St. Petersburg
Rusya’da altıncısı gerçekleşen Doğu Ekonomik Forumu, bu yıl 2 - 4 Eylül tarihleri arasında Vladivostok şehrinde düzenleniyor. Etkinliğin bu kez sloganı: “Uzak Doğu için yeni fırsatlar!”
Pandemiye rağmen geleneksel katılım da sağlanan forumda katılımcılar varlıklarını genişletmeyi hedefliyor. Bu nedenle “Rusya-ASEAN”, “Rusya-Kore”, “Rusya-Japonya”, “Rusya-Çin” ve “Rusya-Avrupa” iş diyaloglarına dair oturumlar gerçekleşecek.
Dünya genelindeki iş dünyasının foruma olan yüksek ilgisi bunun göstergesidir. Aynı zamanda, iş dünyası artık ABD’nin Rusya’ya karşı uyguladığı yaptırımlara fiilen dikkat etmiyor.
Yaptırımlardan herkes bıktı! Ama ABD bu yaptırımları ne kadar çok yayınlarsa, yetkililer ve işadamları o kadar yoğun bir şekilde onlardan uzaklaşma planları yapıyor.
Açık ve net bir şey var: Ticaret, savaşmaktan çok daha iyidir! Bu nedenle çoğu iş adamı, hızla büyüyen bir pazarda varlıklarını sağlamak için pragmatik düşüncelerle hareket eder.
Maalesef bu yıl Türkiye bu foruma katılmıyor.
Uzmanlara göre, özellikle Çinli şirketlerin Uzak Doğu inşaat pazarını aktif olarak ele geçirdiği düşünüldüğünde, bu adımı mantıksız buluyorum. Örneğin, Çinli inşaat şirketi “China Communications Construction Company” (CCCC), kısa süre önce Rusya’nın Kamçatka yarımadasındaki Beçevinskaya Körfezi’nde sıvılaştırılmış gaz terminali inşaatı için büyük bir sözleşme aldı.
Rusya’nın Uzak Doğu bölgesindeki Amur Rafinerisi için halihazırda sözleşme yapan Türk şirketi Pondera İnşaat da bu projeye katılmak istiyor. Ancak, Kuzey Kutbu’ndaki sıvılaştırılmış gazın aktarılması için projelerin hazırlandığı Beçevinskaya Körfezi’nde Türk müteahhitler büyük olasılıkla yer olmayacak. Çin, bu projeyi tamamen kendileri yapacak şekilde almaya çalışıyor.
Benzer bir durum Çinli “China Railway Construction Corporation Group” şirketinin yakın zamanda İrkutsk Petrol Şirketi için yeni bir kimyasal tesis inşa etmek üzere aldığı Sibirya’da da mevcut.
Türk şirketlerinin küresel inşaat piyasasından atılması yönünde yükselen trendi tersine çevirmek adına iş dünyasının devlet ile kapsamlı bir lobi çalışması gerekmektedir.
Rusya pazarı çok geniş ve Türk inşaat şirketleri, kuşkusuz, bu pazarı kaybetmek istemezler.
Ancak gerçek şu ki: Vladivostok’da Türkler olmayacak. Türk iş dünyasının, özellikle Uzak Doğu’da büyük iş forumlarına ve fuarlara, rekabet avantajlarını da sunarak, daha aktif bir şekilde katılması gerekiyor.
.
İlber Vasfi Sel, dikGAZETE.com