İsviçreliler kedi-köpek etine bayılıyor! Sahipsiz sokak hayvanları ihraç edilebilir!

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
İsviçreliler kedi-köpek etine bayılıyor! Sahipsiz sokak hayvanları ihraç edilebilir!
03-08-2023

Müslümanların yemek kültüründe, kedi-köpek gibi hayvanların sofrada yer almasına rastlanılmaz. Mesela at eti helaldir ama o dönemlerde atın gerek askeri gerekse sivil hizmetlerde yoğun bir şekilde kullanılan bir hayvan olması nedeniyle etinin yenilmesin yasaklanmasında etkili olmuştur, kesilmeleri uygun görülmemiştir.

Modern savaşlarda atlara gerek duyulmadığına göre herhalde etlerinin yenilmesinde de dinen bir sakınca yoktur. Çünkü yenilmemesini gerektiren şartlar ortadan kalkmıştır. Gerçi günümüzde at çiftlikleri de oldukça yaygın. Orta Asya coğrafyasında yer alan Türk Cumhuriyetlerinde özellikle Kırgızistan ve Kazakistan’da at eti ve sütü tüketiliyor. Ayrıca kısrak sütünün fermente edilmesiyle elde edilen kımız, milli içecekleri.

Daha önce zebra ve çekirgeyiyenilmesi helal” hayvanlar listesine ekleyen Ankara Müftüsü Hasan Çınar, son paylaşımlarında yabani eşek eti ve sütünün helal olduğunu belirtti. Bu fetvayı duyan dinibütün garip gureba Müslümanların, Ankara bozkırlarında yaban eşeği aramaya çıktığı söylense de büyük ihtimalle bu laflar da asparagas.

Hasan Çınar, yine Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Ankara Melike Hatun Camii'nde İmam Hatiplik görevini yürüten Halil Konakçı’ya göre daha tutarlı, sosyal hayatın içinde.

Söylediklerinin geleneksel İslam kaynaklarında yeri var. Hiç olmazsa hasbelkader çözüm üretiyor. Halil Konakçı ise dini frekanslı cinsel fanteziler peşinde koşturur gibi görünüyor; “Allah, cennette Hz. Meryem ile Efendimiz Hz. Muhammed'i nikahlayacak.” diyor.

İslam tarihinde savaş ve kuraklığın yol açtığı, açlık ve kıtlık dönemlerinde kedi-köpek gibi hayvanların etinin yenebileceğine dair fetvalara rastlamak mümkündür ve genellikle bu fetvalar, “zaruretler haramı mübah kılar” hükmü çerçevesinde verilmiştir. Çünkü olağanüstü durumlarda sağlıklı helal gıdaya ulaşabilme imkânı bulunmamaktadır.

Bu “Mecelle-i Ahkam-ı Adliye”de yer alan bir hükümdür; “Zaruretler memnu olan şeyleri mubah kılar” ancak, zarurete bağlı tehlikenin sona ermesiyle birlikte, haramlık ve yasaklık geri döner. Tıpkı “su bulununca (görülünce) teyemmüm bozulur” fıkhi kaidesinde olduğu gibi. Bu nedenle bir zorunluk dolayısıyla yapılmakta olan bir işin, bu zorunluk ortadan kalkınca, gereği gibi yapılmak için yeni baştan ele alınması gerekir.

Kedi ve Köpek etini hangi ülkeler tüketiyor?

Güney Kore'de köpek eti yüzyıllardır “dayanıklılık kaynağı” kabul edilerek tüketiliyor. Bu ülkede, dört bin civarında köpek çiftliği mevcut. Güney Kore’de her yıl 700 bin ve 1 milyon arası köpek kesiliyor. Asya'da her yıl kesilen 30 milyon köpekGüney Kore dışında, Çin, Vietnam, Endonezya ve Kuzey Kore mutfaklarının baş tacı.

Her yıl Çin’in güneyindeki Yulin şehrinde düzenlenen köpek eti festivali, ülke içinde ve dışındaki tepkilere aldırış edilmeden gerçekleştiriliyor. Çin, Güney Kore ve bazı diğer ülkelerde köpek yeme geleneği 500 yıl kadar eskiye dayanıyor. Köpek etinin yaz aylarında sıcaktan koruduğuna dair garip bir inançları var.

Festivalde eti tüketilecek köpekler, acımasızca ve halk içinde kesilerek, hatta bazen dövülerek öldürüldükleri gibi canlı canlı haşlanıyorlar.

Köpek eti satmak Çin’de yasal ve her yıl yemek için 10 milyon köpek kesiliyor. Asya'daki kadar olmasa da köpek eti, dünya çapında Gana, KamerunDemokratik Kongo Cumhuriyeti, Nijerya, Kuzey Hindistan’da da tercih sebebi.

Köpek eti tüketimi, insanda domuz etinde de denk gelinen trişinella hastalığı, kolera ve kuduz salgınlarıyla ilişkilendiriliyor. Koronavirüs salgınından sonra Vietnam ve Kamboçya'da grip virüslerinin önüne geçtiğine inanılan "ısıtıcı" özellikleri sebebiyle köpek ve kedi eti satışları artmıştı.

Kovid-19, ayrıca Vietnam'daki restoranların paket servise geçmesiyle gıda dağıtım uygulamalarında reklamı yapılan köpek ve kedi etli yemeklerde ani bir artışa neden olmuştu. Vietnam, Kamboçya ve Endonezya'da beslenme amacıyla her yıl yaklaşık 10 milyon köpek ve kedi öldürülüyor.

“Heidi’nin ülkesi” İsviçre, kedileri sosis, köpekleri ‘mostbröckli’ yani biftek yapıyor!..

