‘Maven’ projesi, Ukrayna testinden sonra Gazze’de mi uygulanıyor?

Hasan Enes Karahan
Hasan Enes Karahan
‘Maven’ projesi, Ukrayna testinden sonra Gazze’de mi uygulanıyor?
13-06-2024

“Maven” projesi, Ukrayna testinden sonra Gazze’de mi uygulanıyor

MOSKOVA

Yapay zekâ ile dron oluşturma alanındaki en büyük Amerikan projelerinden biri “Maven” projesidir. Yani, insansız hava araçları için yapay zekâ tabanlı bir gözetim platformu oluşturmaya yönelik Pentagon programıdır. Esasen amaç, ABD ordusunun otonom dronları konuşlandırması ve izlemesi için bir sistem oluşturmaktır.

Maven Projesi 2017'de başlamıştı; Pentagon'un savaş için gelişmiş yapay zekâ geliştirme, insanlar yerine algoritmaların karar vermesini sağlama konusundaki ana girişimi olarak geliştirildi.

Bu sistemin amacı, savaş operasyonlarını gerçek zamanlı olarak yönetmek ve operatör müdahalesi olmadan hedefleri izlemek, istihbarat toplamak ve analiz etmektir.

Projenin şimdilik muharebe operasyonları sırasında hedefleri bağımsız olarak seçebilen ve angaje edebilen yapay zekaya sahip tam otonom bir silah sistemi olarak geliştirilmediği varsayılabilir. Ancak gelecekte nasıl olur, kim bilir…

Şimdiden söyleyelim; bu sistem, daha sonra drone teknolojisiyle birleştirilerek hedefleri “insan elinin az olduğu” operatör müdahalesiyle tespit ve imha edebilen “otonom kamikaze drone” sürülerine dönüştürülebilir.

Bir iddiaya göre, şu anda yapay zekâ teknolojisi, Ukrayna'daki gerçek çatışmada test ediliyormuş.

Maven projesi, uydulardan Rus askerlerinin Instagram akışlarına kadar sayısız kaynaktan gelen büyük miktarda veriyi işliyormuş. Bilgi hacmi, “insanların” bunları analiz etme kabiliyetinden on binlerce kat daha fazla olduğundan, haliyle bu da yapay zekanın kullanılmasını gerektiriyormuş. Maksat, işleri kolaylaştırmak. Teknoloji, hayatımızı ne kadar da kolaylaştırıyor!

Projenin detaylarını ve sonuçlarını incelediğimizde; operatör, farklı görüntü türlerini analiz ederek bir tankı yüzde 84 oranında doğru tespit edebilmekte. “Maven projesi”nin yapay zekâsı ise bu görevi neredeyse yüzde 60 oranında başarıyla tamamlıyormuş. Ancak karlı, yağışlı hava koşullarında bu oran yüzde 30'a kadar düşüyormuş.

Ukrayna'dan Rus rafinerilerine yapılan dronlu saldırıda, “görme tabanlı” yapay zekanın, oldukça basit bir versiyonu kullanılarak hedef alınmış. CNN'in kaynağı, 2 Nisan'da bu İHA'lardan bazılarının, İHA'ların hedeflerine doğru bir şekilde nişan almalarına yardımcı olan ve hava aracını sinyal bozuculara karşı dirençli hale getiren makine görüşünü kullanmaya başladığını yazmıştı.

Kaynağa göre; doğrulama, yani “teyit”, kameradan gelen görüntülerin işlenmesi ve bellekteki verilerle hızlıca eşleştirilmesiyle sağlanıyor. Her hava aracı, uydu verileri ve arazi haritaları ile önceden yüklenmiş bir işlemci ile donatılmış.

Dronlar, hedefleri bir metre hassasiyetle vurmalarını sağlayan önceden belirlenmiş bir rotayı takip ediyormuş. Bu da ‘drone'un uydu bağlantısına ihtiyaç duymadığı anlamına geliyor.

Savaşta yapay zekanın kullanıldığı tek proje “Maven” ile sınırlı değil. “White Stork” gibi insansız hava araçlarının yapay görme ekipmanlarıyla donatılması ve İngiltere liderliğinde bir insansız hava aracı teknolojisinin oluşturulması, yapay zekanın askeri amaçlarla aktif kullanımını gözler önüne sermektedir.

İsrail'de ordu da bu yönde aktif olarak çalışmaktadır.

Yapay zekâ sistemlerinin savaş kabiliyetleriyle entegre edilmesinde en fazla rol belki de İsrail tarafından uygulanıyor, diyebiliriz.

İsrail’in en önemli yapay zekâ savaş projesinin adı ise: Lavanta (Lavender)’dır. Sistemin adı, daha önce pek gündemde yer almadı.

Gazze’deki mevcut savaşta görev yapan ve yapay zekâ destekli imha için hedef seçimine doğrudan dahil olan altı İsrailli istihbarat görevlisi, bir gün gazetecilere konuşurken Lavender sisteminin kullanıldığını doğrulamıştı. Bu sistem, özellikle savaşın ilk aşamalarında Filistinlilerin eşi benzeri görülmemiş bir şekilde bombalanmasında önemli bir rol oynamış. İsrail ordusu, sistemin performansına, kararlarını insani olarak değerlendirecek kadar güvenmekteymiş.

