Jeopolitik hata! İngiliz ipiyle Ukrayna kuyusuna inilmez! 

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Jeopolitik hata! İngiliz ipiyle Ukrayna kuyusuna inilmez! 
21-12-2020

Kızılderililer ne diyordu? “Eğer bir nehirde iki balık kavga ediyorsa, bilin ki oradan az önce uzun bacaklı bir İngiliz geçmiştir”

Bu uzun bacaklı, eklem romatizmasından muzdarip sarı çıyanlar, 1. Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasından bir rüzgar gibi geçti. Darma dağın olduk.  Elimizde kala kala Anadolu ve Rumeli’nin küçük bir kısmı kaldı. Sırayı savdık. 

Vladimir Putin’in “Yirminci yüzyılın en büyük jeopolitik felaketi” olarak tanımladığı süreci biz, yüz yıl önce yaşadık. 

Ruslar’da artçı şoklar sürüyor!..

Sovyetler Birliği’nin dağılma süreci sanki devam ediyor gibi.  Daha taşlar yerli yerine oturmadı. 

Şimdi bu uzun bacaklılar, eski Sovyetler Birliği coğrafyasında at koşturuyorlar. Rus diplomasisi ve istihbaratı, yakın gelecekte nasıl operasyon çekecek bilemiyorum. 

Çünkü İngilizleri başıboş bırakmaya gelmez!..

İngilizler çok akıllı. Eski Sovyet coğrafyasında operasyonları NATO ve ABD üzerinden yürütüyorlar. Masrafları NATO ülkeleri ve ABD karşılıyor. Dikkatleri sığır çobanları çekiyor. Ama perde arkasında asıl malı İngilizler götürüyor.

Rus kurmay aklı, NATO'nun, Rusya’yı kımıldayamaz hâle getirecek şekilde genişlediğini bilmemezlikten, görmemezlikten gelemez.  

Jeopolitik kuşatma sonucunda Rusya, Kiev’i, en eski Slav kentini kaybetti. İstedikleri kadar “Varvara, Katyusha” şarkısını söylesin dursunlar. Polonya 1999’da, Estonya-Letonya-Litvanya ve Bulgaristan 2004’te, Romanya 2007’de NATO’ya geçti.  

Reelpolitik durum bu. 

Rusya Atlantik Antlaşması’nın ortaya çıkardığı NATO karşısında en geniş ileriden savunma alanını bütün hatlarıyla kaybetmiş oldu. 

Ancak Kırım’ı ilhak edebildi, Sivastopol Deniz Üssü’nü son anda kısmen kurtarabildi. NATO, Doğu Avrupa’daki eski Nazi askerî üslerini canlandırarak buraları füzelerle, zırhlı birliklere donattı. 

Korkum; İngilizlerle birlikte hareket ettiğimiz için kurunun yanında yaş da yanarsa Türkiye’nin zarar görme ihtimali. 

Türkiye bağımsız bir ülke. Müstemleke gibi hareket edemez. Nitekim kısa süreli yalpalamalar hariç, çıkarlarına ters düşen oldu-bittilere boyun bükmedi. Bu bağlamda, hangi ligde yer alacağına hangi blokta saf tutacağına milli iradesi ile karar verebilir. 

İngiliz karşıtlığım şahsi değil. Şanlı tarihimizdeki öküz mü öküz devletlülerin Kraliçe’nin eteğinden medet umduğu günlerden, bu günlere geldik. 

Halk arasında birbirini tamamlayan iki deyim var. İlki; “İngiliz ipi ile kuyuya inilmez!..” Anlamı; ipi tutan ip sahibinin, sizi kuyuda bırakması. İkinci söz; “asılacaksan İngiliz ipi ile asıl..  yani garantili ölüm, kurtuluş  şansın yok. İngilizin ipi sağlam olduğu kadar, cellatlarının da bu işi layığıyla yapmasından dolayı bu söz söylenmiş. 

Sisteme göre, “adam asmaca”ya “Longdrop” deniyor; yani “uzun düşüş!” Bu yöntemde önemli olan idam sehpasının yerden yüksekliğinin fazla olması. Bir de ince işlem yapılıyor: Mahkumun boyu, ağırlığı ve vücut yapısı göz önünde tutularak, boynunun kırılması için gerekli düşme mesafesi ince ince hesaplanıyor.