Bugüne kadar yalnızca Çin, Güney Kore ve Vietnam gibi Uzakdoğu ülkelerinde yenildiği sanılan kedi ve köpek etinin bizzat Avrupa’nın merkezinde bir bölgenin mutfağının yüzyıllardır önemli bir parçası olmasına ne dersiniz?

Şaşırdınız değil mi?

Avrupa ülkesi olan İsviçre'nin bazı kırsal bölgelerinde kedi köpek eti tüketiliyor. Sonra gelip Türkiye'de, hayvan hakları koruyuculuğuna soyunuyorlar.

İsviçre’nin Appenzell ve St. Gallen bölgelerinde kedi köpek eti yenmesi yüzyıllardır süren bir gelenek. Appenzell Kanton dili Almanca ve nüfusunun çoğunluğa Katoliklerden oluşuyor. Yeni Ahit'te "köpek" kelimesi defalarca olumsuz bir anlamla kullanılmaktadır. Kurtarıcı (İsa Mesih) der ki: köpeklere kutsal şeyler vermeyin; Kenanlı bir kadınla yapılan konuşmada putperestler de köpeklere benzetilir.

Appenzell Dağ Köpeği, sığırlara ve diğer hayvanlara bakıcılık ve bekçilik etmenin yanısıra, çiftlik alanını korumak için de kullanılırken bir bakmış tencerede yahni olmuş. Kanton St. Gallen’de Almanca konuşulan bir yerleşim.

Bu iki kantonda köpek eti tüketimi günlük mutfağın bir parçası olarak görülür ve gelenekseldir. İsviçre’nin Ren Vadisi’ndeki Appenzell ve St. Gallen bölgelerinde özellikle çiftçilerle inşaat işçilerinin kedi köpek etini çok yedikleri belirtiliyor. En çok beğenilen eti ise Rottweiler cinsi köpeklerin eti.

Bu bölgede kedi köpek eti daha çok mostbröckli yani biftek olarak veya hamburger şeklinde tüketiliyor. Hayvan haklarını koruma kuruluşu SOS Chats Noiraigue verilerine göre; İsviçre nüfusunun yaklaşık üçte biri, kedi veya köpek yiyor.

Kedi, ülkenin bazı bölgelerinde Noel yemeği menülerinde yer alıyor ve genellikle kutlama yemekleri için tavşan gibi, beyaz şarap ve sarımsakla pişiriliyor. Kedi ve köpek eti İsviçre'nin Bern, Lucerne ve Jura kantonlarında kedi eti, çiftçiler arasında uzun süre geleneksel bir Noel yemeği.

1940'lar ve 1950'lerde Doğu İsviçre gazetelerinde 'satılık besi köpekleri' yazan ilanlardan söz ediliyor. İsviçre'de köpek eti ise daha çok sosis yapımında kullanılıyor ve romatizmaya çare olarak tüketiliyor. Aynı şey kediler için de geçerli. Köpeğin en lezzetli parçalarını yedikten sonra kalan parçalar yağa dönüştürülür ve öksürük tedavisinde kullanılır.

Evcil hayvan kültüründe “Türkiye-Avrupa” karşılaştırması…

15 Temmuz, 2 Ağustos 2019 arasında ailecek kendi aracımızla gerçekleştiğimiz Balkanlar ve Orta Avrupa gezimiz sırasında dolaştığımız çeşitli ülkelerde sokak köpekleri yoktu veya ben hiç görmedim. Sahipli köpek sayısı fazla. Sokak kedisi görmedik gibi bir şey. Köpekler kimseye hırlamıyor!

Goethe ne kadar haklıymış; “Bir semtin sokak hayvanları sizden kaçmıyorsa orada yaşayın; çünkü komşularınız güzel insanlardır'' derken.  Sokaklarda araçların ezdiği köpek ve kedi cesetlerine rastlamak mümkün değil.  Sezai Karakoç; “Kim verecek kedilere trafik bilgilerini / Ki hayatlarıyla ödemekteler bir yandan öbür yana geçmeyi” dizelerinde ne güzel belirtmiş bu trajediyi.

William Ralph Inge boşuna dememiş; "Şüphesiz eğer ki hayvanların dini olsaydı, şeytanı insan şeklinde hayal ederdi.”  Bu şeytanlar, memleketimizde hiç de az değil. Hayvanlara tecavüzü cinsel fanteziye dönüştüren sapıklarla aynı havayı solumak ne büyük talihsizlik?

Türkiye’de evcil hayvan sayısı neden artıyor? 

Türkiye’de evcil hayvan sahiplenen kişi sayısında son yıllarda büyük artış var. İnsanların evcil hayvan edinme nedenleri eğitimlerine, inançlarına, yaş gruplarına, yaşadıkları muhite, mesleki yönelimlerine, gelir düzeylerine ve hatta psikolojik sorunlarına göre değişebiliyor. Örneğin Şafi mezhebine mensup birinin, evde köpek beslemesi, bir Müslüman’ın evinde domuz beslemesi kadar mümkün. Ama kedi için aynı şey söylenemez.

Bir Çinli için köpek, festivalde yenilmesi gereken, bir Eskimo için kızağını çeken, Anadolu'daki bir çoban için koyun-keçi sürülerini emanet ettiği güvenilir bir dosttur. 

Sadist birisi, evcil hayvanı işkence edebileceği denek görürken bir başkası cinsel ilişkiye girebileceği partner olarak kabul ediyor. Bazı psikolojik hastalıkların veya anomik rahatsızlıkların tedavisinde evde hayvan beslenmesi uzman önerisi de olabiliyor. 

Türkiye ve Avrupa'da evcil hayvanların durumu…

Türkiye’de evcil hayvan sahiplenme oranında 7 yılda yüzde 25 artış meydana gelmesine ne demeli?

