Rusça bilen emekli generalin Moskova temasları ve ‘Asimetrik Savaş’ta Tam Kontrollü Kaos!

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Rusça bilen emekli generalin Moskova temasları ve ‘Asimetrik Savaş’ta Tam Kontrollü Kaos!
22-08-2019

Geçenlerde çaya davet eden Milli Güvenlik Akademisi’nin rahleyi tedrisinden geçmiş bir üst düzey bürokrat, laf arasında “Rusya ile görüşmeler sürerken Saldıray Berk ne yapıyor?” diye soruverdi.  

"Bu isim de nereden çıktı!.." diye düşünürken “Biliyorsun…” dedi  “General seviyesinde olup da Rusça bilen tek komutandı…

Ne yalan söyleyeyim bilmiyordum.

İlk şaşkınlığım geçince kamuoyunun yakından tanıdığı Saldıray Berk’in aslında FETÖ’cülerin korkulu rüyası “Saldıray Paşa” olduğunu, tanıdığımı hatırladım. 

Genelkurmay Başkanı olma ihtimali nedeniyle FETÖ’cülerin kumpasla tasfiye ettiği Orgenaral Saldıray Berk…

Saldıray Berk, 16 Şubat 1948 Erzurum doğumlu. 

Ancak, Ankara, Çankaya, Bahçelievler nüfusuna kayıtlı. Annesi Aliye Hanım.

Babası Yüzbaşı (Şeyh) Ahmet Berk’in, TSK Erzurum 3. Ordu Komutanlığı’nda görev yaptığı dönemde dünyaya gelmişti.  O nedenle doğum yeri Erzurum

1920 doğumlu P. KD. Yüzbaşı (1941 A-173) Ahmet Berk,  görev yaptığı tarihte Erzurum'da konuşlu, Türk Silahlı Kuvvetleri Üçüncü Ordu Komutanlığına bağlı 25. Piyade Tugayı’nın bulunduğu, Artvin iline 49 km, Borçka ilçesine 17 km uzaklıkta yer alan Muratlı'ya giderken, 22 Haziran 1957’de Cumartesi günü, bindiği askeri aracın Çoruh Nehrine devrilmesiyle, 37 yaşında şehit olmuştu. 

Mezarı Borçka Şehitliği’nde. 

Saldıray Berk, babasının ölümünden sonra girdiği Kara Harp Okulu’ndan 1968'de Topçu ve Füze Okulundan da 1969'da mezun oldu.

1976'ya kadar Kara Kuvvetlerine bağlı çeşitli topçu birliklerinde ileri gözetleyici subaylığı ile takım ve bölük komutanlığı yaptı. 

1978'de Kara Harp Akademisinin bitirdikten sonra kurmay subay olarak; 39'uncu Piyade Tümen Lojistik Şube Müdürlüğü ile Harekat Eğitim Şube Müdürlüğü, Kara Harp Okulu Öğretim üyeliği, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Daire Plan Subaylığı, Moskova Kara Ataşeliği, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Daire Yönetim Şube Müdürlüğü ve 9'uncu Piyade Tümen Topçu Alay Komutanlığı görevlerinde bulundu. 

Berk, 1995 yılında tuğgeneralliğe terfi ederek, tuğgeneral rütbesi ile 2’nci Ordu Komutanlığı Harekat Kurmay Yarbaşkanlığı, Bakü Silahlı Kuvvetler Ataşeliği ve 1'inci Piyade Tugay Komutanı’ydı.

1999 yılında tümgeneralliğe terfi eden Berk, tümgeneral rütbesi ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı Denetleme ve Değerlendirme Başkan Yardımcılığı, Genelkurmay Personel Daire Başkanlığı ve 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı görevlerini yürüttü. 

2003 yılında korgeneralliğe terfi eden Berk, korgeneral rütbesi ile Genelkurmay Personel Başkanlığı ve 4'üncü Kolordu Komutanlığı yaptı. 

