İngilizler, Yunanlılar’ı Türkler’e karşı neden kışkırtıyor? 

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
İngilizler, Yunanlılar’ı Türkler’e karşı neden kışkırtıyor? 
15-06-2020

Arnavutlar’ı Osmanlı’ya isyan ettiren İngilizler, Birinci Dünya Savaşı sona erince Yunan ordusunu silahlandırdı ve Anadolu’ya Türkler’in üstüne sürdü.

Anadolu'nun işgali, Londra’da mukim bankerlerin işi olduğu kadar Kraliyet ailesinin hevesiydi. 

Amaç Londra bankerlerinin kâr hayallerini köpürtüp, Birleşik Krallık Atina şubesini, İstanbul işgalini tamamlayarak  Bizans tahtına oturtmaktı. 

İngilizler, Yunanistan ve Kıbrıs’tan hiç vaz geçmedi…

Hiç düşündünüz mü?

Kraliçe’nin kocası Prens Philip'in babası Prens Andrew kimdir?

Hadi ben söyleyeyim; Prens Andrew, Sakarya Meydan Muharebesi’nde Yunan 2. Kolordusu’nun mağlup komutanı. 

Bu adam, yani Prens Andrew, bozulan Yunan Ordusu, İzmir'den kaçarken İzmir’in yakılması emrini vermişti. 

Yunanistan Kralı I. Konstantin, Prens Andrew'in ağabeyi ve Prens Philllip'in ise amcası oluyor.

Anlayacağınız kuyruk acıları aile boyu…

Kraliçe Elizabeth'in kocası Edinburg Dükü Prens Philip, Yunanistan ve Danimarka Prensi Andrew’in oğlu. 

Annesi ise Kraliçe Victoria'nın torununun kızı, 25 Şubat 1885'de Windsor Kalesi'nde doğmuş olan Battenberg Prensesi Alice. Prens Andrew ile 1903'te evlenmişler. 

İşte Kraliçe Elizabeth'in kocası Philip, bu çiftin çocukları. Annesi sonradan deyim yerindeyse kafayı yemişti. 

Kraliçe’nin baş papaz olduğu Anglikan Kilisesi'nden Ortodoks kilisesine geçmiş, Hz İsa ile seviştiklerni söyleyince kadıncağızı paldır kültür Berlin yakınlarındaki psikanalitik bir klinik olan Schloss Tegel’e yatırırlar.

Prens Philip’in annesi Alice'nin rahmine Freud yüksek dozda radyoterapi uygular…

Kliniği ziyaret eden Sigmund Freud bu ünlü hastayla bizzat ilgilenir. 

Alice’in, İsa ile kurduğu romantik ve cinsel hayallerin geçmişte kalan, yaşanmamış ve bastırılmış bir ilişkiyle bağlantılı olduğunu düşünen Freud, paranoid şizofreni tanısı konan genç kadının libidosunu yok etmek için rahmine yüksek dozda radyoterapi uygulayarak onu menopoza sokmaya çalışır. 

Kraliyet ailesinin normal hayatları yok. 

Galatasaray eski Başkanlarından Ünal Aysal'ın ikinci eşi Fani Grammatikogiann ismini duydunuz mu? 

Fani Grammatikogiann, yıllarca Yunanistan’da birçok TV kanalında muhabir olarak çalıştı.

Güzel ve tecrübeli bir gazeteci. Çift, 2006’da Atina’da tanıştı. Atina’da yaşayan Fani, İstanbul’a geldiği zamanlarda Ünal Aysal’ın, “The Ritz Carlton Otel”inin çatı rezidansında kalmaya başladı.

Sıkı durun, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’in eşi Edinburgh Dükü Prens Philip Mountbatten’ın kuzeni. 

Philip Mountbatten, Kral Konstantin’in yeğenlerinden biri olarak Korfu’da 1921 doğumlu. Danimarka ve Yunan melezi. Philip, İngiliz Kraliyet Donanması’nda teğmenken 1947 yılında Kraliçe 2. Elizabeth ile evlenmişti.

“Schleswig- Holstein- Sonderburg- Glucksburg” olan soyadını Mountbatten olarak değiştirmişti. Armasında halen Yunanistan bayrağı ve Danimarka Kraliyet Bayrağı  var. 

Kraliçe ile kocası at meraklısı ve Prens Phillip, İstanbul’a resmî ziyaretlerinin haricinde at satın almak için “Mister Philip Mountbatten” ismine çıkartılmış normal İngiliz pasaportu ile birkaç defa geldiği, istihbarat raporlarında mevcut. 

İşte küresel Kraliyet ailesi geçmişteki akrabalık bağlarını bahane ederek “Kıprıs” ve Yunanistan’ı sahipleniyor.

İngilizler, Güney Kıbrıs'ı ilhak etti Türkiye karşı çıktı…

Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis ile İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague arasında, İngiliz Üsleri içerisinde kalan 3 Belediye ve 16 Köyün kalkınmasına yönelik  bir anlaşma olduğu biliniyordu.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Londra ziyareti çerçevesinde 15 Ocak 2014’te imzalanan, Ada'daki egemen İngiliz üslerindeki taşınmazların mal sahiplerince kullanılmasına ilişkin düzenleme yürürlükte. 