İstatistiklere göre Türkiye’de evlerde beslenen 12 milyon kuş, 3.5 milyon balık, 3.2 milyon kedi, 1.2 milyon köpek mevcut. 

Evcil hayvan sektörü; kapitalizm ruhuna uygun şekilde işi sıkı tutmak çabasında. Amaç daha çok istismar daha çok para. Pazarı canlı tutabilmek için yaptıkları sosyal medya üzerinden sevimli kedi-köpek videosu paylaşmak. 

Evcil hayvan edinme oranı her yıl yüzde 15 artıyor.

Gıda, aksesuar, bakım, sağlık, eğitim derken evcil hayvan ekonomisinin dünyadaki büyüklüğü 256 milyar doları buluyor. Türkiye’de sayıları 20 milyonu bulan sahiplendirilmiş evcil hayvanların, yiyeceği, içeceği, bakımı, sağlığı ve aksesuarları için yılda az buz değil tam tamına 450 milyon euro harcanıyor.  Bazı ekonomistler, evcil hayvan sektörünün büyük bir fırsat olduğunu, evcil hayvan bakımının ciddi bir ekonomi doğurduğunu, evcil hayvan sektörünün 45 bin kişiye iş olanağı yarattığını falan söylüyor. 

Araştırma verilerine göre Türkiye’de bu sektörde 6-7 bin şirket faaliyette. Bu şirketlerden 1.100’ü sağlık hizmeti veren klinik, 3 bin 500’ü pet satış mağazası, 6’sı mama fabrikası, 100’ü de aksesuar satıcısı. Geri kalanı işletmeler hayvan çiftlikleri, barınaklar ve pet otellerinden oluşuyor.  Zengin ülkelerde 'pet-evcil hayvan' sayısı sınırlı bir şekilde artıyor. 

Pet ürünleri ve hizmetleri sektörünün global büyüklüğü 150 milyar dolar civarında. Sektörde en büyük pay, 57 milyar dolarla aslan payı ABD'nin. Gelişmiş pazarlarda büyüme hızı düşerken yükselen ekonomilerde hızlanıyor. Mesela 2003 yılından bu yana gelişmekte olan ülkelerde evcil köpek sayısı yüzde 51 artışla 243 milyona çıktı. Oysa aynı dönemde gelişmiş ülkelerde bu sayı yüzde 5 artışla 137 milyondu. 

Kedi, Köpek, Kuş pazarı için ciddi pazar araştırmaları yapılıyor…

Kapitalizmin, işi şansa bırakmaya niyeti yok!  Adamlar en bilimsel metotlarla çalışarak en sağlıklı bilgiyi elde ediyor. Bu kapsamda 54 uluslararası lokasyondan toplanan veriler değerlendirildi. Aynı yıllarda gelişmekte olan ülkelerde kedi sayısı yüzde 49 sıçramayla, 126 milyona çıkmıştı. 

Zengin bölgelerde ise kedi sahipliği sadece yüzde 5 artarak 15 milyon oldu. 2012 yılından bu yana, Japonya hariç Asya Pasifik'de evcil hayvanlara yapılan harcama yüzde 68 artarak 6.5 milyar dolara ulaştı. Ortadoğu, Afrika ve Latin Amerika'da harcamalardaki artış yüzde 20-30'ları buluyor. Kuzey Amerika'da harcamalar sadece yüzde 12 artarken, Batı Avrupa'da artış yüzde 8 ve Japonya'da yüzde 1 civarında.

Evcil hayvan sahipliğinin orta sınıf arasında bir statü göstergesi olarak görüldüğü Hindistan'da da köpek besleyenlerin sayısı 2003 yılından bu yana yüzde 120 artmış. Kedi sahiplerinin sayısındaki artış, köpek sayısı kadar olmasa da yüzde 67 civarında. 

Tayvan, Vietnam ve Tayland'da hem kedi hem de köpek sahiplerinin sayısı çoğalırken, en büyük patlama Güney Kore'de gerçekleşmiş. Güney Kore'de kedi sahiplerinin sayısında yüzde 617 artış var. Romenlerin kedi sevgisini çoğu kimse bilmez. Başkenti Bükreş’te her yıl uluslararası kedi fuarı düzenlenir. Hane halklarının yüzde 47'sinin kedi sahibi olduğu Romanya ise bu alanda dünyanın bir numarası.

Türkler “Kedisever” çünkü kedinin anavatanı Anadolu… 

Dünyada Antarktika hariç tüm kıtalarda görülebilen kedilerin ana vatanı Türkiye. Kediler 10 bin yıl önce bugünkü Türkiye topraklarından dünyaya yayıldı. DNA analizleri kedilerin atalarının büyük ihtimalle Anadolu’dan diğer ülkelere gittiğine ve ilk çiftçilerin bu hayvanları kemirgen hayvanlarla mücadelede kullandığını gösteriyor.

Dünyada yaygınlaşan tarım devriminden kediler de nasibini aldı ve M.Ö. 2500’de kediler Kıbrıs’a ulaştı. Bundan sonraki birkaç yüzyıl içinde de insanlar aracılığıyla Bulgaristan ve Romanya’ya geçen kediler, daha sonra da Mısır’a yayıldı.

Temiz olmadığı gerekçesiyle Müslüman ülkelerde bir tabu olarak görülen evcil hayvanlar, artık birçok Müslüman evinde de yerini almaya başladı. Endonezya'da 2003'ten beri evcil köpek sayısında yüzde 150 artış gözlendi.

