Türkiye ile ilgili ‘Battı batacak' raporları yayımlayan Alman devi Deutsche Bank göçtü!

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Türkiye ile ilgili ‘Battı batacak' raporları yayımlayan Alman devi Deutsche Bank göçtü!
10-07-2019

Kendisine Prusya Krallığı adını veren Alman devleti döneminde, 1870’de finans sektöründe faaliyete başlayan Deutsche Bank’ın kurucusu günümüzde yaygının kullanılan Siemens markasının isim babası Werner von Siemens’in yeğeni Georg von Siemens’tir.

Deutschebank’ın 1870’te kurulup Prusya hükümetinden yetki almasında Georg von Siemens kadar, diğer iki kurucusu olan Adelbert Delbrock ve Ludwig Bamberger ile Siemens’in kurucusu olan dayısı Werner von Siemens de etkiliydi.

1839’da Prusya’da dünyaya gelen Georg; başarılı bir politikacı ve bankacı olarak tarihe geçti. Üniversite eğitimini hukuk üzerine alan ve bir süre katiplik de yapan Siemens; askerlik sonrası bu işi bırakmış ve onu Deutsche Bank’ı kurmaya götüren süreç başlamıştı. 

Dayısı Werner Siemens ile beraber 1867’de “Hint-Avrupa Telgraf Şirketi”ni de kuran Georg von Siemens, 1870’te Deutsche Bank’ın kurulmasından önce burada çalışmıştı.

Deutsche Bank Almanya ekonomisinin Avrupa ve Amerika ile finansal ilişkilerini düzenlemek için kurulmuştu…

150 yıl önce kurulan ve günümüzde Almanya dışında tüm dünyaya yayılan Deutsche Bank’ın parolası: “Almanya’nın yurt içi ekonomisini Avrupa ve Amerika ile olan finansal ilişkilerini istikrara sokmak”.

1870’te kuruluşundan sonra Bremen ve Hamburg’ta ilk yurt içi şubelerini açan Deutsche Bank; daha sonra Londra, Şangay, Arjantin, Uruguay gibi ülkelerde yurt dışı temsilciliklerini açtı. 

Büyüme sonrasında Deutsche Bank kurumlaştı. Endüstriyel yatırımlarda bulunarak ülkenin kalkınmasını hızlandırdığı gibi egemenliğini de güçlendirmişti.

Deutsche Bank büyük iştirakleri ve yatırımları finans etti. Kuzey Pasifik ve Bağdat Demiryolları, ilaç firması Bayer, çelik üretim tesisi Krupp bunlardan sadece bazıları. 

Merkez ofisi Frankfurt am Main’de olan Deutsche Bank AG; Federal Almanya Cumhuriyeti yasaları altında kurulmuş bir anonim şirket. 

Günümüzde Denetleme Kurulu’nun başkanı Dr. Paul Achleitner’dir. Yönetim Kurulu Christian Sewing (Başkan), Garth Ritchie, Karl von Rohr, Frank Kuhnke, Stuart Lewis, Sylvie Matherat, James von Moltke, Werner Steinmüller, Frank Strauß’den oluşur.

Deutsche Bank, Türkiye’de faaliyet gösteriyor…

Ağustos 2009’da Alman yatırım bankası Deutsche Bank, 1909 yılında açılan İstanbul Şubesi ile Türkiye'de faaliyetlerine başlamasının 100. Yılını kutlamıştı.

Bankanın İstanbul Şubesi, Deutsche Bank'ın Londra'dan sonra açtığı ilk yurtdışı şubesiydi.

Georg von Siemens; Deutsche Bank’ın Yakındoğu Direktörü olarak, Siemens’in ve diğer Prusyalı şirketlerin Osmanlı topraklarında yürüttüğü projelere finansman sağladı. 

Hem Alman pazarının genişlemesinde hem de İmparatorluk topraklarının sanayileşmesinde etkin isimlerden biri oldu.

1987 yılında “Türk Merchant Bank A.Ş.” olarak kuruldu. Deutsche Bank, 1987’den bugüne Türkiye’de kurumsal bankacılık sektöründe var. Türkiye’de kurumsal bankacılığa odaklı faaliyet gösteriyor. 

Bankanın unvanı 1997’de “Bankers Trust A.Ş.” olarak değişti. Deutsche Bank’ın Bankers Trust’ı satın almasından sonra, 2000 yılından itibaren Türkiye’deki faaliyetlerine Deutsche Bank A.Ş. olarak devam etti.

Deutsche Bank’ın İstanbul’daki iştiraki Deutsche Bank A.Ş. 2004 yılında bankacılık lisans değişikliği ile ürün çeşidini artırma yolunda ilk adımlarını attı. 

Resmi Gazete'nin 15 Ekim 2004 tarih ve 25614 sayılı nüshasında yayımlanan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun 8.9.2004 tarih ve 1381 Sayılı Kararı ile "Deutsche Bank A.Ş."ye mevduat kabul etme yetkisi verildi.  

