Lale Devri tespitlerinden, günümüze sorular

Emrah Bekçi
Emrah Bekçi
Lale Devri tespitlerinden, günümüze sorular
17-02-2022

Bizler millet olarak geçmişimizden dersler çıkarıp geleceğe emin adımlar ile yürümesi gereken, güçlü devleti sosyal yaşantımızın her yerinde hisseden insanlar olmalıyız.

Tarih bilimi, yer ve zaman bildirerek bizlere geçmişte yaşanan olayların iç yüzünü anlatmaktadır. Tarih bazen devletlerin, diğer devletler yanında yüceliğini, kadimliğini, uygarlığını temsil eder.

Türk Milleti olarak uzak ve yakın tarihimizi yokladığımız vakit, devlet yönetiminden tutunda, milletin sosyolojik durumu hakkında birçok malumat kendini sergiler.

İşte bunlardan birisi ise "Lale Devri" zamanına tesadüf etmektedir. 

Osmanlı Devletinin Lale Devri, bizlere “Usül-al Hikem fi Nizam-al-Ümem” adlı bir eserle seslenir. Bu eser, Matbaacı İbrahim Müteferrika tarafından kaleme alınmıştır.

Düşünce ve devletin işleyiş yapısı açısından eser çok önemlidir. Bu yapıtında İbrahim Müteferrika, Monarşi, Aristokrasi ve Demokrasi gibi devlet yönetimlerinden söz etmiştir.

Osmanlıların geri kalış nedenleri üzerinde durmuştur. Ona göre bu nedenlerin başlıkları şunlardır:  

1- Dış dünyadaki medeniyeti bilmemek,

2- Orduda düzensizlik ve disiplinsizlik, 

3- Askerlik alanında saygısızlık. 

4- Devlet yöneticilerinin yetersizliği.

5- Adalete sırt çevirme.

6- Rüşvet ve hazineyi kötüye kullanmak. 

7- Yasaları hiçe saymak.

8- Dar düşünce ve bilginlerin düşüncelerine saygısızlık.

Yukarıda bulunan sekiz maddelik açıklama Osmanlı Devletinin gerileme nedenleridir. Günümüzde bu maddelerden hangileri halen geçerliliğini yitirmeden kendini muhafaza etmektedir?

Ülke olarak birinci maddede belirtilen, dış dünya medeniyetlerini ve fikirlerini yeterince tanıyor muyuz? Bu medeniyetler hakkında bilim dünyamız ne tür çalışmalar yapmaktadır? Mevcut yapılan çalışmalar analiz edildiğinde, bu dış medeniyetlerin ülkemize ve devletimize, dolayısı ile milletimize tesiri-faydası nedir?

İkinci ve üçüncü maddedeki hadiselerden hangileri tamdır? Malumunuz yakın tarihimizde "15 Temmuz" denilen bir kalkışmayı yaşamış devletimiz bulunmaktadır. Bu kalkışmada baş at olan Ordumuz, günümüzde devlete karşı ne kadar saygılı ve itaatkardır?

Dördüncü maddede bulunan devletimizi yönetenler, işlerinde ne kadar liyakat sahibiler? Siyasi otoritenin atamaları ile yapılan liyakat, ülkenin tüm sinir uçlarına kadar tesir edecek güçte midir? Değilse, devlet yönetimi liyakat üzerine almış olduğu tedbirler nelerdir?

Beşinci maddede bulunan adalet mekanizması, devleti omuzlarında taşıyan sarsılmaz bir gücü temsil eder.

Ülkemizde, adalet mekanizması dahilinde, adalet dağıtan kurumlar, politika ve siyasi erklerden bağımsız olarak ne derecede hüküm veriyorlar? Hükmün mazbatasını vicdanında taşıyan Hakimler, ne derece bulundukları mevki rahatını göz ardı ederek, siyaseten yanlış yapanlara hükmünü dayata biliyor?

Altıncı maddede bulunan devlet hazinesi, ne derece vergisini peşinen ödeyen milletin hizmetinde? Devlet hazinesi ülkesi için fedakarlık yapan esnaf ve ailesini ne derecede garanti altına almaktadır? Ülke hazinesi siyasi otorite tarafından yüksek para sahibi yapılar ve şirketlere kapılarını ardına kadar açıyor mu? Devlet hazinesinden ülkenin geleceğini oluşturacak nesle ne derecede pay ayrılmıştır? Devlet hazine sadece siyasi otoritenin, siyasi muktedirliği için harcanacak bir sermaye olarak gören, siyasi otoriter zihniyet var mıdır?

Yedinci maddede bulunan yasaları hiçe sayma konusunda, ceza ve infaz evlerinin doluluğu buna cevap verecektir. Ülkemizde ceza ve infaz evleri ne derece doludur? Dolu ise bu doluluk, ülkedeki adaletin etkinsizliğinden dolayı, suçun meşrulaştırılma yolunda ilerlemesi ola bilir mi? Ülkemizde yaşayan insanlarımız yasaların etkin gücüne itimadı nedir? Suç işlemek insanlarımız için ne derece caydırıcılıktır? Adalet mekanizması dahilinde, siyasi otorite lehine suç işleyenler, ne derece korunmakta ve böylelikle suç işleme konusunda zararsız emsal teşkil etmektedirler?