Kapitalizmin yeni pazarı; evcil hayvan sektörü… 

Türkiye'de 2011-2016 yılları arasında kedi gıda pazarı yüzde 56.8 oranında büyüdü. Bu sürede 3 milyon 263 bin kedi üzerinden 20 bin 233 ton mama satışı yapıldı ve 230 milyon 800 bin TL toplam ciro elde edildi. Köpek gıda pazarında ise 2011 -2016 yılları arasında büyüme hızı yüzde 43.4 olarak gerçekleşirken, 1 milyon 113 bin köpek üzerinden 21 bin 794 ton mama satışı yapıldı. Köpek mamaları için bu yıllarda yapılan harcama 212 milyon 400 bin TL oldu.  Evcil hayvan sahipleri, mamadan oyuncağa, tişörtten galoşa, taraktan led ışıklı tasmaya kadar, hayvanlarının ihtiyaç ve konforu için aylık 500 lirayı bulan harcama yapıyor.

Yeni bir istila ile karşı karşıyayız. Türkiye’nin sokakları kedi-köpekten geçilmiyor. Bu hayvan nüfusu, kontrol altına alınmazsa, vahşi kapitalizmin bizleri, kedi köpek bakıcısına dönüştürmesine az kaldı. Yerden mantar gibi biten hayvan hakları derneklerinin, hayvan aktivistlerinin ne yaptığını kim biliyor? Yurt dışından fonlandıkları iddiası var. Sonuçta, Türkiye'de 450 milyon euro; kediye köpeğe yediriliyor. 

Türkiye’de toplam ne kadar sokak hayvanı var?

DSÖ'nün Sıfır Sokak Hayvanı Projesi ve Hayvan Evsizliği Endeksi raporuna göre dünyada tahminen 600 milyonu aşkın sokak hayvanı yaşıyor. Bu hayvanların bir kısmını evden kaçan ya da sokağa terk edilen sahipli köpekler ile sahipli köpeklerden doğup terk edilen yavrular oluştururken önemli bir kısmını ise sokak hayvanlarından doğan yeni nesil oluşturuyor.

Türkiye’de sokak hayvanlarının sayısı sürekli değiştiğinden kesin bir tahminde bulunulamıyor. Ancak, çeşitli tahminlere göre Türkiye'de ortalama 150 bin ile 300 bin arasında sokak köpeği ve kedi bulunduğu düşünülüyor.

Ama BBC Türkçe servisine göre bu rakam; 10 milyon civarında. Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse, 2019 yılındaki tahmininde 8 milyondan bahsetmiş, AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin ise 3 Şubat 2021'de yaptığı konuşmada, “Kısırlaştırılma yapılmazsa 10 yıl içinde köpeklerin 60 milyona ulaşması bekleniyor” demişti.

Türkiye’de çoğalmaları kontrol altına alınamayan sokak köpeklerinin insanlara saldırıları, son yıllarda gittikçe artıyor. Sokak köpekleri insanlara, özellikle de çocuklara saldırarak yaralanmalara, bazen ölümlere yol açabiliyor. Düşünsenize sadece 2022 yılında 13 vatandaşımız sahipsiz sokak köpeklerinin saldırısında hayatını kaybetti, 307 kişi yaralandı. Adlî ve Sağlık Bakanlığı kayıtlarına girmeyen yüzlerce olay var.

Sokak köpekleri yalnızca Türkiye'de yaşayanlarda endişe yaratmıyor. Bazı ülkeler, sokak köpekleri nedeniyle Türkiye'ye seyahat uyarısı yayınlıyor.

İngiltere'nin Türkiye'ye yönelik seyahat uyarılarının “Emniyet ve Güvenlik” başlığının altında Suriye Sınırı, Doğu İlleri gibi alt başlıkların yanı sıra “Sokak Köpekleri” alt başlığı da bulunuyor.

İngiliz hükümeti, Türkiye'deki belediyelerin sokak köpeği sayısını azaltmak istemesine rağmen bunu başaramadığını, bir araya gelen köpek sürülerinin agresif olabildiğini ve sokak köpeklerinden uzak durulması gerektiğini belirtiyor.

Köpekleri ihraç edelim!..

Sahipsiz ve özellikle çocuklar için tehdit oluşturan sokak hayvanlarını İsviçre gibi kedi-köpek eti seven ülkelere ihraç etmeye ne dersiniz? 

Yararlarına gelince; her şeyden önce kuduz ve benzeri hastalıkların insanlara ve diğer canlılara bulaşması önlenir. Kedi-köpek vb. hayvanlara yedirilen 450 milyon euro; Türkiye'de kalır.

Mesela Çin’in Guangdong’un fuarlar başkenti Guangzhou’nun en eski köpek lokantasında köpek etinin kilosunun 40 dolardan satıldığına dair haberler var.

Türkiye’de bugünkü döviz kuruna göre bir kilo köpek eti 1.160 TLTürkiye'de 10 milyon civarındaki sokak köpeklerinden en az dörtte biri, 2,5 milyonu, her yıl 50 dolardan ihraç edilse, 3 milyar 625 milyon Türk lirası ediyor.

Karar sizin. Teklif var ısrar yok!..

