Malazgirt’ten Anadolu’ya, çiftçiye sahip çıkın!

Mehmet Yıldırım
Mehmet Yıldırım
Malazgirt’ten Anadolu’ya, çiftçiye sahip çıkın!
31-08-2024

Malazgirt’ten Anadolu’ya, Çiftçiye sahip çıkın!

Malazgirt’te Roma’nın kapısı aralanmıştı.

Büyük Selçuklu Devleti’nin hedefi Anadolu değildi. Daha ötesi; Roma. Roma yani Bizans/ Konstantinopolis/ Kostantiniyye’ydi.

Tarihte iki Roma var. Biri İstanbul. Diğeri İtalya’nın başkenti Roma.

Moskova’nın da üçüncü Roma olduğunu söyleyenler var.

Roma’yı önemli kılan şeytani yani küfrün din adamları eliyle yüceltilmesi; iktidar sahiplerinin de bu durumdan faydalanarak inşaları tahakküm altına almalarıydı.

Malazgirt Zaferi efsane değil; hak ve özgürlük mücadelesini taçlandıran olağanüstü bir başarıydı. Malazgirt, İslam Dünyasını korumakla kalmamış; medeniyeti batıya taşımıştı.

Malazgirt Zaferi, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir,

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1071 Malazgirt Zaferi’nin 953. Yılı anma töreninde; “Bizim yürüyüşümüz, “Türkiye Yüzyılına. Malazgirt Zaferi'nin rehberliğinde inşallah bu yolu yürüyeceğiz. Sultan Alparslan'ın emanetlerine sahip çıkacağız. Malazgirt ruhunu yaşatacak, bayrağı bizden devralacak yeni nesillere bir emanet gibi şanla şerefle teslim edeceğiz” sözü ile Türkiye’yi kuşatmak isteyen şer gücüne meydan okuyordu.

Malazgirt ile bir daha hatırlattık: “Biz Buradayız!”

Kime hatırlatıyor diye sorarsanız; “Bize, Anadolu’daki İşgalciler” gözüyle bakan herkese.

Sultan Alparslan'ı ve askerlerini rahmet ve minnetle yad ediyoruz. Malazgirt’te yola düşen, yola çıkmak isteyen; bir tas su verenden Allah razı olsun.

Anadolu’da yola çıkanların yürüyüşü, batıya; bir adım daha öteye, güneşin doğup battığı tüm topraklara İlây-ı Kelimetulah mesajını iletmek içindi.

Peki şimdi biz; Malazgirt’in neresine düşeriz?

Savaş bazen Ukrayna ve Rusya’da olduğu gibi cephe hattında bazen de Gazze’de şehir meydanında sivil yaşam alanında devam ediyor.

Adı konulmasa da Türkiye, hibrit savaş ile yüzleşiyor.

Malazgirt ve Konstantiyye’nin acısını yaşayan Şeytan Şebekesi boş durmuyor.

Merkezi New York’ta bulunan finans, yazılım ve medya şirketi Bloomberg L.P’ye ait Bloomberg Economics, iç savaş çıkabilecek ülkeler sıralamasında Türkiye’yi birinci sıraya yerleştirdi. Amerika üçüncü sırada.

Bloomberg gibi ciddi bir medya kuruluşu; hangi veriye dayanarak Türkiye’yi hedef tahtasına yerleştirdi?

Etki ajanlarına mı güveniyorlar; iç savaşın çıkartılması için?

Etnisitesi ve siyasi görüşleri farklı sosyal tabakaların olması Türkiye için bir zenginlik. Türkiye, zaman zaman iç çatışmaya sürüklense de Anadolu İrfanına sahip geniş kitleler oyuna gelmedi.

Bu demek değil ki düşman geri çekildi.

Aslında dertleri haritada Türkiye’ye “sıkıntılı” devlet damgası vurmak. Uluslararası ekonomi, siyasi ve askeri alanlarda Türkiye’yi yalnızlaştırmak, ötekileştirmek ve çökertmek.

