Türkiye’nin Suriye’de oluşturduğu “Güvenli Bölge”ye İngiliz çomağı!

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Türkiye’nin Suriye’de oluşturduğu “Güvenli Bölge”ye İngiliz çomağı!
29-11-2019

Açık yazmakta fayda var. İngilizler, ABD-Türkiye yakınlaşmasından rahatsız. Bunu her fırsatta ve platformda belli ediyorlar.

Aytunç Altındal, “Gül ve Haç Kardeşliği”nde Avrupa Birliği'nin Türkiye'de hiç bilinmeyen "Gnostik- Masonik" yüzü ve özünü anlatır. Adamların hiç boş durmadığına esefle müdrik olursunuz. 

Chatham House full time / tam zamanlı çalışıyor. Türkiye’den ağırladıkları misafirler hiç de sıradan değil. 

Türk siyasetini, Kraliçe’nin eteklerinde yeniden düzenlemek isteklerini gizledikleri söylenemez.

En son İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İngiltere ziyareti kapsamında Türkiye'de eleştirilerin odağındaki düşünce kuruluşu Chatham House’u ziyaret etti.

Daha önce de Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan da Chatham House’ın rahleyi tedrisinden geçtiler.

Geçen yazmıştım; Sultan II. Abdülhamid'in muhalifleri Paris ve Kahire'yi mesken tutmuştu. Şimdi de ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan muhalifi varsa soluğu Londra’da alıyor. Gül, Babacan, Davutoğlu, İmamoğlu gibi. (*)

Chatham House ne iş yapar?

Chatham House, 2009’da Foreign Policy dergisi tarafından ABD dışındaki en iyi düşünce kuruluşu seçildi. Pennsylvania Üniversitesi’nin 2015 yılında yayımladığı bir rapora göre Brookings Enstitüsü’nden sonra dünyadaki en etkili ikinci düşünce kuruluşu. 

1920'de ilk önce Uluslararası İlişkiler Enstitüsü adıyla faaliyete geçti. 1926’da İngiltere Kraliyet ailesinin imtiyazını aldı. Bu imtiyazdan sonra ismine “Kraliyet” ibaresi eklendi ve “Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü” adını aldı. 

Fakat ilerleyen yıllarda, bulunduğu binanın ismiyle anılmasından dolayı Chatham House adıyla tanındı. Kuruluş, 2005’ten itibaren uluslararası ilişkilerde önemli katkılar veren kişilere veya sivil toplum kuruluşlarına/liderlerine ödül veriyor, ayrıca her yıl çeşitli konferanslar düzenleyip, raporlar yayımlıyor.

Chatham House, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e “2010 Devlet Adamı” Ödülü vermişti…

Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Chatham House adlı düşünce kuruluşunun “2010 Devlet Adamı” ödülü, düzenlenen törenle, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth tarafından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e takdim edilmişti.

Chatham House, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e “Kristal Cam” ödülünü, “Türkiye, Gül’ün liderliği altında sivil demokrasiyi yerleştirmiş, siyasi ve hukuk reformlarını gerçekleştirdi” gerekçesi ile vermişti. 

Chatham House Ödülü” 2005 yılından bu yana veriliyor. 

Ödül, verildiği yıldan bir önceki sene uluslararası ilişkilerin gelişimine en önemli katkıyı yapan devlet adamına takdim ediliyor. 

Ödül, 2005 yılında Ukrayna eski Devlet Başkanı Victor Yuşçenko’ya, 2006 yılında eski Mozambik Devlet Başkanı Joaquim Chissano’ya, 2007 yılında Katar Emiri’nin eşi Sheikha Mozah Bin Nasser Al Missned’e, 2008 yılında Gana Devlet Başkanı John Kufuor’a ve 2009 yılında Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva’ya verilmişti.

Ödülün hangi ülkelere verildiğine bakılırsa, onlar için Türkiye'nin hangi ligde olmasını istedikleri anlaşılabilir. 

Chatham House, ABD'nin uluslararası çıkarları, gücü ve nüfuzu ile yakından ilgili…

Chatham House'daki Amerika masası, ABD ve dünya ile ilgili gelişmeleri, transatlantik ilişkileri, jeoekonomiyi, ABD'nin Latin Amerika ile ilişkilerinin karakterini inceler.

ABD'nin uluslararası çıkarları ve gücü ile nüfuzunu yansıtmak için küresel bir yeteneğe sahip olduğunun farkındalar. Bir tür fütürolojik medyumluk  peşindeler. 

Rus oportünizmi, Türkiye'nin bölgesel niyetleri, yükselen bir Çin, teknoloji, siber alan dahil olmak üzere yeni çatışma alanları olan bir dizi göz korkutucu güvenlik sorununu ele almaya çalışıyorlar. 

Tıkılıp kaldıkları adada ne altın var, ne güneş, ne petrol, ne doğalgaz ne kauçuk ne kahve!..

Tabii ki bunu yapmalarındaki amaç uzunbacaklıların kahrolası çıkarları.

Chatham House, “Türkiye'nin Suriye’de kimyasal silah kullandığı” yalanını da ortaya attı… 

Trump’ın, ABD birliklerini geri çekme kararının ardından Türkiye'nin Ekim ayında, Suriye’nin kuzeyine girmesiyle “İngiliz centilmenliği”nden eser kalmadı, hemen çamura yattılar.

