumhurbaşkanımız, bu şiiri okumuyor adeta yaşıyor.
Ey Kudüs. Ey peygamberler kokusu,
Ey yerin göklere en yakın avlusu.
Ey şehirlerin incisi, acıdır cadde taşları,
Acıdır müezzin sesleri.
Ey Kudüs, ey kentlerin en acılısı.
Kim durdurur düşmanları sana karşı?
Ey dinlerin gerdanlığı,
Kim siler duvar taşlarından kanları?
Kim kurtarır İsa’yı İsa’yı öldürenlerden,
Kim kurtarır insanı?
Ey Kudüs, ey şehrim, ey sevgilim.
Dönüyor güvercinler gene,
Tertemiz masmavi göklere.
Tabii şiirin orijinali daha uzun ve daha kasvetli. Belli ki ERDOĞAN, amaca uygun bölümleri seçerek seslendirmiş.
Kudüs’ün kutsallığına, yüceliğine atıfta bulunan bu şiiri beğenirsiniz beğenmezsiniz konumuz bu değil.
Konumuz, Çanakkale gibi gerçek bir destana, Çanakkale gibi yaşanmış bir tarihe, Çanakkale gibi bir dünya klasiğine sahip bir ülkenin Cumhurbaşkanı’nın, Çanakkale’deki asaleti, şehadeti ve dahi heybeti görmezden gelip, romantizmi, başka bir ülkede, başka bir şehirde, Kudüs’te araması.
Ama çok da takılmıyoruz bu duruma.
Ne demişler?
Her birey, ihtiyacı olan şeyin peşinden koşarmış.
Varsın Cumhurbaşkanımız aradığı tılsımı, Mehmet Akif gibi ulu bir Türk şairi yerine, ülke dışından Arap bir şairin kelamında bulmuş olsun.
Türk soylu bir Türk evladı olarak bizler de kendi tılsımımızı kendi dizelerimizde arıyoruz.
AH MAZLUM ÇANAKKALE...
Ah mazlum Çanakkale, ah şehitler diyarı.
Bak çıkmış birileri, haykırıyor riyayı.
Sen ki atasın, evlatsın, namussun, destansın,
Seni bırakıp başka söz söyleyen utansın
Peygamber kokun yoktur belki varsın olmasın,
Yeter ki kutsiyetini duymayan kalmasın.
Mezar taşlı yollarına yad eller basmasın,
Gül kokulu toprağın incileri ne yapsın?
Düşmanmış, durdurmakmış, kanmış yok daha neler?
Sen varken Kudüs diyene melekler de güler.
İsa’yı öldürenler dönsün işine baksın,
Sen değil vatanı, insanlığı kurtaransın.
Ah Çanakkale, ah vatan toprağım, gözyaşım,
Başkası kalsın, seninle göğe ersin başım.
Asil Türk Milleti.
Mehmet Akif gibi bir vatan şairinin, Çanakkale muharebelerini anlattığı o eşsiz destanı dururken, bizim burada bir iki mısra gevelemeye çalışmamız, haddimiz olmasa da haklı tepkimizdir.
Keza Cumhuriyetimizin 100’üncü yılının kutlanacağı yer de Arabın Kudüs’ü değil, cumhuriyete giden yolun açıldığı Türk’ün Çanakkale’sidir.
Vatanımızı, bayrağımızı ve varlığımızı borçlu olduğumuz tüm Çanakkale şehitlerimize rahmet, minnet ve dualarımızla.
YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ,
VAR OLSUN TÜRK MİLLETİ.
.
Yener Bozkurt, dikGAZETE.com
-Bağımsızlık Partisi Genel Başkanı, Emekli MİT mensubu-
.