Amaç, mahkumun üzerinde durduğu kapak açılıp, ilmik boynu sıktığı anda vücudun hızlıca dönerek boynun kırılmasına yetecek döndürme gücü oluşturması. Bunun için 1,5 ila 2,7 metre arası bir yükseklik yeterli oluyor.

İlmiğin büyük tutulan düğümü ise, mahkumun boynunun soluna, çenesinin altına yerleştiriliyor.

Düşüşün sonunda düğüm, maruz kaldığı şok sarsıntı ile aksis denilen boyun kemiğinin kırılmasına yetecek güce ulaşıyor ve karşı güç ile omurilik kopuyor. Yani üzerinize afiyet, gariban en kısa zamanda acısız ölüveriyor... Saddam'ı da bu yöntemle asmışlar işte.

Diğer alışılmış yönteme ise “Shortdrop” deniyor. Mahkumun düşme mesafesi kısaysa, boğulma müthiş acı verici bir şekilde gerçekleşiyor. 

Beyne kan götüren karotid arterler eziliyor ve beyin öyle bir şişiyor ki, omurganın tepesine baskı yapıyor, kalbin durması ve akciğerlere oksijen gitmemesi sonucu bilinç kaybı yaşanıyor ve boyun kırıldıktan sonra 15-20 dakika daha tam olarak ölmeden ipin ucunda sallanıp bu acıyı çekiyor mahkum…

Türkiye’de iktidar, İngilizlerin ayak izini takip ediyor!..

Bir kaç yazı önce, uzun bacaklı sarı çiyanların Anglo Türkistan İmparatorluğu projesinden söz etmiştim. Sanki bizim devlet ricali bu işe dünden razı. Kraliçe’nin buruşuk yüzündeki gamzelerin hatırına bu işler yapılmayacağına göre acaba Türkiye’ye ne vaat edilmiş olabilir? 

Doğu Akdeniz’de İkinci Dünya Savaşı sırasında kısa süreli İngiliz egemenliğinde kalan Libya'da mevcudiyetimiz, yine bir başka İngiliz kolonisi Malta ile dengeleniyor, destekleniyor. 

Doğu Akdeniz’de İngiliz egemenlik sahasını genişleten, koruyan, güçlendiren Mavi Vatan konseptini, Yunanistan’a karşı geliştiriyoruz. Ancak nihai sonuçta İngilizlerin Akdeniz'deki pozisyonunu dayatmaktan başka ne olabilir?

Adamlar Kıbrıs ve Malta üzerinden Cebeli Tarık Boğazı’nın ve Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayan Süveyş Kanalı’nın korumasını da Türkler’e ihale etmişler. “Derenin taşı ile derenin kuşunu vurmak” diye buna derler.

Körfez’de Katar; Ankara, Londra'ya ne kadar yakın durursa o kadar bize yakın duruyor.

Ukrayna konusunda İngilizlere karşı Türk Hükümeti boş değil…

İki taraf da birbirine karşı bir şeyler  hissediyor ama ne?

Sanki Türkiye’nin Ukrayna ve Kırım politikası İngilizler’in yayılma stratejisine  denk düşüyor.

Süreci bir hatırlayalım.

Mart 2016'da Ukrayna ve Birleşik Krallık, 15 yıl süresi olan bir askeri anlaşma imzaladı. Söz konusu anlaşma, Rusya’ya karşı Avrupa Birliği’nin ileri karakolluk görevini üstlenen Ukrayna’ya Birleşik Krallık’tan bir destek jesti olarak kamuoyuna yansıtıldı. 

Bu anlaşma, İngiltere’nin Ukrayna’ya ilişkin sorumluluklarının artmasına ve Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin fiziksel hazırlığına yönelikti. 

Bu anlaşmada, iki ülkenin ortak tatbikatlar düzenlemesi ve İngilizlerin, Ukraynalı askerlere, yeni askeri taktikler öğretmesi yer alıyordu. 

Son bir kaç yıldır İngiliz ordusu Karadeniz’e yerleşme hazırlıkları yapıyor. Bu amaçla Karadeniz’de konuşlu Rus donanması ve Rus hava kuvvetleri ile adeta it dalaşına giriyor. Amaçları gövde gösterisi yapmak. 

