MOSKOVA
Rusya'nın Ukrayna'ya ile anlaşamadığı temel konuları artık tüm dünya biliyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov taleplerini hemen hemen her platformda dillendiriyor.
Müzakerelerden hiçbir zaman kaçmayan Rusya, çözüm için çabalar sarf ederken Kiev rejiminin "Şımarıklıklarına" maruz kalıyor.
Oysa ki Rusya'nın talepleri çok basit;
Rusya'nın sınırlarında tehdit oluşturan NATO'nun, önceki sınırlarına geri dönmesini, Ukrayna'nın, Donbass Bölgesi halkına karşı uyguladığı baskıyı kaldırmasını ve Ukrayna'nın nükleer silah üretme niyetinden vazgeçmesini istedi.
Yani Rusya'nın kabul edilebilir taleplerine karşı Ukrayna'nın bahanesi her zaman Rus ordusunun geri çekilmesi oldu. Yani Ukrayna, çözümden yana olmadığını göstermeye devam ediyor.
Batı ve müttefikleri, her zaman Ukrayna'nın "Mağduriyet" politikalarını kendi Rusofobik politikaları için "Maske" olarak kullandı.
Yani Batı, aslında kendisinde olan Rusofobi'yi gizlemek için Kiev rejiminin saçmalıklarının ardına sığınıp, sanki Ukrayna'da yaşanan olaylarda parmağı yokmuş gibi davranmayı başardı. Ancak onlar için bir şeylerin ters gittiği açık.
Batı, artık Kiev rejimini kontrol edemiyor.
Rus topraklarındaki enerji tesislerini, nükleer santralleri, köprüleri ve sivil halkı hedef alan Kiev rejimi, bu kez Polonya topraklarına füzesini düşürdü.
Elbette bunun kasıtlı olmadığını düşünüyorum!
Ancak Kiev rejimi, kullanmayı bilmediği modern silahlarla bile komşu ülkelere tehdit olmayı başardı.
Tam bir beceriksizlik içindeler!
Rusya'nın sivilleri öldürdüğüne dair yaygara yapan Kiev rejimi oysa ki Rus ordusunun kendi modern silahlarını çok iyi kontrol ettiğini ve tüm hedefleri tam isabetle vurduğunu çok iyi biliyordu.
Ancak buna rağmen Zelenskiy ve diğer Batı kukları, kendi füzelerini bile Rusya'ya mal etme peşine düştüler.
Her şey ortada!
Polonya topraklarına düşen füze, beceriksiz Ukrayna ordusunun ateşlediği bir füzeydi.
Daha önce Rusya'yı savaş suçu işlemekle, sivilleri öldürmekle suçlayan Ukrayna tarafı, aslında savaşın başından beri sicilini oldukça kabarttı.
Ukrayna'nın tehditleri artık tüm dünyayı bezdirdi.
Ukrayna'nın savaşın öncesinde Donbass Bölgesi'nde düzinelerce çocuk ve sivilleri öldürdüğü Batı tarafından gizlenmişti. Ancak bu gerçek ortaya çıktığında her şey için geç kalınmıştı.
Ukrayna'nın, nükleer tesisleri bilerek hedef aldığı ve dünya için tehdit oluşturduğu ortaya çıktı. Çünkü Zaporijya Nükleer Santrali'nin kontrolü Rus ordusundayken doğrudan santrale ve çevresine topçu atışları gerçekleştiren onlardı.
Aynı zamanda Dnipro Nehri'ndeki barajları hedef alan Kiev rejimi değil mi? Bu nehrin devamındaki tüm canlıları sular altında bırakmayı amaçladılar.
Bu tehditler karşısında Rus ordusu Herson'dan geri çekilip, gözü dönmüş Kiev rejimine karşı yerel halkı koruma yöntemine başvurdu.
Batı tüm bunların farkındayken vahşetin de zafer nidaları Batı'da yankılanıyordu.
Artık Ukrayna, tüm insanlık için tehditlerini daha ileri boyutlara taşıdı.
Ukrayna, alenen savaş suçlarını işleyip, bu görüntüleri tüm dünyaya yaymaya başladı. Aslında zafer sevinçlerinin içinde kendilerini teşhir ettiklerini bilmiyorlardı bile.
Ukrayna, esir tutulan Rus askerlerini kurşuna dizdi!
Bu bir savaş suçu!
Aynı Ukrayna, Herson'da masum sivilleri direklere bağlayıp “Rusya yanlısı” diye bu sivillere işkenceler etti.
Batı medyası bu fotoğrafları tüm dünyaya servis etmeye başladı.
Herhalde Batı'da biraz vicdan kırıntısı kalmış olmalı ki, Kiev rejiminin barbarlıklarına onlar bile tahammül edemedi.
Kendilerini ifşalamaktan geri durmayan Kiev rejimi, Batı medyasının da desteğini çekmeye başlamasıyla daha da agresifleşebilir ve terör saldırıları metodlarını kullanabilir.
Bunu çünkü Rusya'ya karşı sürekli yaptılar.
Tüm bunların yaşanmaması için Batı, Kiev rejimini yine kontrol altına almalı.
Tüm dünyanın artık buna ihtiyacı var...
.
Erhan Altıparmak, dikGAZETE.com
