Rusya - Ukrayna krizi ve gıda güvenliği

Mehmet Yıldırım
Mehmet Yıldırım
Rusya - Ukrayna krizi ve gıda güvenliği
05-03-2022

Uluslararası İlişkiler kurulurken diplomasi mi gözetiliyor yoksa silah mı? 

İnsanoğlu yüzyıllar boyu savaşlara şahit oldu. Tam “ortalık duruluyor” derken Ukrayna - Rusya krizi birdenbire dünya gündeminin ana konusu oldu.

Rusya, güvenlik kaygılarının giderilmediğini ve NATO’nun sınırına yaklaştığını iddia ederek Ukrayna’ya saldırdı.

Kim bilir; Küresel Şeytanlar, Rusya’yı Ukrayna’yı işgal etmesi için teşvik etmiş olabilir.

Çözüm için şimdilik Rusya’ya çok ağır yaptırımlar yapılmaya başlandı.

Rusya’ya yaptırım yapılırken; “Rus Oligarkları” da nasibini aldı.

Oligarşi; TDK'ye göre; Siyasal gücün birkaç kişilik bir grubun elinde toplandığı yönetim, aristokrasinin daralmış biçimi, takım erki. Takımda yer alanlara da “Oligark” adı veriliyor.

Rus Oligarklar, Sovyetler’in dağılması ile birlikte; Kamuya ait finans ve işletmelere devletin gözetiminde kanunsuz olarak el koyup güç sahibi oldular.

Rusya’da var da Amerika, İngiltere ve Avrupa’da “Oligark” yok mu? Tabii ki var.

Küresel Oligarklar, savaş ve çatışmalardan besleniyor. İnsanların katledilmesi, şehirlerin çökmesi onların derdi değil. 

Ukrayna - Rusya krizi, sadece kendi bölgesini değil hem komşu devletleri hem de dünyanın dört bir tarafını etkiliyor.

Gıda ve Gıda Güvenliği; devletlerin birbirileri ile ilişkilerinde hangi noktada duruyor?

Gıdanın önemi, gıda hammaddesi üreten devletlerin çatışması daha belirginleşti.

Temel Gıda başka bir ham madde ile ikame edilemeyeceğine göre; insanoğlunun yaşamı için vaz geçilmez unsur.

Gıda, başlı başına bir silah; elinde bulunduran, güç sahibi oluyor. Gıdayı silah olarak kullanıyorlar.

Gıdanın önemini elbette biliyoruz. 

Rus saldırısı, dünya gıda tedarik zincirini nasıl etkiliyor?

Rusya - Ukrayna Krizinin; dünya gıda tedarikini nasıl etkilediğini biraz açıklayacağım.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'ne (FAO) göre Rusya, dünya buğday ihracatının yaklaşık yüzde 20'sini, Ukrayna ise yaklaşık yüzde 10'unu sağlıyor. 

İki ülke toplamda; dünya mısır ihtiyacının yüzde 20’sini ve Ayçiçek yağının ise yüzde 80’ini karşılıyor.

Geniş ve düz ovalara sahip olan Ukrayna’nın bayrağındaki Sarı Renk buğdayı temsil ediyor.

Rusya da aynı şekilde verimli ve sulanabilir tarım arazilerine sahip.

Covit-19 Pandemisi ve Kuraklık, dünya buğday üretimini olumsuz etkilemişti. 

Savaş başlamadan önceki gerginlik, dünya piyasasındaki gıda hammadde fiyatlarının yükselmesine yol açmıştı.

Rusya - Ukrayna gerilimi ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan süreçle birlikte küresel buğday ve mısır başta olmak üzere tahıl piyasasının ciddi oranda etkileneceği düşünülüyor. Beklenti bu şekil de.

Rusya’nın Odesa başta olmak üzere Ukrayna’nın limanlarını bombalaması ve Kerç Boğazı’nı kapatarak Ukrayna’nın Azak Denizi’ne çıkışını engellemesi, tarım ürünlerinin ihracatını kesintiye uğrattı. 

Ukrayna; Chornomorsk, Mikolayiv, Odessa, Kherson ve Yuzhny limanları üzerinden tahıl ihraç ediyor. 

Olayların başladığı esnada denizdeki gemilere mermi isabet eden oldu.

Limandaki gemiler çıkamazken; yükünü karşı ülkeye teslim edip tekrar Ukrayna’dan mal almak isteyen gemiler de limanlara yanaşamayıp geri döndü.

Avrupa ve Amerika’nın, Rusya’nın ticari finansman kaynaklarına bloke koyup, bankacılık sistemi ile olan bağını kesmesi ve ticari yaptırımlar neticesinde Rusya, elindeki tahılı ihraç edemiyor.

24 Şubat itibari ile Amerika Chicago Board of Trade/ Ticaret borsasında buğday fiyatı 9,35 dolara ulaştı. 2020 Temmuz’undan bu yana en yüksek rakam.

Aynı şekilde Avrupa borsalarında buğday fiyatları yükseldi.

Ukrayna; hem Avrupa hem de Çin’e ciddi miktarda Mısır ihraç ediyor. Türkiye ve Mısır’a da buğday satan Ukrayna, aynı pazara hitap eden Rusya ile rekabet ediyor.

Ukrayna, yıllık 6 milyon ton civarında tahıl ihraç ediyor. 4,5 milyon ton mısır, 1 milyon ton buğday, geri kalanını da arpa teşkil ediyor.

