Rize’de suikast, Kızılay’a kayyum, Ankara’da hızlı tren!.. Tutmuyor fren! 

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Rize’de suikast, Kızılay’a kayyum, Ankara’da hızlı tren!.. Tutmuyor fren! 
13-12-2018

Filler tepişir otlar ezilir. 

Türkiye’de görülen tablo maalesef bu. 

Kıyasıya bir nüfuz mücadelesinin tam ortasında yaşıyoruz.

Atlantik ve Avrasya fay hatları yeniden hareketlendi. Bu hareketlilik kendisini iktidar partisinde de gösteriyor. 

Bu iki güç merkezi Türkiye’yi yanında görmek istiyor. Kime niyet kime kısmet!

Dünyada ve Türkiye’de gündemin hızla değiştiğinden, takip edemediğimizden şikâyetçiyiz. Olaylar ve failleri arasında bir bağ kurulamadan birinden diğerine geçiliyor.

Türkiye’nin gündemindeki üç olayın perde arkasına yönelik bazı veriler, belki bilinmezlik zırhını ortadan kaldırabilir. 

Rize cinayeti suikast mı adli vakıa mı?

Önce Rize’de İl Emniyet Müdürünün bir başka emniyet personelince öldürülmesi şoku yaşatıldı.

Menfur olayın gerçekleştiği Rize’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın memleketi olması, ayrıca TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın Başbakanlığı döneminde yakın korumalığını üstlenmiş olması, olayın sıradan bir adli vakıa gibi ele alınmaması gerektiğini gösteriyordu.

Nitekim kendi personelinin sıktığı kurşunlarla can veren Rize İl Emniyet Müdürü Altuğ Verdi, bu göreve atanmadan önce Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanlığı'nda değişik rütbelerde görevde bulunmuş ve TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın Başbakanlığı döneminde yakın korumalığını yapmıştı.

 28 Aralık 2016’da 1. Sınıf Emniyet Müdürlüğüne terfi ettikten sonra, 19 Ağustos 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan ve 2017/348 sayılı Kararname ile Rize Emniyet Müdürü olarak atanmıştı. 

Cinayet failinin şimdilik herhangi bir suç örgütü ve terör grubuyla bağlantısının ortaya çıkarılamamış olması, sıradan bir adli vakıa olduğu izlenimini özellikle veriyor.

Bununla birlikte sosyal medyada FETÖ’cü hesaplarda; Rize İl Emniyet Müdürlüğü’nde (35) yaşındaki kimyager Kemal Sağlam’a çeşitli işkenceler yapıldığı, doktor raporuyla bu işkencelerin belgelendiği paylaşımları dikkat çekmişti.

Daha da önemlisi bu hesaplar, Rize İl Emniyet Müdürlüğü’nde işlenen işkence suçlarının sorumluları arasında Rize Valisi Erdoğan Bektaş, Cumhuriyet Başsavcısı Önder Kemal Sekücü ile Rize İl Emniyet Müdürü Altuğ ismi yer almıştı.  

Bu yazılanlara bakılacak olursa Rize il Emniyet Müdürünün hayatını kaybettiği menfur saldırı, FETÖ yapılanmasının terör eylemi.

Cinayette NLP faktörü olabilir mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın memleketinde TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın eski yakın koruma amirinin öldürülmesi tesadüf olamaz.

Mesaj kime?

Katil zanlısının sorgusunda, bir şey hatırlamadığını söylemesi, NLP Practitioner/Business NLP (Neurolingual Programming), sayesinde acaba zihnini kontrol altında tutmaya yönelik faaliyetlere maruz kalıp kalmadığı sorusunu akla getiriyor. 

Bu birrrr...

Kızılay’a kayyum muamması: Dışarıdaki FETÖ’cüler, içerdeki FETÖ’cülere darbe yaptı! 

Aklımı zorlayan bir diğer gelişme de, Kızılay’a kayyum atanması. 

Şimdiye kadar kayyum atama uygulaması, Türkiye genelinde FETÖ’cü şirketlere Güneydoğu’da ise terör destekçisi bazı HDP’li belediyelere yapıldı.

Sormak lazım; 1 Haziran 1868’de "Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti" adıyla kurulan Kızılay; FETÖ’cüHDP’li mi? 

Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi, Türk Kızılayı'nı olağanüstü genel kurula götürmek üzere Adalet Bakanlığı Müşaviri Mekan Sarıkaya, Kızılay Ankara İl Başkanı Ahmet Hizanlıoğlu ve Kızılay İstanbul İl Başkanı İlhami Yıldırım'ı kayyum olarak atadı. 

İlhami Yıldırım aynı zamanda eski Başbakan Binali Yıldırım'ın kardeşi

Türkiye Kızılay Derneği, yerel mahkemenin verdiği kayyum eliyle olağanüstü genel kurula götürülme kararına üst mahkemeler nezdinde itiraz edeceklerini açıkladı. 

Dernek, "Milletimiz ve tüm mazlumlar müsterih olsun, Kızılay'ın faaliyetleri kesintiye uğramadan devam edecek, 150 yıldır mazlumların umudu olan Kızılay, fahri başkanı Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki insani yardım yürüyüşüne, 'Güçlü Türkiye'nin güçlü Kızılay'ı' şiarıyla devam edecektir. Dünyanın tüm mazlumlarına karşı bu bizim yükümlülüğümüzdür." ifadesini kullandı.

Türkiye Kızılay Derneği; kayyum atanması kararını aldıran kapatılan şube başkanlarını FETÖ’cü ilan etti!

Kızılay yönetimi, Türkiye Kızılay Derneği Genel Merkezi kendi internet sayfasında kayyum atanmasına yol açan olaylar silsilesinde FETÖ yapılanmasına işaret etti.

Açıklamada, şu bilgiler kaydedildi:

15 Temmuz kalkışmasının ardından yapılan çalışmalarla FETÖ ile ilişkisi tespit edilen bir kısım şube başkanını görevden almış, bazı şubeleri kapatmış ve yeni heyetlerle yeniden milletinin hizmetine sunmuştur.

Yine 15 Temmuz sürecinde milletinin yanında olması ve milletinin geleceğine sahip çıkma yükümlülüğünü taşıması gerekirken, alanlara çıkmayan, milletin yanında yer almayan kimi şubeler de aynı akıbeti yaşamıştır.

Kızılay’ın yürütmüş olduğu ‘Daha etkin bir Kızılay için’ yeniden yapılanma sürecinde nüfus- faaliyet eksenli değerlendirme sonucunda da bazı şube başkanlarıyla yolların ayrılması kararı verilmiştir.

Yukarıda bahsedilen kapatma nedenleri farklı olmakla birlikte, kapatılan bu şubelerin eski başkan ve delegeleri Kızılay’a başvurarak olağanüstü kongre toplanmasını talep etmiş, Kızılay Yönetim Kurulu ise bu kararı yerinde görmeyerek ve hukuken gerek şartların yerine getirilmediğini belirterek reddetmiştir.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kızılay’ın fahri başkanı...

Kızılay Yönetimin 150 yıldır mazlumların umudu olan Kızılay, Fahri Başkanı Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki insani yardım yürüyüşüne, “Güçlü Türkiye’nin Güçlü Kızılay’ı” şiarıyla devam edecektir. Dünyanın tüm mazlumlarına karşı bu bizim yükümlülüğümüzdür.” ifadesi bence çok önemli.

Çünkü burada belirtildiği gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan, fahri başkanı olduğu Kızılay’a kurban vekâletlerini de veriyor. 

Şimdi Kızılay yönetiminin ifadesiyle “görevden alınan FETÖ’cü şube başkanlarının” 2017/1906 Esas numaralı başvuru hakkında kayyum atanması kararını veren Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fahri başkanı olduğu kurbanları için vekâlet verdiği Kızılay hakkında böylesi bir karar vermesi ne anlama gelmektedir?

Cumhurbaşkanı, haklı olarak çıkıp, bu kararı veren hâkimlere, “Sen kimsin yaaaa!..” derse ne olur?

Bir aktivist ve insani yardım gönüllüsü Kızılay Başkanı Dr. Kerem Kınık…

2015 yılından bu yana Türk Kızılayı Genel Başkan Vekilliği görevini yürüten, İngilizce ve orta seviyede Arapça bilen Kerem Kınık, 4 Nisan 2016 Türk Kızılayı Olağan Genel Kurulu’nda Genel Başkanlığa seçilmişti. 

Öğrencilik yıllarından beri insani yardım gönüllüsü.

