PENTAGON’un ÇİN’le savaş stratejisi: ÇİN Ordusu savaş deneyimi kazanmadan ÇİN’i savaştırmak!

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
PENTAGON’un ÇİN’le savaş stratejisi: ÇİN Ordusu savaş deneyimi kazanmadan ÇİN’i savaştırmak!
22-03-2019

Türklerin Orta Asya, ilkçağ ve ortaçağ tarihleri; Çin ordularıyla savaş hikâyelerinden geçilmez. Öyle ki Orhun Kitabeleri’nde Kül Tigin Kağan, bu mücadeleyi yüzlerce yıl öteden bugüne taşır. 

Der ki, “Çinliler altını, gümüşü, ipeği, ipeklileri sıkıntısız öylelikle verirler. Çin halkının sözleri tatlı, ipeklileri yumuşakmış.

Tatlı sözle, yumuşak ipeklilerle kandırıp uzaktaki halkları bu şekilde kendilerine yaklaştırırlarmış. Yakına yerleştikten sonra da gereken kötülüğü orada düşünürlermiş.” 

Çin Hakanı, Kül Tigin Kağan’ı nasıl tufaya getirmiş?

Aslında değişen bir şey yok bugün Çin ipeğinin yerine, elektronik eşyadan tutun da her türlü emtia Çin emperyalizminin dünyayı kontrol etme aracı. 

Hatta Çinliler’i yola getiren diz çöktüren ve Türk budunlarını, Çin boyunduruğundan kurtaran Kül Tigin Kağan dahi Çinlileri tam çözememiş. 

Bunu nereden çıkarıyorum?

Kendi yorumum değil.

Bizzat Kül Tigin Kağan kendi yontturduğu ve diktirdiği taş kitabede itiraf ediyor. 

Dede Korkut üslubuyla yazacak olursak aldı sazı eline Kül Tigin Kağan; “buraya kazıdım. Söyleyecek ne sözüm varsa bengi taşa kazıdım. Buna bakarak anlayın. Şu anki Türk halkı, beyleri, hâlihazırdaki beyler, sizler mi yanılacaksınız?

Ben bengi taş diktim. Çin hakanından sanatçı getirttim, nakşettirdim. Çin hakanı benim sözümü kırmadı, sarayındaki has sanatçısını yolladı. Ona muazzam bir anıtkabir yaptırdım. İçini dışını muhteşem şekilde süslettim, taşlar yontturttum, aklımdaki sözleri yazdırttım.”

Çinliler, "Savaşmadan savaş kazanma"nın mucidi…

Çinli General filozof ve askeri bilge Sun Tzu’nun Song Hanedanı (Çin) döneminde yazılan ve dünyanın en eski strateji kuramı kabul edilen içinde 384 adet savaş teorisinin yer aldığı, bütün askeri klasiklerin atası olarak bilinen ve Batı’da da en önemli strateji eserlerinden biri olarak üzerinde birçok çalışma yapılan “Savaş Sanatı”na göre; Savaş, kandırmacalı bir iştir.

Bu nedenle; vurabilecekken vurmayacakmış gibi, saldıracakken saldırmayacakmış gibi, yaklaşırken uzaklaşıyormuş gibi, uzaklaşıyorken yaklaşıyormuş gibi göstermek gerekir. 

Yemle ve kandır!

Kargaşa çıkart ve ele geçir,

dirençliyse ona göre hazırlan,

güçlüyse ondan sakın, 

sinirliyse onu kızdır, 

tevazu göster ki gerçek sanıp mağrurlaşsın, 

dinleniyorsa rahatsız et, 

aralarında birlik varsa ayır; 

ona hazırlanma fırsatı vermeden saldır, 

beklemediği anda ortaya çık. 

Bunlar savaş erbabının başarı sırlarıdır, önceden kestirilemez.

Muhtemelen, şimdiki Çin yöneticileri, askeri istihbarat uzmanları Sun Tzu’nun ‘Savaş Sanatı’nı güncellediler ve kaldıkları yerden devam ediyorlar

ABD açısından ÇİN ne ifade ediyor?

ABD, Çin’i küresel değil bölgesel aktör olarak görüyor ve o kategoride değerlendiriyor. 

