İrlanda usulü tecavüzde beraat, İslam dünyasında pedofiliyi meşrulaştırır mı?

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
İrlanda usulü tecavüzde beraat, İslam dünyasında pedofiliyi meşrulaştırır mı?
16-11-2018

"İrlanda neresi, İslam dünyası neresi" demeyin? 

Sapkınlık sınır tanımaz, kültür tanımaz, din tanımaz.

Kilise’nin "çocuk tecavüz merkezi" olacağı kimin aklına gelir?

Sözde dini eğitimin verildiği iddia edilen kurumlarda tecavüz yaşanması anlaşılabilir mi?

Katolik Kilisesi'ndeki her 50 din adamından biri (yüzde 2) pedofil.

Temmuz 2014’te Papa Francis, Katolik Kilisesi'ndeki her 50 din adamından birinin (yüzde 2) pedofil olduğunu söylemişti.

Papa Francis bu rakamın dünya genelindeki yaklaşık 414 bin din adamından 8 binine denk geldiğini belirtmişti.

Allah’tan, İslam ülkelerinde böyle istatistikler yayınlanmıyor, yoksa "Kiliseden bizim neyimiz eksik"diyenler çıkabilir.

Türkiye’de her 4 saatte 1 kadın tecavüze maruz kalıyor. Çocuk yaşta evlilikler, dünya gündeminde. Benzer sorunlar ülkemizde de mevcut. 

İnsan Hakları Derneği’nin verilerine göre Türkiye’de her 4 saatte 1 kadın tecavüze maruz kalıyor. İngiltere ve Galler’de her yıl ortalama 85 bin kadın ve 12 bin erkektecavüze uğruyor.

Bu da ülkede ortalama her saat 11 tecavüz vakası yaşandığını gösteriyor.

Kayıtlara geçmeyen tecavüz vakıalarını da eklerseniz ne denli vahşi bir dünyada yaşadığımız ortaya çıkar.

ABD'de 22 milyondan fazla kadın, hayatında en az bir kez tecavüze uğruyor...

Ulusal Mahremiyet ve Cinsel Şiddet Araştırmasıverilerine göre, ABD'de 22 milyondan fazla kadın, hayatında en az bir kez tecavüze uğruyor. 

Her yıl 1 milyon 270 bin kadının tecavüze uğradığı ülkede, bu kişilerin yüzde 12,3'ünün ilk tecavüze uğradıklarında 12 yaşından küçük oldukları, yüzde 29,9'unun ise 12-17 yaşlarında olduğu belirlendi. 

Bir diğer araştırmaya göreyse, ABD'de lise öğretimi alan çocuklardan da yüzde 8'i istemedikleri bir cinsel ilişkiye zorlanıyor. 

Cinsel saldırıyı gerçekleştiren kişilerin yüzde 34,2'si aile bireylerinden, yüzde 58,7'si tanıdık kişilerden oluşuyor.

İrlanda’da tangası dantelli genç kıza tecavüz meşru görüldü...

Önce, İrlanda daki olaydan söz etmek gerekiyor. 

Birkaç gün önce ajanslara akıllara ziyan bir İrlanda haberi düştü.

İrlanda'da, tecavüze uğrayan 17 yaşındaki bir genç kızile ilgili olarak, sanık avukatının sözleri ve ardından mahkemenin verdiği beraat kararı protestolara neden oldu.

Zanlının tecavüz suçundan beraat ettiği vaka, ilk olarak 6 Kasım'da duyuruldu. 

Zanlı, davada kendisi ve genç kız arasında Corkkentindeki bir patikada gerçekleşen cinsel ilişkinin rızaya dayalı olduğunu savundu. 

Ancak zanlının avukatı Elizabeth O'Conell'ın kapanış savunması büyük tepki çekti ve internette protesto gösterileri organize edilmeye başlandı.

Tecavüzcü sapık beraat etti...

 O’Conell, savunmada "Kanıtlar kızın zanlıdan hoşlandığını ve biriyle buluşmaya ve biriyle birlikte olmaya açık olduğu ihtimalini dışlıyor mu? Nasıl giyindiğine bakmalısınız. Dantelli bir tanga giyiyordu."dedi. 

İrlandalı Milletvekili Ruth Coppinger de kararı parlamentoda, dantelli bir tanga göstererek "rutin kurban suçlama" kültürünü protesto etti. 

Kolundan dantelli bir tanga çıkartan Coppinger "Burada bir tanga göstermek mahcup edici olabilir. Sizce bir tecavüz kurbanı ya da bir kadın iç çamaşırının mahkemede yersizce gösterildiğinde ne hissediyor?"dedi.

Türkiye’de muhafazakâr kesim taciz ve tecavüzleri örtbas ediyor...

Tecavüzcü zihniyet her yerde her ülkede aynı. 

Aslında durum İslam ülkelerinde de farklı değil. 

Neden mi? 

Cehalet dizboyu. Daha da kötüsü bireylerin sapkınlıklarına kutsal metinlerden referans/delil aramaları. 

“Bâtılı tasvir, sâfi zihinleri idlâl eder dalâlete götürür”sözünü çoğumuz bilir. 

