MHP’nin başına Soylu’yu taşıma operasyonunu kim nasıl bitirdi?

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
MHP’nin başına Soylu’yu taşıma operasyonunu kim nasıl bitirdi?
14-04-2020

Ne oldu hatırlayın! Dümbüllü İsmail’i kıskandıran bir tuluat seyrettik. 

Türk Tiyatrosunun usta isimlerinden Ulvi Alacakaptan'ın sahasına girmek gibi olacak ama kusura bakmasın.

12 Nisan Pazar akşamı oynanan, politik entrik izleri taşıyan vodvil, Direklerarası tiyatro kumpanyalarında dahi sahnelenmemiştir. 

Eğer yaşasaydı Denizkızı Eftalya/Atanasia Yeorgiadu, ne aryalar seslendirirdi?

Süleyman Soylu, MHP Başkanlığına hazırlandırıldı!..

Olay, ne paldır-küldür alınan sahipsiz sokağa çıkma yasağı ne de yasak öncesi halkın salgın hastalık tehlikesine rağmen, sosyal mesafeye falan aldırmadan marketlere doluştuğu görüntüleri değerlendiren, ekran güzellerini, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yönelik yerinde eleştirileriydi? 

Peki ya neydi? 

Şeytanın aklına gelmeyecek sinsilikte hazırlanan operasyondan Erdoğan’ın veya Soylu’nun haberi olduğunu sanmıyorum. 

Ama MHP Genel Başkanlığına Süleyman Soylu’nun ismi düşünüldüğüne göre belki birileri birşeyler çıtlatmıştır. 

Birkaç yıldır MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sağlık sorunları kamuoyunun gündemine çok sık servis edilir oldu.

Öncelikli amaç Bahçeli’nin sağlık sorunları nedeniyle MHP Genel Başkanlığını yapamayacak olduğuna parti teşkilatının ve tabanının inandırılması. 

İkinci aşamada Bahçeli’nin yerine geçebilecek, milliyetçi ülkücü muhafazakâr kesimin kabullenebileceği ismin, yıldızının parlatılması.

Üçüncü aşama ise genel başkanlık koltuğuna oturtulması. Yanlış hesap Ankara’dan döndü. İstanbul aşıkları, derin bir sille yediler. 

Çoğumuz bilir; Ayıya sormuşlar: “Bu sene armut nasıl olacak?" diye, o da “Bol olacak" demiş. “Peki nerden biliyorsun?" demişler… Ayı da “İşime öyle geliyor" diye cevap vermiş. 

Kusura bakılmasın ama kamuoyunu yönlendiren nüfuz ajanları, sanki bu ayıdan kopya çekiyor gibi! 

MHP kalesini kim düşürmek istiyor?

Sevin ya da sevmeyin MHP Genel Başkanı Dr. Devlet  Bahçeli, milli ve yerli duruşu nedeniyle küresel şer odaklarının  hedefinde. 

Partisindeki muhalif kanadın, lidere yönelik darbe operasyonunun, Atlantik ötesi odakların işi olduğu söylenmişti.  

Benzer süreci, merhum Alparslan Türkeş'e yaşatmadılar mı? 

Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın bilgisi dahilinde abisi Korkut Özal'ın kışkırtmasıyla, Bozkurt yuvasından ayrılan genç kadro, eski Ülkü Ocakları başkanının ardında toplanmış, başka bir parti kurmuşlardı. 

MHP, iyimser değerlendirmeyle sürekli oğul çıkaran arı kovanı gibi. 

İlk çıkanlar gittiler Büyük Birlik Partisi’ni kurdular. İkinci oğul kafilesi İYİ Parti'yi Türk Siyasi hayatına kazandırdı. Hatta TBMM'de parti grupları var.

Ama MHP  tüm bu oğul çıkarmalara rağmen taban, partisine sahip çıkmayı cansiperane sürdürüyor. 

Devlet Bahçeli, neden Türk siyasetinde önemli aktör? 

Bahçeli'nin; Türkiye'yi yeni bir sürece taşıyacak hatta Ankara'da yönetim makaslarını değiştirecek siyasi gücü, kimilerinin kabusu.

Amerikalılar bir süredir Ankara’da iktidar değişikliği umuduyla yatıp kalkıyor. Ne var ki güvendikleri dağlardan kar eksik değil. 

İktidar partisinin değirmenine kim su taşıyorsa Amerikalılar ona düşman. Damgaları da hazır; “Avrusyacı"! 

Soğuk savaş döneminde komünizmle mücadele stratejisi olan bir partinin “Avrusyacı” olması mümkün mü? 

Gölge CIA” olarak adlandırılan Strafor, Rand Coorparation, Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü gibi ABD dış politkasını etkileyen kuruluşların Türkiye analizlerinde MHP lideri Bahçeli’nin ismi çok sık geçiyor.  