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Seçilmiş Kaynakça

https://soschats.org/

https://www.akademiktarihtr.com/ortacagdahayvanlar/

https://twitter.com/Haber/status/1620483493506744320

https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-60947128

http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=177641

https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/986/at-eti-helal-midir

https://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/06/160621_yulin_kopek_eti

https://www.milliyet.com.tr/cadde/kopek-etinin-kilosu-40-dolar-1236822

https://www.bbc.com/turkce/haberler/2014/11/141126_kedi_kopek_yeme

https://www.haberturk.com/dunya/haber/1016373-kopek-eti-yiyen-avrupali

https://www.royalcanin.com/tr/dogs/breeds/breed-library/appenzell-cattle-dog

https://www.milliyet.com.tr/dunya/vahset-sadece-uzakdoguda-degilmis-1650186

https://www.aa.com.tr/tr/dunya/fetva-kusatma-altinda-yasayanlari-kapsiyor/207861

https://minikar.ru/tr/inspiration/sobaki-i-cerkov-o-hristianskom-otnoshenii-k-sobake/

https://www.bazonline.ch/der-mythos-der-katzenfressenden-schweizer-146676068057

https://www.odatv4.com/guncel/ankara-muftusu-fetva-verdi-yabani-esek-yenebilir-83413965

https://www.tagesanzeiger.ch/schweizer-sollen-keine-hunde-und-katzen-mehr-essen-856743983902

https://tr.euronews.com/2023/07/31/guney-korede-yuzyillardir-tuketilen-kopek-etine-yasak-talebi

https://www.sg.ch/ueber-den-kanton-st-gallen/portraet-des-kantons-st-gallen/bevoelkerung-und-gemeinden.html

https://onedio.com/haber/tum-dunya-tarafindan-tepki-ceken-guney-kore-de-kopek-eti-yemek-yasaklaniyor-1164130 

https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/ankara-muftusu-cinardan-yeni-fetva-yabani-esegin-eti-de-sutu-de-helal-2103764

https://www.ouest-france.fr/europe/suisse/insolite-environ-3-des-suisses-mangent-en-cachette-du-chat-ou-du-chien-3001797

https://www.veryansintv.com/skandal-imam-hz-muhammed-hz-meryem-iddiasini-savundu-ulan-niye-rahatsiz-oluyorsun - bu-isten/

https://www.indyturk.com/node/165116/dünya/koronavirüs-vietnamla-kamboçyadaki-köpek-ve-kedi-eti-satışlarında-artışa-neden 

https://www.dikgazete.com/yazi/kapitalizmin-turkiye-de-yeni-somuru-kaynagi-evcil-hayvan-ekonomisi-makale,1664.html-1664.html

https://sputniknews.com.tr/20220425/bakan-kirisci-sokak-hayvani-sayisi-10-milyona-ulasti-arzumuz-kisirlastirmanin-2-milyona-cikmasi-1055832683.html

 

