Türk istihbaratı, nefes kesen operasyonla IŞİD’in 40 ton altınını Amerikalılara kaptırmadı!

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Türk istihbaratı, nefes kesen operasyonla IŞİD’in 40 ton altınını Amerikalılara kaptırmadı!
15-02-2019

Şehir efsanelerine bakılırsa önce Irak devlet başkanı Saddam Hüseyin’in daha sonra Libya devlet başkanı Muammer Kaddafi’nin hazinesi özel operasyonlarla Türkiye’ye getirildi.  

Tabii ki doğruluğu teyide muhtaç. Bağdat düşmeden Amerikalılar Bağdat’a girmeden önce, Saddam’la görüşmeye giden Türk heyetinin iki görevi vardı.

Birincisi ordusunun Amerikalılara direnmeden teslim olacağı bilgisini kendisine ulaştırmak, diğeri de bizzat Saddam’ın talebi üzerine şahsi servetinin Irak’tan çıkarılarak Türk bankalarında korunmaya alınması. 

O dönem sıklıkla Bağdat’a giden 58. Hükümet'in Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen tarihe tanıklığını paylaşmalı.

Terör örgütü DAEŞ/IŞİD’in iştah kabartan altın hazine stoku…

DAEŞ/IŞİD terör örgütü altın zengini. Örgütün 2 milyar dolar parası olduğu tahmin ediliyor.  Sınırlarımızın dışındaki bu terör örgütüne “Nereden Buldun Yasası"nı,  uygulayacak durumumuz da yok.

Ama sizlerin de aklına "bu değirmenin suyu nereden geliyor?" sorusu takılabilir.

2014’te Irak'ta Musul'u işgal ederek birçok yerde katliam yapan terör örgütü IŞİD'ın serveti dudak uçuklatan cinsten. IŞİD; Musul'u ele geçirmeden önce 875 milyon dolarlık para ve mal varlığına sahipti.

Sonrasında Musul Merkez Bankası'ndaki paralar ile külçe altınlar başta olmak üzere ele geçirilen yeni kentlerde toplanan ganimetler de birleştirildiğinde IŞİD'in hakim olduğu ve yönettiği bütçe 2 milyar dolara yaklaştı.

Irak’ın Musul kentinde 430 bin ton altın ele geçirdiği gibi abartılı haberlerde vardı. 

DAEŞ/IŞİD altın, gümüş ve bakır para bile bastı…

2015’te IŞİD (Irak Şam İslam Devleti), kendi para birimi olarak altın dinarı ilan etti. 

Hatta örgüte ait El-Hayat Medya Merkezi altın dinarın basıldığını, 'Halifeliğin yükselişi: Altın Dinar'ın geri dönüşü' başlığı ile İngilizce, Arapça, Fransızca, Rusça, Türkçe’nin dahil toplam yedi dilde hazırlanan video ile duyurmuştu.

IŞİD, altın 1 ve 5 dinar, gümüş  1, 5 ve dirhem ve bakır 10 ve 20’lik madeni para haricinde de gümüşten dirhem ve bakırdan fülüs üretti.

Paranın üzerinde ise ’İslam Devleti Peygamberlik yolu üzerine hilafet’ ve ‘5 dinar’  ibaresi kazınmıştı. Bir dinarın yekün ağırlığı 4.25 gr altına denk geliyor.

Altından döktürdüğü yani darp ettirdiği yani bastırdığı parasını, kontrol ettiği bölgelerde tedavüle sokan örgüt, kendi parası dışındaki diğer paraları da yasaklamıştı. 

Örgütün darp ettirdiği en büyük para olan 5 dinarın değeri 694 dolar  üzerinden belirlenmişti. 

Bununla kalmadılar. IŞİD, Irak'ta belirlediği ödül tarifesine göre, Helikopter düşürene altın verildi. Örgütün ödül sisteminde uçak düşürene otomobil vaat edilmişti. Düşman helikopteri ya da insansız hava aracı düşürmenin ödülü en az 7 altın dinardı.

2016’da ABD uçakları Irak`ın Musul kentinin merkezinde terör örgütü IŞİD`in yüklü miktarda nakit parasının tutulduğu binayı vurdu.

Musul’da iki adet 900 kiloluk bombayla düzenlenen hava saldırısında çok miktarda nakit para yok edildi. 

Ancak ABD kaynaklarınca paylaşılan bu haber, gerçeklikten uzaktı. IŞİD’in değerli maden stokuna zarar verilememişti. 

DAEŞ/IŞİD Musul’dan çıkarken altınlarını da götürdü…

IŞİD üç yıl elinde tuttuğu Musul Kentini Haziran 2017’de terk etmek zorunda kaldı. Koalisyon güçlerinin hava saldırılarına direnen örgütü bölgeden çıkarmak çokta kolay olmadı.

9 ay şiddetli sokak savaşlarıyla direnen örgüt için Musul’un manevi bir önemi vardı. 

