Putin'i Wagner isyanında Kadim Türk Devleti nasıl kurtardı?

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Putin'i Wagner isyanında Kadim Türk Devleti nasıl kurtardı?
27-06-2023

Wagner, uluslararası kamuoyunun gündemine 2014’te, Kırım’ın ilhakı sırasında Rus askerlerine destek veren ‘yeşil adamlar’la geldi.

Kollarında askeri amblem bulunmayan bu üniformalı savaşçılar, Donbask bölgesinde ayrılıkçı Ruslarla beraber saf tuttular.

Sonrası biliniyor. Suriye'de, Libya'da Afrika'nın birçok ülkesinde varlar ve önce Rusya'nın çıkarları sonra parayı veren yönetim için savaşıyorlar.

Wagner'e adını veren Nazi müzisyen…

Ukrayna’nınNazilerden arındırılması” amacına hizmet ettikleri söylense de isimlerini Adolf Hitler’in en sevdiği klasik müzik bestecisi Richard Wagner’den almıştı.

Yahudi karşıtı fikirleri ile tanınan Alman besteci Wagner, operalarında sıklıkla Alman milliyetçiliğinin erdemlerini övmesi ile tanınmıştı. Wagner, Nazi döneminde Adolf Hitler'in en sevdiği bestecilerden biri olarak yüceltilmişti.

Ancak Prigozhin'in şirketine bu adı verirken Rus ordusunun özel kuvvetlerinden emekli yarbay olan ilk komutanı Dmitry Utkin'in "Wagner" lakabından esinlendiği söyleniyor. Slav ulusundan birisi neden kendisine Cermen kavminden birisinin adını lakap olarak kullansın?

Üçüncü Reich tarihine bir tutkusu olduğu bildirilen Utkin, Richard Wagner'in onuruna olduğu iddia edilen Wagner çağrı işaretine sahipti.

“Modern zaman Vikingleri"

Bu Dmitry Utkin değişik biri. Slav Neopaganizmi olarak bilinen Slav Yerli İnancı, modern bir Pagan dini olan Rodnovery'e mensup.

O ve askerleri, kendilerini antik Nordik ırkına mensup Wiking savaşçılarına benzetiyorlar.

Bardağı taşıran son damla!..

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin en büyük varisi Rusya Federasyonu. O nedenle Rusya'nın birçok kurumu, kuruluşu Sovyet döneminin izini taşıyor. Efsane Kızıl Ordu gibi mesela.   

Doğru dürüst ordusu ve savaş tecrübesi olmayan Kiev karşısında Rus ordusunun asker sayısı ve teknolojik üstünlüğüne rağmen batı destekli Ukrayna savunma hattını kıramaması savaşın uzamasına neden oldu.

Rus ordusunun neredeyse 100 bin civarında olduğu söylenen asker kaybına rağmen savaşın sonucunu belirleyecek adım atamaması yakın zamanın en önemli beceriksizliği olarak tarihe geçti.

Savaşta yüzlerce tank, onlarca savaş uçağı, helikopter ve daha nice malzeme heba oldu.

Rus ordusunun çeyrek yüzyıllık cephane stokunun yerinde yeller esiyor.  Cephede en ön safta çarpışan birliklerin ihtiyacı olan cephane, mühimmat nasıl olduysa tedarik edilip, bir türlü ulaştırılamadı. Yolsuzluk iddiaları havada uçuştu.

Anlı şanlı, omuzları göğüsleri madalyalardan geçilmeyen generallerin üstünden Ukrayna ordusu geçti. Hatta cephe gerisini dahi koruyamadılar. Moskova'nın Kırım'da inşa ettiği simgesel Kerç köprüsü pert oldu.

Öyle ki Kremlin’de Başkan Putin'in çalışma ofisinin bulunduğu yere dronlarla saldırı düzenlendi. Haklı olarak Wagner'in patronu çıkıp soruyor; “zafer bunun neresinde?”