Kosova Savaşı’nda, Marmara Depreminde gönüllü hekimdi. 

Yeryüzü Doktorları Başkanlığı yaptığı dönemlerde Pakistan, Gazze, Orta Afrika, Somali, Kongo DC gibi çok sayıda çatışma ve afet bölgesinde acil insani yardım çalışmalarını yönetti. 

İnsani Yardım, göç politikaları, kalkınma, insancıl hukuk ve insani diplomasi alanlarında çok sayıda makale yazdı.

2004’te gönüllüsü olduğu Kızılay’da 2015’te Başkan Vekili, 2016’da Başkan seçildi. 

2015 yılından bu yana IFRC yönetim kurulu üyesi. 

Kerem Kınık ve FETÖ ilişkisi…

Kızılay’a kayyum atanması kararı alınmasına yola açan yasal başvuru sahiplerinden bazılarını kapatılan şubelerin FETÖ’cü başkanları olduğunu iddia eden Kızılay yönetiminin başındaki isim Dr. Kerem Kınık, bu konuda sütten çıkmış ak kaşık sayılmaz. 

Nitekim 16 Eylül 2012'de Fetullah Gülen'in yanına gitmiş, Gülen'in fotoğrafıyla beraber, "Fethullah Gülen, iki saat önce, Amerika'da" paylaşımında bulunmuştu. 

Kınık, 17- 25 Aralık sonrası 22 Aralık 2013’te attığı bir tweette ise, “Kul hakkı yiyen, rüşvet alan, veren, imtiyaz kullanıp asaletsizce mal mülk edinen bizden değildir” ifadelerini kullanmıştı.

ODATV, Türk Kızılayı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık’ın FETÖ bağlantısı olduğunu yazmıştı…

08 Ekim 2016’da “ODATV” adındaki ve 15 Temmuz darbe kalkışması öncesine kadar, hemen bütün haberlerinde adeta “FETÖ yayın organı” gibi görünen; “haber” olarak gündeme getirdiklerinin önemli bir kısmını da “kulis dedikoduları”ndan devşiren malûm internet sitesi; “Kızılay'ın başına cemaat bağlantılı başkanı kim getirdi?” sorusunu ortaya attı. 

Türk Kızılayı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık’ın Cemaat (FETÖ) bağlantısı olduğu, kurucusu olduğu şirketler aracılığıyla ticari faaliyette bulunduğu iddia edildi.

Kilit isim Dr. Ahmet Özdemir…

Konyalı Dr. Ahmet Özdemir;  Kerem Kınık’ın Kızılay bağlantısındaki kilit isim olduğu iddiasıyla yapılan yayında şu ifadeler yar alıyordu:

Dr. Özdemir, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu’nun da üyesi olduğu Hayat Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı’nın kurucusu ve genel başkanı. Aynı zamanda Sare Davutoğlu’nun kurucusu olduğu Yeryüzü Doktorları’nın kurucusu ve üyesi.

Ahmet Özdemir, 2013’te Türk Kızılayı Yönetim Kurulu üyesi oluyor. Kurumda üyelerle yaşadığı sorunlar nedeniyle 2015’te yapılan olağanüstü kongre ile görevinden ayrılıyor.

Özdemir, Yeryüzü Doktorlarında beraber çalıştığı yakın arkadaşı o dönemin Yeryüzü Doktorları Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık’ın Yönetim Kuruluna girmesini sağlıyor.

Kerem Kınık, çekişmeli kongre sonrası genel başkan oluyor. 

İddiaya göre, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kadrosundan olduğu öne sürülen Yeryüzü Doktorları eski Genel Başkanı Dr. Kerem KınıkTürk Kızılayı Yönetim Kuruluna girer. Aynı kadro içinde yer alan Yeryüzü Doktorlarında da doktor olarak görev yapan Dr. Mehmet Güllüoğlu Genel Müdür olarak göreve başlar.

Tüm bu ekibin Ahmet Davutoğlu’nun ekibi olduğu, SETA grubu ve Boğaziçi Yöneticiler Vakfı ile ilişkileri olduğu iddia ediliyor.

Kızılay’daki kayyum atanma sürecini başlatan kavga, deyim yerindeyse, "dışardaki FETÖ'cülerin içerdeki FETÖ'cülere" darbesi! 