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ve İngiliz Yüksek Komiseri Stephen Lillie ve diğer yetkililerinin katılımıyla üç gün önce Güney Lefkoşa’da gerçekleştirilen törenle başladı.

İngiltere, iki askeri üssü aracılığıyla Ada topraklarının yüzde 3'üne yakın bölümünde egemenlik haklarına sahip.

Rum kesimi anlaşmanın uygulamaya konulmasıyla birlikte, İngiliz Üsler bölge sakinleri için ekonomik büyüme ve faaliyetler açısından önemli fırsatlar doğurmasını bekliyor. 

İngiliz Üsleri’nin, 200 km karelik alana denk gelen yüzde 78’i, şehir planlama bölgelerine dahil olması öngörülüyor. Böylece bu bölgeler içerisinde mülk sahibi olma ve kalkınmaya ilişkin sınırlandırmalar da kalkacak.

Ayrıca Kıbrıslı Rumlar, anlaşmanın, mülkiyete ilişkin, hak sahipliğine ilişkin önemli bir revizyon da sağladığı görüşünde. 

Aslında durum pek de öyle sayılmaz. Rumlar bu anlaşma ile İngilizler’in adadaki meşru olmayan varlığını kabul etmiş oldular. 

Ağrotur Üs bölgesinde 860 hektar, Dikelya bölgesinde ise 930 hektar olmak üzere yaklaşık bin 800 hektarlık alan kalkınma projesine dahil. 

Şehircilik planlamasına dahil olacak bölgeler dışında, belirli koşullar altında, benzin istasyonları, lokanta, kokteyl salonları gibi yerler için de Rum yönetimince izin verilebilecek. 

Kıbrıs'ın yüzde 2.76'lık bölümünü oluşturan Ağrotur (Akrotiri) ve Dikelya'daki üsler, "egemen İngiliz üsleri" statüsüne sahip ve İngiliz hukukunun geçerli olduğu İngiliz toprağı sayılıyor. İki üs yaklaşık 254 kilometrekarelik alana yayılıyor.

Türkler anlaşmaya karşı…

Türk Dışişleri, Kıbrıs’taki egemen İngiliz üslerine ilişkin yürürlüğe giren düzenlemenin taraflar arasındaki dengeye ve Kıbrıs meselesinin çözümüne yönelik çabalara zarar verdiğini söylüyor.

Ancak Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy'un  açıklamasına bakılırsa, eğer İngilizler ve Rumlar bu konuyu  Türkler’e danışarak yapmış olsalarmış mesele yokmuş.

Bununla birlikte adı geçen bölgelerdeki Kıbrıs Türkleri’ne ait mal varlıklarının, Kıbrıs Türkleri’nin taşınmazları, vazgeçilmez hak ve çıkarlarının görmezlikten gelinmesine itiraz edilmesi de yadsınamaz.

Kıbrıs Rum Yönetimi, “Kıbrıs Cumhuriyeti” mirasını ret etti İngiliz egemenliğini tescilledi…

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşundan 60 yıl sonra ilk kez böyle bir  gelişme yaşanıyor. Bu anlaşma Kıbrıslı Rumlar’ın bağımsızlık davasına ihanettir. 

Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti idealine ihanettir. Ada’da İngiliz egemenliğini sonlandırmayı amaçlayan ENOSİS davasına, EOKA hareketine ihanettir. 

Kıbrıs davasında Kıbrıslı Rumlar’ın ve Türkler’in İngilizler tarafından nasıl çatıştırıldığını daha önce yazmıştım. O nedenle ENOSİS - EOKA sizi korkutmasın. Asıl hedef İngilizler’di, Türkler maalesef arada kaynadı. 

Kıbrıslı Türkler ve Rumlar gün gelecek bu hainleri  mahkemelerde yargılayacaktır. 

Türkiye, bu oldu bittinin karşısındadır. Asla onaylamıyor. Dünya kamuoyuna da itiraz şerhini düştü. 

İngilizler, İstiklal Savaşı’nda olduğu gibi yine Yunan kartına oynuyor. İngiliz desteğine güvenen Yunan Ordusu, ikide bir çıkıp zırt-pırt savaş narası atıyor. 

Ulan kopiller savaş, Atina tavernalarında rakıyı kafaya dikip sallana sallana sirtaki oynamaya benzemez. 

Akıllı olun.

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Yücel Tanay 4 yıl önce
Evet, İmparatorlukları battı ama hala akıllanmadılar,,İngiliz siyaseti Yahudi siyasetine bazı noktalardan benziyor.
Süleyman 4 yıl önce
Son cümle yazının bütün ciddiyetini kahvehane hamasetiyle altüst etmiş. Not : Yazar 1960 Kıbrıs kuruluş antlaşmalarından habersiz galiba ,İngiliz’i Kıbrıs’ta işgalci olarak görüyor.
Deli fehmi 4 yıl önce
gardaşım sen kimden yanasın de bakslım
Sancaktar 4 yıl önce
Kıbrıs davası Türkün Milli davasıdır Rum güvenilmez, iki yüzlüdür Kıbrıslı mücahitler yaşadıkça birşey yapamazlar
Kehribar Bengü 4 yıl önce
Yunanlılar akıllı olsa İngiliz fırıldağına girmez