2005 yılından itibaren kurumsal nakit yönetimi, risk yönetimi ve takas hizmetleri sunmaya başlayan Deutsche Bank, öncelikli olarak kurumsal müşterilerle çalışmayı tercih ediyor. 

Banka, 2017 yılında, tahvil ve bono kesin alım - satım pazarı, borsa dışı sabit getirili menkul kıymet kesin alım - satım işlemleri ile Türk Lirası karşılığı döviz işlemlerine geçiş yaptı. 

Yabancı sermaye ile Türkiye arasında bir köprü vazifesi gören Deutsche Bank, Türkiye'de yüksek miktarda döviz işlemleri yapan sayılı bankalardan. 

Deutsche Bank, Devlet İç Borçlanma Senetleri'nin ihracında piyasa yapıcı banka olarak faaliyet gösteren 12 bankadan biri.  

İthalat yaparken döviz borçlanan Türk şirketleri, Alman bankaları başta olmak üzere, yurtdışı kökenli bankacılık sisteminin baskısı en çok hisseden sektör denilebilir.  

Deutsche Bank, Türkiye konusunda çokta masum değil. 

Zaman zaman yayınladığı raporlarla Türk Ekonomisini kriz sarmalında gösteren Deutsche Bank, müneccim edasıyla felaket tellallığı yaptığı gibi Türk ekonomisinin batışını ilan etmesi de küresel Alman derin sermayesinin yüklediği göreviydi.

Deutschebank’ın başını çektiği, diğer Alman finans kuruluşlarıyla istihbarat birimlerinin organize desteğiyle gerçekleştirilen baskılama Türkiye'ye karşı adeta bir ekonomik teröre dönüştürülüyordu. 

Deutsche Bank “Kara Para” mı aklıyor?

100 BİN civarı çalışanı ve 1 milyar 7 milyon Euro’luk net karı ile Almanya’da ve tüm dünyada faaliyet gösteren Deutsche Bank’ın ismi manipülasyon, casusluk gibi birçok davaya karıştı. 

ABD Başkanı Donald Trump da emlak işi yaptığı dönemde mal varlığını fazla göstererek Deutsche Bank'tan 2 milyar dolar kredi çekmişti.

Almanya’nın en büyük bankası Deutsche Bank, 2016 yılında verilen kredinin geri ödemesiyle ilgili anlaşmayı ihlal ettiği iddiasıyla Venezüella'ya ait 20 ton altına el koymuştu. 

Kasım 2018’de Almanya'nın en büyük bankalarından Deutsche Bank'ın Frankfurt merkezinde Frankfurt savcılığı tarafından kara para aklama soruşturmasına yönelik arama yapıldı. 

Tehlike çanları Deutsche Bank için çalıyor!..

Merkezi Almanya'nın Frankfurt kentinde bulunan, Londra, New York, Singapur, Hong Kong ve Sidney şehirlerindeki ana yönetim merkezleriyle dünyanın en büyük bankaları arasında yer alan Deutsche Bank AG; ciro ve çalışanların sayısı bakımından Almanya'nın en büyük bankası. 

Doymak bilmeyen emperyalist iştihası ile Deutsche Bank, 1990’lı yılların başında mevduat bankacılığının yanında yatırım bankacılığı işine de girince özellikle menkul kıymetler ve yüksek kaldıraçlı türev ürünler piyasalarına da açılma fırsatını yakaladı.

Deutsche Bank yönetimi; Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olacaklarını hesaba katmadığından evdeki pazarlık çarşıya uymadı.

Deutsche 2008 krizinde batmadı ama gelirleri hızla düştü. Özellikle, 2011 Yunanistan krizi, Deutsche Bank’a büyük gelir kaybı yaşattı.

Ayrıca, 2008 krizi sonrası ortaya dökülen skandallar Deutsche’nin sermaye erimesini hızlandırdı. Alman bankası, ABD’de ipotekli emlak piyasasında yaptığı işlemler nedeniyle 14 milyar dolar, libor faizlerinin yapay şekilde belirlenmesi skandalında da 2.5 milyar dolar ceza aldı.

2008 krizi öncesinde 88 euroluk zirveleri gören Deutsche Bank’ın hisse fiyatı, 2008 sonrası 40 euroya  geriledi.  2011´de Yunanistan krizi ile 30 euro seviyelerine kadar düştü.

Deutsche Bank, "Kapsamlı yeniden yapılandırma" kapsamında 2022’ye kadar 18 bin çalışanını işten çıkaracak…

ABD Adalet Bakanlığınca kesilen cezalar sonrasında Deutsche Bank; Londra ve New York borsalarında gerçekleştirilen hisse senedi alım ve satım işini bırakma kararı almıştı.

2019’un ikinci çeyreğinde yeniden yapılandırma masrafından dolayı 2,8 milyar euro net zarar öngören Banka Yönetimi,  2022’ye kadar 18 bin kişinin işine son vermeyi, bu sayının 91 bin 500’den 74 bin çalışana düşürülmesini kararlaştırdı.

