Kemal Kılıçdaroğlu’nun Baş Danışmanı Jeremy Rifkin’den haber var mı?

Mehmet Yıldırım
Mehmet Yıldırım
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Baş Danışmanı Jeremy Rifkin’den haber var mı?
05-04-2023

Dünyanın en önemli seçimlerinden biri; 14 Mayıs’ta Türkiye’de yapılacak. Dünya’nın gözü Türkiye’nin 100. Yılında gerçekleştireceği Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklandı. Bundan emin olabilirsiniz.

Avrupa’nın ortasında, kuzeyinde veya Balkanlar’da da seçim yapılıyor. Türkiye kadar ilgi görmüyor.

Türkiye’nin seçimini kavşaktaki arabaya benzetirsek; araba Batı Birliğine mi yoksa farklı bir yöne mi direksiyon kıracak? Maharet şoförde.

Haliyle Amerika’nın Küresel Aktörleri, seçime müdahil olmak istiyor. Niyetlerini açıkça siyaset kürsüleri ve medyada beyan ediyorlar. Muhakkak ki el altından da birtakım odakları harekete geçireceklerdir.

Türkiye, Enerji hatlarının merkezi ve transit ülkesi konumunda. Bu sebepten dolayı; ülkelerin enerji güvenliği için Türkiye ile iş birliğine gidilmesi bir zorunluluk. Soğuk Savaş döneminde olduğu gibi; Türkiye’yi yanı başlarında, itaatte kusur göstermeyen bir devlet olarak tahayyül ediyor ve Küresel Hegemonik Sistemlerini sorunsuz bir şekilde sürdürebilmek için çaba gösteriyorlar.

Merhum sanatçımız Cem Karaca’nın muhteşem şarkısında: “Ben feleğin şu çarkına çomak sokarım” dediği gibi; Türkiye, Hegemonyanın çarkına çomak sokan ülke.

Kitle İmha Silahlarını yaygınlaştıran, kendi halkı ve mazlum/ mustazaf/ ezilen uluslara merhametsizce saldıran; taraf olduğu uluslararası anlaşmaları ihlal eden, terörizmi destekleyen/ teröristleri araç olarak kullanan “Haydut, kanunsuz ve kural tanımayan ülke: Amerika (Rogue/ Outlaw State)” küresel barışı tehdit etmektedir.

Anadolu Halkının hür iradesi ile 20 yıldır iktidarda olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tekrar seçilme ihtimali, Küresel Oligark/Çetelerin iştahını kapatıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hükümetten uzaklaştırmak için, farklı siyasi/ ideolojik kamplardan gelen partilerin; “Millet İttifakı” çatısı altında bir araya gelmesi, Şer Cephesini umutlandırdı. Onlara göre, “Demokrasinin geri getirilmesi” için son rampa; geri dönüş yok.

Ulusları/ devletleri ayrıştıran, bölen, itibarsızlaştıran, şeytan güdümündeki Kokuşmuş Düzen/ Tek Dişli Canavara başkaldıran, başı dik Türkiye; Bölgesel/ Küresel Barış- Selamet için mücadelesini sürdürecek.

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu; uluslararası arenada kurulu/ kurulan sahte sahnede şeytan şebekesi ile iş birliği yaptığı ithamı/ imasında bulunmuyorum.

Kemal Bey/ Bay Kemal, Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisi için bahis tutan küresel çevreleri elinin tersi ile itmelidir. Aynı şekilde Millet İttifakının bileşeni partilerin genel başkanları da adaylarına yönelik teveccühün; Türkiye aleyhine olduğunun idrakinde olmalıdır.

