8 Temmuz 2018 Yunanistan’daki Syriza (“Radikal Sol Koalisyon”) hükümetinin Avrupa Birliği’nin (AB) kemer sıkma programı üzerine referandumunun üçüncü yıldönümüydü.
İki hafta sonra Yunanistan’ı yakıp kavuracak orman yangınlarına AB’nin dayattığı tasarruf tedbirlerinin neden olduğunun ortaya çıkacağı kimsenin aklına gelmemişti.
Yangın felaketinin kesin nedenleri şu anda hala belirsiz ama kundaklamaya işaret eden çeşitli olgular söz konusu.
Medya ve yetkililer de, alevlerin tamamen farklı yerlerde aynı anda başlamış olmasının kundaklama izlenimi uyandırdığını vurguladılar.
Ancak bütün zamanların potansiyel şüphelisi arazi spekülatörleri.
Daha önce de Yunanistan’daki orman yangınlarının, sıklıkla, yeni yapı alanları yaratmak için cani arazi spekülatörleri tarafından başlatıldığı biliniyor.
Spekülatörlerin amacı, yanmış orman alanlarına yasadışı bir şekilde gayrimenkul inşa ederek daha sonra yetkililer tarafından onaylanmasını sağlamak.
Sık değiştirilen imar yasalarıyla ve rüşvet çarkıyla istediklerini kolay elde edebiliyorlar.
Spekülatörler, “esnek” yasaları kullanıyor ve Yunanistan’ın bir orman kaydı olmayan tek Avrupa ülkesi olduğu gerçeğinden yararlanıyorlar.
Yüksek mülk fiyatları nedeniyle, kıyı bölgeleri ve özellikle Atina arazileri hedef alınıyor. (1)
Yunanistan’daki yangın trajedisi Yunan halkının sahipsizliğini ve Yunan devletinin acizliğini gösteriyor.
Yangının başlamasından günler geçmesine rağmen sahil güvenlik ekipleri yangınların etkili olduğu sahil şeridinde denizden ceset topluyor.
Yangınlar sırasında yüzlerce kişi alevlerden kaçmak için sahillere akın etmiş, çoğu kişi dumandan ve alevlerden korunmak için denize atlamıştı.
Yangınlarda en az 91 kişinin yaşamını yitirdiği düşünülürken, kesin ölü sayısı halâ belli değil. (2)
YUNAN BASININDA BİRBİRİNDEN İLGİNÇ KOMPLO TEORİLERİ...
Yunanistan’daki gelenekselleşmiş Türk düşmanlığına rağmen bu sefer Türkiye günah keçisi olmaktan kılpayı kurtuldu.
Ancak cılız da olsa yangında Türkiye’nin parmağı olduğunu iddia edenler de yok değildi!
Yunanistan basını ülkeyi yasa boğan orman yangını için birbirinden ilginç komplo teorilerini gündeme getirdi.
Yunan milliyetçisi, Yahudi düşmanı ve kralcı yayın çizgisindeki Eleftheri Ora gazetesinin, “Tüm bu toplu katliamı, Türkiye’yi, ‘dost’ Rusya’dan ödünç alınan teknolojiyle kundaklayıcı olarak suçlamak için belki de Amerikalılar düzenledi” iddiasında bulunması önemliydi.
Attikanea internet sitesinde yer alan bir makalede ise yangını ABD’nin, NASA’nın lazer uyduları aracılığıyla MASERS ışınları kullanarak çıkardığı iddia edilirken, Megas Filippos isimli internet sitesi de yangın bölgesindeki otomobillerin camlarının erimiş olduğuna dikkati çekerek, yangının “ABD’nin sahip olduğu güdümlü DEW tipi enerji silahlarıyla çıkarıldığını” ileri sürdü.
