Olmaz, devlet dediğin böyle yapmaz!

Yener Bozkurt
Yener Bozkurt
Olmaz, devlet dediğin böyle yapmaz!
26-09-2024

OLMAZ, DEVLET DEDİĞİN BÖYLE YAPMAZ.

Son sözümüzü en başta söyleyelim.

“Ey Kahraman Türk Polisi!

Ey Türk Vatanı’nın içerideki hainlere karşı savunucusu! Unutma sen Türk oğlusun, Türkün kanunusun. Askerimiz gibi sen de bizim gururumuzsun. Kanun dediğin acı tanımaz, gözyaşına bakmaz. Vefa da bilmez, intikam da gütmez.

Amacı Türkün asaleti ve adaletini yüceltmektir. Hakkını ve hukukunu bil. Asaletine gölge düşürme. Madem ki kanunsun kendini kimseye çiğnetme”

Şimdi konuyu baştan ele alalım.

Suratsız bir suç makinası, soyu tükenesi bir kansız, Şeyda Polisi şehit etti biliyorsunuz. Polisimizin eriştiği mertebe anasının ak sütü gibi helaldir, kutlu tini şad, mekânı uçmağ olsun.

Ancak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün, bu adı batasıcaya yaptığı muamele, eminiz Şeyda Polisin de ruhunu incitti.

Nasıl mı?

Özenle anlatmaya çalışalım.

Her şeyden önce Şeyda’yı şehit eden bu kansız, günyüzü görmesin, girdiği delikten çıkamasın ve geberip gittiğinde mezarda dahi huzur bulmasın.

Bunu bir kenara yazalım.

İkinci olarak, halkın ezici çoğunluğu, yapılan muameleyi coşkuyla savunsa da, Türkün asaleti ve Türkün adaleti penceresinden, gerçekleri korkusuzca haykırmaya devam edelim.

Olayı en başından ele alacak olursak.

Annesinin ihbarıyla yakalanan ve onlarca sabıka kaydı bulunan suç makinasını daha karakoldayken elinden kaçıran,

Bilahare şahsı yakalamaya çalışırken bu kez silah kaptıran,

Kaptırdığı silahla, dolaylı da olsa Şeyda Polisin ölümüne neden olan İstanbul Emniyeti, sinema çıkışı ne yapıyor?

Faili, çöp poşetine koyup, hayvan nakil aracıyla mahkemeye sevk ediyor.

Dangalakların dahi şak diye anlayacağı biçimde, “Sen çöpsün, Sen hayvansın” mesajı veriyor.

Aferin onlara! Ne muhteşem bir üst akıl.

Polisini bu tür tehlikelerden koruyabilmek için zamanında yapman gerekenlerin hiçbirini yapma, iş işten geçtikten sonra bu kez de yapmaman gerekeni yap.

Evet kardeşim. Kabul edelim etmeyelim, işkence bizim ülkemizde de suçtur ve İstanbul Emniyeti, sergilediği bu tavırla, dosta-düşmana, resmen işkence suçu işlediğini afişe etmiştir.

Bu görüntüler, bize nasıl geri dönecek biliyor musunuz?

Öncelikle bu boyu devrilesice ve avukatları, işkence ve kötü muamele yapıldığının ispatı olan bu görüntüleri, mahkemenin karar aşamasında hafifletici sebep olarak kullanacaklar.

Yine bu elleri kırılasıca ve avukatları, biraz zaman geçtikten sonra AİHM’ne başvurarak hem Türkiye Cumhuriyeti’nin notunu düşürecek hem de çatır çatır tazminat alacaklar.

Öte yandan başka ülkelere iltica eden binlerce soysuz da “Türkiye’deki İşkenceyi” ana iltica nedeni olarak gösterirken hiç zorlanmayacak.

Olsun. Yine de yüreğim soğudu” dersen, “Narin yavrumuz vahşice katledilirken yüreğin neredeydi” diye sorarlar adama.

Ne yapalım şimdi?

Benzer durumlarda kanunu umursamayıp, yürek yağlarını eriten linç yöntemleri mi geliştirelim?

Köklü devlet olma gibi bir gayen yoksa, “çöl fareleri gibi yaşamak bana uyar” diyorsan bu da bir seçenek tabii.

Lamı-cimi yok birader.

