Libya niyet Irak kısmet! 

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Libya niyet Irak kısmet! 
02-01-2020

Türkiye kamuoyu Libya’ya asker gönderilmesine ilişkin tezkerenin sonucuna odaklı. Libya tezkeresi; Irak krizi konusunda hükümet tarafından 25 Şubat 2003'te TBMM'ye sunulup genel kurulda reddedilen ve tam adı "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması için Hükümet'e yetki verilmesine ilişkin başbakanlık tezkeresi" olan 1 Mart tezkeresiyle umarım aynı kaderi paylaşmaz.

Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti; tüm bölgeyi etkileyebilecek, Libya'nın bütünlüğü ve istikrarına yönelik tehditler, DEAŞ, El-Kaide ve diğer terör örgütleri, yasa dışı silahlı gruplar ile yasa dışı göç ve insan ticareti ile mücadelede Türkiye'den askeri destek talebinde bulunmuştu.

Türkiye ile Birleşmiş Milletler tarafından tanınan Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında 27 Kasım 2019'da deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin bir mutabakat muhtırası imzalandı. 

Mutabakat Muhtırası’nın gereği neredeyse yapılmak üzere. Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla TBMM Başkanlığı’na gönderilen Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, Genel Kurul’da. 

Tezkere; "hudut, şümul, miktar ve zamanı Cumhurbaşkanınca takdir ve tayin olunacak şekilde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde Türkiye sınırları dışında harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi, bu kuvvetlerin Cumhurbaşkanının belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için Anayasa'nın 92'nci maddesi uyarınca bir yıl süreyle izin verilmesi"ni kapsıyor. 

Irak karışık, Amerikalılar zor durumda…

Irak'ta ABD güçleri ile İran yanlısı Şii paramiliter Haşdi Şabi arasında yaşanan gerilim ABD’nin Bağdat Büyükelçiliğinin basılmasıyla zirveye çıktı.

Hatta bazı yorumcular, bu kuşatmayı 4 Kasım 1979'da ABD’nin Tahran Büyükelçiliği baskınıyla karşılaştırıyor. 

Ne olmuştu bir hatırlayalım…

Şah rejimine başkaldıran öğrenciler, İran’da ABD Büyükelçiliği‘ni işgal etti ve 90 kişiyi rehin aldı. Sonra 38 kişiyi serbest bırakan eylemciler, 52 rehineyi ise 444 gün boyunca ellerinde tuttu.

Rehine krizi” olarak kayıtlara geçen Büyükelçilik işgaline, ABD'nin karşı devrim için casusluk faaliyetleri iddiaları ve İran devriminden sonra ülkeden kaçan Muhammed Rıza Şah Pehlevi'nin ABD tarafından tedavi için kabul edilmesi gerekçe gösterildi. 

İran, Şah Pehlevi'nin yönetimi sırasında işlediği suçlardan dolayı yargılanması için iade edilmesini talep etti. Ancak İran'ın bu talepleri ABD tarafından reddedildi.

Rehineleri kurtaracak Amerikalı askerler çöle gömüldü!..

Amerika, İran'a ambargo uygulayarak sorunu çözmeye çalıştı ama pek işe yaramadı. Sonrasında Amerika, rehineleri kurtarmak için bir operasyon düzenledi.

Nisan 1980'de "Çöl 1" koduyla yapılacak operasyon gereği helikopterler İran'da bulunan Tebes Çölü'ne inecek, sonra doğruca Tahran'a gidilerek rehineler kurtarılacaktı. Fakat işler ters gitti, helikopterlerden biri düştü. 8 kişi öldü. Böylece operasyon başarısızlığa uğradı.

Tahran ve Bağdat ABD Büyükelçilik baskınları karşılaştırılamaz…

Bu kıyas, bir yerde elma ile armudun aynı sepete konulmasını bırakın resmen şapla şekerin karıştırılması demek. 

Kırk yıl önceki ABD Tahran Büyükelçiliği baskını ile ABD Bağdat Büyükelçiliği kuşatması arasında kimse kusura bakmasın 'illet bağı' bulunmuyor. 

Sözlükte “illet”;hastalık, kişiyi ihtiyacını görmekten alıkoyan durum, zafiyet, sebep ve gerekçe” gibi anlamlara gelir. 

