Müslümanların yemek kültüründe, kedi-köpek gibi hayvanların sofrada yer almasına rastlanılmaz. Mesela at eti helaldir ama o dönemlerde atın gerek askeri gerekse sivil hizmetlerde yoğun bir şekilde kullanılan bir hayvan olması nedeniyle etinin yenilmesin yasaklanmasında etkili olmuştur, kesilmeleri uygun görülmemiştir.
Modern savaşlarda atlara gerek duyulmadığına göre herhalde etlerinin yenilmesinde de dinen bir sakınca yoktur. Çünkü yenilmemesini gerektiren şartlar ortadan kalkmıştır. Gerçi günümüzde at çiftlikleri de oldukça yaygın. Orta Asya coğrafyasında yer alan Türk Cumhuriyetlerinde özellikle Kırgızistan ve Kazakistan’da at eti ve sütü tüketiliyor. Ayrıca kısrak sütünün fermente edilmesiyle elde edilen kımız, milli içecekleri.
Daha önce zebra ve çekirgeyi “yenilmesi helal” hayvanlar listesine ekleyen Ankara Müftüsü Hasan Çınar, son paylaşımlarında yabani eşek eti ve sütünün helal olduğunu belirtti. Bu fetvayı duyan dinibütün garip gureba Müslümanların, Ankara bozkırlarında yaban eşeği aramaya çıktığı söylense de büyük ihtimalle bu laflar da asparagas.
Hasan Çınar, yine Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Ankara Melike Hatun Camii'nde İmam Hatiplik görevini yürüten Halil Konakçı’ya göre daha tutarlı, sosyal hayatın içinde.
Söylediklerinin geleneksel İslam kaynaklarında yeri var. Hiç olmazsa hasbelkader çözüm üretiyor. Halil Konakçı ise dini frekanslı cinsel fanteziler peşinde koşturur gibi görünüyor; “Allah, cennette Hz. Meryem ile Efendimiz Hz. Muhammed'i nikahlayacak.” diyor.
İslam tarihinde savaş ve kuraklığın yol açtığı, açlık ve kıtlık dönemlerinde kedi-köpek gibi hayvanların etinin yenebileceğine dair fetvalara rastlamak mümkündür ve genellikle bu fetvalar, “zaruretler haramı mübah kılar” hükmü çerçevesinde verilmiştir. Çünkü olağanüstü durumlarda sağlıklı helal gıdaya ulaşabilme imkânı bulunmamaktadır.
Bu “Mecelle-i Ahkam-ı Adliye”de yer alan bir hükümdür; “Zaruretler memnu olan şeyleri mubah kılar” ancak, zarurete bağlı tehlikenin sona ermesiyle birlikte, haramlık ve yasaklık geri döner. Tıpkı “su bulununca (görülünce) teyemmüm bozulur” fıkhi kaidesinde olduğu gibi. Bu nedenle bir zorunluk dolayısıyla yapılmakta olan bir işin, bu zorunluk ortadan kalkınca, gereği gibi yapılmak için yeni baştan ele alınması gerekir.
Kedi ve Köpek etini hangi ülkeler tüketiyor?
Güney Kore'de köpek eti yüzyıllardır “dayanıklılık kaynağı” kabul edilerek tüketiliyor. Bu ülkede, dört bin civarında köpek çiftliği mevcut. Güney Kore’de her yıl 700 bin ve 1 milyon arası köpek kesiliyor. Asya'da her yıl kesilen 30 milyon köpek, Güney Kore dışında, Çin, Vietnam, Endonezya ve Kuzey Kore mutfaklarının baş tacı.
Her yıl Çin’in güneyindeki Yulin şehrinde düzenlenen köpek eti festivali, ülke içinde ve dışındaki tepkilere aldırış edilmeden gerçekleştiriliyor. Çin, Güney Kore ve bazı diğer ülkelerde köpek yeme geleneği 500 yıl kadar eskiye dayanıyor. Köpek etinin yaz aylarında sıcaktan koruduğuna dair garip bir inançları var.
Festivalde eti tüketilecek köpekler, acımasızca ve halk içinde kesilerek, hatta bazen dövülerek öldürüldükleri gibi canlı canlı haşlanıyorlar.
