Kaddafi döneminde Türk İstihbaratı İlhan Bardakçı üzerinden Libya'ya nasıl bilgi sızdırdı?

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Kaddafi döneminde Türk İstihbaratı İlhan Bardakçı üzerinden Libya'ya nasıl bilgi sızdırdı?
23-11-2020

Tarihe tanıklık kadar tarihin objesine dönüşmek her insana kısmet olmaz. Gazeteci Murat Bardakçı'nın babası İlhan Bardakçı işte onlardan biri. 

Türk istihbaratına intisabı, hizmeti hakkında kamuoyunda çok bilgi yok. Hatta bilgi kirliliği var desek daha doğru.

İlhan Bardakçı'nın casusluk faaliyetlerine geçmeden önce kim olduğuna bakalım. 

Konya Valisi Cemal Bardakçı'nın oğlu, casuslukla suçlanan İlhan Bardakçı’nın ailesi…

Aile kökleri  Balıkesir Burhaniye'de mukim. Babası Cemal Bardakçı 1909'da mülkiyeden mezun. Bursa maiyet memurluğu, Mihalıççık, Kalecik, Haymana kaymakamlıklarında bulundu.

Osmanlı yönetiminin Ankara’daki son ve aynı zamanda Mustafa Kemal yönetimindeki Ankara’nın ilk Emniyet Müdürüdür. Dikmen sırtlarından Ankara’ya giren Mustafa Kemal, Refet Bele ve Rauf Orbay’ı ilk karşılayanlardan biridir. 

1920'de Mustafa Kemal tarafından Çorum mutasarrıf vekilliğine tayin olundu, ardından Çankırı mutasarrıflığı yaptı. 1923'te tüm mutasarrıflıklar vilayet sayılarak statüleri güncellendi.

Cemal Bardakçı, 1923-1925 yılları arasında Denizli, 1925-1926 yılları arasında Diyarbakır, 1926-1929 yılları arasında Elazığ, 1929-1933 yılları arasında Çorum ve 1933-1938 yılları arasında Konya valilikleri yaptı. 

İlhan Bardakçı…

Konya valiliğinden emekli Cemal Bardakçı ile Fatma Nuriye Bardakçı'nın üç çocuğundan biri olan İlhan Bardakçı, İstanbul Üniversitesi'nde hukuk eğitimi aldı. 

Fransızca-İngilizce-İtalyanca dilleri dışında fevkalade “Osmanlı Meskûkatı” ile ilgili çalışmaları mevcuttu. 

1948 yılında gazeteciliğe başladı; Yeni Sabah, Milliyet, Havadis, Cumhuriyet ve Tercüman gibi çeşitli gazetelerde yazarlık yaptı.

1956 yılında Macar İhtilali’ni izleyen ve bunu yazı dizisi yapan tek Türk gazetecisi olarak Türkiye'de ve Avrupa'da ödüller aldı.

1956 Kasım'ında Rus birliklerinin Macaristan'a girmesi üzerine başlayan Macar İhtilali'ni izleyen tek gazeteciydi. 

Rus birliklerinin Macaristan'dan ayrılmasına izin vermediği Bardakçı, buradan dönemin başbakanı Adnan Menderes'in girişimleri sonucu çıkabilmişti.

Fransızca, İngilizce ve İtalyanca dillerini bilen İlhan Bardakçı, bu dillerde birçok eserler ve konferanslar verdi. 

Ankara Gazi Üniversitesi Basın Yayın Okulu'nda "Mukayeseli Devlet Fikir ve Rejimleri" dersini okuttu. 

Basın Şeref Kartı sahibi olan İlhan Bardakçı, Tülay Bardakçı ile evliydi ve yazar Murat Bardakçı'nın da babasıydı.

Gazeteci İlhan Bardakçı bir gecede nasıl casus oldu?

İlhan Bardakçı, köşe yazarlığı yaptığı gazetenin Ankara Bürosu’nda 1985 yılında yakalanıp, 'Vatana ihanet' suçlamasıyla tutuklanarak askeri cezaevine gönderildi. 

21 Haziran 1989 tarihli gazetelerde de İlhan Bardakçı’nın yurt dışına kaçtığı haberleri yayınlandı. 

İlhan Bardakçı acaba neden 14 yıl gibi uzun bir müddet Türkiye’den kaçtı?

26 Eylül 1985'te, Türkiye hakkındaki bazı gizli bilgi ve belgeleri Suriye, Irak ve Libya'ya sızdırdığı iddiasıyla yargılanan İlhan Bardakçı, Suriye, Libya ve Irak lehine casusluk yaptığı iddiası ile suçlandı ve 30 Aralık 1985 tarihinde askeri mahkemeye sevk edildi.

