Türkiye’nin kıtalar arası güvenliği, savunma sanayii stratejisi ve FETÖ silah sanayisi!

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Türkiye’nin kıtalar arası güvenliği, savunma sanayii stratejisi ve FETÖ silah sanayisi!
27-07-2024

Türkiye’nin kıtalar arası güvenliği savunma sanayii stratejisi ve FETÖ silah sanayisi!

Ukrayna’ya 2019 yılından itibaren satılan SİHA’lar Kiev tarafından ilk olarak Ruslarla yapılan savaşta kullanıldı. İlk etapta 20 ila 50TB2” modeli SİHA satıldığı tahmin ediliyor.

Bayraktar TB2 SİHA’lar, Rusya ile Ukrayna arasında süren savaşta Ukrayna Ordusu tarafından savunma amacıyla aktif kullanıldı. Bayraktar TB2’leri satın alarak Ukrayna Ordusu’na bağışlamak için Litvanya, Ukrayna, Polonya, Letonya, Norveç, İspanya ve Kanada’da yardım kampanyaları düzenlendi.

Baykar, Litvanya, Ukrayna ve Polonya’da düzenlenen kampanyalardan toplanan bağışı kabul etmeyerek Bayraktar TB2 SİHA satın almak amacıyla toplanan yardımı, Ukrayna halkının insani ihtiyaçlarının karşılanması için bağışlamıştı.

Ancak sonraki günlerde ABD merkezli Business Insider'ın Ukrayna'daki TB2'lerin çoğunun düşürüldüğü için artık görünmedikleri haberi, özellikle servis edilince, neden böyle bir şey yaptıkları düşünülmüştü. Aşağıdaki okuyacağınız haberle,  bu sorunun cevabı daha iyi anlaşılabilir.

Boing ve Antonov insansız hava araçları üretiminde anlaştılar…

ABD şirketi Boeing ve Ukraynalı havayolu şirketi Antonov, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri için insansız hava araçlarının onarımı da dahil olmak üzere askeri projeler alanında işbirliğine gittiler.

Şirketlerin ikili mutabakat zaptı, özellikle Antonov'un Boeing'den mühendislik desteğinin yanısıra Ukrayna ordusunun kullandığı, karada veya denizde kalıcı görüntüler sağlayan, çok yönlü araç, ScanEagle dahil İHA'lar için lojistik ve onarım hizmetleri kapsıyor.

ABD; Rusya'ya karşı desteklediği Ukrayna ordusuna, Boeing'in yan kuruluşu olan Insitu tarafından geliştirilen küçük, uzun menzilli insansız hava aracı ScanEagle'ı askeri yardım paketleri kapsamında göndermişti.

Daha önce özellikle "Horlytsia" modeli olmak üzere insansız hava araçları tasarlayıp üreten Ukraynalı Antonov şirketi, ana faaliyet alanını kargo uçağı üretiminden drone üretimini güçlendirmeye doğru çeşitlendiriyor.

Böylelikle Ukrayna'nın Rusya’nın derinliklerine saldırabilen uzun menzilli insansız hava araçları üretmesinin önü açılıyor. Kimbilir Kiev’de pişer Ankara'ya da düşer.

Cevheri Güven, MİT’in direncini kırarak ne satmak istiyor?

Yakın zamanda FETÖ medyasının ekran yüzü Cevheri Güven, “MİT'e ait bilgiler ve personel datasını ele geçirip Telegram'da satışa çıkaran ekibe operasyon yapıldı” içerikli paylaşımda bulundu. Haber ilk okunduğunda Türk gizli servisinin her zaman olduğu gibi başarılı bir operasyona daha imza attığı gibi anlam çıkarılabilir.

Ancak “lafa bakarım laf mı diye bir de söyleyene bakarım adam mı diye ifadesinin gereği, bu haberin arka planında adı geçen gizli servisin, bilgi depolama ve muhafaza etme güvenliğini hedef alan psikolojik harp taktiği kullanıldığı anlaşılıyor.

FETÖ’nün okları İbrahim Kalın’a mı?

Daha evvel bazı vesilelerle adı geçen şahsın, Türkiye içinden enforme edildiğini, hatta kimi zaman “Türkiye'den hangi istihbarat birimi bu bilgileri ona servis ediyor?” diye konuşulduğunu duyduğumu belirtmiştim.

Eğer Cevheri Güven, kalkıp MİT'e ait bilgiler ve personel datasını ele geçirip Telegram'da satışa çıkarıldığını yazıyorsa bunun belli başlı neden ve sonuçları olacaktır.

İlk aklıma gelen bu tür haberlerle, Başkan İbrahim Kalın başta olmak üzere mevcut MİT yönetimini yıpratmak, değersizleştirmek hedeflenmiş olabilir.

