Liderlerin 19 Mayıs Samsun fotoğrafı ve ABD - İngiltere / Çin rekabetinin Türkiye’ye yansıması

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Liderlerin 19 Mayıs Samsun fotoğrafı ve ABD - İngiltere / Çin rekabetinin Türkiye’ye yansıması
01-06-2019

Kamuoyunda geniş yankı uyandıran, Samsun'daki 19 Mayıs töreninde Tütün İskelesi'nde siyasi parti liderlerinin yer aldığı fotoğraf karesini hatırlıyor musunuz?

31 Mart yerel seçimlerinden sonra, "Türkiye İttifakı" çağrısı yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu açıklamasının ardından çektirilen ‘Liderler fotoğrafı’ ile ilgili “Türkiye düşmanlarına ‘100 yıl da geçse unutmadık. Aynı yerde bir ve beraberiz’ mesajıdır.”  yorumları yapılmıştı.

Ancak fotoğrafta yer almayanlar da vardı; toplamda yüzde 20'nin üstünde oy oranına sahip HDP ve İYİ Parti liderleri gibi. 

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 19 Mayıs törenlerine partisinin çağrılmamasına tepki göstermişti. 

Samsun'daki devlet töreninde yer almayan bir diğer muhalefet partisi ise İYİ Parti'ydi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Samsun'da partisinin kutlamalarına katılırken, devlet törenine gitmemişti. 

Akşener, "Davet ediliş tarzını doğru bulmadığı için" Samsun'daki devlet törenine katılmamıştı. (!) 

Fotoğraf karesinde ilginç olan Çubuk’ta katıldığı şehit cenazesinde inek hırsızı Osman Sarıgün’ün yumruklu saldırısına uğrayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun  Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan geçmiş olsun mesajı almamasına rağmen ‘goşgura goşdura’ toplantıya katılmasıydı. 

Fotoğrafta MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli ile Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in yer alması kimseyi şaşırtmadı.

Ancak CHP lideri kadar belki daha fazla AK Parti karşıtı söylemleri ile dikkatleri çeken SP lideri Temel Karamollaoğlu’nun  kadraja girmesi gerçekten ilginçti. 

Vatan Partisi’nin İzmir, İstanbul ve Ankara’da 'Üretimde Atılım için Türkiye-Çin İşbirliği' toplantısı düzenlemesinin ardından, HDP ve İYİ Parti liderlerini içermeyen Fotoğraf’ın kime karşı, kimin yanında bir  ">" olduğu şimdi daha iyi anlaşılıyor. 

ABD ile Çin arasındaki Huawei krizi Türkiye’yi öne çıkardı…

ABD’nin Çin merkezli iletişim ve bilişim firmalarına savaş açmasının en büyük kurbanı; “Made in China 2025” projesinin önemli sacayakları olan Huawei ve ZTE isimli dev Çin şirketleri. Huawei şirketi büyük oranda Çinli Lee ailesinin kontrolünde.

Trump yönetiminin "kara liste"ye aldığı Çinli Huawei, Türkiye’yi bölgesel üs olarak konumlandırdı. Türkiye, Çinli Huawei’nin hem Doğu Avrupa hem de Ortadoğu ve Kuzey Afrika pazarları için merkez konumunda

İki yılda Türkiye’deki pazar payını yüzde 3’ten yüzde 30’a çıkaran şirketin en büyük ikinci AR-GE merkezi de Türkiye’de bulunuyor.

İzmir Limanı’nı, Çinli Lee ailesi işletiyor…

2007’de İstanbul’dan sonra Türkiye’nin en büyük ihracat limanlarından İzmir Limanı’nın işletim hakkını 1 milyar 275 milyon dolara Çinli dolar milyarderi Li Ka Shing'in sahibi olduğu Hutchison firması almıştı.