Köpek eti satmak Çin’de yasal ve her yıl yemek için 10 milyon köpek kesiliyor. Asya'daki kadar olmasa da köpek eti, dünya çapında Gana, Kamerun, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Nijerya, Kuzey Hindistan’da da tercih sebebi.
Köpek eti tüketimi, insanda domuz etinde de denk gelinen trişinella hastalığı, kolera ve kuduz salgınlarıyla ilişkilendiriliyor. Koronavirüs salgınından sonra Vietnam ve Kamboçya'da grip virüslerinin önüne geçtiğine inanılan "ısıtıcı" özellikleri sebebiyle köpek ve kedi eti satışları artmıştı.
Kovid-19, ayrıca Vietnam'daki restoranların paket servise geçmesiyle gıda dağıtım uygulamalarında reklamı yapılan köpek ve kedi etli yemeklerde ani bir artışa neden olmuştu. Vietnam, Kamboçya ve Endonezya'da beslenme amacıyla her yıl yaklaşık 10 milyon köpek ve kedi öldürülüyor.
“Heidi’nin ülkesi” İsviçre, kedileri sosis, köpekleri ‘mostbröckli’ yani biftek yapıyor!..
Bugüne kadar yalnızca Çin, Güney Kore ve Vietnam gibi Uzakdoğu ülkelerinde yenildiği sanılan kedi ve köpek etinin bizzat Avrupa’nın merkezinde bir bölgenin mutfağının yüzyıllardır önemli bir parçası olmasına ne dersiniz?
Şaşırdınız değil mi?
Avrupa ülkesi olan İsviçre'nin bazı kırsal bölgelerinde kedi köpek eti tüketiliyor. Sonra gelip Türkiye'de, hayvan hakları koruyuculuğuna soyunuyorlar.
İsviçre’nin Appenzell ve St. Gallen bölgelerinde kedi köpek eti yenmesi yüzyıllardır süren bir gelenek. Appenzell Kanton dili Almanca ve nüfusunun çoğunluğa Katoliklerden oluşuyor. Yeni Ahit'te "köpek" kelimesi defalarca olumsuz bir anlamla kullanılmaktadır. Kurtarıcı (İsa Mesih) der ki: köpeklere kutsal şeyler vermeyin; Kenanlı bir kadınla yapılan konuşmada putperestler de köpeklere benzetilir.
Appenzell Dağ Köpeği, sığırlara ve diğer hayvanlara bakıcılık ve bekçilik etmenin yanısıra, çiftlik alanını korumak için de kullanılırken bir bakmış tencerede yahni olmuş. Kanton St. Gallen’de Almanca konuşulan bir yerleşim.
Bu iki kantonda köpek eti tüketimi günlük mutfağın bir parçası olarak görülür ve gelenekseldir. İsviçre’nin Ren Vadisi’ndeki Appenzell ve St. Gallen bölgelerinde özellikle çiftçilerle inşaat işçilerinin kedi köpek etini çok yedikleri belirtiliyor. En çok beğenilen eti ise Rottweiler cinsi köpeklerin eti.
Bu bölgede kedi köpek eti daha çok “mostbröckli” yani biftek olarak veya hamburger şeklinde tüketiliyor. Hayvan haklarını koruma kuruluşu SOS Chats Noiraigue verilerine göre; İsviçre nüfusunun yaklaşık üçte biri, kedi veya köpek yiyor.
Kedi, ülkenin bazı bölgelerinde Noel yemeği menülerinde yer alıyor ve genellikle kutlama yemekleri için tavşan gibi, beyaz şarap ve sarımsakla pişiriliyor. Kedi ve köpek eti İsviçre'nin Bern, Lucerne ve Jura kantonlarında kedi eti, çiftçiler arasında uzun süre geleneksel bir Noel yemeği.
1940'lar ve 1950'lerde Doğu İsviçre gazetelerinde 'satılık besi köpekleri' yazan ilanlardan söz ediliyor. İsviçre'de köpek eti ise daha çok sosis yapımında kullanılıyor ve romatizmaya çare olarak tüketiliyor. Aynı şey kediler için de geçerli. Köpeğin en lezzetli parçalarını yedikten sonra kalan parçalar yağa dönüştürülür ve öksürük tedavisinde kullanılır.
