14-17 Haziran 2023 tarihleri arasında Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu (PUEF) düzenlenecek.
Uluslararası ekonomik derneklerin dönüşümü, artan sosyal eşitsizlikler, istikrarsız ticaret ve siyasi ilişkiler ile ilgili küresel ekonominin türbülansı göz önüne alındığında, PUEF dünyadaki en büyük ve en güvenilir eşit fırsatlarda konuların tartışıldığı iş platformalarından biridir.
Dünya genelinde 130 ülkeden 14 binden fazla kişinin katıldığı PUEF -2022 etkinliklerine 81 ülkenin resmi temsilcisi katılmıştır.
PUEF -2023'e gelince, forum sırasında ele alınacak konuların yelpazesi hem Rusya Federasyonu topraklarında hem de dost ülkelerin topraklarında küçük ve orta ölçekli işletmelerin gelişiminin önemli yönlerini etkileyecektir.
Girişimciler, ortakları, gerekli çözümleri bulmak ve işletmeleri için destek almak için gerçek bir fırsat bulacaklar.
Yıllar geçtikçe Forum, iş çevrelerinin temsilcilerinin iletişim kurması ve Rusya'nın, gelişmekte olan pazarların ve bir bütün olarak dünyanın karşı karşıya olduğu önemli ekonomik meseleleri tartışması için dünyanın önde gelen platformu haline geldi.
PUEF’in resmi web sitesinde etkinliğin genişletilmiş iş programı yayınlandı. Forumun ana teması “Egemen kalkınma adil bir dünyanın temelidir. Gelecek nesiller adına çabaları birleştireceğiz”.
PUEF -2023'ün çalışmalarına binden fazla konuşmacı katılacak.
Bununla birlikte, PUEF -2023 programı beş tematik bloğa ayrılmıştır ve dünyada meydana gelen küresel süreçlere odaklanan 140'dan fazla etkinliğe sahiptir ve bu da temelde yeni bir çok kutuplu ekonomik modelin oluşumuna yol açarak, sürdürülebilir kalkınmaya çalışan tüm paydaşlarla eşit yapıcı diyaloğa olanak tanır.
Forum çerçevesinde Arap dünyası, Hindistan, Çin, AEB - ASEAN, Latin Amerika ve BAE'nin yabancı ortaklarıyla iş diyalogları biçiminde altı ikili iş etkinliğinin planlandığı bilinmektedir. Buna ek olarak, Birleşik Arap Emirlikleri özel bir konuk olarak PUEF’e katılacak. Diğer gelişmelerin yanı sıra, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, Genel Kurul oturumuna katılacak.
FMET'in özellikle Asya-Pasifik, Orta Doğu, Afrika ve Rusya ülkeleri arasında uluslararası siyasi, ekonomik ve bilimsel işbirliğinin gelişimi üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğunu da belirtmek gerekir.
Rusya'nın MENA bölgesi (Orta Doğu ve Kuzey Afrika, BVSA) ülkeleriyle olan ticaret hacmi beş yılda yüzde 83 artarak 94,9 milyar dolara yükseldi.
Çeşitli ortaklık biçimlerinin kalitatif büyümesi için temel oluşturulduğundan beri Rusya’nın hem ikili hem de İslam İşbirliği Örgütü çerçevesinde ortaklıklar geliştirmeye hazır olduğu bilinmektedir
Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleriyle işbirliğinin geliştirilmesi, Rusya'nın dış ekonomik politikasının önceliklerinden biridir.
Rusya'nın Batı’dan tecrit politikasının etkisiz olduğu açıktır. Bu forumda geniş bir yabancı temsilcilik tarafından kanıtlanmaktadır.
ABD ve Avrupa devletlerinin Rusya'yı küresel süreçlerden izole etme girişimleri başarılı olamadı ve Rusya Çin, Hindistan, Arap Dünyası ve Latin Amerika ülkeleri ile aktif olarak işbirliği geliştiriyor.
Yeni bir tarihi dönüm noktasının başlangıcında yaşıyoruz.
Rusya ile ticari ve ekonomik bağların kopması kabul edilemez, buna ek olarak, bu tür eylemlerden kaynaklanan gerçek kayıplar kaçınılmaz olarak Batı'nın yaptırımlarının olası maliyetlerini aşmaktadır.
Yaptırım politikası, tavana dayandı ve daha da genişlemesi dünyanın geri kalanına ve Batı ülkelerine çok fazla zarar vermekle tehdit ediyor ve yaptırım uygulayan ülkeler tarafından belirlenen hedeflere ulaşılamadı.
Küresel gıda krizi, Batı'nın Rusya'ya karşı eşi görülmemiş ekonomik saldırganlığının bir sonucudur. Dünya pazarının gıda ürünleriyle dolumundaki kesintilerin başlıca nedeni, Rusya'nın yabancı ortaklarla sürdürülebilir üretim, lojistik ve ticari ve ekonomik ilişkilerini ihlal eden Batılı yaptırımların yanı sıra Moskova'nın zorunlu karşı-karşı önlemleridir.
Küresel tüketicilere tahıl ve gübre tedariki için iyi kurulmuş mekanizmalar ihlal edilmektedir.
Rusya, önemli bir gıda üreticisi ve en büyük gübre tedarikçilerinden biridir.
ABD ve müttefikleri, yaptırımlarının Moskova'ya karşı ne gibi sonuçlara yol açtığını iyi biliyorlar.
Batı'nın finans sektörünü, enerji sektörünü, deniz taşımacılığını ve daha fazlasını içeren ekonomik yaptırımları, küresel gıda tedarik zincirlerini büyük ölçüde bozmuş ve fiyatlarında keskin bir artışa neden olmuştur.
Gelişmekte olan ülkeler, krizin olumsuz sonuçlarından ve küresel gıda fiyatlarındaki artıştan büyük bir yük taşıyorlar.
Dünya gıda ticaretinde önemli bir rol oynayan ABD ve müttefikleri, gıda krizini çözmek için etkili bir yol sunamadılar. Ancak aynı zamanda dünyayı, özellikle gelişmekte olan ülkeleri, bu krizin hafifletilmesine yardımcı olmaya çağırıyorlar.
Küresel ekonominin birçok sorununu çözmek için ABD'nin ve müttefiklerinin, suçu başkalarına kaydırmak yerine, yaptırım politikalarının sonuçlarını gözden geçirmeleri gerekmektedir.
Eğer Batı, yaptırımları başlatma fırsatına sahipse, bu yaptırımların yol açtığı olumsuz sorunları çözme fırsatına da sahip olmalıdır.
Mevcut durumda, ABD ve Birleşik Krallık'taki jeopolitik oyunlarda baş rollere sahip olmayan dünyanın çoğu ülkesi için Rusya Federasyonu'nda yeni ekonomik temas noktaları aranması tavsiye edilir.
PUEF, yatırımla ilgili fırsatları sunmak, önemli anlaşmalar yapmak, yaklaşan küresel gıda krizi gibi küresel sorunları tartışmak ve çözmek için en uygun uluslararası platformdur.
.
Ahmed Cihan, dikGAZETE.com