Şerefli Köyü Gençlik ve Anadolu

Emrah Bekçi
Emrah Bekçi
Şerefli Köyü Gençlik ve Anadolu
28-02-2021

Bu makale, ülkemizde güçlü Türkiye vizyonuna temel teşkil eden yatırımlardan, su politikası üzerine doğayı katleden ülke yatırımlarının, geleceğimizi oluşturacak olan nesillerin yaşama ve ata topraklarının verimsiz bir hale getirilmesi için yapılan çalışmaları örnek alarak, küçük bir bölümüne temas etmektedir. 

Dünya nüfusunun giderek artması, kentleşmenin ve sanayileşmenin gelişmesi ile enerjiye olan talep artmaktadır.

Ülkeler mevcut fosil enerji kaynaklarının dışında yeni enerji kaynak arayışlarına girmektedirler. Bu bağlamda suyun hareket gücünün kullanılmasıyla üretilen hidroelektrik enerji, yenilenebilir enerji kaynağı olarak mevcutların yanında yeni HES’lerin ve barajların yapımını gündeme getirmektedir.

Barajlar; sulama, su temini, hidroelektrik enerji üretimi, ulaşım ve su akışının kontrollü olması gibi birçok amaca yönelik olarak inşa edilmektedir. Ancak bu yapılar, yeraltı sularının azalması, fiziksel ve biyolojik çevrenin olumsuz etkilenmesi gibi istenmeyen sonuçlar da doğurabilmektedir.

Yukarıdaki tablo, ülkemizin iklim ve toprak yapısına resmi teşebbüsler ile ne derece etki edip, enerji sağlama adına ülkemizin müteşebbis zengin sayısını yükselttiğimizin bilançosudur.

Ülkelerin gelecek asırdaki savaşları ‘su ve tarım’ üzerine olacaktır. Ülkeler, sağlıklı nesiller yetiştirmek istiyor ise yaşadıkları toprak bütünlüğünün ekolojik yapısına suni müdahalelerden uzak durmalıdırlar. Devlet politikası bu yönde olmalı.

Erzurum Atatürk Üniversitesi’nden, Işık Sezen ve Emine Patan’ın yapmış olduğu bilimsel araştırmaların sonucu olarak 2015 senesinde yayımladıkları, “Hidroelektrik Santrallerin Çevresel Etkileri: Doğankent (Giresun) İlçesi Aslancık Barajı Örneği” konulu çalışmalarında, baraj tipi bir HES olarak kurulan Doğankent (Giresun) Aslancık Barajı ve HES örneği ele alınmış ve çevreye verdiği etkiler ve olası tehditler üzerinde durulmuştur. 

Araştırma bulgularına göre, baraj yapımı sırasında su içindeki ve çevresindeki ekosistem tahribe uğramış, heyelan, sel, erozyon riskini artırmıştır. 

Araştırmacılar, Aslancık Barajının, sucul ekosistemin tehlike altına girmesine ve doğal bitki örtüsünün tahribine de sebep olduğunu, baraj yapımda kullanılan kimyasalların ve HES regülatörlerinin pervanelerinin doğal göç yollarının değişmesine ve balık ölümlerine sebep olduğunu, kırmızı benekli alabalık türünün ise tehlike altına girdiğini belirtmişlerdir. Ayrıca Baraj göllerinde gittikçe artan tortu tabakasının metan gazı salınımına sebep olduğundan sucul ekosistemin zarar göreceğini ifade etmişlerdir. (1)

Görüldüğü üzere, kendi elimiz ile geleceğimizi yok etmekteyiz…

Ülkemizde bu olumsuz gelişmeler olur iken tüm bu gelecek felaketlere duyarlı olan bir gençlik örgütlenmesi var. Zaten makalemin oluşmasında fikir veren gençlik örgütlenmesinin adı; “Şerefli Köyü Gençlik”.

Giresun, Piraziz İlçesine bağlı olan Şerefli Köyünde doğan bu kalabalık gurup, İstanbul başta olmak üzere Anadolu’nun diğer illerinde iş, eğitim, kamuda görev yapan, doğaya ve çevreye duyarlı, dolayısı ile ülkemizin geleceğine kendi coğrafyalarını merkez alarak, farkındalık yaratmaya çalışan, ülkemizin aydınlık zihinlerine örnek teşkil eden bir platform.

Şerefli Köyü Gençlik”, yakın zamanda çevre ve duyarlılık ile ilgili Anadolu’nun tüm köyleri ve kentlerini ilgilendiren bir manifesto yayımladı. Kendi internet siteleri olan: "https://www.pirazizsereflikoyu.com/haberler/kamuoyuna-duyurulur/"dan, başta kendi memleketleri olmak üzere, tüm ülkeye bir örneği teşkil ettiler. Kendilerine buradan teşekkür etmek isterim. Ayrıca bu gibi ülke menfaatine davranışların, ülkemiz geneli tüm köy, kasabalarımıza yayılmasını arzulamaktayım.

Kasaba ve köy muhtarlarıyla müşterek olarak uzlaşan Şerefli Köyü Gençlik Platformu, üzerlerine HES yapılan ve aşırı balık avlanması nedeni ile ekolojik dengesi bozulmaya yüz tutmuş dere, ırmak, akarsularda yaşayan balık popülasyonu konusunda uzlaşı sağlamışlar.

