NEREDE YANILDIK
CHP’li seçmenin en az üçte bir oranındaki kısmında bir ulusalcı damar olduğunu…
Binaenaleyh:
Partisinin ülke bütünlüğünü tehdit eden bir parti ve o partinin yaslandığı terör örgütüne tepki göstereceğini… “yemişim belediye başkanlığını” deyip, ülke bütünlüğünü savunan partilere yöneleceğini…
Veya…
En azında küsüp sandığa gitmeyeceğini düşündük…
Ama öyle olmadı…
Tam aksine,
Belediye başkanlığının AK Parti’ye geçme ihtimalini gördükleri anda tam takım sandığa gidip oylarını kullanırken, Milli ve manevi değerlere bağlı, Ülke bütünlüğüne halel gelmesin diye titreyen seçmen ise sandığa küserek gidip oy kullanmadı.
KÜRT SEÇMEN…
Bir Kürt devleti peşinde olan seçmenin tercihini anlıyorum. Ona diyecek bir şey yok!..
(Kürt devleti kurup bağımsız kalacaklarını... Amerika’nın, İsrail’in, Rusya’nın onları rahat bırakıp, kendilerine sataşmayacağını... Ellerindeki petrol vs. gibi yeraltı kaynaklarına göz dikmeyeceklerini sanıyorlar)
Ama…
Dini bütün olan ve zamanında CHP zulmünden çok çekmiş olan Kürt seçmenin gidip CHP’ye oy vereceğini hiç ama hiç düşünmemiştik... En azından fire verirler diye bekledik…
Ama o da düşündüğümüz gibi olmadı.
DEM Partili seçmen, kendi bölgeleri hariç Ülke sathında neredeyse blok halinde gidip CHP’ye oy verdi.
Mesela İstanbul’da daha önce yüzde 13 civarında oy alan HDP’nin şimdiki devamı olan DEM parti sadece yüzde 2.1 oy aldı.
Zaten…
DEM Parti İstanbul adayı olan M. Danış Beştaş, seçimden sonra tüm oylara sahip çıkmaya kalkan İmamoğlu’na (aldığı yüzde 51 oy oranına…) sert çıkıp;
“Sakın bu verilen oyların hepsi sana verilmiş reylerdir sanma!” dedi.
BİZİM KÜSKÜNLER ONLARIN KÜSKÜNLERİ!..
Yine örnek vermek gerekirse;
Bir Sarıyer örneği var.
3 dönemdir belediye başkanı olup, partisi olan CHP’den aday gösterilmeyince bağımsız aday oldu.
CHP seçmeni, sevdiği ve 15 yıldır belediye başkanı olan bu adayın peşine gitmedi... Oyları bölmedi. CHP adayını yüzde 51 ile seçti.
Ama bizim küskün aday adayımız!..
Ya rakip partiye gitti aday oldu veya oyları böldü. Örnek olarak Mardin, Urfa, Yozgat vs.
Yine;
CHP’yi son kongreden sonra çok dağınık sanmıştık ama onda da yanıldık.
CHP SEÇMENİ DAHA BİLİNÇLİ, BİZİM SEÇMEN DAHA DUYGUSAL…
Bundan anlaşılıyor ki;
Bizim seçmen, çok daha duygusal ve çabuk dolmuşa biniyor.
İsraf…
Gösteriş…
Kabalık vb. gibi mevzularda kendi adayını alabildiğine eleştirirken, CHP seçmeni, bu konuda adayına toz kondurmaz!.. Ya görmezden gelir ya da sahip çıkar.
Bizim seçmen, anında tepki verip, karşı mahalleyi sevindirebiliyor.
Hâlbuki;
Dert ettiği şeyler, her kitle partisinde olan ve olabilecek şeylerdir. Hele CHP’de bunlar vaka-i adiyedendir ama orada bu tür şeyler sorun olmaz. Bundan dolayı seçmen, partisine küsmüyor.
Bir gün;
Bakırköy’de oturan CHP’li biri, seçim yaklaşırken şunu demişti:
- Ben de görüyorum belediyemizin bir iş yapmadığını... Ama gidecek yerimiz mi var? diye yakınmıştı.
Şimdi;
Böyle bir seçmene ne anlatabilirsiniz ki!..
Bu tür seçmenler hem şehirlerimize hem de kendi partisine zarar veriyor ancak maalesef vakıa budur!
Aksi halde hizmete oy verilseydi İzmir bu hale gelir miydi?
Bugün;
İzmir, Adana gibi şehirlerimiz, CHP’nin elinde koca bir köye dönmüş vaziyetteler.
Düzelmeleri yönünde de şimdilik bir emare yok.
Allah’tan bizimkiler zamanında Ankara ve İstanbul’a çok esaslı hizmetler yaptığı için şimdiki belediye başkanları hiç çalışmasa bile fark edilmiyor…
Ama böyle giderse Ankara ve İstanbul’un da İzmir ve Adana’dan bir farkı kalmayacak.
.
Emin Batur, dikGAZETE.com
salih koca 7 ay önce
moz 7 ay önce
umut 7 ay önce
hal 7 ay önce
hasan 7 ay önce
umut 7 ay önce
hal 7 ay önce
umut 7 ay önce
umut 7 ay önce
umut 7 ay önce
umut 7 ay önce