Sekizinci maddedeki hukuk başta olmak üzere, akademik camia ve siyasi yapıları eleştiren ve yapıcı çözüm önerileri sunan zihinlere karşı yaptırımlar ne durumdadır? Devletimiz, siyasi otorite emri ile kendini yöneten siyasi erkin yanlışlarını görüp ikaz eden zihinlere tahammülü ne derecededir? Bilim ve ilim yolunda ülkemizi diğer ülkeler arasında ön sıralara sokacak olan devlet ve siyasi projeler nelerdir? Ülkemizin yüksek öğretim kurumlarında yetişip, kabuğuna sığmayan sayısal-edebi zihinleri, farklı ülkelerde ikamete zorlayan ve umut olamayan fikirsizlik ve tedbirsizlik nedir?

Yukarıda Lale Devri zamanında sekiz maddelik tespiti, bendenizde günümüz için sorular halinde sizlere arz etmeye gayret ettim. Umarım yüksek bir vicdan çıkıp, bu suallere teker teker cevap verecektir…

Saygılarımla.

.

Emrah Bekçi, dikGAZETE.com

-Yazar / Yönetmen-

Emrah Bekçi
Emrah Bekçi

Emrah Bekçi kimdir?

Araştırmacı - Yazar - Yönetmen Emrah Bekçi, 1974 Giresun Bulancak doğumlu. Eğitimini Ankara’da tamamladı. 2009 senesinde “Balkanlarda Türk İşaretleri” Belgeselini Bulgaristan Deliorman Bölgesinde çekti. 

Rusya Federasyonuna bağlı Murmansk Eyaleti, Revda Bölgesi, Lovezero kasabasında “Sami-Komi” klanlarıyla yaşayarak kültürel saha araştırmaları yaptı.

Emrah BEKÇİ, Rusya Federasyonuna bağlı Ural Dağlarında koruma altına alınan “Mansi Türkleri” hakkında kültürel bilgiler topladı. Aynı sahada, Aleksandrovsk, Solikamsk, Berezniki, şehirlerinde kültürel saha çalışmaları ve araştırmaları yaptı.

2012 senesi sonuna kadar Orta-Asya ve Azerbaycan Zaktala Vilayetinde, Şeyh Şamil ve Dede Korkud üzerine veriler topladı. 

Yazar Çoban Ateşi televizyon programı, Seyyid Burhaned’din Hazretleri, Balkanlarda Türk İşaretleri, Anadolu’nun Ruhu Yörükler Belgesellerini sundu ve yönetti.

2016-2017 Senesinde; “TR 72 Bölgesi Turizm Değerlerinin Step To City Projesine Entegrasyonu” Projesi Kapsamında; 25 Dakika, 9 Dakika, 3’er dakikalık 81 Bölümlük kısa metraj, İngilizce, Rusça, Japonca, Türkçe belgesellerin yönetmenliğini yaptı. 

Yapmış olduğu çalışmalar ile ilgili, Bulgaristan ve Rusya Federasyonu Yüksek Eğitim kurumları ile ülkemizde birçok üniversite ve STK’larda, Türk-İslam Tarihi ve Kültürü ile ilgili kürsü aldı, konuşmalar yaptı.

7 Haziran 2018 Tarihine Kadar; 129 Lise ve dengi okulda konferanslar verdi.

Yazar-Yönetmen Emrah BEKÇİ’nin;

Sevelim Sevilelim Yunus Emre”, “Gel Nasılsan Öyle Gel Mevlana”, “Bir Can Var Canında O Canı Ara Seyyid Burhaned’din Hazretleri”, “Ermeni Yalanları Çığlık”, isimli 4 adet basılı kitabı bulunmaktadır. 

Yazarın ayrıca; Anılarda Son Ermeni, Sızı, Uzaktaki Emanet isimli Uzun Metraj Film Senaryosu; İstiklal Marşı, Seyyid Burhaneddin, Aşk ve Şifa Gevher Nesibe isimli tiyatro senaryosu (Bunlardan Aşk ve Şifa Devlet Konservatuvarı Tarafından Sahnelendi) bulunmaktadır.

Yazarın: Anılarda Son Ermeni, Muhbir Mehmet, Kartallar Kafese Sığmaz, Keşke O Deli Ben Olsaydım, Torosların Cinleri, Hanan Bey, Sana Selamım Var, Uyanış ve iki cilt belde soy ansiklopedisi editörlüğü ile Amerika Birleşik Devletlerde İngilizce basılı “THE LAST ARMANİAN” isimli kitapların editörlüğü bulunmaktadır.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?