Lavender” sistemi, resmi olarak tüm Hamas ve Filistin’deki aktörleri izlemek üzere tasarlanmış. Yani, alt düzey liderler de dahil olmak üzere hepsi potansiyel hedeftir.

İsrail istihbarat kaynakları +972 ve “Local Call” çalışanlarına IDF'nin savaşın ilk haftalarında neredeyse tamamen Lavender sistemine güvendiğini söylemişti. Sistem 37.000 Filistinliyi ve evlerini hava saldırıları için hedef olarak belirlemiş.

Savaşın başlarında, saldırı birimlerine hedef seçim kriterlerini incelemeden Lavender tarafından oluşturulan hedef listelerini kullanma yetkisi verilmiş. Sistem ise kararını, kendisine bir eğitim modeli olarak yüklenen muazzam miktardaki istihbarat verisine dayanarak zaten çoktan vermiş.

Babam nerede?” (Where's Daddy?) isimli İsrail istihbarat sistemi ise “gerçekten” özel bir alkışı hak ediyor. Bu sistemi de genelde pek yazan olmadı. Sistemin tasarlanma amacını yazalım, sıkı durun (!): Gazze’deki sivilleri takip etmek ve evde aileleriyle birlikteyken onları bombalamak!

Projenin adı mı; evet, yanlış okumadınız; “Babam nerede?

Operasyonun başında, hedeflerin seçilmesi ve onaylanmasından sorumlu İsrail ordu subayları “sadece emirleri imzalamış ve her hedef için yaklaşık 20 saniye harcamışlar”. Bu 20 saniye, sadece “Lavender” tarafından seçilen hedefin erkek olduğunu teyit etmek için harcanıyormuş.

İsraillilere göre sistem, zamanın yaklaşık yüzde 10'unda “hata” yapıyor, zaman zaman ise Hamas üyeleriyle çok az bağı olan ya da hiç bağı olmayan kişileri de işaretliyormuş!

Binlerce Filistinli -çoğu kadın ve çocuk ya da çatışmalara katılmayan sivil insanlar- özellikle savaşın ilk haftalarında, yapay zekâ savaş programlarının sonuçları nedeniyle İsrail hava saldırılarında işte bu yöntemlerle katledildi.

Lavender” sistemi, bir başka yapay zekâ tabanlı sistem olan The Gospel'in (“Evangelion”) genişletilmiş bir versiyonu ve uzantısıdır.

Evagelion” ilk olarak Kasım-Aralık 2023'te rapor edilmişti.

İki sistem arasındaki temel fark hedefin tanımıdır.

Evagelion” istihbaratın Hamas veya PYD üyelerinin faaliyet gösterdiğini ve askeri bina ve yapıları işaretlemekle görevliymiş. “Lavender” insanları, seyahat rotalarını ve ikamet yerlerini yalnızca işaretlemekle kalmayıp; ardından onları ortadan kaldırılmak üzere bir listeye sıralı olarak koyuyor.

Savaşın ilk haftalarında İsrail, “Lavanta” tarafından işaretli bir Hamas üyesinin ortadan kaldırılması için 20 kadar sivilin öldürülmesine izin veren benzeri görülmemiş bir karar aldı.

Daha önce ordu, sözde bu tür projelerle sivillerin öldürülmesine izin vermediğini söylüyordu. Şimdi olaylar dramatik bir şekilde değişmiş durumda.

Eğer “hedef” tabur ya da tugay komutanı rütbesinde üst düzey bir Hamas yetkilisi ise artık görev sırasında 100 sivilin öldürülmesine izin veriliyor. Kurunun yanında, yaş da yanıyor, yaş da akıyor…

Artık bu meseleler maalesef birçok ülkenin ilgi duyduğu alanlara dönüşmüş durumda. Nitekim ABD yönetimi de bu tür çalışmalara kendi “milli” projeleriyle destek veriyor.

Kısaca; Gazze ve Ukrayna şu anda, nükleer ya da kimyasal silah kullanımının gerçekleştiği teknolojiler için birer test alanlarıdır.

Gazze'de yapay zekâ tabanlı analiz, izleme ve hedefleme sistemlerinin entegrasyonu şimdi ciddi hava savunma sistemleri olmayan bir ülke, yani Filistin üzerinde test ediliyor. Tabir yerindeyse İsrail eski inşaat binalarını ve depolarını Filistinlilerin üzerine yıkıyor ve bu durumu yapay zekâ modellerini eğitmek için kullanıyor.

Gelecekte, aynı analiz, izleme ve hedefleme sisteminin FPV insansız hava araçları, ciddi füze silahları vb. ile entegre edilmesinin önünde hiçbir engel yok!

Ve benzer sistemlerin İsrail dışında da ortaya çıkması çok muhtemel.