AK Parti iktidarını, dış politikada ABD girdabına kapılmaktan alıkoyması Amerikalıları çok derinden düşündürüyor olmalı. 

Birkaç hafta geriye gidelim… Ülkü Ocakları Başkanı neden görevden alındı?

9 Ocak 2019'da göreve başlayan, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Sinan Ateş, akademik çalışmaları nedeniyle görevini bıraktığını duyurmuştu. *

Sinan Ateş, MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin güvendiği isimlerden. İstifa etmesine her ne kadar  akademik çalışmaları gerekçe gösterse de  Ocak Başkanlığı’ndan ayrılışının nedeni farklı.

Eski Yeni Asyacı Nurcu “Yavuz Bahadıroğlu” takma isimli Niyazi Birinci'nin Atatürk düşmanlığı… 

Sinan Ateş, geçtiğimiz günlerde Yeni Akit yazarı Yavuz Bahadıroğlu’na gösterdiği milli refleksle gündeme gelmişti.

Hüseyin Çelik'in Milli Eğitim Bakanlığı döneminde MEB Müsteşarlığı görevinde bulunan Prof. Dr. Necat Birinci'nin ağabeyi Yavuz Bahadıroğlu, TRT 1’de yayınlanmaya başlayan “Ya İstiklal Ya Ölüm” dizisini “Diriliş” ve “Abdülhamit” gibi Osmanlı Devleti’ni anlatan dizilere karşı “Kemalistlerin rövanşı” olarak nitelendirmişti.

Bahadıroğlu, “TRT 1’de yayınlanan ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ isimli dizi Diriliş, Kuruluş ve Abdülhâmid gibi Osmanlı’yı sevdiren dizilere karşı Kemalistlerin rövanşıdır. Atatürk’ü övme dizisidir. TRT’ye kimler tarafından dayatıldı bilmiyorum, ama hesabı iktidardan sorulur” ifadelerini kullanmıştı. 

Bahadıroğlu’nun akla ziyan açıklamasına Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş tepki göstermişti…

Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş, Atatürk düşmanı Yavuz Bahadıroğlu’na zehir zemberek bir açıklama ile karşılık vermişti:

FETÖ’nün alternatif tarih tezlerinin savunucusu olan Yavuz Bahadıroğlu, hiçbir zaman Türk tarihini bütün olarak görmemiş ve romanlarında genç zihinlere gizli nifak tohumları ekmeyi vazife bilmiş bir yazar müsveddesidir. 

Bir ticani kalıntısı olan Bahadıroğlu’nu memnun edebilmek için Türk tarihinin önemli bir bölümünü yok sayacak değiliz. 

Türk çocukları Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Türk tarihinin büyük simalarını asli kaynaklardan öğrenmeye devam edecektir.”  **

Tepkilerin ardından sosyal medya mesajlarını silen Bahadıroğlu, paylaşımının yanlış anlaşıldığı bahanesine sığındı.

Gaflet ve delalet timsali Niyazi Birinci'nin iktidar içinde kümelenmiş yardakçıları, Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'ten duydukları rahatsızlığı, MHP'ye taşıdılar. 

Oysa gizli hedefleri MHP Genel Başkanlığı için planladıkları  operasyon önünde engel gördükleri bir ismin tasfiyesinden başka bir şey değildi. 

12 Nisan gecesi AK Parti ile MHP arasında “SS” Muhaberesi…

Plan; alttan alta, gizliden gizliye müstakbal MHP liderliğine yönlendirilen ve iktidar partisi imkanlarını  bu gayenin gerçekleşmesi için seferber eden/edilen Süleyman Soylu’nun (SS) istifasını açıklaması, Soylu'nun etrafında konuşlandırılan trollerin ortalığı velveleye vermesi,  tüm bunlara rağmen Soylu'nun istifasının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edilmesi üzerine kurulmuştu.

Telefonda görüştüğüm, Kafkassam direktörü Prof. Dr. Hasan Oktay'ın, MHP Genel Merkezi’ne yakın kaynakların bu tür hazırlıktan haberdar olmamasının imkansızlığına dikkat çekmesi beni düşündürdü.

Aslında Prof. Oktay, sosyal bilimci titizliği ile siyasi olayların perde arkasına dikkat çekmekten başka birşey dememişti. 

Parti içi kaynaklarıma, 12 Nisan gecesi olağanüstü bir görüşme trafiği yaşanıp yaşanmadığını sordum. 

Duyduklarımı teyit etmem çok zor. Çünkü kimse kendi isminin  geçmesini istemiyor. 

Ama söz birliği etmişcesine Erdoğan ile Bahçeli’nin özel kalem müdürlerinin Soylu’nun istifasına ilişkin parti liderlerinin görüşlerini birbirlerine pasladıkları ifade edildi. 