Muhtarlar başta olmak üzere, sivil toplum örgütleriyle etkileşimde bulunup, balık popülasyonu başta olmak üzere, ekolojik dengenin olumlu seyrine, kendi yaşadıkları köyü merkeze alarak farkındalık oluşturdular. Sosyal medya hesaplarından ülke geneline konuyu duyurdular.

**

Bu makalemde Anadolu’muzun bir köy gençlik platformunun yapmış olduğu çalışmayı dillendirmek istedim. Çünkü, şehirden, yani merkezlerden başlaması gereken bu gibi yaşamsal hareketler netice vermeyince, artık köylerden başlıyor. 

Artık köylü, kendi toprağını ve geleceğini, kapitalist ve emperyalist sermayenin büyük şehirlerde kaymağını yiyen tröstlerine peşkeş çekmek istemiyor. 

Her insanın doğduğu yer mukaddes topraklar. Genele baktığımız vakit, ülkemiz mukaddeslerin bütünü. “Şerefli Köyü Gençlik Platformu” gibi ülke genelinde farkındalıkların çoğalması gerekmektedir. Aksi halde çölleşen, doğal afetlerin hızla arttığı, doğanın kendisine sahip çıkmadığı insanlardan intikamını aldığı süreçler halkasına ekleneceğiz.

Buradan, “Şerefli Köyü Gençlik” adı altında farkındalık oluşturan kardeşlerime teşekkür ve selam ediyorum. 

Tüm Anadolu gençliğine, başlatılan bu farkındalığı kendi bölgelerinde, ters giden ekolojik hususlara vurgu yaparak hayata geçirmelerini diliyorum.

"Yarının doğası bugünden yaratılır." Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

.

Emrah Bekçi, dikGAZETE.com

-Araştırmacı / Yazar / Yönetmen-

(1) Sezen, I., Patan, E. 2015. Hidroelektrik Santrallerin Çevresel Etkileri: Doğankent (Giresun) İlçesi Aslancık Barajı Örneği, Uluslararası Karadeniz Havzası Halk Bilimi Araştırmaları Dergisi, UKHAD.

Emrah Bekçi
Emrah Bekçi

Emrah Bekçi kimdir?

Araştırmacı - Yazar - Yönetmen Emrah Bekçi, 1974 Giresun Bulancak doğumlu. Eğitimini Ankara’da tamamladı. 2009 senesinde “Balkanlarda Türk İşaretleri” Belgeselini Bulgaristan Deliorman Bölgesinde çekti. 

Rusya Federasyonuna bağlı Murmansk Eyaleti, Revda Bölgesi, Lovezero kasabasında “Sami-Komi” klanlarıyla yaşayarak kültürel saha araştırmaları yaptı.

Emrah BEKÇİ, Rusya Federasyonuna bağlı Ural Dağlarında koruma altına alınan “Mansi Türkleri” hakkında kültürel bilgiler topladı. Aynı sahada, Aleksandrovsk, Solikamsk, Berezniki, şehirlerinde kültürel saha çalışmaları ve araştırmaları yaptı.

2012 senesi sonuna kadar Orta-Asya ve Azerbaycan Zaktala Vilayetinde, Şeyh Şamil ve Dede Korkud üzerine veriler topladı. 

Yazar Çoban Ateşi televizyon programı, Seyyid Burhaned’din Hazretleri, Balkanlarda Türk İşaretleri, Anadolu’nun Ruhu Yörükler Belgesellerini sundu ve yönetti.

2016-2017 Senesinde; “TR 72 Bölgesi Turizm Değerlerinin Step To City Projesine Entegrasyonu” Projesi Kapsamında; 25 Dakika, 9 Dakika, 3’er dakikalık 81 Bölümlük kısa metraj, İngilizce, Rusça, Japonca, Türkçe belgesellerin yönetmenliğini yaptı. 

Yapmış olduğu çalışmalar ile ilgili, Bulgaristan ve Rusya Federasyonu Yüksek Eğitim kurumları ile ülkemizde birçok üniversite ve STK’larda, Türk-İslam Tarihi ve Kültürü ile ilgili kürsü aldı, konuşmalar yaptı.

7 Haziran 2018 Tarihine Kadar; 129 Lise ve dengi okulda konferanslar verdi.

Yazar-Yönetmen Emrah BEKÇİ’nin;

Sevelim Sevilelim Yunus Emre”, “Gel Nasılsan Öyle Gel Mevlana”, “Bir Can Var Canında O Canı Ara Seyyid Burhaned’din Hazretleri”, “Ermeni Yalanları Çığlık”, isimli 4 adet basılı kitabı bulunmaktadır. 

Yazarın ayrıca; Anılarda Son Ermeni, Sızı, Uzaktaki Emanet isimli Uzun Metraj Film Senaryosu; İstiklal Marşı, Seyyid Burhaneddin, Aşk ve Şifa Gevher Nesibe isimli tiyatro senaryosu (Bunlardan Aşk ve Şifa Devlet Konservatuvarı Tarafından Sahnelendi) bulunmaktadır.

Yazarın: Anılarda Son Ermeni, Muhbir Mehmet, Kartallar Kafese Sığmaz, Keşke O Deli Ben Olsaydım, Torosların Cinleri, Hanan Bey, Sana Selamım Var, Uyanış ve iki cilt belde soy ansiklopedisi editörlüğü ile Amerika Birleşik Devletlerde İngilizce basılı “THE LAST ARMANİAN” isimli kitapların editörlüğü bulunmaktadır.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?