Haliyle, uluslararası hukuk kurgusu, çoktan etkisini yitirmiş durumda. Uluslararası ilişkilerin kuralları çok dinamik bir şekilde değişmekte, muğlaklaşmakta ve “modern” silah sistemlerine eğilim göstermektedir.

Geleceğin askeri eylemleri, yapay zekâ algoritmalarıyla savaşlara dönüşecektir.

Türkiye, yeni silah üretimlerinde tüm bu durumları, şimdiden asla göz ardı etmemelidir.

.

Hasan Enes Karahan, dikGAZETE.com

Kaynak:

https://www.nytimes.com/2024/04/23/us/politics/ukraine-new-american-technology.html

https://www.bloomberg.com/news/newsletters/2024-02-29/inside-project-maven-the-us-military-s-ai-project

https://kyivindependent.com/cnn-ukraine-reportedly-using-ai-to-help-target-drones/

https://www.bloomberg.com/features/2024-ai-warfare-project-maven/

 

.

Hasan Enes Karahan
Hasan Enes Karahan

Hasan Enes Karahan kimdir?

İstanbul'da tüccar, müzisyen, besteci ve şair bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Moskova'da yaşıyor. 2021 yılından bu yana Rusya’da resmi bir kuruluş olan Uluslararası Suç ve Terörle Mücadele Teşkilat Başkanı’dır. (*)

2010 yılında M.V. Lomonosov adını taşıyan Moskova Devlet Üniversitesi Rus Dili ve Kültürü Enstitüsü'nden mezun oldu.

2016 yılında Moskova Psikanaliz Enstitüsü'nden mezun oldu ve psikoloji alanında diploma aldı.

2017’de interhemisferik beyin asimetrisinin ergenlerin reklam algısı üzerindeki etkisi üzerine lisans tezini savundu.

2019’da Rusya Cumhurbaşkanlığı Ulusal Ekonomi ve Kamu Yönetimi Akademisi Hukuk ve Ulusal Güvenlik Enstitüsü'nde yüksek lisans programına girdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin enerji sorunlarının giderilmesi konusunda yüksek lisans tezi hazırladı.

Afrika, Avrupa ve Türkiye’nin enerji güvenliğiyle ile ilgili Rusya’da çeşitli dergilerde bilimsel makaleleri yayımlandı.

2016 yılından bu yana Rusya ile Türkiye arasındaki çok yönlü ticari ve ekonomik iş birliğini arttırmaya yönelik çalışmalar yürütmektedir.

Rusya’daki TürkTürkiye'deki Rus vatandaşlarına hukuki müşavirlik ve gönüllü danışmanlık sağlamaktadır.

2023’te resmi davet üzerine V. V. Putin'in konuştuğu Avrasya Ekonomik Forumu'nun genel kuruluna katıldı. (**)

2023 yılında Rusya İçişleri Bakanlığı'nın resmi daveti üzerine Rusya İçişleri Bakanlığı Moskova Üniversitesi'nde “Suçla Mücadelede Uluslararası İşbirliğinin Güncel SorunlarıUluslararası Bilimsel ve Pratik Konferansına katıldı.

Halen akademik çalışmalarını sürdürmektedir.

.

(*) Uluslararası Suçlar ve Terörle Mücadele Teşkilatı (KGT) insan hayatının ve bölgemizin güvenliğine, sosyal hayata ve ekonomik istikrara tehdit oluşturan terör ve suç örgütleriyle mücadele etmek amacıyla Rusya Federasyonu Adalet Bakanlığı Moskova İl Müdürlüğü’nün 9475 numaralı 16.11.2021 tarihli kararıyla yürürlüğe girmiş özerk bir kuruluştur. Teşkilat, terörizm ve uluslararası suçlarla mücadele için Rusya Federasyonu içinde ve dışında ilgili kurum ve kuruluşlarla müşterek faaliyetler yürüterek, bu konularda politika ve strateji geliştirmektedir.

Teşkilat, hedeflerine etkili ve başarılı bir şekilde ulaşmak için uluslararası güvenlik, jeopolitik, küresel ekonomi, inovasyon, enerji, stratejik istihbarat ve savunma alanlarında benzersiz araştırmalar üzerinde çalışmaktadır.

Bu alanlarda “Muhakeme, Müşahade, İcra” düsturuyla Teşkilat bünyesinde her türlü veri ve enformasyonu toplayan, işleyen ve değerlendiren Bilgi ve Analiz Departmanı bulunmaktadır. Böylelikle Teşkilat, yaklaşan tehditlerin olasılığını önceden analiz ederek Kamu Düzenine ve Güvenliğine yönelik tehditleri etkisiz hale getirmek amacıyla uzun vadeli çözüm senaryoları geliştirmektedir.

(**) Toplantıya Belarus Cumhurbaşkanı Alexander Lukashenko, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kassym-Jomart Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadyr Japarov, Ermenistan Başbakan Yardımcısı Mher Grigoryan, Avrasya Ekonomi Komisyonu Yönetim Kurulu Başkanı Mikhail Myasnikovich de katıldı.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?