'Sebep ve gerekçe’, illet kelimesinin terim anlamına daha yakındır. Fıkıh usulü eserlerinde ‘illet’ kavramı, daha çok “bulunduğu yerde değişiklik yapan durum” olarak açıklanır ve hastalığın da kişinin vücudunda meydana getirdiği değişiklik sebebiyle bu adı aldığına işaret edilir. 

Sözü uzatmaya gerek yok!

1979 Büyükelçilik baskını, Şah rejimini deviren molla iktidarının desteği ve İran halkının katılımı ile gerçekleşmişti, ABD’yi, yeni rejimi tanımaya zorlamak amaçlarıydı. 

Oysa 2019 Bağdat Büyükelçilik kuşatması merkezi Irak hükümetinin desteğinden yoksun. Göstericileri yönlendirenler İranlı ajan diplomatlar. 

Ayrıca binayı kuşatan kalabalık sadece Haşdi Şabi mensupları veya taraftarları.

Daha bir kaç haftaya kadar Irak’ta sokaklara dökülen yüzbinlerce insan, İran Büyükelçiliğini ateşe verdiği gibi, İran bayraklarını ve İran Devrimi’nin idolü Humeyni'nin  posterlerini yakmıştı. 

Irak’a NATO askeri müdahalesi olabilir mi? 

ABD ve Türkiye, NATO müttefiki iki ülke. Her iki ülkenin de Irak’a müdahalesine ortam hazırlanıyor gibi. Pentagon, bu operasyonda büyük rolü üstlenmiş görünüyor. 

ABD ile İran, Irak topraklarında provakasyonda birbirleriyle yarışıyor. Önce ABD üslerine saldırıldı bir kaç Amerikan askeri öldürüldü.

Ardından ABD savaş uçakları, İran yanlısı paramiliter güçlerin karargahlarını bombaladı. İran yanlısı Şii örgütler de ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği’nin önünde toplandı, çatışmalar yaşandı. 

IŞİD'le savaşta kritik rol oynayan resmi milis organizasyonu Haşdi Şabi'yi vuran ABD'ye karşı Irak'ta öfke büyüdükçe büyüyor. 

Bölgeden bir güç, ha bre bu yangını körüklüyor sanki. 

Milislerle sivillerin ABD Büyükelçiliği önündeki protesto gösterisi, elçilik baskınına dönüşünce 1979 Tahran sendromu yaşayan ABD Büyükelçisi ve personeli Bağdat'tan çıkarıldı.

Türkiye ve ABD’nin, her iki ülkenin Irak'a müdahalede bulunma gerekçesi farklı olabilir. Ama gerekçe farklı olsa da yöntem benzeşiyor. Benzeşen yöntem yani müdehale, müttefiklik bağlamında kotarılırsa şaşırmayın. 

Türkiye, IŞİD ve PKK’lı terör güçlerini yok etmek için Irak’a girebilir. 

PKK karar alıcıları, küresel ve bölgesel gelişmeleri nasıl okuyor?

PKK sıradan bir terör örgütü değil.

50 yıla yakın bir süredir terör sahnesinin bölgesel aktörü. Hatta başrol oyuncusu.

Ermenistan, Azerbaycan, İran, Irak, Suriye hatta Kazakistan'da örgütlü. 

ABD, Avrupa ve Rusya’da temsilciliği var. Küresel silah şirketleriyle arası iyi.

Öyle ki birçok ülke, gizli servisinin referans aldığı eylemlilik içinde. Narko-trafikten kazandıklarıyla terör faaliyetlerini finanse ediyor. 

Terör örgütünün kurmay kadrosu jeopolitikten anlıyor. 

Jeostrateji biliyor. 

Reelpolitik davranıyor. 

Bölge dengelerine iyi oynuyorlar. 

İran, Irak, Suriye ordularından ve hatta Türk Silahlı Kuvvetleri’nden kaçıp örgüte katılan Kürt kökenli rütbeli askerler var.

Hatta PKK/KCK adına 2016’da, Nevanda Legerine Politik-Politik Araştırmaları Merkezi (NLP) adıyla istihbarat birimi dahi kurdular.

"-Kısa kes Aydın Havası olsun" derseniz, hemen söyleyeyim, PKK önderliği, bölgesel gelişmeleri yakından izliyor. 

