2007 yılından beri, sabit artan bir yoğunlukla ülkemize saldırılar yapılmaktadır.
Neden?
Çünkü, ülkemiz o tarihten itibaren milli silah sanayisini geliştirip, bağımsızlık yolunda önemli adımları atmaya başladığı yıldır 2007 yılı.
SALDIRILAR BAŞLIYOR…
Önce…
Üçüncü dünya ülkelerinin klasik yöntemi olan askeri kanadı kullanarak başladılar.
27 Nisan e-Muhtırası bunun için verildi.
Asker “höt!” deyince, herkes oturduğu yerde oturacak sandılar. Aynen 1960 darbesi..
Aynen 12 Mart Muhtırası, 12 Eylül askeri darbesi, 28 Şubat vs. gibi.
Böylece…
Müstevliler an az bir 10 yıl daha kazanacaktı.
Ama öyle olmadı.
Hükumet dik durdu. Asker, ilk defa geri adım atmak zorunda kaldı.
Bu sefer yargı ile geldiler.
AK Parti için kapatılma davası açıldı… İşi kökten halledip kurtulacaklarını sandılar.
Bu arada…
Tezgahladıkları olaylara, medya çanak tutuyor, hayasız bir saldırı her taraftan yapılıyordu.
Bilmiyorlardı ki,
Bu meselenin Devletin 100 yıldır bekleyip uygulamaya koyduğu milli bir mesele olduğunu…
Devlet..
Şartlar uygun hale gelince…
Ve…
Sert esen rüzgar karşısında eğilip bükülmeyen bir lider ortaya çıkınca, gereğini yapacağını bilemediler.
27 Nisan’a göz yuman Büyükanıt’ın
Dolmabahçe’de “sırr” olması bundandır.
KENETLENİYORUZ…
Saldırıların dozu artacağı yönünde istihbari bilgiler gelince biz de kenetlenme ve toplu savunmaya geçiyoruz.
Meselenin parti meselesi olmadığı…
Meselenin, Devlet-Millet-Ümmet meselesi olduğu artık ayan beyan ortaya çıkmıştı.
Has Parti’nin AK Parti’ye katılması bu döneme rastlar.
HAKAN FİDAN… GEZİ PARKI… “HENDEK” OLAYLARI…
Gelen istihbari bilgiler doğru çıkıyor.
Asker ve yargıdan netice alamayan müstevliler, sahaya
Emniyet- Sivil Toplum Örgütleri- Medya- Sermaye çevresi ve en son terör örgütleri olan PKK-DAİŞ (IŞİD) vb.lerini sürüyor.
FETÖ UÇ VERİYOR…
Emniyette iyice çöreklenmiş olan FETÖ’nün dişlerini göstermesi bu döneme rastlar.
Yargı-Emniyet işbirliği ile Hakan Fidan, savcılığa ifade vermeye çağrılır.
Zamanın Cumhurbaşkanı A. Gül, buna çanak tutar…
Ama…
“Kaderin üstünde bir kader vardır”
Liderimiz Erdoğan ameliyata girmeden meseleden haberi olur.
Hemen olaya el koyar.
Ve her ne suretle olursa olsun…
Hatta…
“Çatışma çıkma bahasına Sayın Fidan’ın savcılığa ifade vermeye gitmeyeceği” talimatını verir.
KILIÇLAR ÇEKİLİYOR…
Hakan Fidan, çelik bir çembere alınarak ihanet şebekesine teslim edilmiyor.
Her şey ortaya çıkınca karşılıklı kılıçlar çekilir.
Gezi Parkı olaylarından başlayıp…
Kobani Hendek olaylarına kadar emperyalistlerin, içimize zamanında büyük emek ve paralar harcayarak yerleştirdikleri tüm dinamiklerini harekete geçirirler
Ama…
Devlet-millet kenetlendi bir kere…
Ülkemize maddi-manevi çok zarar verdiler ama netice alamadılar.
Netice alamayınca…
Ellerinde kalan son koz olarak askeri darbe kalmıştı, 15 Temmuz’da onu da kullandılar.
Bu sefer…
Hiç ummadıkları şanlı bir direnişle karşılaştılar.
"MAFYA"DAN MEDET UMDUKLARINA GÖRE…
Bugün emperyalist müstevliler, Mafyadan medet umacak seviyeye kadar düşmüş görünüyorlar.
Bu da gösteriyor ki,
Çaptan iyice düşmüşler demektir.
Ama!
EĞER YENİLİRSEK…
Ama eğer fütur gösterir, kenetlediğimiz kollarımızı gevşetir, bunlara pabuç bırakırsak…
Yani…
Allah muhafaza!
Eğer yenilirsek…
Ne Acem ne Arap, ne Müslüman ne Hristiyan dünyası bir yüz yıl daha gün yüzü göremez.
Çünkü…
Bunların kurulu dünya düzenine, zalim acımasız sistemine itiraz eden tek millet biziz.
Bilinmelidir ki, millet olarak Mukaddes bir kavganın mücadelesini veriyoruz.
Bu imanla karşılarında sağlam durursak,
Allah’ın izniyle hepsini püskürtür, kurulacak yeni bir dünyanın öncüsü biz oluruz.
“Dünya beşten büyüktür!”
Nasrun minallah ve fethun Karîb…
.
Emin Batur, dikGAZETE.com