Bu ihale sonrası Lee ailesinin İllüminati’nin en güçlü ailelerinden olduğu Türk medyasında yazıldı çizildi. Hatta Lee Ailesinin; Rothschild Ailesi'nin "Emanetçisi" yani "taşeronu" olduğu belirtildi.

Doğu Perinçek’in önderlik ettiği “Üretimde Atılım için Türkiye-Çin İşbirliği” toplantısının ilk önce neden İzmir’de düzenlediği daha iyi anlaşılıyor.

Vatan Partisi’nden İzmir, İstanbul ve Ankara’da 'Üretimde Atılım için Türkiye-Çin İşbirliği' toplantısı 

Vatan Partisi'nin davetiyle İzmir ve İstanbul’dan sonra Green Park Ankara Hotel’de düzenlenen “Üretimde Atılım için Türkiye-Çin İşbirliği” toplantısına Çinli diplomatlar, Türkiye'nin önemli iş insanları ve ekonomi yöneticileri katıldı.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek açılış konuşmasına oldukça iddialı bir sözle başladı. “Yeni bir dünya kuruluyor. Atlantik Çağı arkada kalmaktadır. İnsanlık, Asya Çağı'na giriyor” dedi. 

Toplantının sürpriz katılımcılarından bir diğeri de 4.8 milyar dolar serveti ile Türkiye'nin en zengin insanlarından, servetinin önemli kısmını İngiltere'ye taşıyan ve Kraliçe koruması alan, İngiltere’deki yatırımları nedeniyle "Ülker Türkiye’den kaçıyor" iddialarına  muhatap olan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker“Hepimiz Çin tarafındayız”  sözleriydi.

Murat Ülker, 2017 yılında Forbes Türkiye'nin hazırladığı ''En Zengin 100 Türk'' listesinde 3 milyar 700 milyon dolarlık servetiyle 1. sırada yer almıştı.

Diğer katılımcılar; Çin Halk Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçisi Deng Li, Siyasi Müsteşarı Wang Fei, Basın ve Halkla İlişkiler Müsteşarı Xie Xinxing, Ekonomi ve Ticaret Ataşesi Li Qian ve Çevirmen Wang ES Mali Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, Okan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Okan, Onur Air Yönetim Kurulu Başkanı Cankut Bagana, Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Gamze Yalçın, Aydın Sanayi Odası Başkanı Mehmet Yunus Şahin, Şanlıurfa Birecik Belediye Başkanı Mahmut Mirkelam, Adana Kozan Ticaret Odası Başkanı Mustafa Kandemir, Türk İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Eyüp Alemdar ve eski Orman Bakanı Arif Sezer.  

Ethem Sancak’ın zaten Doğu Perinçek ile iltisakı biliniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Doğu Perinçek arasındaki yakınlaşmanın mimarı da Ethem Sancak. 

CHP’nin finans kaynağı İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı, İngiltere'de The University of Birmingham’da Uluslararası Bankacılık ve Finans konusunda yüksek lisans programını tamamlayan, 2017’de Harvard Business School'da İleri Düzey Yöneticilik Programı'na katılan Gamze Yalçın’ın orada olmasına ne demeli?

İngiltereÇin’le ekonomik ilişkilerini güçlendirme yolunda adımlar atıyor.

Londra merkezli finans şirketleri Pekin’de soluklanıyor. Çünkü paranın kokusunu alan bankerler kuşağı çok iyi biliyor ki; yeniden yükselen Çin’le beraber dünya ekonomik merkezi de Asya Pasifik bölgesine kayıyor. 

Büyüyen Çin’in arkasındaki Avrupalı güç, İngiltere

Osman Bölükbaşı / Doğu Perinçek ve Bekri Mustafa… 

Osman Bölükbaşı’nı gençler bilmez.