Analiz ediyor, örgüt politikasına dönüştürüyor. 

Iraklı dini lider ve siyasetçi, Amerika Birleşik Devletleri işgaline karşı direnen ve sonradan Barış Birlikleri adını alan Şii grup Mehdi Ordusu'nun lideri Mukteda es-Sadr'ın Bağdat Hükümeti’ne karşı başlattığı isyan hareketinin öncesinden bilgileri olduğu gibi, İran'da  başlayan halk başkaldırısının nasıl sonuçlanabileceğini öngördükleri de kesin. 

Hesapları şu; 

Bağdat Hükümeti, Şii isyancılarla uğraşırken Irak'ın tartışmalı bölgeleri Kerkük, Musul ve Telafer gibi bölgelerde örgütün yerleşmesini ve buraların kontrolünü sağlamak. 

Tahminleri sadece bu değil.

İran’daki kaosun da İran ordusunu, İran'da tutacağını biliyorlar.

Tahran ve Bağdat'ın Kandil’deki “üç-beş çapulcu”yla uğraşmayı bırakın, başını kaşıyacak vakitleri yok.

Irak ordusunun Bağdat ve civarından kıpırdamayacağını tahmin ediyorlar. 

Çünkü Bağdat düşerse, Tahran düşer, Beyrut düşer, Şam düşer. 

Beyrut da nereden çıktı” demeyin!.. 

Hizbullah zaten İran ve Suriye istihbaratının beslemesi. 

Beyrut; İran Velayeti Fakih rejiminin 'Şii Kuşak' projesinin Akdeniz ayağını oluşturuyor. 

Türkiye'nin “Beyaz Hayaletler”i sınır tanımıyor. Şimdi de  Beyrut, Bağdat, Tahran hattında mekik dokuyorlar. 

YPG, Irak'ın tartışmalı bölgeleri Kerkük, Musul ve Telafer gibi bölgelere konuşlanıyor…

Bu stratejik okumanın gereği, tarihi fırsatın ayaklarına geldiğini düşünüyor olmalılar ki PKK/YPG; Irak'ın tartışmalı bölgeleri Kerkük, Musul ve Telafer gibi bölgelere konuşlanıyor.

Türkiye, YPG'li teröristlerin sınırlarının 30 kilometre güneyine çekilmesi için süreci de yakından takip ediyor, terör örgütünü presliyor.

Bu kapsamda, Rakka ve Deyrizor hattına çekilen örgütün Irak'ın tartışmalı bölgeleri olan Kerkük, Musul ve Telafer gibi bölgelere doğru kaymaya başlaması, silah ve mühimmatla intikal etmesi söz konusu. 

Bölgede zorluk çekeceklerini düşünmeyin…

PKK'nın Irak kolu Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi (PÇDK), örgüt alt yapısını kullanarak, Suriye’den intikal gerçekleştiren YPG’liler için çoktan harekete geçti ve gerekli hazırlıkları yaptı. 

YPG yalnız değil; IŞİD de Irak'ın tartışmalı bölgeleri Kerkük, Musul ve Telafer'e konuşlanıyor…

Irak'ın askeri istihbarat  raporuna göre üst düzey IŞİD yöneticisi dokuz Iraklı, Suriye’den Gaziantep'e kaçtılar, Türkiye’deler. Bu kişilerin, büyük miktarda mali kaynağa erişimi var. 

Yeni üye toplamanın yanı sıra, büyük çaplı saldırılar planlıyorlar. 

Şu anda Türkiye'de bulunan IŞİD'liler, yeni üyelerin örgüte katılmasını sağlamakta kilit rol oynuyor.

Suriye ve Irak'taki hapishanelerde tutulan IŞİD'lileri kaçırmak için hapishanelere baskın planlıyorlar. IŞİD; hapishanelere baskın planına 'Parmaklıkları Yık' kod adını vermiş.

Suriye - Irak Federe Türkmen Devleti/Birleşik Federe Türkmeneli Devleti…

Daha önce yazmıştım, Rusya uluslararası ilişkiler uzmanlarının Suriye’de gündeme getirdikleri “yönetimsel ve kültürel otonomi” ve “üniter desantralize sistem” teklifleri bence Araplar haricindeki diğer etnik unsurların federatif yapılanmasına imkân verebilir. 

