Amerikalı FETÖ’cüler diken üstünde, İngiliz FETÖ’cüler vur patlasın çal oynasın! Böyle bir şey olabilir mi? Bal gibi olur.
Nasıl mı olur?
Bir zamanlar El Kaide terör örgütünün hangi terör sevici devletler tarafından desteklendiğini ima etmek için mensuplarının ülke bağlantısına göre "kimin El Kaidesi hangi El Kaide?" suali sorulurdu.
Hatta ABD/ CIA bağlantısı nedeni ile Usame Bin Ladin’in ismi “U.S.A.me" olarak yazılırdı. 15 Temmuz darbe girişimi ellerinde patlayınca aynı soru FETÖ’cüler için gündeme geldi.
Çünkü ortaya çıkan istihbarat raporlarına göre paralel devlet yapılanması kapsamında FETÖ terör örgütünün casusluk boyutunda ABD, Almanya ve İngiltere ile siyasi ekonomik bağlantıları tespit edilmişti.
İngiltere ve FETÖ derin yapılanması…
04 Ağustos 2016 tarihli Anadolu Ajansı kaynaklı haberde, İngiltere'de Fetullahçı Terör Örgütü’yle (FETÖ) ilişkili dernek, düşünce kuruluşu, platform, okul ve dersaneler, başta Londra olmak üzere ülkenin çeşitli bölgelerine yayılarak faaliyet gösterdiği belirtiliyordu.
İngiltere'deki FETÖ bağlantılı kuruluşların örgütün elebaşı Fetullah Gülen’in 1993’te başkent Londra’yı ziyaretinden sonra kurulmaya başladığı, faaliyete başlayan ilk FETÖ kuruluşu Axis Eğitim Vakfı’nın 1994’de kurulduğu bilgisi veriliyordu.
Vakfın bir şubesi gibi çalışan Axis Tuition Center, ülkenin 15 farklı noktasında mevcut. Ayrıca Vakfa bağlı "Wisdom Primary and Secondary School" Türklerin yoğun yaşadığı kuzey Londra’da faaliyet gösteriyor. Yine FETÖ’yle bağlantılı bir "eğitim" kuruluşu Lighthouse Educational Society (Işıkevi Eğitim Derneği) adını taşıyor vs vs.
İngiltere, Almanya’dan sonra FETÖ’nün Avrupa Kıtası’nda en aktif olduğu ülke. Örgütün ada genelinde okul, yardım derneği, kültür merkezi, düşünce kuruluşu, lobi örgütü ve öğrenci evlerinden oluşan geniş bir ağı ve 100 milyon pound civarında maddi kaynağı mevcut.
İngiliz Sömürge Bakanlığı ile MI6’in kucak açması sonucu, 15 Temmuz darbe girişimini takip eden süreçte İngiltere, örgüt üyesi iş adamı, akademisyen ve gazeteciler için yeni “sığınma” merkezi oldu.
Bence, Türk adli makamları bu uzun bacaklılara “FETÖ'ye yardım ve yataklık”tan dava açmalı!..
FETÖ bağlantılı bir "eğitim" odağı da Koza Educational Society adı altında faal. Koza, FETÖ davası kapsamında aranan ve İngiltere’ye kaçan işadamı Akın İpek’in şirketleri ile aynı adı taşıyor.
İpek’in İngiltere’de ayrıca İpek Investment Limited, Koza Limited, Koza Properties Limited ve Encore Mining Consultancy adlı şirketleri bulunuyor. İpek’İn şirketleri madencilik, emlak ve yatırım alanlarında faaliyet gösteriyor.
Londra bankerleri, FETÖ sermayesininin hamiliğini üstlendi. Bir çok firma sermayesini Londra’ya kaçırdı. FETÖ terör örgütünün posası Washington'a, şırası Londra'ya döküldü.
SETA, İngilizlerin FETÖ irtibatını nasıl akladı?
“SETA nedir ne değildir ne yapar?” bilenler bilmeyenlere anlatsın.
İngiliz Kraliyetinin en üst düzeyde FETÖ yapılanmasına nasıl sahip çıktığına kısaca değindim.
Ki, SETA gibi iktidara yakın bir kuruluşun bunu bilmemesi mümkün değil. Ancak adı geçen kuruluşun, İngilizlerin bu terör örgütüne yakınlığı, desteği ve her türlü ilişkisine rağmen, bilip de bilmemezlikten gelmesine ne demeli?