2022'ye kadar yeniden yapılandırmanın ve çalışanlara ödenecek kıdem tazminatının 7,4 milyar euroya ulaşmasını bekleyen Deutsche Bank; gelecek yıl hissedarlarına temettü ödemesi yapamayacak.

Hedeflenen yeniden yapılandırma ile yatırım bankacılığı biriminin daraltılması ve kârlılığın artırılmasının gerçekleşebilmesi için 2022’ye kadar maliyetlerin 6 milyar ile 17 milyar euro arasında aşağı çekilmesi söz konusu.

Alman şirketlerine uzun zamandan beri önemli bir finansman ve danışmanlıkta önemli kaynak olan Deutsche Bank’ın  sermaye  ve güç birliği  hayali havada kaldı. 

Nitekim merkezi Almanya'nın Frankfurt kentinde bulunan, 615 milyar euro tutarındaki cirosuyla Avrupa'nın en büyük emlak bankası olan Eurohypo'u ve Dresdner Bank'i devraldıktan sonra, Deutschebank'tan sonra en büyük ikinci bankası olan Commerzbank ile birleşme görüşmeleri Nisan 2019’da herhangi bir anlaşma yapmadan sonlandırınca,  bankacılık sektöründe Deutsche Bank’ın geleceğine ilişkin endişeler artmakla kalmadı ve hisseleri tarihinin en düşük seviyesine geriledi.

1870’de kurulan bankanın piyasa değeri ise 2018’den beri 22 milyar eurodan fazla eriyerek 16,6 milyar euronun altına düştüDerin Almanya’nın finans devi gelişmekte olan ülkelerde gerçekleştirdiği ekonomi operasyonları ile değil yönetim değişiklikleri, kara para aklama baskınları, düşük kazanç gibi olumsuz haberlerle gündeme geliyor.

Düşünsenize Ağustos 2017’de Deutsche Bank’ın aktif büyüklüğü 1.5 trilyon Euro’yu bulurken, Türk bankaları 736 milyar Euro’ya ancak ulaşabilmişti.

Nereden nereye!..

Boşuna dememişler “Etme bulursun, inleme ölürsün” diye.

Türk ekonomisini manipüle etmek için finans ajanlarına uyduruk raporlar hazırlatan Deutsche Bank, şimdi kendi kaderinin kurbanı oldu.

Deutsche Bank, 2016’da tarihinin en kötü günlerini yaşıyor. 'Mortgage'a dayalı menkul kıymetler faaliyetleri konusunda ABD'de Adalet Bakanlığı 14 milyar dolarlık ceza ödemesine karar verdi. Görünüşte Deutsche Bank için Alman hükümeti kılını kıpırdatmaya niyetli değil. Ama kazın ayağı perdeli. 

Bankanın hisseleri, 1992 yılından bu yana en kötü performansını sergiliyor. Hisseler ha bire düşüşte. Bankanın durumu Alman ekonomisini için önemli bir tehdit. IMF raporlarına göre Deutsche Bank küresel sistemik risk açısından en önemli faktör.  

Deutsche Bank hisse değerinin hızla erimesi Almanya, Avrupa ve tüm dünya için büyük bir risk oluşturuyor. Bankacılık uzmanlarına göre Alman devletinin küresel finans odaklarının katkılarıyla Deutsche Bank’ı kurtarma operasyonu yapması kaçınılmaz. Çünkü kurtarmazlarsa tüm küresel finans sisteminin çökmesi kimseyi şaşırtmaz. 

Türk ekonomisine suikast düzenleyen Deutsche Bank’ı, Mete Han’ın torunları göçertti…

Dün ne  yazmıştım bir hatırlayalım, Türkiye’yi, Türk devletini küçümsemeyin!..” 

Mete Han’ın torunları, dünyanın dört bir tarafında “Üçler… Yediler… Kırklar…” desturuyla yeni bir dünya için dokunulması gerekenlere dokunuyor.

Uyandırılması  gerekenleri uyandırıyor. Ey Türk Titre ve kendine dön! Unutma muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

Mete Han’ın torunları, elde silah olanlardan ibaret değil. Ekonomi alanında da Türk’ün imzasını atıyorlar. 

2016’da Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Deutsche Bank'taki döviz rezervlerini, Danimarka merkezli faaliyet gösteren, 200 yıllık  Bankacılık geçmişi olan İskandinav bölgesindeki en büyük üçüncü şirket ve piyasa değerine dayalı olarak Kuzey Ülkeleri’nin en büyük finansal grubu ve Avrupa'nın en büyük 10 finansal hizmet şirketinden biri Nordea Bank’a taşımıştı. 

Deutsche Bank gibi Nordea Bank nezdindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası hesabının aktif olarak kullanılması, muhabir hesaplarının çeşitlendirilmesi, uluslararası ödemelerde etkinliğin artırılması, kredi riskinin yönetilmesi amacıyla rezerv yönetimi ilkelerine uygun gerçekleştirilmişti. 

Sonuç Deutsche Bank’ın bileti “tamu”ya kesildi.

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?