İkinci sebeb ise bu tür haberleştirmelerin aynı zamanda bir pazarlama stratejisine dayanmasıdır. MİT’e yeni bir yazılım satmak isteyen yabancı menşeili bir şirketin, Türkiye pazarına girmesini kolaylaştırıyordur.

Dolayısıyla Cevheri Güven’in paylaşımları ile teşkilatın kapısını çalıp, bilgiler ve personel datası içeren yazılım falan satmak isteyenler bilin ki aynı merkezden yönetiliyordur.

Üçüncü dünya savaşı öncesi Türkiye'nin küresel ölçekte hazırlığı ve Afrika planı…

Geçtiğimiz hafta içinde TBMM’ye gönderilen Somali’nin deniz yetki alanlarında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin görevlendirilmesi tezkeresi, Türkiye'nin güvenlik şemsiyesinin sınırlarını yeniden güncelleyerek Afrika'da çok farklı açımların eşiğinden adım attığını gösteriyor.

İki ülkenin petrol ve doğal gaz aramak üzere Somali açıklarına bir arama gemisi gönderme konusunda anlaşmasının ardından Türkiye’nin Somali sularına donanma desteği göndermeye hazırlanıyor olması da bu nedenle.

Başka hazırlık yapanlar da var ama kimin için?

10.02.2017’de Anadolu Ajansı; Güney Afrika yerel basınının, FETÖ bağlantılı Güney Afrika-Türk İş Adamları Derneği üyesi Serhat Bayoğlu ile derneğin eski başkanı kardeşi Vuslat Bayoğlu’nun ülkedeki Milkor Zırhlı Araçlar Şirketini satın aldığını yazmıştı.

Bu FETÖ’cüler sanki Türk Devletinin aklını okuyor gibi. Ancak “Türk Devlet aklı” deyip geçmeyin. Fatih Sultan Mehmet’in “Aklımdan geçeni sakalımdaki bir tek kıl bilse, o sakalı keserim” dediği türden bir titizlik içinde bu tür hazırlıkları yürüttükleri kesin. Ancak bu kadar gizliliğe rağmen FETÖ’cülerin yollarını illa Türk Devlet aklıyla kesiştirmesi de ilginç!

Türkiye Cumhuriyeti devletinin resmi kurumlarıyla eşgüdümlü organik bağları olduğu görüntüsü vermekte çok başarılı olan FETÖ, Türkiye’ninAfrika’ya açılım” politikasını, yaygın ve örgün okullarıyla, kendi çıkarları doğrultusunda değerlendirdi. Bu noktada işbaşındaki hükümetlerle aynı kulvarda ve siyasi potada oldukları, milli bir ülkü kulvarında hareket ettikleri imajını kullandılar.

Sonuçta dışişleri ve diğer bürokrasi kademelerinde yanlış bir şekilde, kıtaya yayılmış olan eğitim kurumları ağının Türkiye’nin Afrika stratejisine büyük bir katkısı olduğu düşünüldü. Farklı nedenle farklı kademelerdeki insanlar bu değirmene su taşımak âdeta yarıştı.

O dönemde hiç kimse kalkıp, Türkiye’nin Afrika kıtasına yönelik ilgisinin temel itici güçleri “karşılıklı anlaşmalar” ve “tarihi bağlar” olduğunu söylemedi belki söyleyemedi.

FETÖ - Güney Afrika Cumhuriyeti…

Jeopolitik konumu, Afrika kıtasının güney kapısı olduğu kadar bölgedeki diğer ülkelere nazaran daha güçlü ekonomik ve siyasi imkanları gibi faktörlerden dolayı Güney Afrika Cumhuriyeti, Fetullahçı Terör Örgütü’nün Afrika kıtasındaki merkez üssüne dönüştü.

Güney Afrika Cumhurbaşkanı Jacob Zuma ile yakın ilişkiler kuran, Güney Afrika’da 8 okulu bulunan FETÖ, bu okullar aracılığıyla ülkede kilit mevkilere kolayca erişebiliyor.

Yazıya konu olan Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Johannesburg kentinde yer alan ve 10 hektarlık bir alan üzerine kurulan Nizamiye Külliyesi’nde camiden, okula, süper marketten özel mezarlığa kadar çok çeşitli yapı ve işletme bulunuyor.

Afrika kıtasında Kahire ve Lagos’un ardından en kalabalık üçüncü şehir olan Johannesburg; 4.5 milyon nüfusuyla Güney Afrika Cumhuriyeti’nin en büyük şehri olduğu gibi, altın ve gümüş ticareti potansiyelinin yoğun olduğu bir metropol alanı.

