15 Temmuz hain darbe kalkışmasının ardından Pazartesi itibariyle üç yıl geçmiş oluyor.
Ordu içinde bulunan ve o dönem Ağustos ayında yapılacak “YAŞ Kararları”yla ordudan atılma ihtimalleri yüksek olan asker kıyafetli FETÖ’cü hain teröristlerin ve onlara destek veren uzantılarının başlattığı bu kalkışma; tanka, tüfeğe, F16’lara, helikopterlere karşı din, dil, ırk ayrımı yapmadan vatanı için sokaklara çıkıp, canını ortaya koyan aziz milletimiz tarafından önlenmiş ve bir destan yazılmıştı!..
Kimisi firar eden, kimisi yargılanan, kimisi de ceza alan ABD ve İsrail’in maşası ‘kardinal’ kulları; alçak cizvit itleri ve Alamut’un Haşhaşileri kaçtıkları ülkelerde Türkiye aleyhine çalışırken, bazı partileri kullanarak siyasete de yön verme gayretindeler…
Örnek aldıkları Haşhaşiler, zamanında bu taktiği Büyük Selçuklu Devleti’ne uygulamışlar ve o zaman da bunlardan kurtulmak uzun yıllar almıştı.
Türkiye de bunların kökünü kurutmak için akamete uğratılmazsa çok daha fazla süre harcanacak gibi görünüyor!..
Çünkü AK Parti’nin eski milletvekili Şamil Tayyar başta olmak üzere birçok kişi ‘FETÖ Borsası’ kurulduğundan bahsediyor ki; parası olanların bir şekilde kefaletle (yağ fabrikası sahibi örneği) tahliye edildiğine vurgu yapılıyor!
Borsa harici geçmişte en azından yerel basına (Kayseri Olay Gazetesi) yansımış haberler oldu ve muhatapları bir şekilde bunları kapattı ya da; "Ben hakim ve savcıları bazı kripto FETÖ’cülerin isimlerini vermek için ziyaret ettim. Birilerinin serbest kalmasında rol oynamam söz konusu değil" diyerek sıyrılan; FETÖ’den gözaltına alınan işadamları, adliyeye sevk edilmeden Kayseri Adliyesi’ne gidip görüşme yaptığı ortaya çıkan; ulusal basında da haber olan Mustafa Elitaş… Ve aynı şekilde haber olan Hayati Yazıcı gibi…
Ve gözaltına alınan, tutuklanan sıradan bir memurun bütün ailesi, hatta akrabaları çalıştıkları işlerden el çektirilirken, 15 Temmuz hain darbe girişiminde bizzat görev almış (Müebbet ceza aldı) tümgeneral Mehmet Dişli’nin ağabeyi AK Parti Genel Başkan eski Yardımcısı Şaban Dişli’nin milletvekili adayı gösterilmeyip Hollanda’ya büyükelçi olarak atanması ne kadar doğru?!.
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, bir televizyon programında; “Bunlarla Erdoğan’dan başkası mücadele edemezdi. Yalnız kaldı… FETÖ ile Cumhurbaşkanı Erdoğan tek başına mücadele ediyor” derken, (El hak doğrudur) Şaban Dişli’nin Hollanda’ya büyükelçi olarak atanmasının Erdoğan’ın yalnız bırakılmasıyla nasıl bir ilgisi olabilir?!
Ordu ve bazı bakanlıklarda FETÖ’cülerle sıkı bir mücadele yapılırken örneğin Maliye Bakanlığı’nda neden bir çalışma yapılmamaktadır?!
FETÖ mücadelesinde, her kim olursa olsun adaletten yana tavır almak bu vatanın evlatlarının görevi olmalıdır…
Bu düşüncelerle 15 Temmuz’un yıldönümünde şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz!
Allah, ülkemize ve milletimize bir daha 15 Temmuz gibi hain darbe kalkışması yaşatmasın…
.
Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com
Twitterda bizi takip edin: @alimevlutkaya @dikgazete