Bunun anlamı şu; Çin, ABD için alt edilebilir, yenilebilir ve yok edilebilir kolay bir lokmadır. 

ABD’ye göre Çin, sadece bölgesel belirleyici aktördür. Çünkü Çin tarihi, milli büyüklüğün tarihidir ve kendisini bu milli tarih ve değerlerle sınırlar.

Bu açıdan bakıldığında Çin’in kolektif bilinçaltı, ‘Chung-kuo’ yani ‘Orta Krallık’ ile çerçevelendirilmiştir. 

ABD, Çin ile savaşmadan kendi potasında eritmenin formülünü bulmak için beyin fırtınasını yapalı neredeyse yarım yüzyıl oldu.

ABD, Çin’i tek başına tehlikeli görmediği gibi Çin-Rus ve İran koalisyonunun gerçekleşebilir olmasını bazı mevzi taktiksel atraksiyonlar haricinde mümkün bulmuyor. 

Hatta Çin’in böyle bir misyonu üstlenmesini Avrasya güvenliği açısından desteklenebilir görüyor.

Bu nedenle Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) gibi teşkilatları içine alacak Avrasya Aşırı Güvenlik Sistemi gibi kapsayıcı bir şemsiyeden yana olduğu söylenebilir.

Büyük bir güç olarak tarih sahnesine çıkmaya hazırlanan Çin’den duyulacak paranoyak korkuların kendi ekmeğine yağ sürdüğünün çok iyi bilincinde.

ABD, işi şansa bırakmıyor Çin’i savaşa kışkırtıyor…

Geçtiğimiz yıl Çin Devlet Konseyi, ülkenin askeri stratejisinde değişiklik yapmış ve ‘White Paper’ adı verilen yeni bir “Askeri Strateji Belgesi” belirlemişti.

Çin, yeni savunma politikasına göre; hegemonyacılığın ve güç iktidarının tüm formlarına karşı duracak ve hiçbir zaman hegemonya ve yayılma politikası gütmeyecek. Çin silahlı kuvvetleri dünya barışı sağlamak için uğraşacak.

Çin’in ulusal stratejik amacı, Çin Komünist Partisi’nin yüzüncü yılını kutlayacağı 2021 yılında, her bakımdan bir refah toplumu inşa etme amacını tamamlamak ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun yüzüncü yılı olan 2049’da, müreffeh, güçlü, demokratik, kültürel olarak gelişmiş ve uyumlu modern sosyalist bir ülke inşa etmek.

Çin’in ‘White Paper’ adı verilen “Askeri Strateji Belgesi” çok iyi tetkik edildiğinde, ABD’nin kendisine belirlediği yörünge dışına çıkmamaya göre dizayn ettiği söylenebilir.

***Çin’in askeri ve ekonomik büyümesini, siyasi nüfuz alanını genişletmesi ABD’nin güvenlik tehdidi kapsamında…

17 Ağustos 2018’de Pentagon uzmanlarının her yıl her müttefik ve rakip ülkeler için ayrı ayrı hazırladıkları “Çin'in Küresel Girişimini Genişletmesinin ABD Savunmasına Etkisinin Değerlendirilmesi” başlıklı rapor epey gürültü kopardı.

Raporda Pekin'in, silahlı kuvvetlerini “ABD ve müttefiklerine karşı” eğittiği ileri sürülmüştü. 

Çin’in askeri gücüne ilişkin, Pekin'in Cibuti'yle başlayıp Afrika genelinde askeri üsler kurmasının "Çin'in konvansiyonel askeri güç kullanmayı caydırma, ülke dışında operasyonlarını ikmal ve stratejik ekonomik koridorları riske atma kabiliyetini artırdığı" ifade ediliyordu. 

Çin'in Atlas Okyanusu'ndan, Akdeniz'e, Doğu ve Güneydoğu Asya'daki askeri varlığını artırdığı Afrika'daki faaliyetlerinin kaygı yarattığı değerlendirmesi dikkat çekmişti.

Çin şirketlerinin “One Belt, One Road - Bir Kuşak, Bir Yol” programının yabancı ülkelerdeki alt yapı projelerini almasına ve "Dijital İpek Yolu İnisiyatifi" olarak bilinen elektronik alt yapı projelerine talip olduğu, bu kapsamda bazı yatırımların Çin için askeri avantaj sağladığı belirtmişti. 