Birkaç gün önce yakın koruma amiri öldürülen TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın kardeşi, Kızılay İstanbul İl Başkanı İlhami Yıldırım'ın; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fahri başkanı olduğu ve kurbanları için vekâlet verdiği Kızılay’a kayyum atanması nasıl yorumlanmalı?

Bu ikiiiiii…

Ankara’da tren kazası…

Bu sabah Türkiye, Ankara-Konya seferini yapan Yüksek Hızlı Tren kazası haberi ile uyandı.

Oysa Türkiye’de dikkatler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın; “İkinci 100 Günlük Eylem Planı Tanıtım Toplantısı"na  yönelmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın programı bir anda gündemden düştü.

Ankara-Konya seferini yapan Yüksek Hızlı Tren, Yenimahalle ilçesine bağlı Marşandiz istasyonunda yol kontrolü yapan kılavuz banliyö treniyle çarpıştı.

Kaza sonucu iki vagon devrilerek, üst geçide çarptı. Kazada 3'ü makinist 9 kişi öldü, 2'si ağır 84 kişi yaralandı.

Kazayla ilgili kusuru bulunduğu gerekçesiyle TCDD personeli 3 kişi gözaltına alındı. Trende Almanya Ticaret Bakanlığı temsilcisinin de bulunduğu anlaşıldı.

Hızlı tren eski Başbakan Davutoğlu’nun seçim bölgesi Konya’ya gidiyordu!

Ten kazasında hızlı tren hattının bulunduğu Konya, eski başbakanlardan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun seçim bölgesi. 

AK Parti’den İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adaylığı daha kesinleşmeyen mevcut TBMM Başkanı “son Mohikan” pardon son Başbakan Binali Yıldırım, Davutoğlu ile halef selef. 

Davutoğlu başbakanlıktan alınmasında Yıldırım’ı da sorumlu tuttuğunu birçok platformda dillendirmiş hatta yakın çevresi bu söylentileri paylaşmakta beis görmemişti.

Ha bu arada, Hızlı Tren hizmetini gerçekleştiren TCDD, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına bağlı. 

Biliyorsunuz Binali Yıldırım; 58, 59, 60, 61 ve 64. Hükûmetlerde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanıydı.

Bu üçççççç!..

Sonuç:

Allah akıl sağlımıza mukayyet olsun!

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter: @oc32oc39

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Germany 6 yıl önce
At izi it izine iyice karıştı
aksin 6 yıl önce
ona yakin bir yorum yaazayim dedim olmadi yorum sayfasi hatali calisiyor. bu tren2011yilindan beri calisiyor hafta tatiline gore 6-8tren karsilikli calisiyor hizli tren hattina banliyo treni girmez saat6.30treninide makinistte bilir makascida bilir kontrol odasida bilir o gun o kontrol treni niye ayni hatta girip geri geldi intiharmi birinon birilerinin planli saldirisimi ortaya cikar sinyalizasyon hatasi mantikli gelmiyor eskisehir yoluna ters yonde girseniz bu isaret hatasi degildir ya kasittir yada birileri sizi yanlis yonlendirmistir sabote ihtimali cok ciddi sanki birileri isteyerek iki treni karsi karsiya getirmis buradan iktidari yipratip huzur guven yok denilecek
6 yıl önce
sitede yorum gönder tuşuna basmadan yorum yarımken enter tuşuyla yorumlar yarım halde gönderiliyor gazete yönetimi bu hatayı düzeltmeli yorum göndere basmadan mesaj gitmemeli
aksin 6 yıl önce
rizedeki hadise memuriyetin halka devlete hizmet degil devletin milletin kendisine hizmet etmesi gerektigini zanneden bir nadanin isi...son hsyk secimlerinde feto 6500 oy aldi bunun 4500 u tasfiye edildi demek yapilan tasfiyenin yarisina yakin kripto elaman hala mevcut.....tren kazasi ise zannimca tam bir sabotaj en az 3kisinin anlasmasi ile yapilabilir bilerek isteyerek yapilmis bir eylem olarak duruyor...klavuz treni kim geri cagirdi kim yanlis yola soktu kim makas degistirtmedi
aksin 6 yıl önce
rizedeki hadise memuriyetin devlete millete hizmet degil devletin milletin kendisine hizmetci olmasi gerektigini zanneden bir nsdanin isi... e