Evcil hayvan kültüründe “Türkiye-Avrupa” karşılaştırması…
15 Temmuz, 2 Ağustos 2019 arasında ailecek kendi aracımızla gerçekleştiğimiz Balkanlar ve Orta Avrupa gezimiz sırasında dolaştığımız çeşitli ülkelerde sokak köpekleri yoktu veya ben hiç görmedim. Sahipli köpek sayısı fazla. Sokak kedisi görmedik gibi bir şey. Köpekler kimseye hırlamıyor!
Goethe ne kadar haklıymış; “Bir semtin sokak hayvanları sizden kaçmıyorsa orada yaşayın; çünkü komşularınız güzel insanlardır'' derken. Sokaklarda araçların ezdiği köpek ve kedi cesetlerine rastlamak mümkün değil. Sezai Karakoç; “Kim verecek kedilere trafik bilgilerini / Ki hayatlarıyla ödemekteler bir yandan öbür yana geçmeyi” dizelerinde ne güzel belirtmiş bu trajediyi.
William Ralph Inge boşuna dememiş; "Şüphesiz eğer ki hayvanların dini olsaydı, şeytanı insan şeklinde hayal ederdi.” Bu şeytanlar, memleketimizde hiç de az değil. Hayvanlara tecavüzü cinsel fanteziye dönüştüren sapıklarla aynı havayı solumak ne büyük talihsizlik?
Türkiye’de evcil hayvan sayısı neden artıyor?
Türkiye’de evcil hayvan sahiplenen kişi sayısında son yıllarda büyük artış var. İnsanların evcil hayvan edinme nedenleri eğitimlerine, inançlarına, yaş gruplarına, yaşadıkları muhite, mesleki yönelimlerine, gelir düzeylerine ve hatta psikolojik sorunlarına göre değişebiliyor. Örneğin Şafi mezhebine mensup birinin, evde köpek beslemesi, bir Müslüman’ın evinde domuz beslemesi kadar mümkün. Ama kedi için aynı şey söylenemez.
Bir Çinli için köpek, festivalde yenilmesi gereken, bir Eskimo için kızağını çeken, Anadolu'daki bir çoban için koyun-keçi sürülerini emanet ettiği güvenilir bir dosttur.
Sadist birisi, evcil hayvanı işkence edebileceği denek görürken bir başkası cinsel ilişkiye girebileceği partner olarak kabul ediyor. Bazı psikolojik hastalıkların veya anomik rahatsızlıkların tedavisinde evde hayvan beslenmesi uzman önerisi de olabiliyor.
Türkiye ve Avrupa'da evcil hayvanların durumu…
Türkiye’de evcil hayvan sahiplenme oranında 7 yılda yüzde 25 artış meydana gelmesine ne demeli?
İstatistiklere göre Türkiye’de evlerde beslenen 12 milyon kuş, 3.5 milyon balık, 3.2 milyon kedi, 1.2 milyon köpek mevcut.
Evcil hayvan sektörü; kapitalizm ruhuna uygun şekilde işi sıkı tutmak çabasında. Amaç daha çok istismar daha çok para. Pazarı canlı tutabilmek için yaptıkları sosyal medya üzerinden sevimli kedi-köpek videosu paylaşmak.
Evcil hayvan edinme oranı her yıl yüzde 15 artıyor.
Gıda, aksesuar, bakım, sağlık, eğitim derken evcil hayvan ekonomisinin dünyadaki büyüklüğü 256 milyar doları buluyor. Türkiye’de sayıları 20 milyonu bulan sahiplendirilmiş evcil hayvanların, yiyeceği, içeceği, bakımı, sağlığı ve aksesuarları için yılda az buz değil tam tamına 450 milyon euro harcanıyor. Bazı ekonomistler, evcil hayvan sektörünün büyük bir fırsat olduğunu, evcil hayvan bakımının ciddi bir ekonomi doğurduğunu, evcil hayvan sektörünün 45 bin kişiye iş olanağı yarattığını falan söylüyor.
Araştırma verilerine göre Türkiye’de bu sektörde 6-7 bin şirket faaliyette. Bu şirketlerden 1.100’ü sağlık hizmeti veren klinik, 3 bin 500’ü pet satış mağazası, 6’sı mama fabrikası, 100’ü de aksesuar satıcısı. Geri kalanı işletmeler hayvan çiftlikleri, barınaklar ve pet otellerinden oluşuyor. Zengin ülkelerde 'pet-evcil hayvan' sayısı sınırlı bir şekilde artıyor.
