Bir yıl kadar oluyor, oyunlarımızın yazarı Mehmet Emin Kazcı, beni arayarak;
- Abi, bizim İstanbul AK Parti İl Başkanlığına Osman Nuri Kabaktepe seçildi… O’na; “27 Mart Tiyatrolar günü yaklaştı tiyatroculara bir yemek verirseniz şık olur” dedim ve ekledim; Ulvi Alacakaptan’ı da çağıralım!.. Gerçi biraz dili sivridir ama!.. “Olsun” dedi başkan, “bizim sanatçımızdır”…
Sonra bir ses çıkmayınca “herhalde vazgeçtiler” diye düşündüm…
Hayır!..
Davet yapılmıştı, yemekler yenip, selfiler çekilmişti.
Yakındım; Mehmet Emin;
- A öyle mi?..
“Ben zaten gitmedim” deyip savuşturdu.
Özel Kalem’deki tanışımız Abdülkadir bey;
“Abi ben şuyum-buyum, birine söyledim o da başka birine söylemiş, unutulmuş!.. Seni başkanla görüştüreceğim” dedi…
Bir yıl oldu, görüşme yok!
Yalnız sayın başkan telefon etti.
Beni çok severlermiş, hep böyle denir…
“Özür dileyeceksiniz” dedim.
“Dİleriz ne olacak” dedi…
“Yazılı olacak” dedim.
- Yazılı da dileriz.
- Bu süreçte kimler sorumluysa, tek tek isimlerini de belirteceksiniz.
- Onu yapamayız işte.
“Ben de o zaman özrünüzü kabul etmiyorum” dedim.
Telefon görüşmesini de sürdürmedim.
Bir yıl geçti…
Ancak bu ayıp geçmedi. Sorumluların üstünde duruyor.
Bu tip aşağılamaların, diskriminasyonların dost bildiklerinden gelmesi can acıtan.
Meslekte 53. Yılım…
Tiyatro derneklerinde Eğitim sekreterliği, Genel Sekreterlik Başkanlık, İİBŞT’de Repertuar Kurulu üyeliği yaptım…
TC Kültür Bakanlığı Özel Tiyatrolara Devlet Desteği Kurulu’nda üç yıl üyelik…
3. Milli Kültür Şurası Sahne Sanatları Komisyonu üyeliğinde bulundum.
Mesleğimi, çabamı ve geçmişimi aşağılayanlar, kendini aşağılamış olur.
27 Mart değil bizim her günümüz Tiyatro.
TİYATRO GERÇEKTİR, YAŞAM ONU TAKLİD EDER.
.
Ulvi Alacakaptan, dikGAZETE.com