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
D 7 ay önce
Once bu adami bi ihrac edelim,igrenc eti begenilirse onun gibileri yollariz
itperestsavar 1 yıl önce
ister itlaf edilsinler ister kebap diye satılsınlar. itçiler ve itlerden kurtulalım. Allahın belası akıl hastası itçilerden de itlerinden de bıktık! koca götlü kokonalar yüzünden hastalık saldırı kol geziyor.
Canan 1 yıl önce
Ruh hastası olduğunuzu düşünüyorum. Ekonomiyi kalkındırmak icin bir tek yöntem bu mu yani?! Bazı Afrika ülkelerinde insan eti de çok pöpuler. O zaman hapiste yatan katıl ve sapiklari oraya gönderelim, vergi paramızı onları beslemek icin harcamayalım. Bu mu çözüm yani?
Vakit daraldı 1 yıl önce
Allahın azabı üstünüze çok yakın hak belanızı verecek ama selanızı verecek bir tek camı bulunmayacak kokuşmuş zihniyetin ruh hastası süslümanları para için herşeyi yaparsınız allahı sermaye yapıp din sattığınız gibi vakit daraldı azap her köşeden saraçak sizleri
İlker Gokcen 1 yıl önce
O kadar iğrenç ve insanlık dışı bir yazı ki küfür etmeden cevaplamak imkansız. Anadolu'da böyle vicdan yoksunu zavallılar için " sütü bozuk " derler. Bunun her şeyi bozuk. Zavallı. Meşhur olacak binlerce manyak okuyunca " yaşa " diyecek.
Yasin 1 yıl önce
Kotuluk dolu bir dusunce. Insanlari da parayla satin alsalardi onlari da ihrac edelim diyecek miydin?
Deniz 1 yıl önce
Fabrikada mola sırasında muhabbet ediyorduk, başıboş köpekler Çin'e ihraç edilse efsane para girer ülkeye, diye, gece eve gelince bu haberi gördüm. Mantıklı, devlet satsın İsviçre'ye veya Çin'e başıboş itleri :)
Journ 1 yıl önce
Allah senin ömründen alsın kedi köpeklere versin. Kapitalist pislik.
Mehmet 1 yıl önce
Boyle sacma bir yaratiga gazetesinde yazma sansi veren yonetim kurulu ya kapat git bu gazeteyi yada bu insanimsiyi yolla derhal.
ramazan 1 yıl önce
bu kişinin yazılarını silip yazarlığına son vermelisiniz.
ramazan 1 yıl önce
gazeteyi dik konumda sana hediye etmek isterim. nasıl ulaşırım adres ver
Fuat 1 yıl önce
Insallah tez zamanda geberirsin...
Hatice 1 yıl önce
Sen nasıl bir pisliksin onur çelikdönmez ruh hastası
Şükrü 1 yıl önce
Onur Çelikdönmez Allah belanı versin kan kusarsın inşallah
Şükrü 1 yıl önce
Onur Çelikdönmez denen ruh sağlığı bozuk tip senide yamyamlara vermek lazımda adamlar zehirlenir soyları kurur. Vicdansız merhametsiz oluşum. Umarım yüce Rabbimin cehenneminde yanarsın.
kemalettin 1 yıl önce
Yazar Çok Gaddar insanlıktan uzak yakın nasibinizi alamamış bir Mahkukatsınız Sizin gibi tiplerin keske imkan olsada Kg nızı 0 liradan Yamyamlara gönderebilseydik
Tt 1 yıl önce
Sen de kayna aralarına kardeş güzel olur
Tt 1 yıl önce
Ne demek köpekleri ihraç edelim? Aşılayıp kısırlaştırmaya değinmeyin aman. Herkes görevini yapsa bunlar gündemde bile olmayacak. Ve bu görev kapsamına siz de dahilsiniz. İnsanlık dışı fikirlerinizi kendinize saklayın lütfen
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Hepinize iyi günler dileğimle, yapıcı eleştiride bulunmak istedim. Sitenin yapısı itibariyle bölük pörçük yazabildim, kusura bakmayın. Allah, hepimiz için en adilini ve hayırlısını nasip etsin.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
İnternetteki bilgi kirliliğinin bu denli yükseldiği, tüm devletlerin siber savaş olarak botlar kullandığı, yapay zeka bot tarlaları ile gündemler yaratıldığı bir çağda en doğru ve hakiki bilgiye yalnızca siz, kendiniz ve internet okuryazarlığınızla ulaşabilirsiniz.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Nitekim, sosyal medya veya resmi olmayan siteler üzerinde manipülasyon yapmak, dezenformasyon yaymak veya sahte bilgiyi sunmak oldukça basittir. Bir kaç dakikalık uğraşı ile hesap açıp yapabilir veya kendinize taslak sitelerden kurabilirsiniz. Bu siteleri takip edenlerin sayılarının çok olması da bir şey anlam ifade etmez. Fenomenlerin otomatik olarak alim olmayacakları gibi.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Herhangi bir ülke hakkında çalışma veya araştırma yapmak ise daha basittir. Tek ve gerçek kaynak, yazılan ülkenin resmi kurumlarıdır. Bu kurumların sitelerine ve yayınlarına ulaşmak kolaydır. Eğer resmi makamlarında veri yoksa, elde ettiğiniz veri çok büyük olasılıkla sahtedir. Etkileşim almak için açılan haber siteleri veya o dildeki sosyal medya siteleri hiç bir kaynak teşkil etmez.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Kişisel olarak meraklı arkadaşlar için yeri gelmişken naçizane tavsiyede bulunayım;
Bir X konusu ile ilgili araştırma yapılıyorsa, önce bu konu ile ilgili yazılmış teyitli, hakemli ve bilimsel olarak prestijli dergilere bakılır.(Nature vs.) Ardından, hükümetlerin arge çalışmaları için sermaye ayırıp kontrol ettiği ve yayınlattığı makalelere bakılır.(nih.gov) Buralarda yoksa, araştırmanız için kaynakçalarınız 3.el kaynağa kadar düşer. Yine yazabi
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Her fikriyata ait bir site, yaklaşık 2.5 milyar sitenin bulunduğu internette bulunabilir. Basit bir anahtar kelime aramasıyla karşınıza çıkan ve herhangi bir görüşü destekleyici nitelikle onlarca site çıkacaktır. Bu siteleri, filtreleme yapmadan ve teyitsiz olarak kaynakça olarak göstermek dolayısıyla yanlıştır.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Bir sitenin yabancı dilde olması da doğrudan "hakiki" ve resmi kaynak olduğunu göstermez. Milyonlarca, sahtebilim dolu siteler mevcuttur. Dezenformasyon ülkemiz için olduğu gibi dünyadaki diğer ülkeler için de büyük tehlike arz eder. Nitekim bir kaç dolar ile kendinize haber sitesi açabilirsiniz.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Twitter yorumu, kişisel blog sayfası, bir kaç grubun oluşturduğu forum sitesi, teyitsiz yayına bir kaç editörün kalemi ile sunulan bilinmez haber siteleri gibi yerler kaynakça kabul edilmemelidir.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