Rus kamuoyunda savaşın uzamasından kaynaklı hoşnutsuzluk had safhada. Batılı ülkelerin Rusya'ya uyguladığı ambargo, savaşa ayrılan bütçesinin her geçen gün Rusya halkının sırtındaki ekonomik yükü artırması, ölümler nedeniyle hemen her ay cepheye asker gönderebilmek için seferberlik ilan edilmesi büyük bir sorun oluşturuyordu. Wagner de bu sorundan beslendi. Kamuoyunun desteğini aldı.

Yevgeniy Prigojin, yolun sonuna geldiğini nasıl gördü?

Paramiliter gönüllü birliklerin yasal düzenlemelerle düzenli askeri birliklere katılma zorunluluğu, onun şirketinin sonu demekti. 10 Haziran 2023 tarihinde yürürlüğe konulan "Gönüllü birliklerin Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı bünyesinde sözleşmeli er statüsüne geçirilmesi" yasası, Wagner ve ortakları açısından bardağı taşıran son damla oldu.

13 Haziran'da Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna'daki Özel Askeri Harekat Bölgesi'nde (SVO) taarruz birliğinin bir parçası olarak faaliyet gösteren gönüllü birliklerle yeni sözleşmeler imzalandığını duyurdu.

Rusya Savunma Bakanlığı sözcüsü Korgeneral Vladimir Alekseev, "Bugün, Gönüllü Taarruz Kolordusu'na bağlı üç tugay ve dört ayrı müfreze, özel bir askeri operasyon sırasında Rusya Federasyonu'nun savunmasına yönelik görevleri yerine getirmek üzere sözleşmeler imzaladı." demişti.

Bu yasa kapsamında gönüllü birliklere yasal statü de verilmekle kalmadı vatan savunmasına iştirak ettikleri için askeri personel ile eşitlendiler.

Moskova'da bu çürümüşlükten rahatsız olan bazı üst düzey isimler, krizin birinci dereceden sorumlusu gördükleri Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı ve Rusya Savunma Birinci Bakan Yardımcısı Valeri Vasilyeviç Gerasimov'un, Başkan Putin tarafından görevlerinden uzaklaştırılmasını beklediler.

Süreç uzayınca “SVR ve GRU operasyonu” diyebileceğimiz Wagner devreye sokuldu!..

Neden böyle düşünüyorum?

Çünkü Prigozhin'in darbe planlaması 8 aydan fazla sürdü. GRU'nun (Rus Askeri İstihbaratı) Utkin komutasındaki 2. ve 15. Tugayları ve operasyonlara öncülük eden Wagner'in eski Rus spetsnaz paralı askerleri tarafından engellenmediler sadece 24 saatte, inanılmaz bir şekilde bütünleştiler. Bu aslında o kadar kolay bir iş sayılmaz.

Neden mi?

Çünkü GRU özel kuvvetleri, Rus ordusundaki en iyi eğitimli özel operatörlerdir. Sınır karakollarının, askeri üslerin, iletişim merkezlerinin ve stratejik silahların ele geçirilmesi konusunda özel olarak eğitilirler. Prigozhin'e taraf değiştiren Rus askeri birliklerinin sayısı önemli.

2. ve 15. GRU Spetsnaz Tugaylarına ek olarak, Senezh GRU Spetsnaz'ın (askeri birlik 92154) eski komutanları ve operatörleri de darbe operasyonlarının planlanması ve yürütülmesinde yer aldı.

Yevgeni Prigojin'in adalet yürüyüşü!..

Sonuç alabilmek için aylar süren planlamalarla Wagner olayının domino taşları döşendi.

Wagner komutanları her fırsatta üst düzey yöneticileri, Rus ordusunun cephede başarısız olan komutanlarını ihmal ve ihanet suçlaması ile Başkomutan Putin'e kamuoyu önünde şikayet ettiler. Haklıydılar çünkü Rus ordu birliklerinin cephede tutunamadığı birçok noktada Wagner güçleri, ordu birliklerine göre başarılıydılar.