Sen kıytırık bir Arap ülkesi, dandik bir Afrika ülkesi değilsin.

Sen on binlerce yıllık töresi olan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’sin.

Sen devletsin.

Devlet şahıslardan intikam almaz, devlet şov yapmaz.

İşlediği suç ne kadar yürek yakarsa yaksın, kontrol altındaki failin beden ve ruh sağlığını korumak devletin onurudur.

Devlet ne eğilir ne de bükülür. Kanun neyse onu uygular.

Devam edelim.

Evet, İstanbul Emniyeti sadece işkence değil, Devletin itibarını zedeleme suçu da işlemiştir ve ilgililer hakkında soruşturma açılması gerekir.

Hal böyleyken İçişleri Bakanı Ali YERLİKAYA, bizzat soruşturma açacağı yerde, Katilin adliyeye götürülme şekliyle ilgili soruşturma açıldığı iddiaları alçakça bir yalandır. Bu yalan haberleri yayanlar hakkında gerekli adli işlemler başlatılmıştır.” açıklamasını yapıyor.

Koltuk, işin ehline verilmeyince işte böyle oluyor.

Bu canlı teröristin onca suç kaydına rağmen aramızda nasıl rahatça dolaştığı ve muhtemelen 3-5 sene sonra, bu kez daha da donanımlı biçimde nasıl dolaşmaya devam edeceği konusuna gelirsek.

Bunun tek suçlusu 22 yıldır bu ülkeyi yöneten, çıkardığı Ceza İnfaz Kanunu ile adaleti iğdiş eden AKP İktidarı ve destekçileridir.

Arzu edenler, bu iddiamızın detaylarını, “Böyle Olur Mülkün Adaleti” (*) ve “Kötülere Ölüm” (**) başlıklı videolarımızda bulabilirler.

YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ,

VAR OLSUN TÜRK MİLLETİ…

.

Yener Bozkurt, dikGAZETE.com

-Bağımsızlık Partisi Genel Başkanı, Emekli MİT mensubu-

(*) https://www.dikgazete.com/yazi/boyle-olur-mulkun-adaleti-5927.html 

(**) https://www.dikgazete.com/yazi/kotulere-olum-6590.html

- https://www.dikgazete.com/haber/umraniyede-polisi-sehit-eden-supheli-adliyeye-sevk-edildi-911365.html

.

Yener Bozkurt
Yener Bozkurt

Yener Bozkurt kimdir?

Bağımsızlık Partisi Genel Başkanı, Emekli MİT mensubu.

Ankara 1966 doğumludur.

1980 yılında girdiği Kuleli Askerî Lisesi’nden 1984 yılında mezuniyetine iki ay kala ayrılmış olmasına rağmen kendisini her zaman bir KULELİ Mezunu olarak görmüştür. 1988 yılında Atatürk Üniversitesi İngiliz Filolojisinden birincilikle mezun olmuştur.

Yedek subaylık hizmetini 1990-1991 yılları arasında Ankara’da Genel Kurmay Başkanlığı emrinde Mütercim Tercüman olarak tamamlamıştır.

1991’de Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Müsteşarlığı bünyesinde göreve başlamış, Teşkilatın yurt içi ve yurt dışı birimlerinde geçirdiği 24 yıllık kariyerinin ardından 2015’de kendi isteğiyle emekliye ayrılmıştır.

Görev gereği bulunduğu Irak-Suriye-Yemen gibi ülkelerde, Ortadoğu coğrafyası, siyaseti, kültürü vb. hususları yerinde incelemiş, bu çerçevede bölgeye ilişkin güncel analizler geliştirme imkânı bulmuştur.

Cumhuriyetin ilanının 100’üncü yıldönümü arifesinde, ülkenin mevcut tablosu ve gördüğü lüzum üzerine Bağımsızlık Partisi’ne katılmış ve kısa süre sonra Parti Genel Başkanlığı’na seçilmiştir.

Türklüğün kökeni, Gazi Mustafa Kemal’in Türklük anlayışı, Ezoterik öğretilerin günümüze yansımaları, Devletler arası örtülü siyaset vb. konular, öncelikli ilgi alanlarını oluşturmuştur. 

Evli ve iki kız çocuğu babası olan Yener Bozkurt, ileri düzeyde İngilizce, orta düzeyde Arapça bilmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?