27 yıllık siyasi mücadelesinde coşkulu mitingleriyle Türk siyasetinde derin izler bırakan Bölükbaşı, güzel ve heyecanlı konuşmalarıyla her ne kadar Türk halkında büyük beğeni toplasa da sandıklarda beklediği oy oranına hiçbir zaman ulaşamayan talihsiz liderlerdendi. 

Meydan mitinglerinde Bölükbaşı’nı alkışlayan eller, seçimlerde başka partilere oy verdi. Bu duruma defalarca şahit olan Bölükbaşı kendisini dinlemek için toplananlara “Alkışlar bize, oylar DP’ye” diyerek takılırdı. 

Miting meydanlarında Bölükbaşı’nı coşkuyla dinleyen büyük kalabalıkların, seçim sandığında partisine oy vermemelerine kızan Osman Bölükbaşı, bir konuşmasında “Bizim tanesi çıkmayan harmanımız boldur. Sapı uzun, tanesi kıt Türk milleti; meydanlarda veriminiz bol, benden alkışlarınızı esirgemezsiniz, ama sandık başına gidince başkasına oy verirsiniz” demişti. 

Yıllardır parti genel başkanlığı yapan Doğu Perinçek de  özverili insanüstü çabasına, renkli kişiliğine ve hitabet yeteneğine  rağmen Osman Bölükbaşı ile  aynı kaderi paylaşıyor. Alkış çok oy yok!

Doğu Perinçek’in ekonomi hamlesi, Bekri Mustafa’nın Ayasofya’ya Başimam olması gibi yorumlanır mı? 

Bekri Mustafa; 17. yüzyılda İstanbul'da yaşamış, içkiye düşkünlüğü ve hazırcevaplığıyla ünlü, hakkında birçok fıkra anlatılan, tanınmış bir halk tipi. Kendini genç yaşında “içki”ye verdiği, “Gece-gündüz içtiği” için “Bekri” namıyla ün yapmış ve 41 yaşında ölmüştü.

Ayyaşlığın piri” olarak kabul edilir. 

İstanbul’da onun adına yapılan türbesi bile var. Fıkraları ise gülünmeyecek gibi değil.

Bekri Mustafa, “Küçük Ayasofya Camii”nin önünden geçmektedir. O sırada musallada bir tabut vardır, fakat namazı kıldıracak imam ortalarda yoktur.

Cemaatin, beklemekten canı sıkılır ve başında kavuğu, sırtında cübbesiyle oradan geçen Bekri Mustafa’yı “hoca” zannederek namazı kıldırmasını söylerler.

-Yok, ben hoca değilim” dese de, dinlemezler ve zorla öne geçirirler.

Bekri Mustafa namazı kıldırdıktan sonra tabutun örtüsünü açar ve ölünün kulağına bir şeyler fısıldar. Cemaat, ölüye ne söylediğini merak eder.

Bekri Mustafa gülerek cevaplar: “-Sen şimdi aramızdan ayrılıp ahirete gidiyorsun. Eğer orada, bu dünyanın ahvalini sana sorarlarsa, Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam oldu dersin. Onlar durumu anlar…” dedim der.

Bu fıkrayı anlatan ekonomi uzmanı dostum, Vatan Partisi’nin Suriye, İran, Rusya ve Çin ile Türkiye’nin yakınlaşmasında büyük rol oynadığını ama ekonominin kurallarının daha farklı olduğunu söyledi. Ben anlamadım.

İngiltere Çin Konsorsiyumu, Amerika’ya karşı Türkiye’yi üs tuttu…

ABD, Tahran’dan Suriye ve Lübnan üzerinden Akdeniz kıyılarına ulaşan İran denetiminde bir koridorun oluşmasını engellemek için El Kaide bağlantılı teröristlerle işbirliği yapmakta sakınca görmedi.

Çünkü bu işbirliği İran’ın kurmak istediği koridor üzerinden Çin’in yayılma hamlesine bir cevap olabilecekse neden olmasındı?

