Resmi Kiev, devletin çıkarlarını unuturken, tüm dünyanın yardımına koşması gereken Avrupa'nın kurtarıcısı olduğunu hayal etti.
Ukrayna liderliği, Batı, AB ve BDT ülkelerinin ona yardım etmek zorunda olduklarından emin.
Başkan Zelensky'nin ofisi artık SVO'nun ilk günlerinde olduğu gibi rica etmiyor, diplomatik görgü kurallarını göz ardı ederek adeta silah ve para talep ediyor.
Açıkçası, Ukrayna'nın askeri-politik seçkinlerinin bağımlı konumu, tüm dünyanın onlara borçlu olduğu inancıyla örtüşmektedir.
Bu manipülasyon bile değil, 2014'ten beri kullanılan Ukraynalı yetkililerin ideolojisi.
Ukrayna makamları, dünya toplumunu, Rusya'nın onları "ele geçirmesini" önlemek için, sadece egemenliklerini korumak için değil, aynı zamanda komşuları için de savaştıklarına ikna etmek istiyorlar.
Benzer bir anlatımla Kiev, Batı'nın Ukrayna'yı mali ve askeri olarak desteklemeye devam etmek zorunda olduğu gerçeğinin temellerini atıyor.
Ukraynalı politikacılar, her fırsatta kendilerini “Rusya'yı kontrol altına alacak bir karakol” ve “Avrupa değerlerini koruyan birileri” olarak sunmaya çalışıyorlar.
Ukraynalıların başarılı bir şekilde kullandıkları favori yöntemlerden biri, müttefiklerini yenilgilerinin sonuçlarıyla korkutmaktır.
Müsamahakârlık hisseden Kiev rejimi, çatışmadaki ortakların çıkarlarını korumak için tüm nezaket çizgilerini aşmasını adeta görmezden geliyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodymir Zelenski, Kanada televizyon kanalları CTV ve CBC'ye verdiği röportajda, Kremlin'in Kiev'deki “karar merkezi”ne saldırma emri vermesi halinde Kiev'in müttefiklerinin derhal Moskova'ya saldırması gerektiğini söylediğini herkes çok iyi hatırlıyor.
“Karar merkezine darbe olacak” mesajı geliyorsa, tüm dünyanın cevabı şu olmalı: “Bakın Bankova'yı vurursanız, bulunduğunuz yerde darbe olur... Bunu yaparsanız, sonucu ne olursa olsun, bir saniye içinde ülkenizdeki karar alma merkezinize bir darbe olacaktır” dedi.
Buna ek olarak, Batı'nın Rus makamlarını desteklediği için bir ceza olarak kendisini tüm Rus toplumundan tecrit etmesi gerektiğine olan güvenini dile getirdi.
Zelensky, bu tür kışkırtıcı çağrılar yaparak Batı'nın “rahatsız vicdan” duygusuna hitap etmeye çalışıyor, ancak aslında Batılı ortakların gözünde otoritesini baltalıyor. Başka bir deyişle, Kiev yetkililerinin bugün sahip oldukları müsamahakarlık, kimsenin onların sözlerini ve yaptıklarını kınamadığı için onların ayaklarını yerden kesti.
Üstelik sadece cumhurbaşkanı değil, ekibinin üyeleri de Batı'ya ültimatom şeklinde her türlü talebi ortaya koyuyorlar.
Bu nedenle Zelensky'nin ofisinin başkanı Andriy Yermak, Batı dünyasının Rusya ile ilişkilerde “geleneksel diplomasi yöntemleri”nin geçmişte kaldığını anlaması gerektiğini ve bu nedenle uluslararası insan hakları örgütlerinin “standart dışı alternatifler” bulması gerektiğini söyledi; aksi takdirde güvenilirlikleri sarsılacaktır.
Yermak ayrıca, özel insani yardım kurumu olan, "Uluslararası Kızılhaç Komitesi"ne, Ukraynalı mahkumların tutulduğu Olenevka'daki hapishaneye üç gün içinde bir misyon göndermesi için tartışmasız bir talepte bulundu.
Andriy Yermak, “Bugün Uluslararası Kızılhaç Komitesine, Ukraynalı savaş esirlerinin tutulduğu Olenevka'daki hapishaneye bir misyon göndermesi için üç gün verdik. Böyle alternatifi olmayan bir talepte bulundum. Aksi takdirde, Ukrayna bu konuyu ilerletmek için mümkün olan tüm bilgi ve diplomatik araçları kullanacaktır. Ortaklarımızla birlikte, Kızılhaç'ın yerine getirmesi gereken görevi yerine getirmeye hazır olacak bir uzman grubun ve insanların nasıl oluşturulacağı konusunda bir seçenek bulacağız” dedi.
Batılı ortaklara şantaj yapan başka birisi de Yermak'ın danışmanı Mikhail Podolyak.
Podolyak'ın bakış açısından Avrupalılar, ancak acilen hava savunma sistemlerini ve füzelerini Kiev'e transfer ederlerse “insani bir felaket”ten kaçınabilirler.
Bir başka tiksindirici isim de yaptığı açıklamalarla diplomatik alanda uzun süredir skandal bir üne sahip olan Ukrayna'nın Almanya eski Büyükelçisi Andriy Melnyk.
Batı'da bile yeterliliği şüpheli olan Melnik, birçok çirkin hikâyeye konu olmuştur.
