Putin'in temsilcisi Çeçen lider Kadirov'un Suriye, Suudi Arabistan ve Türkiye temasları! 

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Putin'in temsilcisi Çeçen lider Kadirov'un Suriye, Suudi Arabistan ve Türkiye temasları! 
03-12-2018

Soğuk savaş döneminde Sovyet Rusya'nın Komünist rejimi hem Vatikan hemde Riyad eksenli eleştirilerin odağındaydı.

Müslümanlar ve Hıristiyanlar dinsizlik cerayanına karşı CIA raporterlerinin projelendirdiği Ehli Kitap koalisyonunun aktörleriydi.

Nurculuk, soğuk savaşta Komünizme karşı kullanıldı...

Türkiye'de Nurculuk cerayanı ve Komünizmle Mücadele Dernekleri görev üstlendiler.

Nurcuların lideri Molla Said, "İsevilerin hakiki dindarlarıyla, ehl-i Kur’ân’ın müşterek düşmanlarına (Komünizme) karşı ittifak edeceğini" söylüyordu.

“Misyonerler ve Hıristiyan ruhanîleri, hem Nurcular, çok dikkat etmeleri elzemdir” diyordu.

Çünkü, İkinci Dünya Savaşı ateist Komünizmin hem gücünü hem de yayılma alanını arttırmıştır.

Mukaddes olan her şeyi reddeden Komünizmin, İslam ve İsevi dininin hücumuna karşı kendini koruyabilmesi ve varlığını devam ettirebilmesi için, mutlaka her iki dinin temsilcileri arasında bir birlikteliği bozması gerekmektedir.

İşte, insanlığın karşı karşıya kaldığı bu dehşetli durumdan kurtulabilmesi için yegane çare, Allah’a inanan her insanın inançsızlığa karşı ortak hareket etmesi ve aradaki ihtilafları ortadan kaldırması gerekmektedir.

Müslümanlar bu oltayı yuttu mu? Evet. Komunizme karşı olacağız diye Vatikan papazlarını bağırlarına bastılar. Oysa iki yanlış bir doğru etmiyordu.

CIA'nin "Dinsiz imansız Rusya" propagandası işe yaramadı...

Amerikalıların, Rusları Ortasya ve Ortadoğu'ya sokmama atraksiyonlari boşa çıktı.

Afganistan, Irak, Suriye, Mısır ve Yemen, Rus askeri danışmanlara ve mühendislere kucak açtı.

NASIR döneminde Nil üzerinde kurulan Mısır'ın en büyük barajı, Sovyet kredisi ve teknolojisiyle yapıldı.

Hatta NATO üyesi ve Batı Bloğu'nda yer alan Türkiye'de, 1965 - 1975 arası Demirel hükümetleri döneminde demirçelik, alüminyum ve rafineri gibi büyük tesisler Sovyet teknolojisiyle kuruldu.

Sovyetler Birliği dağıldı, Komünizm tarih oldu...

Günümüzde Komünizm tehdidi yok.

Kendisini Komünist olarak tanımlayan ne ülke kaldı ne devlet var?

Komünist partilerin nostaljik anma ve kutlama toplantılarından başka etkinlikleri görülmüyor.

Başta Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya olmak üzere, hepsi kapitalist sisteme entegre oldu.

Düşünsenize Enver Hoca'nın Tiran'ı bile emperyalizmin küresel jandarması Amerika'nın karakolu. 

Putine göre İslam, Rusya'nın kaderi...

Rusya Ferderasyonu'nda 2002 de yapılan nüfus sayımına göre Müslüman nüfusun 14,5 milyon olduğu belirlenmişti.

Putin, 20 milyon Müslüman nüfusu ileri  sürerek İKÖ ye üye olmak istemişti.

Ruslar, Asya etniklerine ve kültürüne daha yakın ve daha yatkın.

Dolayısıyla metafizik derinliği olan inanç sistemlerinden besleniyorlar.

İşte bu nedenle Benjamin Franklin ve Max Weber'in tanımladığı kapitalist, tefeci Protestan ahlakla Rus halkının benzerliği ve ortaklığı bulunmuyor.

Rus otoriteleri, Müslüman cemaatlerdeki gelişmeleri yakından takip ediyor ve gerekli gördüğü takdirde müdahale ediyor.

Müslüman unsurları radikalleşmeden tutmaya ve ulusal kargaşaya yol açabilecek İslamofobiyi önlemeye çalışıyorlar.

Putin zaman zaman , İslam dünyasına  ülkesini 'her zaman yardıma hazır bir müttefik' olarak görebileceği yönündeki mesajlar veriyor.

Moskova Camii'nin açılışına Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile  katılıyor. 