İlhan Bardakçı, mahkum olduğu sırada Gazi Üniversitesi Basın Yayın Okulu öğretim görevlisiydi. 

Genelkurmay Askerî Mahkemesi'nin esas 1987/228 karar ve 1987/282 sayılı hükmü ile iki celsede 15 yıl hapse mahkûm olmuştur. İlk yargılamalarında İlhan Bardakçı ve suç ortağı Libya Büyükelçiliği Basın Ateşesi Süleyman Tukaç 17 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırıldı.

Libya Büyükelçiliği Basın Ateşesi Süleyman Tukaç…

“Tukaç” soyadına bakılırsa aile kökleri Macaristan'a uzanıyor. Çok iyi derecede gramer Arapçası var.  Libya Arabçasına vakıf. Hakkında çok ayrıntılı bilgi bulunmuyor.  

Casusluk suçlaması yapıldığı süreçte, Libya'nın Ankara Büyükelçiliği tarafından finans edilen  Asya-Afrika Haber Ajansı'nın yazı işleri müdürü. 

Ankara'da  Libya Elçiliği'nin finanse ettiği “AAHA Asya Afrika Haber Ajansı, Libya Kültür Merkezi tarafından yayımlanan Yeşil Yürüyüş-Al-Zahf Al-Akdar dergisi ile de aynı binada.

Süleyman Tukaç, Libya Büyükelçiliğine bağlı Libya Kültür Merkezinin yayınladığı gazete ve dergilere Türkçe’den Arapça'ya çeviriler yapıyor. 

İlhan Bardakçı'nın  Libyalı yetkililerle irtibatı Süleyman Tukaç üzerinden. Libya, Suriye ve Irak'ın güvenliğini ilgilendiren konularda hassas derecede bilgileri aktarıyor. 

İlhan Bardakçı'nın yargılanması…

26 Eylül 1985'te, Türkiye hakkındaki bazı gizli bilgi ve belgeleri Suriye Irak ve Libya'ya sızdırdığı iddiasıyla göz altına alınan İlhan Bardakçı, Suriye, Libya ve Irak lehine casusluk yaptığı iddiası ile suçlandı ve 30.12.1985 tarihinde askeri mahkemeye sevk edildi. 

Genelkurmay Askerî Mahkemesi'nin esas 1987/228 karar ve 1987/282 sayılı hükmü ile iki celsede 15 yıl hapse mahkûm olmakla kalmadı hatta alınan karar 2. Askerî Yargıtay Dairesi tarafından da ittifakla onaylandı. 

Yıllar sonra 30 Mayıs 1998 tarihli Zaman Gazetesi'nde neden yurt dışında olduğunu şöyle açıklamıştı "Sürgünün sebebi TCK'nın 133. Maddesi'ne ters hareket etmek. Hak deyimi ile devletin sırlarını yabancılara aktarmak"

İlhan Bardakçı vatan haini mi?

Genelkurmay Askerî Mahkemesi'nin hakkında verdiği karar gerekçesine bakılırsa hem de en önde gideni. Ancak konu zaman aşımına uğradığı için zaman zaman İlhan Bardakçı'nın durumunun iç yüzünü, Anadolu tabiri ile aslını astarını bilenler hiç de öyle olmadığını söylüyor.

Tarihe tanıklığını esirgemeyenlerden biri de merhum MHP lideri Alparslan Türkeş'in döneminde, MHP Genel Başkan Yardımcısı mütefekkir, münevver, muharrir değerli büyüğümüz Rıza Müftüoğlu’nun İlhan Bardakçı ile ilgili gönderdiği bilgi notudur.

Rıza Müftüoğlu; gazeteci İlhan Bardakçı'nın vatan hain ilan edilmesinin mahkeme kararına rağmen doğru olmadığını belirtiyor.

Rıza Müftüoğlu'nun verdiği bilgiye göre; o tarihlerdeki Amerika Libya anlaşmazlığında belli devlet mensuplarının bilgisi dahilinde söz konusu belgeler Libya ya verilmiş ve Libya el altından desteklenmiştir. 

Amerikalılar bunu öğrenince yaptıkları baskı neticesinde mahkemeden ceza kararı çıkmış, konu örtbas edilememiş ve İlhan Bardakcı'nın üstüne yıkılmıştır. O tarihlerde İlhan Bardakçı Yenidüşünce gazetesinde yazıyordu.

Onun yurt dışına çok acele çıkmasını ben sağladım. Almanya'da Türkfederasyon'un İlhan Bardakçı ya sahip çıkmasını Alparslan Türkeş talimatlamıştır. 

Özetle İlhan Bardakçı bazı devlet görevlilerinin isteğini yerine getirmiştir. Oğlunun bazı tepki alan yönlerini bu dünyadan göçmüş birini karıştırarak tenkit etmek doğru değildir.

