MOSKOVA
Türk-Rus ilişkilerini takip edenler son günlerde mutlaka şu tabloyu fark etmiştir; Ankara, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında olası bir telefon görüşmesi ve Rusya liderinin Türkiye Cumhuriyeti'ne olası ziyaret konusunda birkaç açıklama yapıyor.
Kremlin ise, henüz böyle bir program ve planlarının olmadığından bahsediyor.
Daha önce Haziran ayında Rusya liderinin dış politika konularındaki Yardımcısı Yuri Uşakov ise “Putin’in Türkiye ziyareti yakında gerçekleşecek” açıklamasını yapmış ve “Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir daveti var. Putin ve Erdoğan, ziyaretin yakın gelecekte yapılması konusunda anlaştı ancak tarihler hakkında henüz konuşmadık” diye konuşmuştu.
Uşakov, geçtiğimiz günlerde de benzer açıklama yaptı.
Peki neler oldu bu son günlerde Ankara-Moskova hattında?
Haziran ayında Erdoğan, Kahovka Hidroelektrik Santrali’ne saldırı konusunda uluslararası araştırma komisyonu kurulmasını önerince, Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, “Sürekli sözde adalet arama oyunundan bıktık. Kimin ne olduğu çok açık. Ruslarla oyun oynamak niyetinde değiliz” diyerek Ankara'ya tepki vermişti.
Bunun ardından, Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova da; “Kuleba, Zelenskiy’e uluslararası komisyon kurmayı öneren Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında kaba konuştu. Kiev’in BM’deki daimi temsilcisi Kislitsa da, soruşturmanın imkansız olduğunu söyledi” diyerek Ukrayna'ya tepki vermişti.
Bu gelişmelerin ardından geçtiğimiz günlerde Zelenski, Türkiye'ye resmi ziyaret yaptı. Görüşmede, ikili askeri teknik işbirliği ve bu bağlamda Ukrayna'da Bayraktar SİHA üretimi konusunda anlaşmalar imzalandı.
Türkiye, Moskova’nın terörist ilan ettiği Azak (Azov) Taburu’nun elebaşlarını, Ukrayna’ya gönderdi. Bu şahıslar, savaş esirleri anlaşması kapsamında geçen yıl Türkiye’ye gelmişti. Ve anlaşma bağlamında özel askeri operasyon sürdüğü müddetçe Türkiye'de kalmaları gerekiyordu. Fakat, Zelenski, Türkiye'den ayrılırken, Türkiye’de kalması konusunda anlaşma sağlanan 5 Azov elebaşını da yanına alınca Moskova, bu olaya sert tepki verdi.
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Azov Taburu elebaşlarının Türkiye'den Ukrayna'ya dönüşünün daha önce varılan anlaşmaların ihlali olduğunu belirtti.
Bu gelişmelerin ardından herkes Erdoğan ve Putin arasında yapılacak bir telefon görüşmesini beklerken, bu görüşme bir türlü gerçekleşemiyordu. Hatta konu, Rus ve Batı medyasının da dikkatini çekmişti.
Nihayet 29 Temmuz günü Putin, St. Petersburg’da gerçekleştirilen Rusya-Afrika Zirvesi’nin sonuçlarının ardından St. Petersburg'da basına konuşurken, Türkiye ile ilgili açıklamalar da yaptı.
Bence, Rusya lideri bu konuşmasında, Türkiye'ye ince mesajlar da verdi. Gelin birlikte açıklamada satır aralarında söylenenlere göz atalım.
Öncelikle Putin, Türk mevkidaşı Erdoğan ile telefon görüşmesi yapabileceğini söyledi.
Putin, Türkiye ile Ukrayna’nın Azov Taburu militanlarının Türkiye’de kalmaları konusunda bir anlaşmanın olduğuna işaret ederek, “Anlaşmalar vardı... Başka yorumumuz olmayacak!” dedi.
1- Dikkat ederseniz Putin burada, “ANLAŞMA” kelimesini kullanıyor.
Putin, bu yıl Ağustos ayında Türkiye'ye ziyaretinin olasılığına ilişkin bir soruyu da cevaplarken şunları söyledi:
“Bilmiyorum, görüşeceğimiz konusunda anlaştık; ya o (Erdoğan) bize gelir, ya da ben giderim. Bakarız...
Beni seçimlerden önce de davet etti (Türkiye'ye) ama kimse bu konuda spekülasyon yapmasın diye bunu yapmamanın daha iyi olacağına karar verdik...
Seçimlerden bir veya birkaç hafta önce yapılacak bir ziyaret, iç siyasi süreçleri etkileme girişimi olarak görülebilir.
Ne onun ne de benim buna ihtiyacımız yok!..
Ve görüşmemizi yeniden planlamaya karar verdik. Ancak ya bizde ya da onlarda diye henüz anlaşmadık!.. Bakacağız…”
2- Putin, burada da ve üstelik 2 kere “ANLAŞMA” kelimesini kullandı.
Bilmiyorum ben mi abartıyorum!..
Sanki Putin, “anlaşma” sözcüğünü boşuna kullanmadı.
Sanki mesaj verdi. Çünkü, Moskova, Azov taburu olayı ile ilgili rahatsızlığını her fırsatta dile getiriyor.
Putin de kullandığı satır arası kelimelerle, karşı tarafa mesaj vermekte usta bir yönetici. Hani Rusya'da bir atasözü vardır; “Anlaşma paradan da değerli” diye!
Bu arada, bana göre Putin, bu “anlaşma” vurgusuyla genel bir gönderme de yapıyor.
Bakalım, gelişmeler nasıl olacak!.. Bu Ağustos ayında Türkiye-Rusya ilişkilerinde nasıl bir hareketlilik olacak bekleyelim ve görelim.
.
Fuad Safarov, dikGAZETE.com
ahde vefa 1 yıl önce