Ordu ile özel güvenlik şirketi paramiliter güç Wagner arasında çatışma boyutuna ulaşan anlaşmazlık, Yevgeni Prigojin'inadalet yürüyüşü” ile geri dönülmez bir boyut kazandı.

Wagner eleştirileri birçok ordu komutanını görevinden etti. Hatta Ukrayna cephesindeki görevlerinden ayrıldıktan sonra bazı komutanlar nedense intihar ettiler. Wagner'in cephede savaşan birliklerine düzenli silah ve mühimmat sevkiyatı yapılmadığı, çalışanlarının maaşlarının geciktirildiği veya ödenmediği haberleri medyada yer almıştı.

Ukrayna’da Rusya’nın taşeron ordusu işlevi gören Wagner Grubu’nun kurucusu ve ‘başkomutanı’ Yevgeni Prigojin, savaşçılarının konuşlandığı bir kampın Rus ordusu tarafından bombalanmasını gerekçe göstererek intikam almak üzere 25 bin askeriyle Moskova’ya doğru, kendi ifadesiyle bir adalet yürüyüşü’ başlattı.

Prigojin, doğrudan Savunma Bakanı Sergey Şoygu’yu hedef almış, askeri yönetim kadrolarını cephedeki başarısızlıklardan sorumlu tuttuğu gibi, Ukrayna’dan ciddi bir güvenlik tehdidi gelmediği halde işgal kararı aldırtarak, Kremlin’i ve Rus halkını yanıltmakla suçlamıştı.

İşte olayı kaotikleştiren bir o kadar da bulanıklaştıran nokta da burası. Prigojin, sanki Kiev ve müttefiklerin ağzı ile konuşuyor gibi. Belki de St. Petersburg elitlerinin Moskova'dan ayrıldıkları yer burasıdır.

Wagner patronu Prigozhin, Belarus’da mı Türkiye'de mi?

Rus özel güvenlik şirketi Wagner'in patronu Yevgeniy Prigozhin, Moskova'da askeri yönetime karşı başlattığı silahlı isyanı "Rus kanı dökülmesini önlemek amacıyla" sonlandırdı. Prigozhin, kendisine bağlı ağır silahlara sahip savaşçılarla birlikte dün ele geçirdikleri Rostov kentinden ayrıldı.

Wagner lideri Prigozhin'in: "Wagner, 1 Temmuz'a kadar varlığına son vermek zorunda" açıklamasına bakılırsa, kendi kurdukları şirketi kendileri imha ediyor. Neden acaba?

Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Belarus Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko'nun arabuluculuğu ile varılan anlaşma uyarınca Prigozhin hakkında silahlı isyan suçlamasıyla açılan ceza davasının düşürüleceğini, Prigozhin'in, Belarus'a yerleşeceğini ve isyana katılan Wagner savaşçılarının (daha önce) Rusya'ya yaptıkları hizmetlerden dolayı herhangi bir cezaya çarptırılmayacaklarını söyledi.

Prigozhin, önce kameralar önünde Rostov'dan Belarus istikametine giderken görüntülendi. Ancak daha sonra Belarus ta izine rastlanmadı.

Hatta Türkiye'ye geldiği, Rusların yoğun yaşadığı Antalya'da Kazak bir iş insanına ait beş yıldızlı otelde buzlu viskisini yudumladığı iddia edildi.

Belki hangi otelde kaldığından Dışişleri eski Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun haberi vardır?

Wagner isyanı, NATO’yu harekete geçirdi mi!..

Bunu NATO karargahında görev yapan Türk Subaylarına sormalı. Onlar Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'i bilgilendirmiş olmalı. Belki TBMM Millî Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar'a da haber verilmiştir.

Türkiye'den bu konuda ses-seda çıkmadığına göre her şey kapalı kapılar ardında yaşanmış demek ki.

Ama sosyal medya mecrasında ilginç ötesi iddialara rastlanmak mümkün.