Geçtiğimiz yılın Ekim ayında Amerika’yı ziyaret eden Kemal Kılıçdaroğlu, Washington’da John Hopkins Üniversitesi Orta Doğu ve Kuzey Afrika Kulübü’nde öğrenciler ile buluştu. Öğrenciler ile sohbet eden Kılıçdaroğlu; Türkiye’nin resmi dış politika söylemine zıt açıklamalarda bulundu. Normalde öğrenciler ile konuşuyordu ama asıl hedefi Küresel Aktörler idi. Seçimi kazanması halinde (ki o dönemde aday bile değildi) izleyeceği dış politikayı açıkça deklare etti.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasına bakarsak; “Avrupa Birliği'yle üyeliğimizde şu anda çok ciddi sorunlar var. Bu sorunlar aşılmayacak türden sorunlar değil. Biz kendi özgür irademizle demokrasiyi tam anlamıyla getirdiğimizde bu sorunlar büyük ölçüde sonlanacak. Rusya-Ukrayna savaşında Ukrayna’nın yanında yer almamız gerektiğini düşünüyoruz. Nükleer silaha sahip olan bir ülkenin, nükleer silaha sahip olmayan bir ülkenin topraklarını işgal etmesi, savaş başlatması doğru değil" demişti.

Kılıçdaroğlu’na göre Türkiye’nin Rusya ile enerji iş birliği ve Akkuyu Nükleer Santral inşaatı; Türkiye’yi Rusya’ya bağımlı hale getirecek ve ciddi sonuçlara yol açacak.

Kılıçdaroğlu; iktidara geldiklerinde, Ortadoğu’nun (Libya, Suriye vs.) iç işlerine karışmayacak, taraf olmayacak ve dostluk çerçevesinde ekonomik ilişki geliştireceklerini söyler.

Kılıçdaroğlu’nun idealinde etliye, sütlüye karışmayan bir Türkiye portresi var.

Millet İttifakının Türkiye Dışişleri Bakanlığı’na biçtiği rolde; uluslararası politik işlere karışmayan kendi kuralları çerçevesinde hareket eden kamu kuruluşu yer alıyor.

Millet İttifakı, Türkiye’nin dış politikasında kısa vadede değişikliğe gidilmesini öngörmüyor. Ama dış politikada karar verme sürecinin çok farklı dinamikleri gözeteceğini belirtiyor. Dışişleri Bakanlığına merkezi hükümetten bağımsız özerklik takdim ediliyor. Güçlendirilmiş Parlamento gibi güçlendirilmiş bakanlık arzulanıyor. Askeri gücün dış politikada karar vericilerin elin güçlendirmesi istenmiyor. Yani uluslararası ilişkilerde sert gücün kullanılması istenmiyor.

Peki bu durum, Türkiye’nin hareket kabiliyetine zarar vermez mi?

Amerika ile ilişkilerin kurumsal bir anlayışla iyileştirilmesi hedefleniyor. Amerika’nın bu iyi niyete olumlu karşılık vereceği hesaplanıyor. NATO’nun manevi değerlerinin yüceltileceği ve Türkiye’de tekrar tatbik edileceği kesin olarak ifade ediliyor.

NATO içerisinde Millet İttifakı’nın 14 Mayıs’ta sandıktan zaferle çıkmasını bekleyen müdavimler var. Kılıçdaroğlu’nun, İsveç’in NATO üyeliğini onaylayacağına eminler.

Peki, Türkiye’nin hangi gerekçeler ile İsveç’in üyeliğini veto ettiğini biliyorsunuz.

NATO içerisinde birtakım yetkililer; Türkiye’nin Suriye ve Irak’ın kuzeyinde PKK Çatı Terör Örgütü bileşenleri ve FETÖ Terör Örgütü İltisaklıları ile mücadelesinin yeni dönemde sonlandırılacağı beklentisi içerisindeler.

Aslında batılılara göre Kılıçdaroğlu, göründüğünden daha karmaşık bir figür, suskun ve temkinli bir adam. Hafif yapısı ve alçakgönüllü tarzı nedeniyle “Türk Gandhi” lakaplı Kılıçdaroğlu için medyada övücü makaleler yazılıyor.

YPG/PYD Sözcüsü Nuri Mahmud’un sözleri, karşılığını buluyor: “Uluslararası güçlerin, Türkiye'nin saldırılarına karşı tutumu yetersiz. Avrupa'nın, kazanımlarımızı garanti altına almak ve demokratik ortamın daha da geliştirilmesi için bize destek vermeleri gerektiğini kendilerine ilettik.”