İngiltere, Ukrayna’nın liman şehri Nikolayeviç'e çöreklendi…

Sovyetler döneminin en stratejik coğrafyasında yer alan Karadeniz’de yarımada üzerinde kurulu 900 bin nüfuslu Nikolayeviç şehri, Sovyetler Birliği döneminde en önemli ‘tersaneler kenti’ olarak biliniyor.  

Kiev ile Londra arasındaki son anlaşma kapsamında ‘tersaneler kenti’ Nikolayeviç, İngiliz Kraliyet donanmasının üssü olacak.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson tarafından Ukrayna ve İngiltere arasında, Brexit sonrasında İngiltere ile Ticarette Ortaklık Anlaşmasının yerini alacak bir Siyasi İşbirliği, Serbest Ticaret ve Stratejik Ortaklık Anlaşması imzalandı.

Bu anlaşma kapsamında İngiltere, Ukrayna’ya modern askeri teçhizat modelleri ve en son yüksek hassasiyetli silahlar tedarik edecek, ayrıca Ukrayna’da belirli askeri ürün türlerinin üretimini organize edecek ve Ukrayna Donanması için üs tesislerinin inşasına yardımcı olacak.

Ukrayna Savunma Bakanlığı ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Savunma Bakanlığı arasında Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin Deniz Kuvvetleri’nin savaş yeteneklerinin geliştirilmesi ve artırılması konusunda işbirliği de anlaşmanın içeriğinde mevcut. 

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ile İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Rusya'nın “zararlı etkisi”ne karşı, birlikte çalışmayı ele aldıklarını açıkladılar. Ayrıca iki ülke arasında Serbest Ticaret ve Stratejik Ortaklık Anlaşması imzalandı. NATO güçleri, Ruslar’ın burnunun dibine kadar sokuldu.

Hani derler ya “Sevmediği ot, insanın burnunun dibinde bitermiş”.

Kraliçe’nin Turancıları!..

Altı ay önce 22 Haziran 2020, Ukraynalı yazar Dimitri Kherson, “Kırım Tatar Milli Meclisi’nin bitişi, Mustafa Cemilev ve Refat Çubarov’un Kırım Tatarlarına ihanetini yazdı. 

Dimitri, “Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM), bir güç odağı olmaktan çıktı ve artık Kırım Tatarları hakkında konuşmaya hakkı yok” görüşünde.

Daha da ileri giderek, “Mustafa Cemilev ve Refat Çubarov'un , Kırım Tatarları’nın çıkarlarına ihanet ettiklerini” söylemişti. 

Sebeb?

"KTMM artık sabotaj eylemleri gerçekleştiriyor. 

Kırım’a giden elektrik nakil hatlarını sabote ediyor. 

Kırım’a su teminini keserek kendi soydaşlarının refah seviyesini baltalıyorlar." 

İngilizlerin hatırına çiğ tavuk dahi yemeği göze alan Türk Hükümetinin, Rusların Kırım hassasiyetini es geçmesi bir çok uluslararası ilişkiler uzmanına göre akıllıca değil. 

İngilizler Ruslarla yakın döğüşten kaçınıyor. Akıllı, deliye söyletirmiş. Nasıl olsa vassalları aracılığı ile cevap vermeyi tercih ediyorlar. 

Akar ve Çavuşoğlu, Kiev'de Kırım Tatar temsilcileri ile görüştü…

Geçtiğimiz hafta Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kırım Tatar Türkleri'nin lideri ve Ukrayna Parlamentosu Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Ukrayna Parlamentosu Milletvekili ve Türkiye Dostluk Grubu Başkanı Rüstem Umerov ile Ukrayna Milletvekili Ahtem Çiygöz ile bir araya geldi.

Kırım Tatar temsilcileri ile de görüşen Bakanlar Akar ve Çavuşoğlu, bu kapsamda Kırım Tatar Türkleri'nin lideri ve Ukrayna Parlamentosu Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Ukrayna Parlamentosu Milletvekili ve Türkiye Dostluk Grubu Başkanı Rüstem Umerov ile Ukrayna Milletvekili Ahtem Çiygöz ile bir araya geldi.