Çünkü IŞİD lideri Ebu Bekir El Bağdadi, Haziran 2014'te, halka ilk ve son kez, havaya uçurulan, buradaki El Nuri Camii'nde seslenmiş ve "halifeliğini" ilan etmişti.

Musul, IŞİD'in Irak'taki kalesiydi, birçok IŞİD savaşçısına mezar oldu.

Örgüt, Musul’un koalisyon güçlerinin eline geçeceğini anladığında altın stoklarını güvenilir yollardan kent dışına çıkardı. 

DAEŞ/IŞİD altınlarını Türkiye’ye gönderdi mi?

Özellikle Arap nüfusun yoğun yaşadığı bölgelere dağıttı.

Bir kısmını da Suriye’deki üslerine gönderdi.  Türk kökenli bazı örgüt üyelerince altınların mühim bir kısmı petrol tankerlerinin içinde, Irak ve Suriye’ye mal taşıyan tırlarla, Türkiye’ye getirildi. 

Bu mümkün mü?

Evet mümkün.

Suriye'ye yapılan demir, çimento, sanayi ürünleri, gıda maddesi ve yaş sebze ve meyve karşılığında ithalat yoluyla  bina taşı, kimyon, çörek otu, mercimek, zeytin, Antep fıstığı gibi çeşitli ürünler alınıyor.

Mesela 2016’da Türkiye, Suriye’den; en çok pamuk ve pamuk ipliği ithal etmişti.

Rafine bakır, baharat, ham alüminyum ve kurşun, kuru baklagiller, yün ve yapağı ve konserve sebze ithalat yapılan diğer başlıca ürünler arasındaydı. 

2018’de de Suriye’den 4 bin ton patates ithal edilmişti. Minareyi çalanın kılıfını hazırlamasından daha kolay ne var?

Bu ürünler de Suriye Sınır Kapısı Bab-Al Hava'da Türk TIR'larına aktarıldıktan sonra Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye getiriliyor.

Ardından da İskenderun ve Mersin Limanı'ndan Ürdün, Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, Dubai ve Lübnan'a gönderiliyor.

YPG/PKK – ABD koalisyon güçleri DAEŞ/IŞİD örgütünün altın hazinesini arıyor…

Birkaç gündür haber sitelerinde terör örgütü YPG/PKK’nın, ABD desteğiyle Suriye'de Irak sınırında bir beldeye sıkıştırdığı DEAŞ'lılardan "hayat garantisi" karşılığında ellerindeki altınları istediği yer alıyor. 

Suriyeli aktivistler IŞİD’in, üyelerini kuşatma altındaki bölgeden çıkartmak için DSG ile görüşmeler yürüttüğünü öne sürüyor. 

Buna göre DAEŞ/IŞİD örgütünün sıkıştırıldığı Doğu Fırat’taki son kalesinde sadece yüzlerce savaşçısı yok. Burada örgüte ait 40 ton altının saklandığı iddiası mevcut. 

ABD Koalisyonu, IŞİD’in en son pozisyonlarını ve şu anda sahip oldukları tüm altınları teslim etmeye zorluyor. 

Amerikalılar, yerel aşiret reisleri aracılığıyla IŞİD liderlerine gönderdikleri haberlerde eğer altınları, Doğu Fırat bölgesindeki ABD Koalisyon kuvvetlerine teslim ederlerse, komutanlarının açıklanmayan bir yere güvenli bir şekilde geçişinin sağlanacağı teminatında bulunuyor. 

IŞİD terör örgütü Suriye Demokratik Güçleri SDG ve Baghouz kentindeki ABD Koalisyonu tarafından ağır saldırı altında olmasına rağmen şimdiye kadar, sızma girişimlerinin tümünü püskürttü.

DAEŞ/IŞİD hazinesini vermek istemiyor!

Amerikalıların bu tekliflerine örgütün pek sıcak bakmadığı anlaşılıyor. 

DAEŞ/IŞİD terör örgütü komutanları Irak sınırına yakın bir bölgeye tahliye edilmeye karşı çıkmıyor. 

Onların derdi 40 ton kadar altını ve milyonlarca dolar değerinde nakit parayı bu tahliye işlemi sırasında yanlarında götürmek. 

İran istihbaratı DAEŞ/IŞİD’e ait 40 ton altının Türk istihbaratınca Türkiye’ye getirildiğini iddia ediyor!

İngilizce ve Arapça dillerinde de yayın yapan Farsnews/ Fars Haber Ajansı, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın Türkiye ziyaretinden sonra 2008’den itibaren Türkçe yayına başladı. 

Haberlerinin içeriği genellikle molla rejiminin propagandası, İran istihbaratın algı operasyonlarına yönelik asparagas haberlerden oluşuyor. 

Birkaç gün önce SDG ve Amerikalı conilerin DAEŞ/IŞİD altınlarının peşine düştüğünü yazan Farsnews/Fars Haber Ajansı, başka bir şey daha  servis etti. 

