USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Adil olmayan adalet

Adil olmayan adalet
02-07-2023

ADİL OLMAYAN ADALET

Asil milletimin önünde saygıyla eğiliyorum.

Konu başlığımız “çifte standart” ama vicdanları yaralayan türden bir çifte standart.

Malumunuz Anayasa’nın 104. Maddesinin 16’ncı fıkrası, Cumhurbaşkanına, sağlık sorunları bulunan, kocama/bunama halleri gösteren mahkumlaraaf yetkisi” tanıyor.

Bu noktada mahkûmun, her geçen gün kötüye giden yaşam kalitesini bir nebze olsun düzeltmeyi amaçlayan insani ve etik bir yaklaşım söz konusu.

Burada işlenen suçun içeriğine bakılmıyor yani cinayetten, uyuşturucudan, silahlı terör örgütü üyeliğinden hüküm giymiş kişiler de bu haktan yararlanabiliyor.

Doğrudur... Yaşamın adeta işkence ve eziyete dönüştüğü durumlarda, bir hükümlünün işlediği suç ne olursa olsun, kalan ömrünü insanca yaşaması gerektiği fikrine biz de katılıyor ve destekliyoruz.

Cumhurbaşkanı ERDOĞAN da bu tür durumlar için bugüne dek 20’ye yakın hükümlünün cezasını kaldırdı.

Tabii bu yetkinin kullanılmasının bazı şartları var. Öncelikle Adli Tıp Kurumu’nuncezaevinde kalamaz” raporu vermesi gerekiyor. Bir de hükümlünün aftan yararlanmak için şahsi başvurusu.

Rapor olsa da başvuru yoksa af da yok yani.

Misal, 28 Şubat davası hükümlüsü 85 yaşındaki Emekli Korgeneral Vural AVAR, başvurusu yok diye içeride tutulmaya devam edildi, kendisi ikna edilip, başvurusu yaptırıldığında ise geriye 5 günlük ömrü kalmıştı.

Kamuoyunda infial yaratan bu olayın ardından, Adalet Bakanlığı, 2 Ocak 2023 tarihli genelgeyle, sürekli hastalık ve kocama hali bulunan mahpusların cezalarının hafifletilmesi ve kaldırılması için genelge yayımladı.

Yani anlamak mümkün değil.

Adamın durumu ortada, sağlık durumu nedeniyle hayatını kaybedeceği aşikâr ama ille de prosedür hazretleri.

Yahu Arkadaş!

Adam gelmiş 80 küsur yaşına, adam hasta, adam psikolojik çöküntü içinde, adama vasi tayin edilmiş, adam ölecek, sen daha neyin peşindesin hala?

Şiddet gören çocuğu, mevzuat gözetmeden şaakk diye ailesinden almayı beceriyorsun ama.

Adil olmakla adaletli olmak arasındaki farkı görüyorsunuz değil mi?

Başında da söylediğimiz gibi, suçun türevine bakmıyoruz, hükümlü ayrımı yapmıyoruz. Ama 50 yaşın altındaki uyuşturucu kaçakçısı, silah kaçakçısı, katil sırf “başvurusu var” diye affedilirken 80 yaşını geçmiş TSK Generalininbaşvurusu yok” diye içeride tutulmaya devam edilirken hayatını kaybetmesi de yüreğimizi yakıyor, canımızı acıtıyor.

İşin bir de savsaklanma boyutu var ki evlere şenlik.

Yine 28 Şubat Davası hükümlülerinden hapiste 5 emekli general daha bulunuyor; Çetin DOĞAN 83, Fevzi TÜRKERİ 82, Yıldırım TÜRKER 82, Cevat Temel ÖZKAYNAK 78, Erol ÖZKASNAK 77 yaşında.

Bu Generallerin 5’i deCumhurbaşkanının af yetkisi” tanımına uyuyor. Adli Tıp Kurumu’nun her biri için kapı gibi raporu da var. Ama rapor yetmiyor olacak ki bu 5 Generalin, Cumhurbaşkanı ERDOĞAN’ın önüne kadar giden dosyaları hala imzayı bekliyor.

Hapishanede mide kanaması geçiren Em. Org. Ç. DOĞAN, bir yandan tedavi görürken Sn. Cumhurbaşkanımız, işlerinin yoğunluğundan olsa gerek hepi-topu tek bir imzayı atmak için gereken vakti bulamıyor bir türlü.

Hukuki açıdan baktığımızda ise Cumhurbaşkanı ERDOĞAN’ın, bu imza sürecinde zaten kaçarı yok. Yani Cumhurbaşkanının bu konuda takdir yetkisi bulunmuyor, imzayı atmak zorunda.

Eee?

Bu durumdan biz ne sonuç çıkartalım şimdi?

Örneğin, “ömrünü Türk Silahlı Kuvvetleri’ne adamış, yüksek mertebelere ulaşmış ama tüm bu şanlı kariyerine alçakça, kalleşçe kara çalınması üzerine hayata küsmüş, yine de gururunu çiğnetmeyen, yine de aman dilemeyen Generallere inadına zulmedildiği” sonucuna varabilir miyiz?

Takdir sizin.

Bizim sözümüz belli.

Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti,

Var olsun Türk Milleti.

.

Yener Bozkurt, dikGAZETE.com

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?