PKK’nın çırpınışı; Amerikan Mahfillerindeki patronları telaşlandırıyor. Bunun Türkiye’ye yansıması oluyor.

Yazımızın başlığına dönersek; CHP Genel Başknı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Baş Danışmanı Jeremy Rifkin’in sesi soluğu çıkmıyor.

Kendisi nerelerde, Baş Danışmanlık görevi devam ediyor mu; Kemal Bey’e hangi konuda yardımcı oldu? Bu konuda bir açıklama yok.

CHP’nin “İkinci Yüzyıla Çağrı” başlıklı vizyon belgesinin tanıtım toplantısında, video konferans yöntemi ile katılarak sunum yapan Jeremy Rifkin; Türk kamuoyunda ilgi görmüştü.

Kim bu Jeremy Rifkın? Pensilvanya Wharton Okulu’nda 1994’te üst düzey yönetim için ders vermiş. Avrupa Birliği, Çin Halk Cumhuriyeti, Almanya, İspanya'da danışmanlık yapmıştır. Rifkin, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Portekiz Başbakanı Jose Socrates ve Slovenya Başbakanı Janez Janša’ya Avrupa Konseyi Dönem Başkanlıkları sırasında ekonomi danışmanlığı yapmıştır. Dünyanın önde gelen 100 yenilenebilir enerji şirketi, inşaat şirketi, mimarlık firması, emlak şirketi, bilişim şirketi, enerji ve kamu hizmeti şirketi ve ulaşım şirketinden oluşan Üçüncü Sanayi Devrimi Küresel CEO İş Yuvarlak Masası’nın kurucusu ve başkanıdır.

Umarım Kemal Bey; Jeremy Rifkin ile ilgili bir açıklamada bulunur. Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıdaroğluna çağrımız olsun: “Türkiye’nin kendi iç dinamiklerini gözeterek yola çıksın. Ne Amerika’dan ne de Avrupa’dan bize yar olmaz.

.

Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com

https://www.oncevatan.com.tr/roportaj/millet-ittifaki-dis-politikada-ne-vaat-ediyor-prof-dr-tarik-oguzlu-h199903.html

https://www.perspektif.online/millet-ittifakinin-dis-politikasi/

https://www.euronews.com/2023/03/10/who-is-kemal-kilicdaroglu-and-can-he-beat-turkeys-president-erdogan

https://www.al-monitor.com/originals/2023/03/can-turkeys-kemal-kilicdaroglu-win-over-key-rival-defeat-erdogan

https://www.al-monitor.com/originals/2023/03/meet-kemal-kilicdaroglu-turkeys-long-derided-opposition-head-who-could-dethrone

https://nationalinterest.org/blog/will-turkey%E2%80%99s-coming-election-deliver-pivot-foreign-policy-206323

https://www.france24.com/en/live-news/20230325-combative-spoiler-enters-turkey-s-election-campaign

https://moderndiplomacy.eu/2022/09/08/in-turkey-zero-problems-with-neighbours-mean-multiple-problems/

https://www.politico.eu/article/turkey-2023-election-erdogan-close-call-republican-peoples-party-turkey-sweden-akp-chp-kilicdaroglu-fahrettin-altun/

https://www.thenationalnews.com/opinion/2023/03/10/kemal-kilicdaroglu-the-man-who-would-be-turkeys-new-president/

Mehmet Yıldırım
Mehmet Yıldırım

Uluslararası İlişkiler Uzmanı & Ziraat Mühendisi, AFAD Gönüllüsü, Aşçı

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Derman 2 yıl önce
kemal bey’i onlar getirdi zaten kasetle. onların sözünden çıkmaz. 8’li masa kazanmamalı. çok kötü olur. mavi vatan biter, Suriye’de PKK devleti kurulur, zengezur koridoru tehlikeye girer, Afrika hamlesi sakat kalır. Bu mandacılar iktidar olmamalı.