30 Ağustos 2007 tarihinden geçerli olarak orgeneralliğe terfi eden Saldıray Berk, babasının görev şehidi olduğu 3'üncü Ordu Komutanlığı'na atandı. 

3. Ordu’nun görev alanı, eski Sovyetler Birliği Coğrafyası…

Türk Kara Kuvvetleri'ne bağlı 4 ordudan biri olan 3. Ordu, Günümüzde Erzincan merkezinde konuşlu.

Haziran 1919'a kadar Erzurum'da konuşlu “9. Ordu”nun ismi, 14 Haziran 1919'da  “3. Ordu” olarak değiştirildi. 1923'te yeniden teşkilatlandırıldı.  

3. Ordu; “Şeyh Said” ve “Ağrı Dağı İsyanı”nın bastırılmasında  görevlendirildi ve başarılı oldu. 

Ermenistan ve Gürcistan sınırını kontrol eden 3. Ordu, İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş yıllarında Sovyet Rusya'dan gelebilecek tehditlere karşı  tahkim edilmişti. 

Moskova Kara Ataşeliği, Bakü Silahlı Kuvvetler Ataşeliğinden 3. Ordu Komutanlığına…

Saldıray Berk'in babasının görev şehidi olduğu 3. Ordu Komutanlığına atanması rastlantı değildi. 

Çünkü, Kara Harp Okulu öğrencilik yıllarında öğrenmeye başladığı Rusça onu, Moskova Kara Ataşeliği ve Bakü Silahlı Kuvvetler Ataşeliği’nden, Sovyetler Birliği’ne karşı kurulan, şimdi ise Gürcistan ve Ermenistan sınırlarını koruyan, 3.Ordu Komutanlığı’a taşımıştı. 

Saldıray Paşa’ya “NATO’cu Kumpas” nasıl ve neden kuruldu?…

Erzincan’daki Ergenekon soruşturması kapsamında Erzurum ve Erzincan'daErgenekon terör örgütüne bağlı olarak faaliyet gösterdiği…” iddiasıyla 15 yıla kadar hapsi istenen Orgeneral Berk’in “Alevi sevgisi”ne iddianamenin eklerinde “Berk’in Alevi köy ve dedeleri ziyaretlerinde hanımefendi (Betül Reyhan Berk) her zaman kendisine eşlik etmektedir. Berk’in Alevi köylerine olan ilgisi kendini meşrep olarak Aleviliğe yakın hissetmesine kaynaklandığı değerlendirilmektedir” notu yer almıştı. 

FETÖ’den tutuklanan Bayram Bozkurt, Erzincan’daki Ergenekon Davası’nda Yargıtay üyelerinin talimatı ve özel yetkili savcı Osman Şanal’ın isteğiyle ‘gizli tanık’ olduğunu söylemiş, "-Genelkurmay Başkanı olacaktı, önünü kestik" itirafında bulunmuştu. 

Gizli tanığın; "Saldıray Berk'in Genelkurmay Başkanı olabileceği cemaatçi albaylar arasında konuşuluyordu.   O nedenle kumpas kuruldu" ifşası, ABD ve NATO’nun bu süreçteki rolünü gösteriyordu. 

Çünkü Amerikalılar, 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk'in o dönemde NATO’da görev yapmamış iki komutandan birisi (diğeri de 2. Ordu Komutanı Orgeneral Necdet Özel) olmasından rahatsızdı. 

Kendisini yakından takip ediyorlardı. 

Emeklilik sonrası, Vatan Partisi üyesi olan Saldıray Berk, görüşlerini zaman zaman kendisi ile söyleşi yapan Aydınlık Gazetesi aracılığıyla kamuoyunun dikkatine sundu. 

Rusça bilen Saldıray Paşa’nın, “Partisi adına Moskova'da temaslarda bulunup bulunmadığını…” sorduğum emekli bir asker, Paşa'nın her zaman devletin hizmetinde olduğunu ve devletin ona bu görevi vermiş olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu belirtti. 