Onu bırakın; konu ile ilgili analizde yazdıklarını bir okuyun, sinirinizden saçınızı başınızı yolasınız gelir.
Gelelim iktidar beslemesi kuruluşun yazdıklarına...
Kısaca diyorlar ki, “İngiliz hükümetinin FETÖ politikasına bakıldığında darbe girişimini takip eden süre zarfında birçok Avrupa ülkesinde örgüte verilen aleni desteğe rağmen Londra söylem bazında bile olsa farklı bir politika benimsemiş ve FETÖ ile mücadelede Türkiye’nin yanında olduğunu göstermiştir.
Bu bağlamda İngiltere’nin Türkiye eski Büyükelçisi Richard Moore “Darbenin arkasında Gülen yapılanmasının olduğunu biliyoruz”, mevcut Büyükelçi Dominick Chilcott da “Darbe girişiminin FETÖ tarafından yapıldığı konusunda şüphemiz yok” açıklamalarını yapmıştır.
İngiltere eski Devlet Bakanı Alan Duncan, eski Dışişleri Bakanı Boris Johnson ve Başbakan Theresa May de Türkiye’ye destek ziyaretlerinde bulunmuştur. Bu durum Ankara’yı memnun ettiği kadar İngiltere’deki FETÖ üyelerini rahatsız etmiştir.”
Sahi geçtiğimiz günlerde Türkiye'de 15 Temmuz darbesini FETÖ yapmadı Amerika yaptı diyen bir siyasi vardı, demekki ona da aynı misyon tevdi edilmiş.
Aklama paklama dediğiniz böyle olur. İngilizleri analarından yeni doğmuş misali her türlü günahtan arındırmada Vaftizci Yahyayı bile koyup geçmişler. Topunun ervahına…
İstihbarat raporlarında Körfez Savaşı’nda FETÖ'cülerin Casusluk faaliyetleri...
Körfez Savaşı’nda istihbarat örgütleri Türkiye’de faaliyetlerini artırınca MİT takibinin yoğunlaştığı, CIA ajanlarını izleyen MİT’in, Fethullah Gülen ve örgütünün bu ajanlara yardım ettiğini belirlediği daha sonraki süreçte FETÖ ile irtibatlı ABD, Alman, Yunan, İngiliz, İtalyan ve Japon ajanların listesiyle birlikte Genelkurmay’a iletildiği basına servis edilmişti.
FETÖ terör örgütünün CIA kanalıyla yardım ettiği tespit edilen başlıca şahısların isimleri o dönemde çarşaf çarşaf basında yer almıştı:
1- Barbara Harnhanner (Alman uyruklu)
2- Valter Fritz Walker (Alman uyruklu)
3- Evanelis Kairetzi (Yunan uyruklu)
4- Timothy Bruce Mittard (İngiliz uyruklu)
5- David Rasolt (ABD uyruklu)
6- David Hudson (ABD uyruklu)
7- Claude Serge Dutbuit (ABD uyruklu)
8- Zichando Mialo (İtalyan uyruklu)
9- Dolchl Kojima (Japon uyruklu)
Konumuz İngiltere - FETÖ bağlantısını gündeme taşımak olduğundan sadece İngiliz uyruklu casusu anlatmakla yetineyim.
Bu ajanlardan Timothy Bruce Mittard aslında klasik İngiliz casuslarının mesleği olan arkeoloji sahasında çalışmaları ile tanınan, asıl adı Timothy Bruce Mitford olan ve Küçük Asya'nın Doğusu Roma'nın Gizli Sınırı/ East of Asia Minor: Rome's Hidden Frontier isimli kitabı ile tanınan ajandan başkası değildi. Timothy Bruce Mitford ki Türk basınına bu haber servis edildiğinde soyadı değiştirilerek Mittard şeklinde verilmişti.
-Küçük Asya'nın Doğusu: Roma'nın Gizli Sınırı, 2 cilt. (Oxford: Oxford University Press, 2018)
FETÖ'nün yardım ettiği Timothy Bruce Mitford...
Timothy Bruce Mitford, Oxford Üniversitesi Corpus Christi Koleji Yunan ve Roma Antik Çağ Araştırmaları Merkezi, / The President and Scholars of the College of Corpus Christi in the University of Oxford’da çalıştı.
Asıl kadrosu Kraliyet Donanmasında ve rütbesi subaydır. Arkeolojik araştırma bahanesi Türkiye’de bu uzun bacaklının ayağının basmadığı yer kalmamış. Saha çalışmalarında genellikle Türkiye’nin Ermenistan ve İran sınırlarında yoğunlaşmış, önemli askeri yolları, geçitleri, sığınakları tespit etmiştir.