Türkiye’yi kılcal damarlarına kadar inceleyen, kabuk bağlamış yaraları kaşıyan ekipler, kitleleri yönlendirmek için tüm metotları uygulamaya çalışıyor.

Devlet ve akıl sahibi insanlar bu durumun farkında.

Avrupa çiftçisi eylemde!

Son birkaç yıldır Batı Avrupa’da çiftçiler sürekli eylem yapıyor.

Londra’nın güneyindeki bir halde toplanan üreticilerin, yüz kadar traktör ile parlamento binası etrafında gerçekleştirdiği eylem, başkentin merkezinde trafiğin felce uğramasına yol açmış.

Çiftçilere destek vermek amacıyla parlamento meydanında toplanan bir grup gösterici de ellerinde “Çiftçiler yoksa tarım da yok, gelecek de yok” yazılı pankartlar taşıdı.

Ukrayna’dan gelen tahıl ve gıdanın iç piyasadaki ürünlerin değerini düşürmesi, Avrupalı çiftçileri rahatsız ediyor.

Üretim ve girdi maliyetlerinin artması, enerji/ mazottaki dalgalanma, Ukrayna çiftçisinin korunması, yeşil mutabakat/ karbon salınımı, hayvancılık ve bitkisel üretimin daraltılması tavsiyesi; Avrupa Çiftçisini ayaklandırdı!

Avrupa Birliğinin başkenti Belçika/ Brüksel’de çiftçiler eylem yapacaktı.

Şiddeti ve yoğunluğu her geçen gün artan protestolar, kısa sürede pek çok AB başkentine yayıldı. Çiftçileri sokaklara döken sebepler, her ülkede farklı olsa da neticede temel sebep aynıydı.

Tıpkı Berlin gibi Fransız çiftçisi de Paris sokaklarına hayvan gübresi dökmüş; kamu binalarına da sulandırılmış hayvan dışkısı püskürtmüşlerdi.

Avrupa çiftçileri eylem yaparken seviniyorduk; “hükümetleri sıkıştırıyorlar” diye.

Biz kendi çiftçilerimize; üretici ve köylümüze bakalım.

Çiftçimiz her zaman haklı.

İzmir’den Gaziantep’e birçok şehirde çiftçiler; traktörlerine binerek yolları kapatmaya başladı.

Temelde tarlada ürettikleri ürünü düşük fiyata satmak zorunda kalan çiftçilerin eylemi Türkiye’nin dört bir yanına yayılıyor. Traktörlerle yolları kapatan üreticiler, hükümete ve özel sektöre tepki gösteriyor.

Bursa Karacabey’de “Çiftçiye uzanan eller kırılsın, Hükümet istifa” sloganları eşliğinde Bursa-İzmir yolu trafiğe kapatılıyor.

İzmir Kınık’ta ise; “Çiftçiyi öldürdünüz, cenazeyi kaldırın” yazısı göze çarpıyor.

Gaziantep Nizip’te fıstık fiyatları, çiftçiyi yola çıkartıyor.

Bilecik’te buğday, Ordu’da fındık, Rize’de ise yaş çay taban fiyatı üreticiyi

Savunma sanayisindeki muhteşem gelişmeler; yeni üretilen silah, İHA, SİHA, savaş uçakları çiftçinin ilgi alanına girmiyor.

Tarım, kendi başına riskli bir faaliyet. Üretim ve yetiştirme esnasında iklim, gübre/ilaç- mazot/elektrik fiyatları tarıma sekte vurabiliyor.

Milli Savunma nasıl stratejik bir konumda ise tarım da bir o kadar stratejik bir faaliyet bütünü.

Türkiye köylerinde nüfus azaldı. Köyden şehre göç edenlerin alın teri, sokakların tozuna bulanıyor.

