IŞİD terörü mağduru Türk çocukları, Türkiye tarafından kurtarılıyor!

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
IŞİD terörü mağduru Türk çocukları, Türkiye tarafından kurtarılıyor!
11-10-2018

Ocak 2016’da kurulan, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyeleri tarafından 22 Mart 2018’de hazırlanan ve tartışılan; “Yurt Dışında Yaşayan Türk Vatandaşı Olan Ve Vatandaşlıktan İzinle Çıkmış Kadınların Ve Ailelerin Sorunları Ve Çözüm Önerileri” konulu Alt Komisyon Raporu’nda; anne, babası vatandaşlıktan çıkmış olması nedeniyle bu ailelerin 18 yaş altı çocuklarının, Türk vatandaşlığını kaybetmesi durumunun önüne geçilmesi için bazı yasal düzenlemelerin yapılması gündeme getirilmişti. 

Bu çocuklara sahiplenilmesi konusunda iki önemli partner Dışişleri Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı. Anne, babası Türk vatandaşlığından çıkmış veya çıkarılmış çocuklar sorunu gibi önemli ama pek örneği bulunmayan bir başka kanayan yara da, Türk vatandaşlığından ayrılmadan yurt dışına çıkarak eşi ve çocuklarıyla terör örgütlerine katılanlar.

Türkiye; Irak ve Suriye’de bu "de facto" durumla yüz yüze.

Bu sosyal ve hukuki problem nasıl gündeme geldi? 

Türkiye’den yüzlerce aile, çocuklarıyla birlikte terör örgütü IŞİD’e katılmak için dini gerekçelerle ama yasadışı yollardan Irak’a ‘Hicret’ etmişti. 

Kendilerine sorulduğunda bu sınırötesi göçlerini "Allah’ın dininin hakimiyetini yeryüzünde gerçekleştirmek adına, Kutsal Savaş Cihada katılmak" şeklinde açıklıyorlardı. 

Bir kaç yıl önce hazırlanan ve kamuoyunda paylaşılan IŞİDRaporu’nda Türkiye’den örgüte katılanların adeta sosyolojik fotoğrafı çekilmişti. 

Türkiye’nin Ege, Trakya, İç Batı Anadolu ve Karadeniz bölgelerinden bu örgütüne katılımın oldukça az olduğu belirlenmişti. 

Türkiye’den iştiraklerin genellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan gerçekleştiği raporda yer almıştı. 

Türkiye’nin güneyindeki en önemli eleman toplama alanı ise Çukurova merkezli Adana olduğu anlaşılmıştı. 

İstanbul dışında ise Türkiye’nin batısında Bursa, Düzce, Sakarya, Kocaeli ve Yalova’dan gidenlerden söz edilmişti.

Bu şehirlerde IŞİD’in ve El Kaide kökenli El Nusra’nın çok güçlü haberleşme ağı deşifre edilmişti. 

Orta Anadolu’da Ankara ve Konya’nın örgütsel faaliyetlerde ön plana çıktığı ve çekim merkezine dönüştüğü görülmüştü. 

Güneydoğu Anadolu’da Adıyaman, Diyarbakır, Bingöl, Muş hattı, örgütün insan kaynakları açısından önemli bir havza hüviyeti kazandığı bilgisine raporda yer verilmişti. 

İstanbul, Konya, Adana ve Ankara gibi büyükşehirler haricindeki bu kişilerin çoğunun Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan gittikleri anlaşılmıştı.

Bu örgütlere katılımlar, şehirlerin genel demografik yapıları ve toplumsal hassasiyetleri ile paralellik içermekteydi. 

TERÖR ÖRGÜTLERİNE KATILANLARIN AKİBETLERİ HUKUKİ DURUM AÇISINDAN DA BELİRSİZ...

Türkiye’den bu Selefi terör örgütlerine hiç de azımsanmayacak düzeyde, 5 bin 200 ile 9 BİN arasında Türk vatandaşının kabul edilmesi, milli güvenlik açısından risk kapsamında değerlendiriliyor.

PKK, IŞİD ve El Nusra gibi örgütlerin terör eylemlerinin parçası olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının akıbetleri, gerek uluslararası hukuk platformları gerekse de Türk adli makamları açısından belirsizliğini koruyor.

MUSUL YAKINLARINDAKİ KAMPTA, EŞLERİ ÇATIŞMALARDA ÖLEN ÇOK SAYIDA KADIN VE ÇOCUK VAR...

İrak’ta Musul ve Telafer kentlerinin DAEŞ/IŞİD terör örgütünden arındırılması operasyonu sırasında yakalanan IŞİD’in silahlı militanları, cezaevine konduktan sonra eşleri de BM kontrolündeki kamplara yerleştirilmişti. 