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un, TV ekranlarına çıkmaya tenezzül etmeden sosyal medya üzerinden yaptığı "İçişleri Bakanımızın istifası kabul edilmemiştir, kendisi görevine devam edecektir" açıklaması, MHP liderinin, “İstifa etmesin otursun oturduğu yerde” kabilinden görüş beyan etmesinden sonra servis edilmişti. 

Birinci kanıtım bizzat Soylu’nun kendisi…

İstifası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmeyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, istifa kararının ardından yaşadığı süreçle ilgili: 

"Cuma gecesi yaşananlara kayıtsız kalmak bigane olurdu. Şehit çocuklarının 'Bizi bir kez daha babasız bırakma' şeklindeki mesajları beni etkiledi" ifadelerini kullandı.

Soylu ayrıca, “Bahçeli'nin sözlerine kayıtsız kalmak sorumsuzluk olurdu” demesi aslında çok derin manalar içeriyor. ***

İletişim Başkanı’nın, Soylu’nun istifasının kabul edilmediği ve görevde kalacağı açıklaması, 12 Nisan Pazar saat 23:51' de yapılmış.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin resmi twitter hesabından yapılan;

"Sayın Süleyman Soylu azimli, inançlı, dirayetli ve mücadeleci kişiliğiyle Türkiye’nin en hassas döneminde üstlendiği bakanlık görevini başarıyla yerine getirmiştir.

Bizim temennimiz bu görevine kararlılıkla devamından yanadır."  paylaşımı ise 13 Nisan Pazartesi saat 00:18'de yayınlanmış. 

İki açıklama arasında tam tamına 27 dakikalık bir zaman  farkı var. Dolayısıyla Soylu’nun, Bahçeli’nin mesajını okuyarak istifa kararını geri çekmesi söz konusu değil. 

Demek ki Soylu, AK Parti ve MHP Genel Başkanları arasındaki diyalogdan haberdar edilmişti. 

İkinci kanıtım Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bizzat kendisi…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Süleyman Soylu'nun istifasına yönelik bir değerlendirmesinde "Yaşanan olumsuzluklar bu gerçeği ortadan kaldırmıyor. İçişleri Bakanımızın bu konudaki sorumluluğu üstlenerek gösterdiği hassasiyeti takdirle karşılıyorum.

Ancak istifasını kabul etmeyerek kendisinin görevini sürdürmesini istedik" dedi.

"Terörle mücadele, afetler ve son olarak koronavirüsle mücadelede başarılarına yakınen şahit olduğumuz sayın bakanımız görevine devam ediyor" diyen Erdoğan, MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye de teşekkür etti. Erdoğan, "Cumhur İttifakı olarak verdiği destekten ötürü sayın Bahçeli'yi şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum." dedi. ****

Eğer Erdoğan, Bahçeli ile İçişleri Bakanı’nın istifasını görüşmemiş olsaydı, teşekkür etme ihtiyacını hissetmezdi. 

Erdoğan’ın bu ifadesi, Fahrettin Altun’un, Soylu kararını açıklamasından önce, MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli ile görüştüğünü ispat ediyor. 

Uzun sözün kısası Devlet Bahçeli, kurgulanmış istifayı durdurarak, AK Parti içinde kümelenmiş bir grubun, MHP üzerinde yapacağı operasyonu ötelemiş oldu. 

Ülkücü Maliyeci ve İktisatçılar Derneği Genel Başkanı, MHP eski Genel Başkanı merhum Alpaslan Türkeş'in yakın çalışma arkadaşı, Milliyetçi Çalışma Partisi Genel Başkan Yardımcılığı, 19. Dönem MHP Erzurum Milletvekilliği görevlerinde bulunan, mütefekkir, münevver ve muharrir Rıza Müftüoğlu'nun sosyal medyada rastladığım konuyla ilgili bir değerlendirmesini affına sığınarak alıntılıyorum:

"MHP de merkez parti anlayışından gelenlerin genel başkan olması mümkün değil. 

Sayın Soylu'nun bölücülerle mücadelesini takdirle karşılıyoruz. 

Ama bu kadar. Sayın Devlet Bahçeli'nin sağlığı yerinde. Fransa’daki bir PKK’lının yaydığı haberlerin dikkate alınıp fikir yürütülmesi çok üzücü." 

 Arif olan anlar, akıntıya kürek çekmez. 

Trollere üzücü bir haberim var; 10-12 Nisan sürecinde kazanan ne AK Parti oldu ne de Süleyman Soylu oldu? 

Sürecin kazananı MHP ve Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli oldu.

Soylu ve ekibinin MHP planları suya düştü, suyu inek içti, inek dağa kaçtı!