Çin'in ihtiyaç duyması halinde Hint Okyanusu, Akdeniz ve Atlas Okyanusu gibi uzak denizlerde artan menfaatlerini korumak için bu bölgelerdeki üslerini kullanarak yapılan donanma sevkiyatlarının ikmal ederek üstünlük sağlayabileceğine vurgu yapılmış, “Çin daha geniş küresel faaliyetlerini siyasi etki yapmak üzere de kullanılabilir. Çin'in birçok cömert yatırım finansmanı ev sahibi ülkeye fayda sağlarken bunlar aynı zamanda çoğunlukla şartları ile geliyor.” ifadelerine yer verilmişti. 

Çin'in birçok ülkedeki yatırımlarının düzenli piyasa mekanizmalarını “bypass” ettiği iddia edilen raporda, Çin'in bazı ülkelerde siyasi hedeflerine ulaşmak için ekonomik teşvik ve tehdit unsurlarını kullanabildiği de özellikle yer almıştı. 

Çinliler de “Panda Festivali”nde değil onlar da savaşa hazırlanıyor…

5 Ocak 2019’da Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, ordunun üst düzey komutanlarıyla yaptığı görüşmede, Güney Çin Denizi’ndeki toprak anlaşmazlıkları, ABD ile ticaret anlaşmazlıkları ve Tayvan’ın statüsü konusundaki artan gerilimler sebebiyle Çin ordusunun acil durum hassasiyetini güçlendirmesi ve savaşa hazırlık için gereken her şeyi yapması gerektiğini söylemişti. 

Hızla silahlanıyorlar. 

Kendi çaplarında güçlü bir silah sanayiler var.  

ABD hariç her ülkeden başta Fransa, Almanya ve Rusya olmak üzere Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun ihtiyacı her ekipmanı envantere kazandırıyorlar.

Afganistan, Kazakistan ve Pakistan gibi ülkelerle askeri ve ekonomik anlaşmalar yapıldı.

Çin’in batısındaki Sincan’a 350 kilometre uzaklıkta bulunan ve Afganistan’ın doğusundan Çin’in batısına dar bir koridor şeklinde uzanan Wakhan Koridoru’na üs kurdular, askeri yığınak gerçekleştirildi.

Çin’in, Afganistan’a son üç yılda yaptığı askeri yardım 70 milyon doları geçti. Pekin yönetimi, Afganistan’dan önce ilk yurt dışı askeri üssünü Hint Okyanusu’nda “İnsani yardım ve barış görevleri” yapacak Çin donanmasına ait gemilere askeri lojistik destek sağlama amacıyla geçen yıl Cibuti’ye kurmuştu. 

Çin’in en büyük dezavantajı, Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun savaş tecrübesinin olmaması…

Askeri uzmanlara göre modern Çin ordusu her geçen gün sayıları daha da artan yüksek teknolojili savaş araçlarına sahiptir. Ancak bu silahları ve ekipmanlarını kullanma becerileri hakkında ciddi tereddütler söz konusu. 

Farklı ülkelerin istihbarat raporlarında belirtildiği gibi ÇHKO;   miadını doldurmuş bir komuta sistemiyle sevk ve idare edilmeye çalışılıyor.

ÇHKO’nun  en büyük düşmanı ne ABD ne Rusya!

Çin ordusunun en büyük düşmanı, orduyu kasıp kavuran bir sülük gibi emen yolsuzluk salgını.

Çin ordusunun deneyimsizliği, çatışma tecrübesinin bulunmaması ve gerçekçi eğitim (tatbikat değil savaş) eksikliği nedeniyle deniz, hava ve kara ordu unsurları, oryantasyon ve eşgüdümden uzak bir profil görüntüsü veriyor. 

Çinli yöneticiler de bunun farkında. Açıklarını kapatmak amacıyla 2016 yılından itibaren, birçok organizasyonel ve diğer reformlara hız verildi.

Bu kapsamda Çin Devlet Başkanı ve Merkezi Askeri Komisyonun lideri Xi Jinping; “ana faktörlerin” hepsi ile ayrı ayrı mücadele edip düzeltmek ve ordularının savaşma ve savaş kazanma kabiliyetini artırmak için kapsamlı bir çalışma başlattı. 