İsteyen herkesin, resmi kaynaklara ulaşması için yanlarında kurumların isimlerini belirttim. Kısa bir arama ile ilgili ".gov" sitelerine ulaşabilir, ülkelerin resmi istatistiklerini okuyabilirsiniz. İstemeniz durumunda, sayfayı Türkçe'ye çeviren aparatlar da mevcut.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Sonuç olarak; yazmış olduğum tüm bilgilerin doğrudan ülkelerin RESMİ kurumlarından ya da ülkeler üstü çalışan istatistik kurumlarından kaynaklarını atabilir, belgelerini ekleyebilirim. Yorumlara yazmış olduğunuz gibi link ekleyemediğimden yapamadım.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Konuya geri dönersek, mahalle arası dedikodularla benzer bir diğer söylenti de "Hindistanlılar ineğe tapıyor" fikridir. Bu konuya daha fazla girip konuyu dağıtmak istemiyorum. Fakat Hindu dininde herhangi bir tanrı fikri olmadığını, ineklere saygı duyulduğunu yine kesilip yenilebildiğini söylemekle yetinsem yeterli.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
İlginç olarak, İslamda da evcil hayvanların para karşılığında satılıp alınması da haram kılınmıştır. Bu konuda çok ciddi hükümler ve fetvalar vardır. Bu hususa yazıda değinilmemesi enteresan olmuş.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Dünya genelinde, genel olarak barınaklardan sahiplenme oldukça fazladır. Batı ülkelerinde bu oran ise çok daha yüksektir. Bu bir nevi, sokağa atılan evcil hayvanların tekrar hızlıca sahiplenilmesinden ötürü popülasyonu sınırlar. Devlet, sahiplendirmeyi teşvik eder. Ör. Hollanda ve Fransa gibi AB ülkeleri çoğu cins hayvan satışını yasaklamıştır.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Çin hane sayısının en az %30'unda bir evcil hayvan mevcut ve kuş gibi evcil hayvan değil. Tahmin edin, birinci sırada "köpek"ler var. İlgili istatistiğe "Rakuten Asia Pet ownership" anahtar kelimeleriyle, resmi sitesinden bakabilirsiniz. Rakuten, dünya çapında prestijli bir asya araştırma kurumudur.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Bir diğer yanlış bilgiye gelelim. Çin'in nüfusu yaklaşık 1,4 milyar. Milyarı geçen nüfusluk bir ülkede, Mao dönemindeki çok büyük kıtlıktan kalma köpek eti yeme kültürünü yaşlı ve muhafazakar oldukça azınlıktaki bir grup devam ettiriyor.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Mesela, Almanya sokak güvercinlerinin nüfusunu kontrol altına almak ve istatistiksel olarak nadirde olsa saçtığı tifüs,kolera, kuş gribi vs. gibi hastalıklara karşı doğum kontrol yemleri, dikenli teller gibi yöntemler kullanıyor. Çünkü almanya'ya da Kaya Güvercini Tunus bölgesinden gelmiş, yabancı tür. Kendi türlerindeki kuşlara yapmıyor benzer riskler bulunmasına karşın.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Dünya üzerinde kuş,kedi ve diğer kemirgenlerin köpeklere kıyasla daha fazla tahammül edilebilir olmasının bir diğer sebebi de kuduz gibi hastalıkların neredeyse hepsinin köpekler tarafından yayılmaları.(WHO - Dünya Sağlık Örgütü) Kuduz, dünyada %99 oranında köpeklerden yayılırken %1 diğer tüm sıcakkanlı hayvanlarda görülür.(fare, yarasa,rakun,kedi,porsuk vs.)
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Hristiyanlıkta köpekler kutsal hayvanlar. Mesela, Aziz Dominik her zaman köpekle temsil edilir. Köpekler, "man's best friend" ve sadakat ikonlarıdır. Doğrudan cennete giderler ve Lazarus'u dirildikten sonra yalayıp temizleyen de bir sokak köpeğidir.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
İslamda kedilerin yerini yalnızca müslüman ülkeler değil, tüm dünya biliyor. O sebeple mesela bir Hristiyan "köpeklere de aynı şekilde davranıyor musunuz?" diye soru soruyor.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Kedilerin Antik Mısırdaki yerini herkes biliyordur. Yakın Doğu'da bulunan tüm ülkeler için yerel tür olduğundan kültürlere de geçmiştir. İslamiyette bu sebeple, içtiği sudan abdest alınabilen yeri çok ayrıdır. Aynı sebepten ötürü yalnız anavatanı olan Türkiye'de değil, islam ülkelerinde sevilirler, en azından tahammül gösterilirler. Köpekler ayrı bir husustur.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Merkez Avrupa ve Doğu Avrupa ise, "Orta Doğu","Anadolu" ve "Bereketli Hilal" bölgelerine uzak olduğundan tarihten bu yana doğal olarak bulunmamıştır. Köpekler ise, bugün gördüğümüz "Kangal","Karabaş" ve "Akbaş" türleri, bildiğiniz 1071 yılından sonra Anadolu'ya sonradan Türkler tarafından Orta Asya'dan getirilen köpek türleridir. "Orta Asya Çoban Köpeği" türünden melezdirler. Yani
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Kedi, "Anadolu" ve "Bereketli Hilal" bölgesinden çıktığı için ve bu bölgeler Roma İmparatorluğu egemenliğinde olduğundan, bugün Roma İmparatorluğunun hüküm sürdüğü coğrafyalarda hayli kedi mevcuttur. Mesela, Yunanistan gibi. İstanbul hariç, Türkiye'nin geri kalanından daha fazla nüfusa sahip. Kıbrıs'ta ise, yaşayan insan nüfusundan fazla. Balkan ve bu bölgeler, kedilerin anavatanlarına yakın yerler.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Martılar mevcut. Bu türler de sonradan gelme. Mesela, Osmanlı'da halka gösteriş için Hindistan ve Bengal bölgesinden getirilip elden kaçırılan ve bölgeye yabancı türler, örneğin bildiğimiz Kumru gibi. Teksas Yabancı Türler Enstitüsünün konuyla ilgili çalışması mevcut, göz atabilirsiniz.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Gemi vasıtasıyla, yeni dünya ülkelerine(Avustralya,ABD ve Yeni Zelanda) bir kaç yüz geçmiş çok yakın tarihte getirildiklerinden, bu ülkelerde yaşayan endemik kemirgen türlere karşı oldukça yabancı. O sebeple, bu ülkeler gemiyle sonradan getirilen bu türe karşı kendi binlerce endemik türünü korumak adına önlemler alabiliyorlar. Mesela, Avustralya'da Papağanlar sokakta bolca mevcut iken, Balkan ve Türkiye gibi coğrafyalarda istilacı tür olan Kaya Güvercinleri, Mart