“Asimetrik Savaş”ta tam kontrollü kaos!

30 Ağustos” tarihi yaklaştıkça, kulislerin gündemi Askeri Şura kararlarına kilitlendi. “Her Askeri Şura öncesinde yaşanılan türden beklenti” deyip geçebiliriz. Ancak dışarıda kopan kıyamete bakılırsa içeride kim bilir neler oluyordur?

Bir bakalım neler oluyor? 

Rusya destekli Suriye Uçakları, Türk askeri konvoyuna saldırıyor. TSK’nın kontrol amacıyla oluşturduğu 9. Gözlem Noktası muhasaraya alınıyor. 

İdlib’deki son duruma bakıp durumdan vazife çıkaran Amerikalılar”Soçi Mutabakatı’nın fiilen sona erdiği” zannıyla Türk konvoyuna saldıran Şam yönetimini eleştiriyor. 

Türkiye, Amerika’nın desteğine dudak büküyor.

Hatta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İdlib'de Türk konvoyuna yönelik saldırıya ilişkin; "Rejimin ateşle oynamaması gerekiyor. Askerimizin güvenliği için ne gerekiyorsa yaparız. ABD'nin ikinci Münbiç sürecini işletmesine müsaade etmeyeceğiz” demecini patlatıyor.

Ankara, arı kovanına çomak sokmaktan çekinmediğini "çarşıyı karıştırarak" gösteriyor. 

Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediye eş başkanları Adnan Selçuk Mızraklı, Ahmet Türk ve Bedia Özgökçe Ertan, İçişleri Bakanlığı’nın “terörü destekleme” suçlamasıyla görevden alınıyor. 

Ve en önemlisi ne biliyor musunuz? 

Bu operasyon, Ankara’nın, terör örgütü Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) Suriye kolu olan Kürtçü, Halk Savunma Birlikleri’ni (YPG) hedef alan yeni bir askeri harekat başlatma hazırlıklarının arttığı süreçte gerçekleşiyor.

Türk kadim devleti, küresel emperyalist odakların kontrolsüz kaos hazırlıklarına “Tam kontrollü kaos”la cevap veriyor.

Tam Kontrollü Kaos” öncesi, ilginç bir uyarı bölgedeki ABD vatandaşlarına kendi ülkelerinden geliyor. 

ABD Büyükelçiliği, Türkiye’de yaşayan vatandaşlarına,  ulaşabildiği tüm iletişim kanallarından “Türkiye’yi terk etmeye hazır olun, size bildireceğimiz gün ve saatte istenilen havaalanında olun, özel uçak sizi alacak!..” mesajını gönderiyor. 

Bundan önceki mesaj, “REİNA saldırısı”ndan 10 gün önce gönderilmişti. 

Demek, önümüzdeki günlerde olağanüstü olaylar yaşanabilir.

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Gökhan Yıldız 5 yıl önce
Dayı Anlatma hudut olmuş kerhane kapısı sen burda bize kadim türk aklı diye sana verilen masalı anlatıyorsun
Necdet Çelikdonmez 5 yıl önce
Dış politika yazarı ömür beyin makalesi ne aynen katılıyorum Saldiray Berk paşa vatansever devletine hizmet eden ABD ve NATo da görev almamış biri idi.Onu katakulle oyunları ile saf dışı ettiler.Kendim Ordu'da görev yaptığım dönemde çalıştık dürüst devletini düşünen biri idi ömür hocam kalemine kuvvet yüreğine sağlık esen kalasín... Necdet Çelikdonmez Gazeteci Araştırmacı Yazar Türkiye Ankara Yazarlar birliği daimi üyesi Emekli Astsubay Başçavuş Mehmetçik vakfı Fahri üyesi
Deli fehmi 5 yıl önce
Fırtına öncesi sessizlik var gibi. Yazınızdan daha iyi anlaşılıyor