Görüşmeye, Ukrayna Dışişleri Bakanı Birinci Yardımcısı Emine Cebbarova, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Muhsin Dere ile Türkiye'nin Kiev Büyükelçisi Yağmur Ahmet Güldere de katıldı.

-Mustafa Cemiloğlu-

Ukrayna’da yaşayan Tatar Diasporası, yeni lider arayışında. Ukrayna Parlamentosu Milletvekili Mustafa Cemiloğlu'nun ağır hasta olduğu söyleniyor. 

Eski Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Rıfat Çubarov’un, Kırım Tatar Türkleri'nin liderliğine bazı çevrelerin sıcak bakmaması söz konusu.

-Rıfat Çubarov-

Türkiye, savunma sanayinde ihtiyaç duyduğu aparatların lisans sorununu Ukrayna ile çözmek istiyor. Aynı zamanda savunma sanayii ürünlerine pazar arıyor. En gözde ürünler damadın yaptığı insansız hava araçları. 

Ama İngilizler bize kemikten başka bir şey bırakmaz. Adamların işi gücü sömürmek. Rusya Federasyonu, Balkanlar'dan ve Karadeniz üzerinden NATO kuşatması ile yüzleşiyor. Aynı sorun Türkiye için geçerli. Kraliçe'nin emekli kocası aynı zamanda Yunan Kraliyet Ailesinden. 

Kraliçe’nin hatırına Fransa ile Almanya ile ABD ve dahi Rusya ile papaz olmanın bize beş kuruşluk faydası olmaz. 

Dengeyi “dengbejlik ile karıştırmayın. 

Dikkatli olmakta fayda var. 

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

Seçilmiş Kaynakça 

https://m.takvim.com.tr/yazarlar/arda_uskan/2011/08/27/asilacaksan-ingiliz-ipi-ile

https://www.veryansintv.com/buyuk-yalan

https://www.google.com/amp/s/tr.sputniknews.com/amp/turkiye/202012181043426891-akar-ve-cavusoglu-kievdekirimtatar-temsilcileriyle-gorustu/

https://www.dikgazete.com/evrensel-somuru-ahtapotun-kollari-dunya-saglik-orgutu-eecan-caesar-makale,3093.html

https://www.dikgazete.com/kirim-tatar-milli-meclisinin-bitisi-mustafa-cemilev-ve-refat-cubarovun-kirim-tatarlarina-ihaneti-makale,2592.html

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
kazım kazım 4 yıl önce
ah sevgili ömür bey, mavi vatanimizi da gittiniz ingilizci yaptınız ya aşk olsun size. hakbuki mavi vatanin fikir babası sevgili cem gurdeniz asla ne ingilizci, ne de atlantikçidir.avrasyacidir. hani siz hep derdiniz "üçler,yediler,kırklar" diye, onlar nerede peki madem uzun bacaklı çiyanlar bize kemik verecekler sadece. yoksa kemal kılıçdaroğlu yanında hdp ile işbirliği derdinde mi ki, biden'dan mı medet umuyor derin akılcılığı oynamayı bırakıp da. türkiye, ukrayna ile yakınlaşarak savunma sanayii için büyük atılımlar peşinde ve umarım bu olacak. türkiye karadeniz'de yaptığını söyledigi s400 testlerinde aslında denizaltından fırlattığı gezgin füzesini test ediyor diye ruslar geçenlerde yazdılar medyalarında. inşAllah öyledir ki ben daha önceden de bunu bir yerde okumuştum. ukrayna'nin sovyetlerden kalma çok iyi savunma sanayii altyapısı var. rusların uzaya gönderdiği füzeler ve onların motorları bile ukrayna'da yapılıyordu. uçak sanayileri altyapı bakımından da çok iyi. tfx projesi için ukrayna bize lazım. mmu projesi için bir kaç siha devede kulak. bu yüzden türkiye , ukrayna ile yakınlaşıyor. rusya'yi rahatsız etmiyor. ruslarda bunu biliyorlar ve seslerini çıkarmıyorlar. üçler , yediler, kırklar burada aktifler bana göre. uzun bacaklı ingilizler kendine pek güvenmesin, karaman'in koyunu sonra çıkar oyunu.
Deli fehmi 4 yıl önce
??????