USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

2025 neden Aile Yılı ilan edildi?

2025 neden Aile Yılı ilan edildi?
23-01-2025

2025 NEDEN AİLE YILI İLAN EDİLDİ?

Aile olamamanın sebepleri üzerine düşünmeliyiz.

Mesela şu zihniyet ile sağlıklı bir aile kurmak mümkün müdür?

Birazdan okuyacağınız yazı, bizim camiadan meşhur bir hukukçu beyefendiye ait. İsmini vermek istemiyorum, mühim olan fikirler, kişiler, isimler değil.

Ardından da bu konudaki fikirlerimi paylaştığım bir yazımı paylaşıp, konuyu takdirlerinize bırakıyorum:

“Umarım şu 70 yıllık evlilikten bahseden Aile Bakanı bunu okur ve sebep olduğu yıkımı görür...

Eski Medeni Kanun madde 21’e göre; kadının ikametgahı, kocanın ikametgahı idi.

70 yıllık evlilikkoca evi”nde sürdürülebilirdi.

Eski Medeni Kanun madde 152: “Koca, birliğin reisidir. Evin intihabı (konutun seçimi) karı ve çocukların münasip veçhile iaşesi, ona aittir.”

Bir adam, evliliği 70 yıl sürdürmüşse birliğin reisi olduğunu kadın kabul edip ona itaat ettiği içindi.

Eski Medeni Kanun madde 170: “Karı koca arasında mal ayrılığı rejimi cereyan eder.”

Bir adam, evliliği 70 yıl sürdürmüşse malı kendinin olduğu ve karısı ancak kocasının ölümü halinde onun malını (mirasla) devr alabileceği içindi. Bu nedenle kadın, boşanmayı düşünmüyordu.

Günümüzde bir evlilik 70 yıl sürmez.

Zira,

1) Edinilmiş mala katılma rejimi gereğince kadın, kocasının şahsi gelirinin 1/2'sine ortaktır.

2) Kadın, kocasının ölümünü beklerse mirasın 1/4'ünü alacaktır.

Niçin beklesin?

Eski Medeni Kanun madde 144: “Kadın boşanmakla yoksulluğa düşecekse 1 sene müddetle yoksulluk nafakası talep edebilir.”

70 yıl süren evlilikte kadın boşanması halinde şimdiki gibi “kocasından emekli” edilmiyordu.

Devlet, bugün sosyal devlet olma becerisini erkeğe yüklemektedir.

Günümüzde devlet kocayı, boşadığı kadınınsosyal devleti” halinde konumlamaktadır.

Ancak sosyal devlet, vergilerle sosyal yardım yapmaktadır.

Kocalar ise servetleri, emekleri ile.

Süresiz yoksulluk nafakası, erkeğin evlenmekle angarya yüklenmesi, paryalaşmasıdır.

Kadın boşanırsa, kocasının gelirinin (kira, maaş) yarısını alabilmektedir. Oysa beklerse mirasın 1/4'ünü almaktadır.

Kadın boşanırsa, kocasından emekli olmaktadır.

Erkeğin cinselliğinin paryalaştırılması, kadının bir evliliği 70 yıl sürdürmesine imkân vermemektedir.

Feodal Avrupa'da feodal beyin “ilk gece hakkı” (jus primae noctis) vardı.

Modern dünyada kadının erkekten süresiz yoksulluk nafakası almasının gerekçesi olarak yine “ilk gece hakkı” ileri sürülüyor.

Bugün TMK'ya göre kadının evleneceği erkekten “ilk gece bedeli” olarak kazandığı gelir efendiliktir.

Dişil iktidardır, amazonluktur.

Kadın evlenmekle, kocasının gelirinin yarısını, eğer boşanırsa kocasından emekliliğini kazanmaktadır.

Evlenen koca, artık paryadır; “boşandığı karısının sosyal devleti” olmuştur.

Günümüzde evliliklerin 70 yıl sürmesinin mevcut Türk Medeni Kanun hükümleri çerçevesinde imkânı yoktur.”

Yazı aynen böyle idi.

Benim bu konudaki fikirlerim ise şöyledir:

Eğer bir erkek evlenirken kadının çalışmasına izin vermeyip, “evimin hanımı çocuklarımın anası ol” demişse boşanırkenben sana bakamam baban, erkek kardeşin ya da devlet baksın” diyemez. Kadın evlenene kadar ya da bulana kadar bunlar da olmazsa ailesi ya da devlet değil boşandığı kocası ömür boyu bakmak zorundadır.

İslam hukuku neden iddetle sınırlandırır nafakayı? Çünkü o zamanlar toplumda çokeşlilik hakim. (Arap toplumunda) İddeti biten kadın, hemen evleniyor. Şimdi erkekler kolay kolay dul kadınlarla evlenmiyor. Gidip bekar bir kızla evleniyor. Boşadığı kadına da “ben sana bakamam, dinen nafaka haram” diyor.

Adalet mi bu?

Evlenirken; çalışmasın bana hizmet etsin,

Boşanırken; ben bakamam nafaka haram,

Gider yeni bir yuva kurarım çok rahat bekar bir kızla; ilk eşim benim düzenimi bozuyor, zavallı biri gibi benden para istiyor...” demek adalet mi?

Evet İslam hukuku bir bütün olarak düşünülmeli. Aslolan adalettir.

Ayrıca erkekler, nafaka ödediği kadınları rencide ettiği müddetçe gelecek kuşak kadınlar daha da hırsla yetiştirecek kızlarını; “Aman ha çalış kızım, erkeğin nafakasina muhtaç olma” diyecekler. Anneleri böyle boşanmış, baba evine yollanmış, “devlet baksın” denmiş kızlar nasıl yetişecek sanıyorsunuz?

Annesine; “ben sana nafaka veremem, kendi başının çaresine bak” diyen babasını gören kızlar nasıl “evimin hanımı olayım, kocam bana bakar” deyip ev hanımı ve anne olmaya özensin?

Beyler az kaldı merak etmeyin, kadınlar artık nafakanıza muhtaç olmayacaklar.

Çocuklarınız 6 aylıkken bakıcıda, 2 yaşında kreşte olacak, yaşlı ana babalarınız huzurevinde, eşiniz de sizin nafakanıza muhtaç olmamak için işte olacak.

Siz rahat rahat ev alıp, arabanızın modelini yükseltip, Allah'ın size verdiği hak sandığınız ikinci eşi aramakla meşgul olacaksınız. Çok kıymetli paranız ve Allah'ın size verdiği fıtratın (!) peşinde koşup, yıktığınız yuvalar göz ardı edilip, üstüne de “kadınlar güçlendi, feminist oldu, bu yüzden aile kurumu büyük tehdit altında” diyerek zeytinyağı gibi üste çıkacaksınız.

İşte o zaman nafakasını sağlasanız bile ruhuna dokunamadığınız kadınlar sizi terk edince paranın her şey olmadığını anlayacaksınız...

“Aile nasıl kurtulur” diye devlet politikaları üretip, “Aile Yılı” ilan edeceksiniz!

Unutulmamalıdır ki örneğini verdiğim bu zihniyet değişmedikçe yapılacak hiçbir ıslahat, aileyi kurtaramaz...

.

Sevim Korkmaz, dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?