Pet ürünleri ve hizmetleri sektörünün global büyüklüğü 150 milyar dolar civarında. Sektörde en büyük pay, 57 milyar dolarla aslan payı ABD'nin. Gelişmiş pazarlarda büyüme hızı düşerken yükselen ekonomilerde hızlanıyor. Mesela 2003 yılından bu yana gelişmekte olan ülkelerde evcil köpek sayısı yüzde 51 artışla 243 milyona çıktı. Oysa aynı dönemde gelişmiş ülkelerde bu sayı yüzde 5 artışla 137 milyondu.
Kedi, Köpek, Kuş pazarı için ciddi pazar araştırmaları yapılıyor…
Kapitalizmin, işi şansa bırakmaya niyeti yok! Adamlar en bilimsel metotlarla çalışarak en sağlıklı bilgiyi elde ediyor. Bu kapsamda 54 uluslararası lokasyondan toplanan veriler değerlendirildi. Aynı yıllarda gelişmekte olan ülkelerde kedi sayısı yüzde 49 sıçramayla, 126 milyona çıkmıştı.
Zengin bölgelerde ise kedi sahipliği sadece yüzde 5 artarak 15 milyon oldu. 2012 yılından bu yana, Japonya hariç Asya Pasifik'de evcil hayvanlara yapılan harcama yüzde 68 artarak 6.5 milyar dolara ulaştı. Ortadoğu, Afrika ve Latin Amerika'da harcamalardaki artış yüzde 20-30'ları buluyor. Kuzey Amerika'da harcamalar sadece yüzde 12 artarken, Batı Avrupa'da artış yüzde 8 ve Japonya'da yüzde 1 civarında.
Evcil hayvan sahipliğinin orta sınıf arasında bir statü göstergesi olarak görüldüğü Hindistan'da da köpek besleyenlerin sayısı 2003 yılından bu yana yüzde 120 artmış. Kedi sahiplerinin sayısındaki artış, köpek sayısı kadar olmasa da yüzde 67 civarında.
Tayvan, Vietnam ve Tayland'da hem kedi hem de köpek sahiplerinin sayısı çoğalırken, en büyük patlama Güney Kore'de gerçekleşmiş. Güney Kore'de kedi sahiplerinin sayısında yüzde 617 artış var. Romenlerin kedi sevgisini çoğu kimse bilmez. Başkenti Bükreş’te her yıl uluslararası kedi fuarı düzenlenir. Hane halklarının yüzde 47'sinin kedi sahibi olduğu Romanya ise bu alanda dünyanın bir numarası.
Türkler “Kedisever” çünkü kedinin anavatanı Anadolu…
Dünyada Antarktika hariç tüm kıtalarda görülebilen kedilerin ana vatanı Türkiye. Kediler 10 bin yıl önce bugünkü Türkiye topraklarından dünyaya yayıldı. DNA analizleri kedilerin atalarının büyük ihtimalle Anadolu’dan diğer ülkelere gittiğine ve ilk çiftçilerin bu hayvanları kemirgen hayvanlarla mücadelede kullandığını gösteriyor.
Dünyada yaygınlaşan tarım devriminden kediler de nasibini aldı ve M.Ö. 2500’de kediler Kıbrıs’a ulaştı. Bundan sonraki birkaç yüzyıl içinde de insanlar aracılığıyla Bulgaristan ve Romanya’ya geçen kediler, daha sonra da Mısır’a yayıldı.
Temiz olmadığı gerekçesiyle Müslüman ülkelerde bir tabu olarak görülen evcil hayvanlar, artık birçok Müslüman evinde de yerini almaya başladı. Endonezya'da 2003'ten beri evcil köpek sayısında yüzde 150 artış gözlendi.
Kapitalizmin yeni pazarı; evcil hayvan sektörü…
Türkiye'de 2011-2016 yılları arasında kedi gıda pazarı yüzde 56.8 oranında büyüdü. Bu sürede 3 milyon 263 bin kedi üzerinden 20 bin 233 ton mama satışı yapıldı ve 230 milyon 800 bin TL toplam ciro elde edildi. Köpek gıda pazarında ise 2011 -2016 yılları arasında büyüme hızı yüzde 43.4 olarak gerçekleşirken, 1 milyon 113 bin köpek üzerinden 21 bin 794 ton mama satışı yapıldı. Köpek mamaları için bu yıllarda yapılan harcama 212 milyon 400 bin TL oldu. Evcil hayvan sahipleri, mamadan oyuncağa, tişörtten galoşa, taraktan led ışıklı tasmaya kadar, hayvanlarının ihtiyaç ve konforu için aylık 500 lirayı bulan harcama yapıyor.
