Sabır denilince zihinlerde Tahammül/Dayanıklılık/Direnç gibi kavramlar canlanmalıdır, çünkü "Sabretmek" zorlu bir süreçtir.
Yorgun düşüldüğünde de sabır gereklidir >> tekrar eski gücü/direnci kazanana kadar pes etmemek adına...
Tahammül>>taşıyabilirlik/katlanabilirlik katsayımız da sabırla ilgilidir.
Tahammül ile aynı kökten gelen "Hamile" kavramı, "Hami/Taşıyıcı" sözcüğünden türemiştir,
Hamilelik bir kadın için zorlu ve yorucu bir süreçtir, dolayısıyla burada da ortaya koyulan bir sabır vardır.
Odaklanmak/Doğru algılamak için de sabır gereklidir.
Doğru şekilde duymak/görmek/bilmek için, aceleci davranmadan sabırla muhakeme edilmelidir.
Sabır konusundaki en zorlu süreç ise "Musa/Hızır" bahsinde anlatılmıştır.
Hızır, Yolculuğun/Sürecin başında Musa'ya hitaben >> "İçyüzünü kavrayamadığın şeye nasıl sabredeceksin!.." şeklinde bir uyarıda bulunmuştur.
Hızır'ın işlediği fiiller görünürde olumsuz/kötü gibi algılansa da yolculuğun/sürecin sonunda tüm bunların mantıklı birer açıklamasını Musa'ya yapmıştır.
Yolculuk esnasında Hızır, Musa'nın tüm ısrarına karşın -hatta kendisine kötü gözle bakma olasılığına rağmen- yolculuk/süreç bitmeden olayların içyüzünü ona açıklamamıştır.
Çünkü Hızır, yapacağı açıklamaların sürece zarar verme ihtimalinin farkındaydı.
Görünen ile yetinmeyip görünenin ardındaki gerçekleri öğrenmek isteyenlerin misali "Hızır/Musa" bahsi gibidir.
Böylesi bir talebimiz varsa, evvela bu süreci/yolculuğu sabırla bitirebilecek iradeye sahip olmalıyız.
.
Cengiz Han Güven, dikGAZETE.com