Putin İngiliz icadı Vehabiliğe karşı Sünni Sufizmi destekliyor...

Selefi Vehabi karekterli Çeçen direnişinin en büyük destekçisi İngilizlerdi.

Amerikalılar da bir parça işin ucundan tuttular.

Türkiye ilk önce desteklediği Çeçen direnişinde kumpasa getirildiğini anladığında Rusların, PKK kartına oynamasını bahane ederek geri adım attı.

Sonrasında günümüze uzanan dostluk temeĺli ekonomik, siyasi ve askeri işbirliği süreci yaşandı.

Moskova, Türkiye merkezli sufi hareketleri  tehdit kapsamında değerlendirmiyor.

Mahmut Efendi'nin başında bulunduğu İsmailağa Cemaati, Putin ve Moskova nezdinde refere bir grup. 

Çeçen lider Kadirov'un İstanbul ziyareti Rus istihbaratının piar çalışması...

Rusya, İslam Dünyasına  yönelik önemli somut açılımlar yapıyor, adımlar atıyor.

Bu biraz da  geçmişe dönük ateist Rusya imajını silmeye yönelik.

Bu konuda Çeçen lider Ramadan Kadirov'un yıldızı parlatılıyor.

Kadirov; daha önce gayri İslâmî yaşantısına rağmen başkan olmasının ardından kadınların kısa etekle gezmesini, başörtüsüz sokağa çıkılmasını ve belli saatlerde alkol satışını yasaklamıştı.

Ancak bütün bu yasaklara rağmen Kadirov’un kendisi lükse, eğlenceye düşkünlüğü ile tanınıyordu.

Ancak Rusya'nın Kadirovla ilgili planları Kadirov'un hayat anlayışını değiştirmesini gerektirdi.

Moskova’nın desteği ile Vehabi Çeçen muhaliflere karşı sufilik üzerinden yürütülen din anlayışının öncülüğüne soyundu.

Kadirov, õnce Umre yaptı sonra İstanbul'da Mahmut Efendi'yle görüştürüldü...

Kadirov, umre için gittiği Suudi Arabistan'da Medine'de  Hz. Muhammed'in Ravza-i Mutahara olarak bilinen kabrini ziyaret etti.

Bu görüntüler, sosyal medyada paylaşıldı.

Dikkat  çeken Kadirov'un Vehabi inancına ters düşen şekilde peygamberin mezarını öpmesi ve saygıda bulunmasıydı.

Umre sonrası çeşitli temaslarda (!)  bulunmak amacıyla İstanbul'a geldi.  

Ramazan Kadirov, 'Mahmud Hoca' olarak bilinen İsmailağa Cemaati lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nu ziyaret etti.

Yakın koruması ve çalışma ekibiyle birlikte gerçekleşen bu ziyaret Umre görüntüleriyle birleştirildiğinde Kadirov'un yüklendiği Rusya Müslümanlarının Sufi liderliği projesini tamamlanıyor.

Rusya’ya bağlı Çeçenistan Cumhuriyeti’nin lideri Ramzan Kadirov, TRT’nin ünlü dizisi 'Diriliş Ertuğrul'un setine gitmesi ve dizinin yapımcıları ile oyuncularını ülkesine davet etmesi, Mahmut Efendi ziyareti ile bütünleştiğinde ortaya çıkan imaj, Kadirov'u parlarlatıyor.

Kimilerine göre Kadirov, tüm bunları İslam adına değil, kendi meşruiyetini ispatlamak ve Rusya’nın gözüne girmek adına yapıyor.

Kadirov, Şam'da Esad'la görüştü, ÇEÇEN OMON taburlarını ziyaret etti...

Kadirov; Mekke ve Medine ziyareti sonrasında önce, Ürdün'deki Çerkez toplumunun liderleriyle Amman'da görüştü.

Ürdün'den Suriye'nin başkenti Şam'a uçtu.

Beşşar Esad'la, İdlip meselesini  ele aldı.

Esad'ın korumasını üstlenen Çeçen miliserle bir araya geldi.

IŞİD ve El-Nusra içindeki Çeçenlerle irtibata geçilmesi talimatını  verdi.

Çeçen Kadirov, İstanbul'da sadece sufi şeyhinin elini öpüp, film seti gezmedi.

Asıl görüşmelerini, Suriye İdlip'te faaliyet gösteren örgütlerin liderleriyle gerçekleştirdi.

Onlara verdiği mesaj; İdlip'ten bir an önce  çekilmeleri ve Türk Ordusuna zorluk çıkarmamalarıydı.

.

Ömür ÇelikdönmezdikGAZETE.com
Twitter: @oc32oc39 

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?