Johannesburg’daki Witwatersrand Sıradağlarının özellikle altın ve gümüş mineraller açısından zenginliği göz kamaştırıyor. Johannesburg Uluslararası Havaalanı, ülke içi ve ülke dışı taşımacılıkta Afrika’nın en yoğun ve en kapasiteli havayolu hizmetini veriyor. Metropol nüfusu 4 milyon 435 bin civarında.

FETÖ, Afrika'da ordu mu kurdu?

FETÖ’nün Güney Afrika’da silah fabrikası satın alması, örgütün Türkiye sınırları dışında kendi ordusunu kurduğunu ve ordunun silah ihtiyacını bu silah fabrikası tarafından karşılayacağını gösteriyor.

15 Temmuz Darbe girişiminin ardından 9’u general olmak üzere 300 civarında rütbeli asker firar etmişti. Fetullahçı Terör Örgütü’nün darbe girişiminin ardından “firar” eden üst rütbeli subayların arasında iki tümamiral, 4 tuğamiral ve bir tuğgeneralin bulunduğu anlaşılmıştı.

Ocak 2017’de Alman medyası, ülkedeki NATO üslerinde görev yapan yaklaşık 40 Türk askeri personelin, Almanya’ya iltica başvurusunda bulunduğunu duyurmuştu.

Nato/Gladyo yapılanmasının Türkiye ayağını oluşturan unsurlardan FETÖ mensuplarının, 50 yıllık gizli örgütlenme ve sızma becerileri nedeniyle, bulundukları ülkelerde teşkilatlanma tecrübelerini kullanarak her türlü yapılanmaya gidebilecekleri biliniyor.

Örgütün kendine özgü haberleşme yöntemi ve araçları mevcut. Bu çerçevede 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında, Türk devletinin “geri dönün ve teslim olun” çağrılarına rağmen, Güney Afrika’da kalmaya devam eden FETÖ’cü iş adamlarının Pretoria şehrinde bulunan Milkor Zırhlı Araçlar firmasını satın alması, gerçekten ilginç ve dikkat çekici.

FETÖ üyesi oldukları için haklarında tutuklama kararı olan 2 bine yakın kişi 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Güney Afrika’ya kaçtı. Ali Katırcıoğlu, Levent Şenol, Vuslat Bayoğlu ve Şemsettin Çalışkan’ın önderliğinde FETÖ’cü grup, kömür işletmeciliğinden tekstile kadar çeşitli sektörlerde faaliyet yürütüyor.

Güney Afrika İş Adamları Derneği çatısı altında para transferi ve kara para aklama işlemleri gerçekleştiriliyor. Güney Afrika Kimlik Belgesi olan Vuslat Bayoğlu, bu ülkede çeşitli kömür madeni işleticisi firmaların genel direktörü.

Ayrıca kardeşi Serhat Bayoğlu ile Raci Yetiş’in geçen yıl yerli bir firmayla ortak olarak Milkor’u satın alan bir yatırım şirketinin genel müdürleri oldukları biliniyor.

Milkor şirketi geçen yıl N4/Panzer adlı silah üreticisi firmayı da bünyesine katarak adını Milkor Zırhlı Araçlar olarak değiştirmiş. Milkor silah fabrikasının üretim ağında silahlandırılabilir zırhlı araçlar, her türlü mühimmat, uzun namlulu otomatik silahlar, bomba atar, mayın hatta elektronik savaş sistemleri bile bulunuyor.

Silah şirketi alan firari ve FETÖ davasından aranan Türk vatandaşlarının FETÖ üyelerinin “Kimse Yok Mu Derneği” üzerinden Afrika ülkelerine yardım gerekçesiyle topladığı 54 milyon lirayı sermaye yaptıkları söyleniyor.

Firari FETÖ’cü Türk vatandaşlarının satın altığı firmanın ürettiği, Milkor Birden Grenade Launcher (MGL) veya Y2 dünyanın ilk seri üretilen multi-shot 40mm el silahı. Güney Afrika şirketi Milkor tarafından geliştirilen silah 1983 yılında üretime girdi ve ilk Güney Afrika Savunma Kuvvetleri tarafından kullanıldı.

1996 yılında, temel tasarımı geliştirilmiş bir versiyonu üretime girdi ve Milkor 40mm Çoklu Bombabatar Mk-1 şeklinde üretildi. Son 30 yılda, Milkor bombaatar, dünya çapında 50’den fazla ülkede satıldı.

Milkor MGL örneğin ABD M79 gibi tipik tek çekim 40mm silahlar ile karşılaştırıldığında, önemli ölçüde ateş gücü artışı sağlar. Hızlı-ateş yeteneği (üç saniyeden az altı çekim) pusu durumlarda ve hızlı yürüyüş kent savaşlarında etkilidir.