Türk Köylüsü sokağa traktörü ile çıkıp eylem yapmak nedir bilmezdi.

Türkiye’de çiftçi, ilk defa bu kadar kitlesel eylem yapmaya başladı.

Çiftçinin haklı talepleri; iç kargaşaya alet edilmeye çalışılıyor.

Sen traktörün ile meydana çıktığında elde pankart dilde slogan; uyuyan hücreler hemen yanı başında!

Çiftçi, hak ettiği fiyatı görmek istiyor. Tarım Bakanlığı, tarımsal destekleri arttırsa da farklı kamu sektörü, köylünün derdine çare üretmiyor.

Tarımsal faaliyet sekteye uğrarsa ikame edilemez.

Karanlıklar Prensi Henry Kissinger’in dünyaya mal olmuş bir sözü var: “Enerjiye hükmeden devletlere, gıdaya hükmeden insanlığa hükmeder.”

Ulusal Tarım Master Planı hazırlanırken uzmanlar sahaya inip, üretici ile bire bir çalışmak zorunda.

Tarım örgütleri yeterli değil. Nasıl ki tarım teşkilatı ile çiftçi, sadece evrak için buluşuyorsa aynı şekilde tarımsal birlik ve odalar da evrak hizmeti sunuyor.

Çiftçi, aradığı güveni bulamıyor, bakanlık ile iletişim kanalları kapalı.

Çiftçiyi ilgilendiren plan, program ve projeler ile ilgili bilgi, en son noktada veriliyor.

Etki ajanlarının ülke birlik ve bütünlüğünü bozmasına izin vermek istemiyorsanız; çiftçi ile kamusal alanı birleştirmelisiniz.

Çiftçi, kamusal alanın tam ortasında yer alacak. Tarım Bakanlığı, çiftçi varsa var!

Tarladan sofraya gıda zincirinin kopmaması için hükümet, acil eylem planı yapmak zorunda.

Çiftçi ilk defa bu kadar kitlesel eylem yaptıysa gerek kamu gerekse hükümeti oluşturan Cumhur İttifakı’nın vekil ve teşkilat üyeleri sahaya çıkmak zorunda.

Köylünün her sene heybesine attığı; “bu yıllık da böyle olsun…” derdi, tasası neyse idari makamlar bilsin.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ısrarla “iç cephe” uyarısı dikkate alınmalı.

İç Cephenin temel unsuru köylü; ateş çemberine sürüklenmek isteniyor.

Çiftçi, haklı talebini iletirken üzerinde oynanmak istenen oyunu görmek zorunda.

Yazımızı; Hud (as)) Peygamberin tavsiyesi ile bitirelim:

Ey milletim! Rabbinizden bağışlanma dileyin. Sonra O’na tevbe edin (O’na yönelin) ki üzerinize gökten bol bol rahmet (ve bereket) göndersin, kuvvetinize kuvvet katsın (sizi çoğaltsın). Artık siz de günahkârlar olarak (Allah’tan) yüz çevirip durmayın. Hud Suresi 52. Ayet

.

Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com

https://www.sozcu.com.tr/kaan-yaptik-kavun-sefil-p77787

https://www.ekonomim.com/dunya/bloomberg-economics-turkiye-onumuzdeki-1-yilda-siyasi-kargasa-yasanmasi-en-muhtemel-ulke-haberi-761313

https://kriterdergi.com/ekonomi/abde-ciftci-protestolari-nedenleri-ve-olasi-sonuclari

https://www.dikgazete.com/haber/cumhurbaskani-erdogan-savunma-sanayisindeki-basarilarimiz-dostlarimiza-guven-asilarken-kem-gozlere-korku-saliyor-907940.html

.

Mehmet Yıldırım
Mehmet Yıldırım

Uluslararası İlişkiler Uzmanı & Ziraat Mühendisi, AFAD Gönüllüsü, Aşçı

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?