Aslında birçok devlet, daha önceden Ukrayna ile Buğday tedarik sözleşmesi yapıp parasını ödemiş olmasına rağmen,  savaş koşulları nedeni ile Ukrayna mal teslimatı yapamıyor.

Ukrayna limanlarında faaliyet gösteren Uluslararası Tahıl Şirketleri çoktan ofislerini kapattı.

Ukrayna Limanları kapalı olduğu için; Akdeniz ile Ortadoğu ülkeleri buğday, arpa ve mısır ihtiyaçlarını alternatif ülkelerden tedarik etmenin peşine düştü.

Dolayısıyla Amerika borsalarında buğday fiyatı tırmanışa geçti. Son on yılın en yüksek rakamına ulaştı.

Rusya, yıllık 76 milyon ton civarında buğday üretiyor. Rus Buğdayını en çok Türkiye ve Mısır satın alıyor.

Ukrayna ise Akdeniz, Ortadoğu ve Güney Doğu Asya’ya uzanan 14 civarında ülkeye buğday satıyor.

Şimdi ne Ukrayna ne de Rusya müşterilerine tahıl satamayacak.

Ukrayna’dan buğday ithal eden devletler şimdilik panik havasında değil. 

Türkiye’nin de içerisinde bulunduğu birçok devlet, ihtiyaç duyduğu buğdayı önceden ithal etmişti.

Rusya elindeki tahılı satmak için çoktan Çin ile anlaştı. 

Rusya’dan buğday ithal etmeyen Çin, bu fırsatı değerlendirmek için Rus buğdayına getirdiği kotaları kaldırdı. 

Çin; Gıda Güvenliğine odaklanmış bir ülke. Elindeki buğdayı stoklamış vaziyette.

Putin, Şubat ayı başında Pekin’e yaptığı ziyarette ikili anlaşmalara imza attı.

Anlaşma sayesinde mali yaptırımlar karşısında Rusya bir çıkış kapısı buldu. Çin; Rusya için güvenilir bir dost.

Aslına bakarsanız Rus Buğdayını Çin üzerinden alacak olmaları müşterileri ürkütmüyor.

Çin, Rusya’yı mali kriz ortamından kurtaracağa benziyor. 

Buğday piyasası üzerinden iki ülkenin yakınlaşması beklenilen bir durumdu.

Zaten iki ülke, dünya siyasetinde ortak hareket ediyor.

Ukrayna eğer kargaşa ve savaş devam eder de Tahıl ekimi yapamaz ise hem kendi ülkesi hem de müşterileri için tehlike çanları çalacak.

Ukrayna krizi, dünya buğday piyasasında fiyatları yükseltecek. Özellikle Ortadoğu ve Afrika ülkeleri bu durumdan etkilenebilir.

-Sarı Renkli: Ukrayna Tahıl Limanları, Kırmızı Renkli: Rusya Tahıl Limanları-

Dünya Gıda Güvenliği, Küresel Oligarkların tehdidi altında.

Peki Türkiye’nin buğday ihtiyacı ne durumda?

Türkiye, gıda ihtiyacını kendisi üreterek karşılıyor. 

Türkiye’de belirli periyodlarda yaşanan kuraklık, tahıl üretimini olumsuz etkiliyor.

Türkiye hem tedbir amaçlı iç piyasadaki fiyatların yükselmesini dengelemek için yurt dışından buğday satın alıyor. Zaten aldığı buğdayın bir kısmını una çevirerek geri yurt dışına satıyor.

Şu an Türkiye, harmana/ hasada kadar (Haziran/ Temmuz ayları) ihtiyaç duyduğu buğdayı tedarik etmiş durumda. 

Burada sıkıntı küresel enerji ve petrol fiyatlarının artması ile birlikte lojistiğe yansıyan zamlar gıda fiyatını arttırıyor.

Son günlerdeki yağış miktarı ülkemizdeki tahıl çiftçisinin yüzünü güldürecek. 

Şahsi olarak önümüzdeki hasat sezonunun Türkiye için bereketli bir yıl olacağını düşünüyorum.

Türkiye ayrıca un, makarna, bakliyat, zeytinyağı gibi stratejik gıda ürünlerinin yurtdışı ihracatına kısıtlama getirdi.

Böylelikle iç talebi korumaya almış olacak.

Not:

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, kritik bir dönemde bakanlık yaptı. Başarılı olduğu alanlar oldu. Mesela Tarım ve Su Şuraları toplanarak, geleceğe dönük önemli kararlar alındı. Tarım üretiminde destekleme projeleri çeşitlendirildi. Pakdemirli’nin başarısız olduğu alanlar da muhakkak olmuştur. Ama genel itibari ile Türkiye tarımına değer kattı.

Bu vesile ile Tarım ve Orman Bakanlığına atanan Prof. Dr. Vahit Kirişçi Beyi tebrik eder; çalışmalarında başarılar dilerim.

.

Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com

https://www.dikgazete.com/haber/turkiyenin-hasat-sezonuna-kadar-yeterli-bugdayi-bulunuyor-762237.html

https://www.dikgazete.com/yazi/rusya-nin-guvenlik-endisesi-4137.html

Mehmet Yıldırım
Mehmet Yıldırım

Uluslararası İlişkiler Uzmanı & Ziraat Mühendisi, AFAD Gönüllüsü, Aşçı

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?