ABD ordusu, zaten, İran’ı kuşatan düzinelerce üsse, savaş gemisine ve uçak pistine yaklaşık 50.000 asker yerleştirmiş durumda. ABD Donanması’nın Ortadoğu ile Kuzey Afrika’da devriye gezen Beşinci Filosu’nun, Bahreyn’deki daimi üste en az 7.000 askeri bulunuyor. ABD ordusunun Kuveyt’te bulunan Merkez Komutanlığı’nda, aşağı yukarı 13.000 askeri mevcut.  

Katar’daki El Udeid Hava Üssü’nde 10.000 asker yerleşik. 

Birleşik Arap Emirlikleri, El Zafra Hava Üssü’nde bu rakam 5.000 ABD askerine ulaşıyor. 

Halen en az 5.200 ABD askeri Irak’ta

Washington, ayrıca, bölge genelindeki ülkelerde, CIA ile beraber faaliyet gösteren binlerce özel kuvvet askerini konuşlandırdı. Bunlar, Yemen’de, Afganistan’da, Irak’ta ve Pakistan’da suikastler ve keşif görevleri gerçekleştiriyor.

Amerika bu yığınağı neden yapıyor? 

ABD, küresel şirketlerini denetleyen egemen seçkinlerinin, enerji zengini ve jeostratejik açıdan kritik önem taşıyan Ortadoğu üzerindeki tartışmasız egemenliklerini sağlamlaştırma amacı ön planda olduğu gibi bir diğer neden de kendisine küresel rakip gördüğü Rusya’nın ve Çin’in etkisini geri püskürtme çabası.

Türkiye, Atlantik Çağını arkada bırakan Asya Çağı’na kimle giriyor?

Ankara’da düzenlenen “Üretimde Atılım için Türkiye-Çin İşbirliği” toplantısının açılış konuşmasını yapan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in “Yeni bir dünya kuruluyor. Atlantik Çağı arkada kalmaktadır. İnsanlık, Asya Çağı'na giriyor” sözleri, Türkiye’ninMüesses Nizam” olarak izleyeceği yeni rota hakkında sinyaller veriyor.

Türkiye çok önemli bir gelişme olmadıkça Britanya ve Çin Konsorsiyumu’nun ‘One Belt One Road-Bir Kuşak Bir Yol” projesinde kendisine verilen rolü üstlenmişe benziyor. 

NATO müttefiki ABD’nin Türkiye’den vaz geçmesini beklemek beyhude.

Yeni kurulacak partilerin alacakları pozisyona göre ABD’nin tavrı nasıl olacak göreceğiz.  

Trump ve Erdoğan arasındaki uyumlu diyalog, şimdilik Erdoğan’ın ABD’ye ters düşmemeye çalıştığı şeklinde yorumlanabilir. Ancak kabinesindeki bazı isimlerin Londra temasları herkesin onun gibi düşünmediğini gösteriyor. 

Bayram’dan sonra yeni yol haritası nasıl çizilir bir görelim!

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Lincoln 6 yıl önce
Amerikayı küçümsemeyin dostum
Hasan tügen 6 yıl önce
S.aleyküm Sosyalizm ve kapitalizm bütün kozunu oynadı. Onlar için deniz bitti. Şimdi hamle sırası islamın. Lakin zihni ve dimağı materyalist sistemlerden yaralanmış genelde insanlığın özelde müslümanların geçmişten ders alarak bu hamlenin neticelerini adalet ile tesis etmesi lazım ve şarttır. Yoksa eskisinden daha zalim bir vaziyet alır. Selam ve muhabbetle.
Necdet çelikdönmez 6 yıl önce
Merhaba Yazar ömür beyin Dış politika yazılarından birisi bu geniş makalesi için teşekkür ederiz.Verimli ve tafsilatlı bir yazı olmuş.Başarılı bir yazı.Kendisini Kutlarım.Kalemine kuvvet yüreğine sağlık selamlar üstat...