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Yorum uzunluğu sınırından ötürü bu şekilde yazabiliyorum. Kusura bakmayın. Kediler, artık kesin bir şekilde ortaya çıktı ki, bereketli hilal yani Anadolu'nun içinde bulunduğu bölgeden evcilleştirilmiş. Hatta, bugünkü kedilerin ataları Anadolu'da yabani olarak yaşıyorlar. Anadolu'nun dibindeki Kıbrıs'ta 9000 yıllık mezar bile bir başka örnek. Anadolu'dan gemiler vasıtasıyla yabancısı olduğu topraklara yayılmış.("gemi kedisi" kavramı.)
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Tüm dünya üzerinde, hane sayısının yaklaşık %56'sında yanı dünyanın çoğu evinde en az bir evcil hayvan mevcut. (GFK) Çin ve Uzakdoğu hakkında da malumatfuruş, kulaktan dolma bazı bilgiler yazılmış.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Fransa'nın da hane sayısının en az %65'inde bir evcil hayvan mevcut ve her yıl yaklaşık 1 milyon hayvan barınaklardan sahipleniliyor.(Statista) Türkiye için bu oran hane sayısının %20'sini zor buluyor. (FEDIAF ve Tarım Bakanlığının Resmi verisi) Bahçelerde ve kırsalda bakılan hayvanlar tüm dünyada istatistiğe girmez. Mesela, ABD'nin Detroit kırsalındaki çiftçi ailelerin sahiplendiği köpekler gibi.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Benzer istatistik tüm batı ülkelerinde aynı. İngiltere'de sahipli 12 milyon küsür evcil köpek mevcut. Yalnızca köpekler için bu böyle. Avustralya'da, yaşayan insan nüfusundan daha fazla evcil hayvan var. Yeni Zelanda'da da durumlar buna benzer. İlgili istatistikler için, örneğin Avustralya hükümetinin resmi hazırlattığı broşürün kaynağını yine resmi sitesinden alıp atabilirdim fakat atamıyorum, hata alıyorum.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Benzer istatistik tüm batı ülkelerinde aynı. İngiltere'de sahipli 12 milyon küsür evcil köpek mevcut. Yalnızca köpekler için bu böyle. Avustralya'da, yaşayan insan nüfusundan daha fazla evcil hayvan var. Yeni Zelanda'da da durumlar buna benzer. İlgili istatistikler için, örneğin Avustralya hükümetinin resmi hazırlattığı broşürün kaynağını yine resmi sitesinden alıp atabilirdim fakat atamıyorum, hata alıyorum.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Dünyada, hane sayısı - ülkedeki toplam hane sayısı - bakımından en fazla evcil hayvana sahip olan ülke ABD. Hane sayısının toplam neredeyse %70'inde en az bir evcil hayvan var ve birinci sırada köpekler yer alıyor. Amerikan halkı, neredeyse tüm evcil hayvanlarını barınaklardan sahipleniyor. (AVMA - Amerika Veterinerler Birliği) - resmi sitesinden bilgilere ulaşılabilir.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
FEDIAF(Avrupa Evcil Hayvan Gıda Federasyonu) verilerine göre, Türkiye, Avrupa'da en az evcil hayvan sahiplenen ülke. İtalya ile benzer kuş sahiplenmeye karşılık, diğer hayvanlarda en az sahiplenen ülke. ("europeanpetfood" olarak arama yaparsanız, resmi sitesine ulaşabilirsiniz.)
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Aynı yazı içerisinde, "20 milyon evcil hayvan var..." ve "İstatistiklere göre Türkiye’de evlerde beslenen 12 milyon kuş..." yazısı arasında çelişki olduğunu, konunun köpeklerle alakası olmasına karşın aynı yazı içerisinde sahipli 1.2 milyon köpeğin olduğu yazılı. Bu konu ile ilgili resmi FEDIAF verileri mevcut.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Çok kötü oldu. Ne yazık ki resmi kaynakçaları ekleyemiyorum. "Yorumda link olmaz!" hatası alıyorum. İlgili İsviçre yemeğine ve yaklaşık 3 milyon İsviçrelinin köpek eti yediğine dair iddiaya karşılık Almanca Wikipedia'nın yemek ile ilgili başlığını, 2005 yılında yasaklandığını ve çok sınırlı yendiğini atacaktım.
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Dezenformasyon içerikli bir yazı olmuş. Verdiğiniz bir kaç forum,Twitter sayfası, kişisel blog türünden dezenformasyondan kaynakçaları böylesine rahat vermeniz cidden aklımı durdurdu. Çünkü bunlar kaynakçanın 'k'si bile olmaz. Birisi bu şekilde kişisel olarak yalan ve dezenformasyon içerikli bir site kurup ardından istediğim gibi kaynakça verebilir. Eğer yazar olma peşindeyseniz, resmi kaynakçaları araştırmanız ve bu araştırmaları kendi diliyle yapmanız ard?
Ağzı var 1 yıl önce
hayvanların ağzı var dili yok mazlum masumlar
kaniş 1 yıl önce
Sevimli dostlarımızın yakasından düşün caniler
Mehmet Altuntaş 1 yıl önce
Yapılan resmi açıklamalarda belirtilen rakamlar üzerinden bilimsel tahminlere göre ülkemizde 16 milyonu bulan başıboş sahipsiz köpek olduğu söylenebilir. Sahipli köpek sayısı ise kayıtlara göre belli olacak. Şu var ki sokakta başıboş köpek olmaz olmamalı tabiata fıtrata ters. Masum can diyerek binlerce insanın yararlanmasını öldürülmesini masum gösteremeyiz. Bir köpek dahi bir insanı öldürebilir ve ölümüne sebep olabilir.
Mehmet Altuntaş 1 yıl önce
Yapılan resmi açıklamalarda belirtilen rakamlar üzerinden bilimsel tahminlere göre ülkrmizde 16 milyonu bulan başıboş sahipsiz köpek olduğu söylenebilir. Sahipli köpek sayısının ise kayıtlara göre belli olacak. Şu var ki sokakta başıboş köpek olmaz olmamalı tabiata fıtrata ters. Masum can dpyetek bpnlerce insanın yararlanmasını öldürülmesini masum gösterrmeyiz. Bir köpek dahi bir insanı öldürebilir ve ölümüne sebep olabilir.
Paticik 1 yıl önce
Yuh olsun artık masum hayvanlaramı göz diktiniz ne biçim insanlarımız köpekler insanlara saldirmaz insanlar köpeklere saldırır
güzel konu,,, 1 yıl önce
hay yaşa, ben ikna oldum da, sen çok eleştiri alacak gibisin. sokak hayvanlarına ve sokakta hayvanlık yapanlara karşıyım. hepsini gönderebiliriz, sıkıntı yok.
Tt
Tt 1 yıl önce
Sen de aralarına kayna kardeş güzel olur