2006 yılında, Milkor özel ürünler özel güvenlik ve kolluk uygulama tarafından kullanılmak üzere yaygın olarak kullanılan 40mm MGL Mk-1 daha az öldürücü türevini tanıttı. MAR (Çoklu Anti-Riot) ait 37/38mm varyasyonu da mevcuttur.

Sıkı durun adı geçen envanter, Türkiye’de MKEK tarafından üretildi. Türk Kara Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından kullanılıyor.

Sizinle kıytırık bir bilgiyi de paylaşayım. Ne işinize yarar bilmem.

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Akıncılar hava üssünde yakalanan, serbest bırakılan darbenin imamı olduğu iddia edilen Adil Öksüz, 26 Haziran 2015’te TK0040 sefer sayılı uçakla Atatürk Havalimanı’ndan Güney Afrika Johannesburg Havalimanı’na gitti.

3 gün sonra TK0041 sefer sayılı uçakla Türkiye’ye döndü. 16 Eylül 2015’te TK003 sefer sayılı uçakla Güney Afrika’ya gitti. Buradan ABD’ye geçti. 25 Eylül’de ABD’den TK0012 sefer sayılı uçakla döndü.

Yurt dışındaki FETÖ’cüler kendi kolonilerini oluşturuyor. Kendi şirketleri üzerinden kendi imparatorluklarını kuruyorlar. Tabii ki Türkiye’de hiçbir şey onlar için eskisi gibi olmayacak.

Yurt dışına kaçan veya yurtdışındaki mevcut görevlerinden istifa edip geri dönmeyen, bulundukları ülkelere iltica eden FETÖ’cü askerler, kendi ordularını kuruyor, kendi firmalarının ürettikleri silahlarla donanıyor.

Kiminle savaşacaklar dersiniz?

Ta kalkıp da Güney Afrika’dan Türkiye’ye harp ilan edecekleri yok! Muhtemelen kurdukları orduyla, Afrika’da paralı askerlik yapacaklar.

Belki de!..

İşte orasını söylemeyeyim.

Neden mi?

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovdukları gibi erken öten horozun başını gövdesinden ayırıyorlar. Bir söz daha vardı; “her doğruyu her yerde söylemek doğru değildir” diye.

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

омюр челикдёнмез, Дикгазете

Seçilmiş Kaynakça

https://tass.ru/ekonomika/21425879

https://kafkassam.com/afrikada-feto-ordusu-kuruluyor.html

https://www.pravda.com.ua/eng/news/2024/07/22/7466929/

https://www.boeing.com/defense/autonomous-systems/scaneagle#overview

https://baykartech.com/tr/haberler/bayraktar-tb2den-dunyada-bir-ilk-daha/

https://www.aa.com.tr/tr/dunya/guney-afrikada-fetonun-silah-sirketi-tartisiliyor/746344

https://x.com/cevheritv/status/1814941839058731424?t=GL5oeP0Lt0tsTP_IZv5xiA&s=19

https://x.com/cevheritv/status/1814941839058731424?t=Gpe3qFb2FGxJmDoMc7JsNg&s=19

https://kriterdergi.com/dosya-4-yilinda-15-temmuz/guney-afrika-cumhuriyeti-fetonun-afrika-ussu

https://kafkassam.com/balkan-jeopolitigine-ilgi-artinca-feto-askeri-guclerini-makedonyada-topladi.html

https://www.dikgazete.com/yazi/15-temmuz-darbe-girisiminde-mit-in-rolu-vardir-ve-darbeyi-bosa-cikarmistir-4821.html

https://united24media.com/latest-news/boeing-and-antonov-sign-agreement-to-cooperate-on-unmanned-systems-for-ukraine-1343

https://www.dikgazete.com/yazi/feto-cu-cevheri-guven-neden-jandarma-istihbarat-baskani-tuggeneral-ciloglu-nu-diline-doladi-6892.html

https://tr.euronews.com/2022/03/17/ap-ukrayna-n-n-turk-siha-lar-ile-ulkeyi-basar-yla-savunmas-bat-l-askeri-uzmanlar-sas-rtt

https://mil.in.ua/en/news/boeing-and-ukrainian-aircraft-manufacturer-antonov-sign-a-memorandum-of-cooperation-in-the-drone-maintenance-field/

https://rubryka.com/en/2024/07/23/boeing-spivpratsyuvatyme-z-antonovym-v-oboronnyh-proyektah-zokrema-pidpysaly-ugodu-shhodo-vyrobnytstva-bpla/

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?