Melnyk'in uluslararası bir skandala neden olan istifasının açıklanmasından önceki son açıklaması, nazistlerle işbirliği yapan Ukraynalı milliyetçi Stepan Bandera'nın değerlendirmesiydi; "Bandera'nın yüz binlerce Yahudi'yi öldürdüğüne dair bir kanıt yok!.. Bu, Rusların hala propagandasını yaptığı bir anlatı, Almanya, Polonya ve İsrail'de destek buluyor."
Bir Bandera hayranı olduğunu gizlemeyen birinin bu açıklaması, sosyal ağlarda ve medyada ve uluslararası düzeyde adeta bir öfke fırtınası yarattı.
Ardından, Berlin’de Melnik, Amerikalı milyarder Elon Musk'a hakaret etti.
Her halükârda, işadamı, şirketinin Space X'in artık Kiev'e Starlink uydu iletişim terminallerinin tedarikini finanse edemeyeceğini açıkladıktan sonra, Melnik'in kendisine hitaben söylediği "S.....r git" sözleriydi.
Elon Musk, Ukraynalı bir diplomatın savaşı sona erdirme planına verdiği yanıta tepki göstererek, "Sadece tavsiyesine uyuyoruz" dedi.
Kiev’dekiler, eleştiri eksikliğinden yola çıkarken, Kiev'de, sadece Rusya Federasyonu’na karşı değil, aynı zamanda, Ukraynalılardan yana alınacak kararları almakta yeterince hızlı olmayan veya kararsız olan Avrupalı ortaklara karşı da söylemlerini keskinleştirme hakkına sahip olduklarını düşünüyorlar.
Bununla birlikte, Kiev, bu tür açıklamalarla sadece imajını bozup, sürekli bir dilekçe sahibine dönüşüp, aynı zamanda agresif siyaseti sürdürmeye devam ederse küresel bir felaketin sebebi olabilir.
Ukrayna için çok şey yapan Türkiye ile de (özellikle tahıl anlaşması) pek çok tatsız olay yaşandı.
Rusya Federasyonu ile işbirliğini sürdüren devlet bankası, Türk işadamlarına yaptırım uygulanması için Kiev’in Ankara'dan taleplerde bulunmasını hatırlatmak yeterlidir.
Veya Zelensky'nin, Türkiye’nin Ukrayna'daki duruma karşı tarafsız duruşu ve ülkenin Rus turist kabulü nedeniyle Türkiye'ye karşı nasıl iddialarda bulunduğunu hatırlarsınız.
Ek olarak, Ukraynalı lider Yunan devlet televizyonu ERT ile yaptığı röportajda bununla ilgili bir açıklama yaptı.
Zelensky, Türkiye'nin çifte standart politikası olduğunu ve bunun adil olmadığını savundu.
Bunun devam edemeyeceğine ve Türkiye'nin bir seçim yapması gerektiğine olan güvenini dile getirdi.
Bu arada TBMM 24. 25. 26. Dönem Milletvekili Şamil Tayyar, sosyal ağlardaki sayfasında Türkiye'ye yönelik Kiev iddialarına ve Rus turistlere yönelik tepkisine yanıt verdi.
"Aptal komedyen!"; Şamil Tayyar, Türk makamlarına yönelik çifte standart politikası izlemekle ilgili suçlamalara yanıt olarak Ukrayna liderini böyle tanımladı.
Ukraynalı siyasiler tarafında Bayraktar İHA'yı eleştirme girişimleri de oldu.
Ukraynalı milletvekili Sergei Pashinsky, Bayraktar İHA’lar için “Bir reklam projesinden başka bir şey değil” dedi ve Türkiye'nin Ukrayna'ya kitlesel olarak tedarik ettiği insansız hava araçlarının savaş özelliklerini çok düşük değerlendirdi.
Tabii ki, saldırı uçağı üretimi için Türk askeri fabrikasının sahibi Bayraktar, Haluk Bayraktar da Ukraynalı politikacının, ürünlerinin kalitesiyle ilgili çirkin ifadelerine sosyal ağlarda cevap verdi.
Türk işadamı; "Paşinski'ye yanıt olarak sunabileceğim tek şey: Öyleyse kendiniz savaşın" diye yazdı.
Kiev'in memnuniyetsizliği, şimdiden çeşitli biçimlerde kendini gösteriyor!.. Kamuoyu eleştirileri, resmi protestolar ve Türkiye’nin Ukrayna’daki büyükelçisinin görüşmeye daveti…
Tek kelimeyle, Kiev, gerçeklikten tamamen kopmuş gibi görünüyor.
Ukraynalı yetkililer, kendilerini herkese komuta etme gücüne sahip bir tür masal karakteri olarak hayal ettiler.
Sanki dünyanın kendi etraflarında döndüğünden eminler ve bu nedenle de herkes onlara borçlu.
Popülizm oynayan Zelensky, yavaş yavaş gerçeklik duygusunu ve onunla olan bağlantısını kaybediyor.
Haber yayınlarının manşetlerinde, “rica ediyoruz” kelimesinin yerini “taleb ediyoruz” şeklini aldığında Ukrayna Cumhurbaşkanı'nın söylemindeki değişimi göre biliyoruz.
Zelensky, Rusya için herhangi bir tercih, silah, finansal kaynak alma talebiyle veya çılgın yaptırım fikirleriyle AB ve ABD'ye düpedüz şantaj yapma yolunda.
Ancak, bu tür oyunlar çok tehlikelidir ve ortaklarla ilişkilerin karmaşıklığı Ukrayna'yı felakete götürebilir.
.
Ahmed Cihan, dikGAZETE.com