Münbiç’te köşebaşları tutuldu! Operasyon başladı da haberimiz mi yok!..

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Münbiç’te köşebaşları tutuldu! Operasyon başladı da haberimiz mi yok!..
02-03-2019

Nazım Hikmet, 'Güneşi İçenlerin Türküsü' şiirinde der ki; "Akın var güneşe akın! / Güneşi zaptedeceğiz / Güneşin zaptı yakın!" 

Rivayete göre Necip Fazıl da "Yeryüzü boşaldı habersiz miyiz? / Güneşe göç varda kalan biz miyiz?" dizeleriyle Bahriye Mektebinden arkadaşı Nazım Hikmet'e nazire yapar.

Ne güneşe akın oldu ne de güneşe göç? 

Ama bu iki güzel insandan bu unutulmaz dizeler Türk edebiyatına miras kaldı. 

Zaman zaman Suriye’de yürütülen askeri ve istihbarat faaliyetleri kamuoyunun dikkatinden kaçabiliyor veya ilgili ve sorumlu kurumlar tarafından konunun önemi nedeniyle kamuoyu ile paylaşılmıyor. 

Son günlerde ABD ve Rusya’ya gerçekleştirilen diplomatik ilişkiler, karşılıklı ziyaretler, gelenler gidenler, yaklaşan yerel yönetim seçimleri nedeniyle bazı ayrıntılarda gözlerden kaçabiliyor. 

Türk Ordusunun Suriye operasyonları hangi mevsimde yapıldı? 

Hatırlarsanız; Azez - Cerablus ve Mare - Cerablus hattını DEAŞ'tan temizleyen ÖSO, 24 Ağustos'ta başlayan Fırat Kalkanı Operasyonu’nda en kritik adımı atmış, TSK’ya bağlı özel birliklerin de katıldığı El Bab operasyonu da 9 Aralık 2016'da start almıştı. 

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiği bir haftalık sürenin dolmasının hemen ardından Afrin'e yönelik operasyonu 20 Ocak 2018 Cumartesi günü TSİ 17.00 itibariyle başlatmıştı.

Demek istediğim, El Bab ve Afrin harekâtı kış mevsiminde gerçekleştirilmişti. Mümbiç harekatı emri; hava sıcaklığının 15 derece civarında gerçekleşeceği Mart’ın ikinci haftası verilmiş olur. Meteoroloji raporlarına iyi bakın.  

TSK’nın yeni operasyon hedef bölgesi Kobani mi yoksa Mümbic mi?

Bugünlerde Türk Ordusunun, Suriye’de özellikle PYD/YPG işgalindeki terör merkezlerine operasyon düzenlemesi de an meselesi. Türk ve dünya kamuoyunda bu beklenti oluştu/oluşturuldu. 

ABD ile yapılan müzakerelerin sıklığına bakılırsa namlunun ucunda Mümbiç var.

PYD/YPG’nin işi zor. Çünkü Şam yönetimi ile bir türlü anlaşamadılar. 

Esat, kayıtsız şartsız bu kentlerin kendisine teslimini istiyor. 

Ruslar, Kürtleri, Amerikancı olmakla suçluyor.

Türkiye ise “Bir gece ansızın gelebilirim” diyor.

Kobani (Ayn el Arap) Operasyonu için "Adana Mutabakatı" işletilecek görüşmeler tamam…

Türkiye, neden bu Kobani operasyonunu istiyor? 

Birincisi, Süleymanşah Türbesi’nin eski yerine taşınması için alan güvenliğinin sağlanması, diğer bir neden de bu operasyon sırasında Mümbiç ve  Kobani arasında  karayolu bağlantısını koparmak.

TürkiyeSüleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'nu Süleyman Şah'ın kabriyle Suriye'de sınıra mücavir Suriye Eşmesi köyünün kuzeyinde ve aynı büyüklükteki araziye geçici olarak taşıdı. 

Yanisi şu,TSK Süleyman Şah Türbesini, Kobani Kantonu sınırları içindeki Aşme (Eşme) köyüne taşımıştı!

Suriye toprakları içinde, 37 kilometre içeride bulunan ve IŞİD tehdidi nedeniyle 22 Şubat 2015’de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin operasyonuyla Türkiye sınırına taşınan Süleymanşah Türbesi nerede biliyor musunuz?

- Rojava’nın (Suriye Kürdistanı) Kobani Kantonu sınırları içindeki Aşme/Eşme’de. 

Türbe, halen Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) kontrolündeki Aşme (Eşme) köyünde bulunuyor. Süleyman Şah Türbesi ve güvenliğini sağlayan Saygı Karakolu, Kobani’de.