Farsnews/Fars Haber Ajansı’na göre, Amerikalılardan önce, IŞİD’e ait altınların ve paraların bir bölümü MİT’in işbirliği ile Türkiye’ye intikal ettirilmiş. 

IŞİD’in Türkiye sınır emiri kimse altınlar ondadır…

Geçen sene bugünlerde 17 Şubat 2018’de 142 kişinin can verdiği Diyarbakır, Suruç ve Ankara Garı saldırılarının talimatını verdiği belirtilen IŞİD'li İlhami Balı'nın eşi Hülya Balı, MİT'in düzenlediği sınır ötesi operasyonla Türkiye'ye getirilmişti.

El Bab’ta gerçekleştirilen sınır ötesi operasyonla İlhami Balı’nın eşi Hülya Balı’nın ele geçirildiği önce Azez’e ardından da Kilis’e getirilerek sorgulanmıştı. 

Kim bu İlhami Balı?

Hatay/Reyhanlı nüfusuna kayıtlı İlhami Balı’nın, kod adı Ebu Bekir ve 1982 Suudi Arabistan Tebük şehri doğumlu.

Geçmişte El Kaide üyeliğinden 3 yıl hapis yatan İlhami Balı, Suriye savaşının başlamasının ardından 2012’de sınırı geçerek önce Nusret Cephesine ardından DAEŞ’e katılır. 

DAEŞ’in sınır emirliğine kadar yükselen İlhami Balı’nın sınırda örgüte eleman devşirmek ve Türkiye’deki hücreleri finanse etmek için gerçekleştirdiği telefon görüşmeleri deşifre edilmişti. 

İstihbarat raporlarına göre Gaziantep ve Kilis hattında örgütün ihtiyaç duyduğu malzeme ve cihatçıların Suriye'ye sevkini sağlayan Balı, Aralık 2015'te 'Sınır emirliği' görevinden alınarak Rakka'ya çekildi.

Alman Bild gazetesi 2016’daki 42 kişinin hayatını kaybettiği Atatürk Havalimanı’ndaki saldırının emrini, ‘IŞİD’in Türkiye sınır emiri’ olarak bilinen İlhami Balı’nın verdiğini iddia etti. 

Türkiye sınırından, Suriye'ye 1500'den fazla militan soktuğu öne sürülen İlhami Balı'nın ayrıca yaralanan militanları da Türkiye'de parayla tedavi ettirdiğini öne süren Bild; Balı’nın Türkiye'deki adamlarına da 2 bin 500 dolar maaşa bağladığı iddiasını ortaya attı. 

142 kişinin öldüğü Diyarbakır’daki HDP mitingi, Ankara Garı ve Suruç’taki canlı bomba saldırılarının talimatçısı olduğu iddia edilmektedir.

Örgütteki görev tanımı ve mevkisi tam olarak bilinmeyen İlhami Balı’nın DAEŞ’in sınır bölgelerini kaybetmesinin ardından Rakka’ya,  ABD-PKK-DAEŞ anlaşması sonucunda da Rakka’dan tahliye edilerek Mayadin bölgesine geçtiği söyleniliyor.

Terör örgütü DAEŞ üyesi İlhami Balı, İçişleri Bakanlığının yayımladığı aranan teröristler listesinde kırmızı kategoride 1. sayfada 3. sırada yer alıyor ve Bakanlık, Balı için 4 milyon dolar ödül koydu. 

Sahi altınlar nerede? 

Ben söyleyeyim, “Komşu komşu hu / Oğlun geldi mi / Geldi / Ne getirdi / İncik Boncuk / Kime kime / Sana bana / Başka kime / Kara kediye / Kara kedi nerde / Ağaca çıktı / Ağaç nerde / Balta kesti / Balta nerde / Suya düştü / Su nerde / İnek İçti / İnek nerde / Dağa kaçtı / Dağ nerde / Yandı bitti kül oldu…”

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Dümenci 6 yıl önce
Harbiden bu hazine varmı, yerini bulsak kazı için kültür bakanlığından izin almak gerekirmi?
Akemi Ai 6 yıl önce
現実的でわかりやすく面白い Genjitsu-tekide wakari yasuku omoshiroi
Osman bin Affan 6 yıl önce
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ ١﴾ وَالْعَصْرِۙ ﴿٢﴾ اِنَّ الْاِنْسَانَ لَف۪ي خُسْرٍۙ ﴿٣﴾ اِلَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ Allahuekberr
Necdet Çelikdönmez 6 yıl önce
Yazarımız ömür beye çok geniş detaylı bilgi sunduğu için teşekkür ederiz.Bu konuları konuşmak yorumlamak her yönden çok su götürür.Devletimizin firasetine ve Milli İstihbarat teşkilatına güveniyoruz.İmparatorluk geleneğinden devlet hafızası bizleri sevindirdi Tebrikler mit ve şanlı Ordumuz ve ebed müddet Devletimiz.Ömür hocanın kalemine kuvvet yüreğine sağlık kolay gelsin selamlar...