IŞİD/DAEŞ ile PKK/YPG terör örgütlerine karşı Türk Ordusu’nun kimyasal silah kullandığı yalanı servis edildi. 

İngiliz kimyasal silah uzmanı Hamish de Bretton-Gordon, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye operasyonunda Serêkaniyê’de beyaz fosfat içeren mühimmat kullanıldığını kanıtlayan fotoğraflar gördüğünü iddia etti.

Kim bu Hamish de Bretton-Gordon OBE? 

En büyük kimyasal silah üreticisi ve tedarikçisi İngiltere olmasına karşın kendilerini “sütten çıkmış ak kaşık” gibi görüyolar. 

Ama elleri kirli.

İngiltere, kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer silahlar üzerine (KBRN) hazırlıklı. Hatta öyle ki en son geçen yıl “Toxic Dagger” (zehirli hançer) tatbikatını yaptılar. 

Defence Science and Technology Laboratory (DSTL/ Savunma Bilimi ve Teknolojisi Laboratuvarı/SBTL  neyle uğraşır sanki bilmiyoruz? 

İngiliz Ordusu albayı ve NATO komutanı olan Hamish De Bretton-Gordon’ın, Rus ajanı Skripal’in, İngiltere’de zehirlenmesinde kilit bir rolü vardı.

Hamish de Bretton-Gordon OBE bir kimyasal silah uzmanı ve 17 Ağustos 2017'de sona erene kadar SecureBio Limited'in direktörlüğünü yaptı. 

Eskiden 23 yıl boyunca bir İngiliz Ordusu subayı ve İngiltere'nin Ortak Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer Komutanı’ydı.

İngiliz Görüşü: "Türkiye’nin Suriye’de oluşturacağı güvenli bölge, Türkiye açısından güvenli olabilir ama Kürtler için değil!..”

Brüksel’de, Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen açık oturumda konuşan İngiliz Liberal Demokrat Partisi üyesi Martin Charles Horwood, PKK/YPG yapılanmasının Rojava’da uçuşa yasak bölge talep etmelerini desteklediğini söyledi. 

Türkiye’nin Rojava’da oluşturmasını hedeflediği güvenli bölgeye ilişkin değerlendirme yapan Martin Horwood,Türkiye’nin Suriye’de oluşturacağı güvenli bölge, Türkiye açısından güvenli olabilir ama Kürtler için değil. 

Türkiye’nin savaş suçu işlediğine dair duyumlar alıyoruz. Bu nedenle Türkiye’nin dile getirdiği güvenli bölgenin iyi bir fikir olacağını düşünmüyoruz. 

Dolayısıyla Avrupa Parlamentosunda söz konusu kararın karşısında durduk” ifadelerini kullandı.

Türk Kuvvetleri’ne yönelik saldırılar; "Made İn England"…

Birkaç gün önce ne oldu bir hatırlayın!

Suriye’nin kuzeyinde, Türkiye'nin Suriye Milli Ordusu’yla geçen ay YPG'den temizlediği Rasulayn kentinin doğusunda yer alan Telhalef kasabasında bomba yüklü araçla saldırı düzenlendi. Saldırıda 17 kişi can verdi. 

Dün de Milli Savunma Bakanlığı, Şanlıurfa Akçakale'deki hudut karakoluna düzenlenen havan saldırısında iki Türk askerinin şehit olduğunu açıkladı.

Türk kamuoyu, “İngiliz İslamcıları”nın yönlendirmesiyle kafayı Amerika ordusu ile bozmuş.

Trump, günah keçisi. 

Tamam, Amerikalılar masum değil ama İngilizler de Mesih değil. 

Daha bugün İngiliz Özel Kuvvetleri, sabah saatlerinde Tel Temr kuzeyindeki Kesrak köyünü terk ederek Deyrezzor doğusundaki Ömer petrol sahasına intikal etti.

Ne işi var bu çakalların bölgede!..

Benim ilk aklıma gelen, İngiliz Özel Kuvvetleri’nin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolü altındaki noktalara saldırı gerçekleştirdiği. 

Uzunbacaklı çıyanlar sadece Chatham House'da viskilerini yudumlamıyor; burnumuzun dibinde bize posta koyuyor iyi mi!..

Ama bilmedikleri bir şey var; bu topraklarda fincanı taştan oyarlar!

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

(*) Kılıçdaroğlu’nun gayretleriyle “AKEPE” ile “CEHAPE” yakında akraba olursa şaşırmayın!

https://www.dikgazete.com/kilicdaroglunun-gayretleriyle-akepe-ile-cehape-yakinda-akraba-olursa-sasirmayin-makale,1916.html

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Necdet Çelikdönmez 5 yıl önce
Dış politika yazıları ile tanınan yazarımız ömür bey'e makalesi için çok teşekkür ederiz gayet güzel ilginç bir konuya temas etmiş.Devletimizin ordumuzun arkasındayız.Devletimiz aleyhine yurt dışında insanlığın en büyük düşmanı ıngilizlerden onay ve icazet almak için vatan hainliginde sıraya girenler milletin sinesinde daima hain muamelesi göreceklerdir.Yazarın kalemine kuvvet yüreğine sağlık esen kalasın selamlar gönderiyoruz üstat...
Alabaş aktuna 5 yıl önce
Türk Kürt kardeştir PKK kalleştir
Nazan 5 yıl önce
Ömür bey fincan esprinize bayıldım