PYD, türbenin taşınması operasyonuna Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) de katıldığını açıklamıştı.

Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan, 21 Mart’ta Diyarbakır’daki Newroz Bayramı kutlamasında okunan mesajında, “Hem bölgemiz, hem uluslararası dünya için büyük anlamı olan Kobani direnişini ve zaferini selamlıyorum. Bu temelde gelişen ‘Eşme ruhunu’ halklarımız arasında yeni tarihin sembolü olarak selamlıyorum…” demişti.

Süleyman Şah Türbesi’ni Türkiye sınırına yakın PYD kontrolündeki bölgeye, Suriye Eşmesi’ne taşıyan Türkiye’nin, bir zamanlar Mesut Barzani ve Celal Talabani’ye verdiği kırmızı pasaportu, Salih Müslim’e de verdiği söylentisi gündeme gelmişti. 

Türkiye/ABD/Rusya ve Suriye anlaştı, "Adana Mutabakatı" devrede…

ABD, Türkiye ile uzun süredir, Suriye’den çekilme sürecini koordine etmek amacıyla oluşturulan ortak görev gücünün görev sahasını, yetkilerini müzakere ediyor. 

Türkiye, NATO müttefiki ABD’nin, üslerden çıkması halinde bunların teröristlere geçmesini istemediğini ısrarla gündemde tutuyor ve üslerin kullanılmaz hale getirilmesini veya Türk ordusuna devredilmesi gerektiğini Amerikalıların anlayacağı her dilden söylüyor. 

Türk yetkililerin ABD’li muhataplarına Washington’ın, Ankara’nın güvenlik hassasiyetleri çerçevesinde ortak bir anlayışa varmadan çekilmesi durumunda, meşru müdafaa hakkını her daim saklı tuttuğunu gündeme getirdikleri biliniyor

ABD, yol ayırımında.

Türkiye ile anlaşmadan Suriye’den çekildiğinde güç boşluğundan yararlanmak isteyen Suriye ordusuyla birlikte İranlı paramiliter güçlerin ve Rus askeri polisinin bu bölgeyi ele geçireceğini çok iyi biliyor. 

ABD ile Mümbiç operasyonunda mutabakata varıldı mı?

Ankara’ya ABDli asker sivil heyetlerin, başkan danışmanlarının biri gidiyor diğer geliyor. 

Bu süreçte, her iki taraf ne istediğini anlattı. 

Münbiç yol haritası hazır. 

Şimdilik, Mümbiç yönetiminin nasıl olacağı gibi ayrıntılar konuşuluyor. 

Bu arada Özgür Suriye Ordusu, Mümbiç kuşatmasını başlattı.  

Askeri tahkimat tamamlandı. 

Silah ve mühimmat sevkiyatı gerçekleştirildi. 

Türk Özel Kuvvetleri çoktan poşuları çektiler, Mümbiç sokaklarında köşe başlarını tuttular. 

Geriye sadece televizyon ve gazete haberleri için görüntü malzemesi sunmak kaldı. 

Dedim ya Münbiç operasyonu başladı da haberimiz mi yok?

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Necdet Çelikdönmez 6 yıl önce
Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ve Türk Silahlı Kuvvetlerimiz dimdik ayakta onlara kolaylıklar dileriz ayaklarına taş değmesin.Dıştan yurt güvenliği savunmasını yapmaya mecburuz.Yazarımız bu konuyu Ele almakla önemli bir boşluğu doldurdu.Oralarda ne oluyor ne gidiyor bilmiyorduk.Hangi terör örgütü olursa olsun üzerine gidilmeli ve yok edilmelidirler.Dünyada terör örgütüterinin en tehlikelisi Din kılıflı dinci terör örgütütleridir.Çünkü Dinin özünde yayılmacılık olduğu için dinci terör örgütü bu hususu ideolojik olarak aynen uygular.Sonuçta cariye köle ganimet edinme kelle kesme ile en vahşi yüzünü bu dinci terör örgütleri gösteriyor.Din vicdan işidir o yüzden baskı ve dayatma ve zorbalikla güzellik olmaz.Yazarımıza teşekkür ederiz kslemine kuvvet yüreğine sağlık diyorum başarılar üstat...
Küskün Şair 6 yıl önce
Şiir seçiminiz güzelmiş Poetika ve politika iç içe geçmiş
Kefirci polat 6 yıl önce
Tanrı Türk'ü korusun ve Yüceltsin
Germany 6 yıl önce
Yok artık