Problem ÇHKO’nun tecrübe eksikliğini gidermek için Xi’nin savaş çıkarmaktan başka yapabileceği bir şey olmaması. Garip ama gerçek.

Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun 1988’de Johnson Güney Kayalıkları nedeniyle Vietnam ile yaşanılan küçük ölçekli bir deniz muharebesi dışında ÇHKO en son büyük ölçekli savaşını yaklaşık 40 yıl önce verdi.

1979’daki bu savaşta da ABD savaş makinesini  paramparça  etmiş Vietnam ordusu, bir işgal girişiminde bulunan Çinlilerin deyim yerindeyse adeta analarını ağlattı.

Gac Ma (Johnson South), Vietnam’ın hak iddia ettiği Truong Sa (Spratly) Adaları’nda bir kayalıktır. Çin, birçoğu silahsız olan Vietnamlı askerlerin öldürüldüğü 1964 yılındaki orantısız savaştan sonra 1988 yılından beri bu Gac Ma/Johnson South kayalığı yasadışı olarak işgal etmişti.

Bu mağlubiyet Çin ordusunun kolektif bilinçaltında etkisini sürdürüyor.

Savaş sonrasında Pekin’deki komünist yönetim; ülkenin “barışçıl kalkınma” söylemine paralel bir şekilde dünya kamuoyuna ve kendi halklarına rezil oldukları bu savaş sanki hiç yaşanmamış gibi davranmayı tercih etti.

Çin Ordusunun çağdaş Sun Tzu’ları şimdilerde kara kara düşünüyor…

Çünkü Çin Ordusu’nda yakın tarihlerindeki savaş gören komutan jenerasyonundan geriye kalan askeri personel birkaç yıl içinde tedavülden kalkacak; yani tekaüt; yani emekli olacak.

Bu ne demek biliyor musunuz?

Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun yakın gelecekte çatışma tecrübesi olan hiçbir personeli kalmayacak. 

Pentagon Kurmayları bunu biliyor…

İşte uzun lafın kısası, Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun ciddi hiçbir savaş tecrübesi olmaması, Amerikalı askerleri, Çin’i bir an önce savaşa sokmaya mecbur bırakıyor.

Sakın Amerikan goygoyculuğu sanılmasın ama gerçekten ABD ordusunun savaş tecrübesi çok fazla ve bu nedenle Çinliler’in şansı düşük.

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Ülfet Alnıaçık 6 yıl önce
Dünyanın en eski sosyaloji ve strateji manifestosunu taşa kazıtan Kağan Kültigin'i tufaya gelen şaşkın; kalleşliğin kitabını yazan Çinliyi savaş otoritesi ilan eden anlayışla düşmana diz dövdüremeyiz. Meydandan kaçıp hileyle savaş kazanan bir düşmansa sözkonusu olan akıllı ve komplekssiz adamlar söz sahibi olmalıdır. Ayrıca Kağanlarımız saz çalar üslubu da ozanlara bırakmıştır ezeli. Her türlü mücadelede kazanmanın temel şartı kendimizi de karşımızdakini de doğru tanımaktır.
kursiyer 6 yıl önce
Çin ekonomisi teknoloji transferi ile her geçen gün büyüyor. Çin enerji kaynaklarından yoksun. Enerjiyi elde etmek yumuşak nüfuz kullanır
Gaspirali 6 yıl önce
TÜRK çağı yakın ne Çin ne Maçin
Juan Jung min 6 yıl önce
China büyük davlet
Davut Nural 6 yıl önce
ABD ve ÇHC konulu detaylı yazıdan faydalandık yazara teşekkür ederim iyi gunler dilerim.
Necdet Çelikdönmez 6 yıl önce
Yazara dış politika konulu makalesi için teşekkür eder tebriklerimi sunarım.ABD ce ÇHC yesin birbirini iki azılı emperyalist katilleri. ABD en fazla kan döken güç ÇHC de Doğu Türkistan isgakcisi ve katili.Birbirlerinden belalarını bulsunlar.Yazarın kalemine kuvvet yüreğine sağlık kolay gelsin üstat. ..
Kazak Abdal 6 yıl önce
Münkir münâfıkın soyu Yıktı harap etti köyü Mezarına bir tas suyu Dökenin de anasını