“Yanlış bir şeyi tarif ve tasvir etmek bile zihinlerde, ruhlarda kötü, karanlık izler bırakır" anlamında bir söz.

"Muhafazakâr camia" bu nedenle bir çok yüz kızartıcı taciz ve tecavüz olayının üstünü örter. 

Örneğin bazı cemaat evlerinde, kurslarda ve yurtlarda yaşanan küçük yaştaki erkek çocuklara yönelik tecavüzler, sözde yapılan dini hizmetin zarar görmemesi için ört bas edilir. 

Mantık; "kol kırılır yen içinde kalır. 

Oysa bu tür sapkınlıklar baskıdan ve gizlilikten beslenir. 

6-7 yaşındaki kız çocuklarına nikâh kıyılır mı?

Çok değil birkaç yıl önce 2015’te bir vakıf başkanı, katıldığı bir programda “küçük çocuklarla evlenilebileceğini” söylediğinde yer yerinden oynadı.

Ancak bu açıklamaya kendilerini “mütedeyyin”, “dindar” nitelendirmesinde bulunan muhafazakâr kesimden çok ciddi itirazlar yükselmedi. 

Ne demişti bu kaba softa ham yobaz? "Şeriatımız İslam'ın yaş haddi yoktur. Bu ne demek? Buluğ çağından önce de bir çocuk evlenebilir. Çocuklar arası nikâh da yapılabilir. Büyük-küçük nikahı da yapılabilir."

Yobazlara göre Kur'an'a iman eden herkese göre evlilik için bir yaş söz konusu değildir...

Mesela 7 yaşında bir kız çocuğu, 25 yaşında bir erkek, ya da 7 yaşında bir erkek 25 yaşındaki bir kız, nikâhlanabilirler mi?

Bunlara göre;

"Evet, nikâhlanmalarında bir sakınca yoktur. Kur'an'a iman eden herkese göre evlilik için bir yaş söz konusu değildir.

10 yaşında, 6 yaşında, 78 yaşında, yaşıyorsa 135 yaşında bir insan için nikâha engel bir durum yoktur. Reşitse kendisi evlenir, reşit değilse velisi tarafından evlendirilebilir.

Netice olarak küçük çocukların da evlenebileceklerine dair hüküm Talak suresinin 4. ayetidir. Ama bununla beraber 4-5 tane daha hadis-i şerif vardır.”

CHP'li vekiller bu sapıkları şikâyet etmişti...

2015’te CHP'li vekiller ve çeşitli sivil toplum kuruluşları 6 yaşındaki kız çocuklarla evlenilebileceğini söyleyen "ilahiyatçı-yazar" bozuntusuna ve kopyalarına karşı suç duyurusunda bulunmuşlardı. 

Muhafazakâr camia, da bin dereden su getirerek yaptıkları tevillerle bu yobazları aklamaya çalıştı.

“Nikâh farklıdır, evlilik farklıdır” safsatasına sığındılar. Halen böyle düşünüyorlar, ayetleri kendileri gibi anlamayanları "Allah’ın dinine isyan etmekle, başkaldırmakla" suçluyorlar.

Diyanet İşler Başkanlığı konunun neresinde?..

Bu mevzuda  Diyanet’in bir açıklama yapması, mevcut ayetin hükmünü ortadan kaldırma anlamına geleceğinden zor bir durum. 

Topa girmeye niyetleri yok. 

Tartışanları veya karşı çıkanları fitneci ilan edip kendilerince işin içinden çıkıyorlar.

Birçok kez ilgili sureyi ve ayeti, öncesi ve sonrasıyla okudum. 

Farklı tefsir ve hadis kaynaklarına baktım. İlmihal kitaplarına yöneldim. Değişen bir şey yok. 

Talak Suresi'nin dördüncü ayeti ne diyor?

وَاللَّائِي يَئِسْنَ مِنَ الْمَحِيضِ مِن نِّسَائِكُمْ إِنِ ارْتَبْتُمْ فَعِدَّتُهُنَّ ثَلَاثَةُ أَشْهُرٍ وَاللَّائِي لَمْ يَحِضْنَ 

وَأُوْلَاتُ الْأَحْمَالِ أَجَلُهُنَّ أَن يَضَعْنَ حَمْلَهُنَّ وَمَن يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَل لَّهُ مِنْ أَمْرِهِ يُسْرًا

Talak Suresinin dördüncü ayeti Diyanet İşleri Başkanlığı mealinde "65/TALÂK-4: Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır.

Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir." ifadesiyle yer alıyor. 

Tecavüzün mantığı değişmiyor...

İşte azgın nefislerini bir türlü dizginleyemeyen,  dillerine doladıkları nefis terbiyesinden zerre miskal nasiplenmemiş bu sapıkların, dini açıdan kendilerine delil gösterdikleri bu ayet, nasıl tefsir edilmeli?

Metin değiştirilemez.

Ama uygulama yasaklanabilir mi?

"İşittik ve itaat ettik ve iman ettik” demekle bu işler olmuyor?  KESTANE KEBAB ACELE CEVAP… 

Diyeceğim o ki tecavüzün mantığı değişmiyor.

Ha İrlanda ha Türkiye!

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter: @oc32oc32

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?