Suriye’deki Bayır Bucak Türkmenleri ile Irak’taki Bayat Türkmenleri’ni birleştirilecek coğrafi koridorun etnik bağla güçlendirilmesi, Suriye ve Irak hükümetlerinden bağımsız Federe Türkmen Devleti’nin nefes almasını sağlayacaktır.

Federe Türkmen Devleti’ne Kürt aşiretlerinden ve özellikle Suriye ve Irak’ta yerleşik Şammar aşiretinden destek geleceği söylenebilir. 

Federe Türkmen Devleti’nin kuruluşu, Türkmenler’in efsanevi Telafer ve Emirli ve Beşir direnişi ile başladı. 

Önce işgalci Amerikan ordusuyla savaştılar. 

Emirli’de IŞİD kuşatmasına karşı kahramanca direndiler ve IŞİD’e geçit vermediler.

Federe Türkmen Devleti’nin Suriye ayağını oluşturacak Bayır-Bucak Türkmenleri, Suriye Türkleri ya da Suriyeli Türkmenler olarak adlandırılan Suriye’deki yaşayan Türk nüfustur. Türkmen Dağı’nı çevreleyen bölgede yoğunlar.

Fransa ile TBMM Hükümeti arasında imzalanan Ankara Antlaşması’na göre, bugünkü Suriye sınırı çizildi, Hatay ve Bayır Bucak bölgeleri Suriye tarafında kaldı.

Ancak 1938’de yapılan referandum ile birlikte Hatay tekrardan sınırlarımıza dahil edildi; daha güneyde kalan Bayır Bucak bölgesi ise Suriye sınırları içerisinde varlığını devam ettirdi.

Bayır-Bucak bölgesinin kesin bir coğrafi tanımı olmasa da, genel olarak Cisr Eş Şuğur’un batısı; Nusariye Dağları’nın kuzey ve Lazkiye kıyı şeridinin doğusu ile Hatay’ın güneyi olarak tanımlanabilir. 

Bucak bölgesi, kıyı şeridinde kalmaktadır. Bayır bölgesi ise Türkmen Dağları’nın olduğu iç kısımları kapsamaktadır.

Günümüzde yoğunluklu olarak Şam, Lazkiye, Hama, Humus, Halep ve Rakka kentlerinde ve köylerinde yaşıyorlar. 

Şam bölgesinde yaşayanlara Şam Türkmeni adı verilirken, Halep ve Rakka bölgelerindekilere Halep ve Culap Türkmeni, Lazkiye’de yaşayan Türkmenlere ise Bayır-Bucak Türkmenleri deniliyor. 

Terör örgütleri YPG ve düşman kardeşi IŞİD’in; Irak'ın tartışmalı  ve Türkmen nüfusun yoğun olduğu Kerkük, Musul ve Telafer'e konuşlanma girişimleri, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölgeye müdahalesi için gereken uluslararası ve Irak ile Türkiye arasındaki ikili anlaşmalar çerçevesinde yasal zemini hazırlayacaktır. 

Gelin ata binmiş, ya nasip demiş”… Libya için çıkan tezkere, bir bakarsanız Irak için kullanılır. “Libya'ya niyet Irak’a kısmet” diye buna denilir.

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

İLGİLİ DİĞER YAZI:

PKK terör örgütü Kerkük, Musul ve Telafer’e konuşlandırılırsa Misakı Milli gerçekleşir mi?

https://www.dikgazete.com/pkk-teror-orgutu-kerkuk-musul-ve-telafere-konuslandirilirsa-misaki-milli-gerceklesir-mi-makale,1900.html

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Lincoln 5 yıl önce
Bence absürt
Necdet Çelikdönmez 5 yıl önce
Yazar ömür Çelikdönmez e tesekkur ederiz emek çekmiş zaman harcamış kalemine kuvvet yüreğine sağlık olsun geniş ve bilgilendirici ve okunurken akıcı bir üslup ile yazılmış güzel mükemmel ve başarılı bir yazı tebrikler üstat iyiki varsınız esen kalasın selamlar gönderiyoruz esenlikler dileriz...
Nisa Nur 5 yıl önce
Nur ala nur olur pek iyi olur