Iraklı yetkililer Musul’a yakın bölgede yeri gizli tutulan kampta, çok sayıda kadın ve çocuğun yaşadığını bildirmişti. 

Kampta, eşleri çatışmada öldürülen, çocuklarıyla ortada kalan çok sayıda Türk vatandaşının da yaşadığı bu vesileyle öğrenilmişti. 

Irak ordusu, Haşdi Şabi ve Peşmerge güçlerine teslim olan IŞİD’li Türkler ile BM’nin kontrolündeki kamplarda tutulan kadın ve çocuklarla birlikte bu sayı bin 200 civarında. 

Geçen yıl Türkiye’de yaşayan 217 aile, IŞİD saflarına katılan yakınlarını bulmak için resmi makamlara başvurmuş, 94 aile ise IŞİD’e katılan çocukları, torunları ve gelinlerinin akıbetlerini öğrenmek için Habur Sınır Kapısı’ndan Irak’a geçmişti. 

MİT, Emniyet İstihbarat ve terör birimleri, kamplarda bulunan Türk vatandaşlarıyla ilgili ‘risk analizleri’nde bu insanların örgüte nasıl katıldıkları, Irak’a nasıl geçtikleri, çatışmalara girip girmedikleri, silah ve bomba eğitimi alıp almadıklarını araştırmış, yetkili birimler enforme edilmiş, Irak’tan Türkiye’ye iade edilmeleri halinde kadınlar ve 14 yaşından büyük çocukların sorgulanması, örgüt içinde aktif olanların, çatışmaya girenlerin, ‘terör örgütü üyeliği’nden, ‘silahlı ve bombalı eylemlerde bulunmak’tan yargılanması kararlaştırılmıştı.

Yargılama sonucu serbest kalanların da ‘istihbari’ takibe alınacağı, küçük yaştaki çocukların Türkiye’de yakınları veya aileleri varsa onlara teslim edileceği bildirilmişti.

IRAK’TAKİ DURUMUN BENZERİ SURİYE’DE ABD DESTEKLİ PKK/YPG İÇİNDE YAŞANIYOR...

Türkiye ister istemez bu soruna müdahil oluyor. 

Nasıl olmasın? 

Mesela geçen yıl, Irak ordusunun Telafer’i almasının ardından ailesiyle birlikte kentten kaçan ve Peşmergeler tarafından yakalanan Türk vatandaşı IŞİD’li Orhan Sazak, ailesini arayıp Türk yetkililerin kendilerini kurtarmasını istemiş, babası ise, oğlunun ‘pişmanlık yasası’ndan yararlandırılmasını talep etmişti. 

Benzer bir sorun da Suriye’de yaşanıyor. 

Diplomatik kaynaklar; 44 ülkeden yaklaşık 520 yabancı IŞİD militanı ile 550 kadın ve yaklaşık 1200 çocuğun PKK/YPG bağlantılı, ABD destekli DSG elinde bulunduğu bilgisini paylaşıyor. 

5’İ, 3 YAŞ ALTI 17 ÇOCUK, BAĞDAT BÜYÜKELÇİLİK GÖREVLİLERİ TARAFINDAN TÜRKİYE’YE GETİRİLDİ...

Türkiye elini taşın altına koydu ve Irak ordusunun kamplarında esir tutulan Türk çocuklarına sahip çıktı. 

Bağdat’taki Salihiye Yetimhanesi’nde bulunan 5’i, 3 yaşın altındaki 17 Türk çocuk, önceki gece Ankara’ya getirilerek Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yetkililerine teslim edildi.

IŞİD’e katılan ebeveynlerinden haber alınamayan çocukların Ankara’ya getirilmesine Türkiye’nin Bağdat Büyükelçiliğinde görevli 5 kişi refakat etti.

Büyükelçilik görevlilerince yetimhaneden teslim alınan çocuklar, Irak Havayolları’nın tarifeli uçağıyla Türkiye’ye getirildi. 

Çocuklar, Ankara’da Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yetkililerine tutanakla teslim edildi. 

Çocukların sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. 

Dışişleri Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın eşgüdümlü çalışmasının Türkiye’nin imajı açısından ne kadar önemli olduğu söylenebilir. 

Devletimizin merhamet ve şefkat yüzünün gösterildiği bu operasyonun umarım devamı gelir.

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter: @oc32oc3227

.

İlgili Haber:

Irak'ta aileleri DEAŞ'a katılan 17 Türk çocuk Ankara'ya getirildi

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?