Yeni bir istila ile karşı karşıyayız. Türkiye’nin sokakları kedi-köpekten geçilmiyor. Bu hayvan nüfusu, kontrol altına alınmazsa, vahşi kapitalizmin bizleri, kedi köpek bakıcısına dönüştürmesine az kaldı. Yerden mantar gibi biten hayvan hakları derneklerinin, hayvan aktivistlerinin ne yaptığını kim biliyor? Yurt dışından fonlandıkları iddiası var. Sonuçta, Türkiye'de 450 milyon euro; kediye köpeğe yediriliyor.
Türkiye’de toplam ne kadar sokak hayvanı var?
DSÖ'nün Sıfır Sokak Hayvanı Projesi ve Hayvan Evsizliği Endeksi raporuna göre dünyada tahminen 600 milyonu aşkın sokak hayvanı yaşıyor. Bu hayvanların bir kısmını evden kaçan ya da sokağa terk edilen sahipli köpekler ile sahipli köpeklerden doğup terk edilen yavrular oluştururken önemli bir kısmını ise sokak hayvanlarından doğan yeni nesil oluşturuyor.
Türkiye’de sokak hayvanlarının sayısı sürekli değiştiğinden kesin bir tahminde bulunulamıyor. Ancak, çeşitli tahminlere göre Türkiye'de ortalama 150 bin ile 300 bin arasında sokak köpeği ve kedi bulunduğu düşünülüyor.
Ama BBC Türkçe servisine göre bu rakam; 10 milyon civarında. Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse, 2019 yılındaki tahmininde 8 milyondan bahsetmiş, AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin ise 3 Şubat 2021'de yaptığı konuşmada, “Kısırlaştırılma yapılmazsa 10 yıl içinde köpeklerin 60 milyona ulaşması bekleniyor” demişti.
Türkiye’de çoğalmaları kontrol altına alınamayan sokak köpeklerinin insanlara saldırıları, son yıllarda gittikçe artıyor. Sokak köpekleri insanlara, özellikle de çocuklara saldırarak yaralanmalara, bazen ölümlere yol açabiliyor. Düşünsenize sadece 2022 yılında 13 vatandaşımız sahipsiz sokak köpeklerinin saldırısında hayatını kaybetti, 307 kişi yaralandı. Adlî ve Sağlık Bakanlığı kayıtlarına girmeyen yüzlerce olay var.
Sokak köpekleri yalnızca Türkiye'de yaşayanlarda endişe yaratmıyor. Bazı ülkeler, sokak köpekleri nedeniyle Türkiye'ye seyahat uyarısı yayınlıyor.
İngiltere'nin Türkiye'ye yönelik seyahat uyarılarının “Emniyet ve Güvenlik” başlığının altında Suriye Sınırı, Doğu İlleri gibi alt başlıkların yanı sıra “Sokak Köpekleri” alt başlığı da bulunuyor.
İngiliz hükümeti, Türkiye'deki belediyelerin sokak köpeği sayısını azaltmak istemesine rağmen bunu başaramadığını, bir araya gelen köpek sürülerinin agresif olabildiğini ve sokak köpeklerinden uzak durulması gerektiğini belirtiyor.
Köpekleri ihraç edelim!..
Sahipsiz ve özellikle çocuklar için tehdit oluşturan sokak hayvanlarını İsviçre gibi kedi-köpek eti seven ülkelere ihraç etmeye ne dersiniz?
Yararlarına gelince; her şeyden önce kuduz ve benzeri hastalıkların insanlara ve diğer canlılara bulaşması önlenir. Kedi-köpek vb. hayvanlara yedirilen 450 milyon euro; Türkiye'de kalır.
Mesela Çin’in Guangdong’un fuarlar başkenti Guangzhou’nun en eski köpek lokantasında köpek etinin kilosunun 40 dolardan satıldığına dair haberler var.