Mesela Wagner'in, CIA kontrolüne girdikten sonra ana amacının Rusya'da kargaşa çıkartıp, Ukrayna'yı NATO’ya sokmak olduğu gibi… Buna engel olan güç odağı ise Türk Devleti.

Olayın patlak vermesinden 12 saat sonra görüştüğüm Kremlin’e yakın kaynağım, “Wagner’in ilerleyişinin durdurulmasında Ankara'nın etkisinin ve katkısının büyük olduğunu” söylemişti.

Belarus Devlet Başkanı Lukeşenko’nun, özel uçağı ile Türkiye'ye gelerek Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüğü bilgisini yine bu kaynağım söylemişti.

Ankara'da mini Milli Güvenlik Kurulu toplantısı!..

Lukeşenko'nun önce Moskova sonra Ankara sonra yine Moskova temasında ana konu, Türkiye'nin Boğazlar Sözleşmesi kapsamında Wagner isyanı durduruluncaya kadar Boğazların kontrolünde hassas davranması, özellikle ABD ve NATO'ya ait savaş gemilerinin geçişine izin vermemesi olmuştu.

Türkiye, bunu sağladı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Federasyonu Başkanı Putin'e desteğini açıkladı.

Ankara, Moskova'nın talep etmesi durumunda Wagner birliklerine karşı kullanılmak üzere bir düzine SİHA göndermeyi taahhüt etmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Türk Devleti adına Putin'e duyurduğu destek, Wagner darbesinin pimini çekti.

Lukeşenko'nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Ankara’da kabul edildiği gizli görüşmede, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı Prof. Dr. İbrâhim Kalın'ın da hazır bulunduğu kulislerde söylense de bu ‘bilgi’yi teyit imkanı bulamadım.

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com 

Seçilmiş Kaynakça

https://www.interfax.ru/russia/905913

https://www.fontanka.ru/2015/10/16/118/

https://www.diken.com.tr/prigojinin-adalet-yuruyusu/

https://dailystorm.ru/obschestvo/vagneru-sozdali-dvoynika

https://www.politico.eu/article/putin-trump-sanctions-news-hacking-analysis/

https://www.dikgazete.com/yazi/rusya-da-derin-hesaplasmanin-kurbani-tatarsky-5483.html

https://twitter.com/igorsushko/status/1673009681080659968?t=E7jPyXfTll9FCsHG5e_qUQ&s=19

https://tr.euronews.com/2020/05/25/libya-da-hafter-ile-birlikte-savasan-rus-paral-savasc-lar-kimler

https://twitter.com/oc32oc39/status/1672695673265831937?t=Ae5J9sAgdh4g45X4C6LQyw&s=19

https://twitter.com/OguzEvrenKilic/status/1673348514028351488?t=vWG901EN68G_yZ0rOlT_7Q&s=19

https://twitter.com/FerhatK77509961/status/1672998596398989313?t=XFtf0TmmIO1cOsX2cWFyDA&s=19

https://tr.euronews.com/2023/06/25/rusyada-silahli-isyani-sonlandiran-wagner-lideri-prigozhin-blarusa-yerlesecek

https://xn--90aivcdt6dxbc.xn--p1ai/articles/news/prinyat_zakon_priravnivayushchiy_dobrovoltsev_k_voennosluzhashchim_po_kontraktu/

https://www.dikgazete.com/yazi/wagner-in-darbe-girisimi-ve-rus-istihbarat-baskani-nariskin-in-mit-baskani-ibrahim-kalin-a-yaklasimi-5781.html

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Türker Şahin 1 yıl önce
Hangi gizli servis size bilgi akışı sağlıyor bilmiyorum ama söyledikleriniz doğru çıkıyor. Çok sık yazıyorsunuz birileri hazırlayıp gönderiyordur. Koskoca profesörler yazamıyor siz nasıl yazıyorsunuz?
Gehlen 1 yıl önce
dilinizden düşürmediğin şu kadim Türk devletini dünya gözüyle bir kez olsun görseydik
Martin 1 yıl önce
Atma bre depreli din kardeşiyiz