Milletimin Cumhuriyet ve Alevi kardeşlerimin Mihr-i Can Bayramı kutlu, bereketli, aziz ve hayırlı neticelere vesile olsun.
“Dâhi odur ki, ileride herkesin takdir ve kabul edeceği şeyleri ilk ortaya koyduğu vakit herkes onlara delilik der” Atatürk’ün bu tespiti ile birlikte ilginç bir hususu paylaşmak istiyorum.
Mustafa Kemal’in Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran halk olan Türk milletinin en anlamlı ve en kayda değer günü olan 29 Ekim, Alevi inancında büyük bir dini bayram günüdür.
Eski Arabi-İran-Türk itikadında İlk Bahar, Nevroz (Yeni Sene) ve Son Bahar, Mihr-i Can (Vefa Sultanı, Son Cin) iki önemli bayramdır.
Nevroz, Kış döneminin bittiğini, Baharın başladığını müjdelerken, Mihrican, baharın sona erdiğini ve Kışa girildiğini simgeler.
Aristo’ya göre, kışın uyuyan kötülükler, ilkbaharda yeniden ortaya çıkıp gelişir; sonbahar onların gitmeye başladığı zaman olduğu için ilkbahardan daha faziletlidir.
Hz. Muhammed’in en kıymetli yoldaşları ve dostlarından olan Selmân-ı Fârisî, “Müslüman olmadan önce İran’da şöyle söylerdik: Allah, kulları için Nevruz’da yakuttan, Mihrican’da zebercetten (zümrütten daha açık renkte, ısıya dayanıklı mineral taş) birer ziynet çıkarmıştır ki onların diğer günlere üstünlüğü bu kıymetli taşların diğer taşlara üstünlüğü gibidir” der.
İslam Ansiklopedisi’ne binaen; “Ekim ayına ilk yarısına denk gelen Mihrican bayramı büyük törenlerle kutlanır. Mihrican Günü Tişrin-i Evvel Ayı’nın ikinci yarısının başladığı 16. günüdür. Günümüzde kullanılan takvimde her yıl 29 Ekim tarihine denk gelir."
Akdeniz’in nadide çiçekleri Arabi Türk Aleviler, İslam dini bayramları dahil, diğer semavi dinler ile kadim medeniyetlerin birçok önemli bayram ve ananelerini günümüzde yaşatan toplumdur.
Alevilerde, Mihrican veya Nısf Tişrin Evvel Bayramı, birlik ve beraberliğin, toplumsal bütünlüğün ve kardeşliğin simgelerinden biridir.
Bu gün, insanların birbirlerine hediyeler almaları, ikramda bulunmaları ve birbirlerini ziyaret edip kardeşlik bağlarını güçlendirmeleri çok önemlidir.
Bu nedenle, bu gün kurbanlar kesilir, insanlar kardeşlik duygularıyla davet edilir, geleneklere uygun olarak da varlıkların yaratıcısı, yaşamın, mevsimlerin, iklimlerin düzenleyicisi Allah ve göndermiş olduğu Elçisi ile O’nun pak Ehlibeyt’i zikredilir, dualar yapılır ve yemek ikramında bulunulur.
Iyd Nısıf Tişrin-Mihrican (Ekim’in ilk yarısı bayramını) Cumhuriyet’in İlanı şerefine mi kutlama kararı almışlar yoksa Mustafa Kemal, aslen Aleviler tarafından yüzlerce yıldır kutlanan bu bayramın suyu hürmetine mi 29 Ekim’de karar kıldı?
.
Prof. Dr. Mehmet Yuva, (Yazı, günü -Çarşamba- olmasına rağmen Aydınlık’ta -belki henüz- yayınlanmadı) dikGAZETE.com