Doğu Attika’daki yangınla ilgili bilgi kirliliğinin yoğun yer aldığı sosyal medya hesaplarında ise “Rothschildler bizi lazer silahla yaktı” yorumları yapılırken, Yunanistan’ın, orman yangınının ardından ABD tarafından HAARP sistemi aracılığıyla meteorolojik saldırıya da uğradığı, saldırının 11 bofor kuvvetinde fırtına oluşturarak şiddetli yağmur ve sele neden olduğu iddiasında bulunuldu.
Yine bir başka yayın organında “Türk ajanların, Rus teknolojisini kullanarak 8 Türk askerin saklandığı Mati bölgesini ateşe verdiği yönündeki senaryolar”dan söz edilmesi, Mati bölgesine dikkatleri çekiyor. (3)
Neden Mati Bölgesi?
Çünkü 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Yunanistan’a kaçan 8 darbeci asker, başkent Atina yakınlarındaki Mati bölgesindeki askeri üstte Yunan Kara Kuvvetlerine bağlı Sağlık ve Rehabilitasyon Merkezinde kalıyordu.
Yangından en çok etkilenen Mati bölgesine 2 kilometre mesafede bulunan Agios Andreas’taki merkezden çıkarılan söz konusu kişilerin, Yunanistan’a kaçan 8 darbeci asker olduğu belirtilmişti.
Bu darbeci askerlerin Kara Kuvvetleri Komutanlığına bağlı askerlerin sorumluluğunda yürütülen operasyonda kaldıkları bölgeden çıkarıldıkları ve tahliye sırasında Türkçe konuşmaların yapıldığı söyleniyor.
FETÖ’cü darbeci askerler 18 aylık gözetim altında tutulma sürelerinin dolmasının ardından, tutuldukları polis karakolundan çıkarılarak, yoğun güvenlik önlemleri altında gizli bir yere götürülmüştü.
Yunan basını daha sonra, darbecilerin askeri bir bölgede tutuldukları iddiasında bulunmuştu.
Türkiye’nin iade talebi reddedildikten sonra darbecilerin güvenliği, Yunan Kara Kuvvetleri Komutanlığının sorumluluğundaydı. (4)
Bazı Yunan sitelerinde Yunanistan’a sığınan darbeci askerilerin güvenliğinden sorumlu Yunan Kara Kuvvetleri Komutanlığını zor durumda bırakmak isteyen Amerikalıların bu bölgeyi kundakladığı iddiaları gündem taşınıyor.
Hatta tahliyeyi gerçekleştiren ekibin Yunan ordusu üniforması giymiş CIA ajanları olduğu, darbeci Türk askerlerin helikopterlerle ABD’nin Girit’teki Suda hava ve deniz üssüne götürülmüş olabileceği belirtiliyor.
Darbeciler, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Sikorsky tipi askeri helikopterle Yunanistan’ın Dedeağaç kentine kaçmış ve sığınma talebinde bulunmuştu.
Bu iddiaların gerçek dışı olma ihtimalinin yüksekliğine vurgu yapan bazı uzmanlar, ABD’nin böyle bir kaçırma operasyonu düzenlemesinin mantıki ve geçerli bir açıklamasının olmadığı görüşünde.
İRAN’A ABD OPERASYONU İÇİN!..
İran’a operasyon hazırlığındaki ABD’nin bu askerleri silahlı müdahale sürecinde İranlı muhalif grupların başına geçirerek kullanabileceği de unutulmamalı.
Bakınız:
1- http://www.wsws.org/tr/articles/2018/07/28/gree-j28.html
2- https://www.amerikaninsesi.com/a/yunanistan-da-sahil-guvenlik-denizden-ceset-topluyor/4507515.html
3- https://www.dunyabulteni.net/avrupa/yunan-basini-yangini-turkiye-yi-suclamak-icin-abd-cikardi-h426538.html
4- https://tr.sputniknews.com/avrupa/201807291034503113-yunanistan-darbeci-asker-yangin-tahliye/
.
Ömür Çelikdönmez
Twitter: @oc32oc39
dikGAZETE.com