Gerisini ben anlatayım…

Sanırım aynı mekanizma, İlhan Bardakçı hakkında mahkeme kararı çıkar çıkmaz, aynı gün içinde  pasaportunu çıkartır. 

Askeri Mahkeme kararı yurtdışı çıkış noktalarına  ulaşmadan belki de geciktirilerek, Bardakçı'nın yurt dışına çıkması sağlanır. Cebine de  ihtiyaç duyduğu miktarda harçlığını konulur. 

İlhan Bardakçı'nın uçağı Almanya'ya inmeden önce merhum Alparslan Türkeş, Türk Federasyonu temsilcilerine gerekli talimatı vermiştir. 

Almanya’ya kaçan / kaçırılan İlhan Bardakçı’nın, Abdi İpekçi ve Papa Suikasti’nde adı geçen Avrupa Türk-İslam Birliği Kurucu Genel Başkanı, ama aynı zamanda Alparslan Türkeş’in, hakkında “hain ve bölücü” sıfatlarını kullandığı Musa Serdar Çelebi’nin evinde saklandığı iddia ediliyordu.

İlhan Bardakçı'nın Almanya’da ölümü ve Türkiye’ye getirilmesi…

Almanya'da kaçak olarak yaşayan İlhan Bardakçı’nın Türkiye'ye dönebilmesi için, ailesi ve dostları birçok kez Türkiye Cumhuriyeti yetkililerine müracaatta bulundular. 

Hatta 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e ve 10. olarak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e de başvurarak affını istediler. 

Ancak tüm bu girişimlere rağmen, Bardakçı’nın  sağlığında yurda dönebilmesi mümkün olmadı. Yurduna ancak dört kollu tabutta girebildi.

Murat Bardakçı'nın babası İlhan Bardakçı, Türkiye'den kaçtığında 64 yaşındaydı. Yıllarca Bonn kentinde yaşayan Bardakçı, ölümünden dört yıl önce Giessen'e taşınmıştı. 27 Şubat 2004'te 14 yıl kaçak olarak yaşadığı Almanya’da, böbrek yetmezliği ve şeker hastalığından uzun bir süre  tedavi gördüğü Giessen Üniversitesi'nde 78 yaşında öldü. 

İlhan Bardakçı'nın cenazesini Almanya'da, Avrupa Türk-İslam Birliği (ATİB), Türk Federasyon temsilcileri ve çok sayıda seveni teslim aldı. 

Cenazesi Türkiye’ye getirilen İlhan Bardakçı, Cebeci Asri Mezarlığı'nda babası Cemal Bardakçı'nın yanına  gömüldü. Ancak oğlu Murat Bardakçı, babasının cenaze merasimine katılmadı. 

Boşuna demiyoruz, Cihanşümul Kadim Türk Devleti, sadece şeytana külahını ters giydirmez, papucunu da diker!

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

Seçilmiş Kaynakça 

https://www.google.com/amp/s/www.sozcu.com.tr/2014/yazarlar/rahmi-turan/casus-gazeteci-617075/amp/

https://www.google.com/amp/s/odatv4.com/amp/murat-bardakcinin-babasi-bana-yazdigi-mektupta-ne-anlatmisti-20101813.html

https://www.google.com/amp/s/www.hurriyet.com.tr/amp/gundem/menderes-in-ruslardan-kurtardigi-gazeteci-oldu-38574575

https://www.ulkucukadro.com/2014/02/bardakci-ailesi/

https://www.google.com/amp/s/www.milliyet.com.tr/amp/gundem/007-tarih-oldu-5287786

https://www.google.com/amp/s/www.internethaber.com/amp/bardakci-babasini-ugurlamadi-1062486h.html

http://www.gazetevatan.com/ilhan-bardakci-surgunde-oldu-23369-yasam/

https://www.google.com/amp/s/www.hurriyet.com.tr/amp/gundem/kaddafinin-firkateynin-sirri-8949816

http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/Bilgi%20Casuslugu/

https://m.bianet.org/kurdi/biamag/138925-corum-yaniyor

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
K.Kara 4 yıl önce
HaL Bu Ki; Öyle bir perde ve öyle bir Kisve altında faaliyet gösteren SiON YAPI UNSURLARI Bilinmezler ve bulunmazlar ! görülmezler belki FARKEDiLMEZLER belki Kan damarlarında VÜCUT İÇİNDEKİ KAN DAMARLARINDA dolaşan bir VİRÜS gibi bir MİKROP gibi O bünyeyi YİYİP BiTiRMEK isterler Belki de YER ve BiTiRiRLER bitirirler
Deli fehmi 4 yıl önce
Rıza Müftüoğlu gerçek Türk Milliyetçisi, vatan evladır.