Türkiye’de bugünkü döviz kuruna göre bir kilo köpek eti 1.160 TL. Türkiye'de 10 milyon civarındaki sokak köpeklerinden en az dörtte biri, 2,5 milyonu, her yıl 50 dolardan ihraç edilse, 3 milyar 625 milyon Türk lirası ediyor.
Karar sizin. Teklif var ısrar yok!..
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Seçilmiş Kaynakça
https://soschats.org/
https://www.akademiktarihtr.com/ortacagdahayvanlar/
https://twitter.com/Haber/status/1620483493506744320
https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-60947128
http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=177641
https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/986/at-eti-helal-midir
https://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/06/160621_yulin_kopek_eti
https://www.milliyet.com.tr/cadde/kopek-etinin-kilosu-40-dolar-1236822
https://www.bbc.com/turkce/haberler/2014/11/141126_kedi_kopek_yeme
https://www.haberturk.com/dunya/haber/1016373-kopek-eti-yiyen-avrupali
https://www.royalcanin.com/tr/dogs/breeds/breed-library/appenzell-cattle-dog
https://www.milliyet.com.tr/dunya/vahset-sadece-uzakdoguda-degilmis-1650186
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/fetva-kusatma-altinda-yasayanlari-kapsiyor/207861
https://minikar.ru/tr/inspiration/sobaki-i-cerkov-o-hristianskom-otnoshenii-k-sobake/
https://www.bazonline.ch/der-mythos-der-katzenfressenden-schweizer-146676068057
https://www.odatv4.com/guncel/ankara-muftusu-fetva-verdi-yabani-esek-yenebilir-83413965
https://www.tagesanzeiger.ch/schweizer-sollen-keine-hunde-und-katzen-mehr-essen-856743983902
https://tr.euronews.com/2023/07/31/guney-korede-yuzyillardir-tuketilen-kopek-etine-yasak-talebi
https://www.sg.ch/ueber-den-kanton-st-gallen/portraet-des-kantons-st-gallen/bevoelkerung-und-gemeinden.html
https://onedio.com/haber/tum-dunya-tarafindan-tepki-ceken-guney-kore-de-kopek-eti-yemek-yasaklaniyor-1164130
https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/ankara-muftusu-cinardan-yeni-fetva-yabani-esegin-eti-de-sutu-de-helal-2103764
https://www.ouest-france.fr/europe/suisse/insolite-environ-3-des-suisses-mangent-en-cachette-du-chat-ou-du-chien-3001797
https://www.veryansintv.com/skandal-imam-hz-muhammed-hz-meryem-iddiasini-savundu-ulan-niye-rahatsiz-oluyorsun - bu-isten/
https://www.indyturk.com/node/165116/dünya/koronavirüs-vietnamla-kamboçyadaki-köpek-ve-kedi-eti-satışlarında-artışa-neden
https://sputniknews.com.tr/20220425/bakan-kirisci-sokak-hayvani-sayisi-10-milyona-ulasti-arzumuz-kisirlastirmanin-2-milyona-cikmasi-1055832683.html
D 7 ay önce
itperestsavar 1 yıl önce
Canan 1 yıl önce
Vakit daraldı 1 yıl önce
İlker Gokcen 1 yıl önce
Yasin 1 yıl önce
Deniz 1 yıl önce
Journ 1 yıl önce
Mehmet 1 yıl önce
ramazan 1 yıl önce
ramazan 1 yıl önce
Fuat 1 yıl önce
Hatice 1 yıl önce
Şükrü 1 yıl önce
Şükrü 1 yıl önce
kemalettin 1 yıl önce
Tt 1 yıl önce
Tt 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Bir X konusu ile ilgili araştırma yapılıyorsa, önce bu konu ile ilgili yazılmış teyitli, hakemli ve bilimsel olarak prestijli dergilere bakılır.(Nature vs.) Ardından, hükümetlerin arge çalışmaları için sermaye ayırıp kontrol ettiği ve yayınlattığı makalelere bakılır.(nih.gov) Buralarda yoksa, araştırmanız için kaynakçalarınız 3.el kaynağa kadar düşer. Yine yazabi
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Serdar Çelikel 1 yıl önce
Ağzı var 1 yıl önce
kaniş 1 yıl önce
Mehmet Altuntaş 1 yıl önce
Mehmet Altuntaş 1 yıl önce
Paticik 1 yıl önce
güzel konu,,, 1 yıl önce
Tt 1 yıl önce