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

* https://www.google.com/amp/s/t24.com.tr/amp/haber/ulku-ocaklari-genel-baskani-ates-akademik-calismalari-nedeniyle-gorevini-birakti,870416

** https://www.gazeteduvar.com.tr/politika/2020/04/02/ulku-ocaklari-genel-baskani-sinan-ates-istifa-etti/

*** https://www.google.com/amp/s/www.haber.com/icisleri-bakani-soyludan-yeni-aciklama-gelen-mesaj-beni-cok-etkiledi-288245/amp/

**** https://www.bbnhaber.com/cumhurbaskani-erdogan-dan-suleyman-soylu-aciklamasi

https://www.google.com/amp/s/www.cnnturk.com/amp/turkiye/cumhurbaskani-erdogandan-suleyman-soylu-aciklamasi

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Halit 5 yıl önce
Gıdıklada güleyim
seyfettin Aydın 5 yıl önce
Yazı nitelik ve analitik itibari ile akıcı ve realist bir üslup ile yazılmış ömür beyi tebrik ederiz.Mesleki görevim gereği yurt içinde bütün tarikat cemaat vakıf dernek siyasi oluşumları görmüş tanımış konuşmuş incelemiş bir yazarım.50 yıllık bu Edebiyat camiasında binlere varan makalelerim ve dergi çalışmalarım yayımlanan kitaplarım elbette yadsınamaz.Yavuz Bahadıroğluna kadar nice yazar ve şaire tahminen 6000 kişiye çeşitli nedenlerle Takdir Teşekkür vesaire belgeler vererek onore eden biriyim.Sağ Sol Radikal çizgide coğu kişiyi onore ettim.Yavuz beyden tutun Atasoy Müftüoğluna kadar Hepsini tanıyan biriyim.Maalesef sağduyu ile düşünen biri olarak şunları gözlemledim; Osmanlıcıyım diyenler eğer hanedanlık zamanında yaşasalar ve osmanlıyım deselerdi bunu hayatları ile öderlerdi zira osmanlı olmak sadece bir hanedana bir aileye ait bir statü idi.Osmanlı idaresi devam ederken yurdumuzun işgaline sebebiyet veren saltanatcılar idi.Gazi paşa ve ekabiri tüm halklarımızın milletin gayreti ile yurdumuz düşman işgaliden kurtarılıp Devlet kuruldu.Bu yeni Cumhuriyet idaresine karşı çıkanlar elbette menfaat ve dinsel sömürü imkanları ellerinden gidince Gazi paşaya ve genç cumhuriyete düşmanlıkları ve akıl almaz iftiraları hep oldu ve olagelmiştir.Bu Gazi Paşanın kurduğü cumhuriyetin kazanımları ile adam oldunuz bir yerlere geldi iseniz çağdaş yaşam standart konforuna sahip iseniz bunu Gazi paşaya borclusunuz.Her türlü emperyalizmin yanında arap emperyalizmine de hayır diyen genç cumhuriyetciler idi.Sezarın hakkını sezara vermek gerekir.Sinan Ateş degerli yetenekli bir sima olup söyleminde isabet etmiştir.Arapcı/ümmetci olmak yada milli ve yerli olmak fikri mutlaka irdelenmeli.Fakir niye fakirdir çünkü çalmasını bilmez onun için fakirdir yada hırsızlık çocuktan babaya geçmez Babadan oğula geçer diyen soyguncu rüşvetci kayırmacı baskıcı hangi türden kimden olursa olsun inancımız ve insani ahlakımız gereği kabul etmiyoruz.Kul haklarını gözeten kamu hak ve hukukunu riayet eden kimler olursa olsun baş tacımızdır.Ayrıştırma ötekileştirmelere hayır diyoruz.Barış Sulh sevgi kardeşlik hepimizin vazgeçilmez mefkuresidir.Makamlar ve orayı temsil edenler gelip geçici Devletimiz ise dimdik ayaktadır ve olacaktırda.Yazarın kalemine kuvvet esenlik dileriz...
ahmet çakır 5 yıl önce
ileride işe yarar hikaye güzel roman da olur akıcı insanı sürüklüyor
Kazak Abdal 5 yıl önce
Aslında, neslinde giymemiş hare İş gelmez elinden gitmez bir kare Sandığı gömleksiz duran mekkare Bedestana gelir kaftan beğenmez Kazak Abdal söyler bu türlü sözü Yoğurt ayran ile hallolmuş özü Köyden şehre gelse bir Türkün kızı İnci yakut ister mercan beğenmez
Jet Hüsnü jet Fadılın baldızının teyze oğlu 5 yıl önce
Bozacının şahidi şıracı olan bir ülkede şaşırdıkmı halkın anasının ağlatıldığı bir ülkede şaşırdıkmı tarikat ticaret siyaset ilişkisinin içiçe geçtiği ülkede şaşırdıkmı
Elmas Türker 5 yıl önce
hikaye kıvamında Ne güzel anlatmışsınız