Daha sonra bu tür casusluk faaliyetlerini kamufle etmek için bulgularını Küçük Asya'nın Doğusu Roma'nın Gizli Sınırı/ East of Asia Minor: Rome's Hidden Frontier başlığı ile kitaplaşmıştır.
2018'de, Dr Mitford'a, Doğu Küçük Asya: Roma'nın Gizli Sınırı, Vols I & II (Oxford University Press, 2018) için İngiliz Akademisi Madalyası verildi.
İngiliz İstihbaratının Türkiyedeki Paravan Kuruluşu; İngiliz Arkeoloji Enstitüsü...
The British Institute at Ankara BIAA / Ankara'daki İngiliz Enstitüsü 1947'de kuruldu ve 1956 Türkiye Cumhuriyeti ile Birleşik Krallık kültür anlaşmasına dahil edildi. Beşeri bilimler ve sosyal bilimlerde Türkiye ve Karadeniz bölgesinde dünya standartlarında araştırmalar yürütmesi ile ünlü.
İngiliz Akademisi tarafından desteklenen İngiliz Uluslararası Araştırma Enstitülerinden biri olan BIAA,İngiltere'ye bağlı akademisyenlerin Türkiye'deki çalışmalarını kolaylaştırıyor (ajanlık yapmalarına yardımcı oluyor gerekli yasal prosedürü uyguluyor) ve Türkiye ve Karadeniz bölgesindeki akademisyenlerle işbirliğini teşvik ediyor.
.Ankara ve Londra'da ofisleri ve farklı disiplinlerden gelen uzmanlardan oluşan bir kadrosu var. BIAA, Birleşik Krallık'taki bir Yönetim Konseyi tarafından gözlenen tescilli bir Birleşik Krallık Hayır (Vakıf görünümlü paravan istihbarat) Kurumudur.
Ankara'daki tesisleri, küçük bir idari ve araştırma personeli tarafından sürdürülmekte ve doktora sonrası bursiyerler, araştırma akademisyenleri ve misafir araştırmacılar için mükemmel bir araştırma merkezi lüksü sunuyor.
Arkeolog DrLutgarde Vandeput 2006'dan beri BIAA'nın Direktörü. Bilgi akışı sağlam, süreklilik esas, kurumsal hafıza mükemmel. Yayınları var. Bunlardan Anadolu Çalışmaları , Ankara'daki İngiliz Enstitüsü'nün amiral gemisi dergisidir. Enstitü tarafından desteklenen çalışmaların yanı sıra insan mesleği ve tarihiyle ilgili sanat, beşeri bilimler, sosyal bilimler ve çevre bilimlerindeki tüm akademik disiplinlerde Türkiye ve Karadeniz bölgesine odaklanan hakemli makaleler yayınlamaktadır.
Miras Türkiye ise BIAA'nın desteklediği araştırmalarla ilgili yıllık raporudur. Kısa makaleler proje yöneticileri ve akademisyenler tarafından yazılır ve renkli olarak resmedilir.
Enstitünün temel fikrinin patenti, Liverpool Üniversitesi Arkeoloji Enstitüsü'nün de kurucusu John BE Garstang’ait.
John BE Garstang, arkeoloji eğitimi sırasında, Anadolunun Tarihi Coğrafyası isimli kitabı ile Türkiye'de tanınan William Ramsay, Doğunun Kraliçesi Gertrude Margaret Lowthian Bell, Şerif Hüseyin'in kankası, eşcinsel Thomas Edward Lawrens ile birlikte oldu. Onlarla birlikte Osmanlı Türk Devletini yıkmak amaçlı faaliyetlerde bulundu. Arkeolojik kazılar kisvesi altında Türk olmayan etnisiteyi kışkırttı.
1946'da, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Mersin'deki ilk kazı sezonunda Garstang,daha sonra BIAA Başkanı ve Anadolu Çalışmaları editörü olan yeğeni Oliver Gurney ile bir İngiliz Enstitüsü için fikirlerini tartıştı.
Garstang, Enstitünün konumundan da sorumluydu. Türkiye'deki diğer yabancı okul ve enstitülerden farklı olarak İstanbul'da değil Ankara'da kurulması gerektiğine karar verdi.
Neden acaba?
22 Kasım 1947'de Türk Bakanlar Kurulu, CHPli Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve Başbakan Hasan Saka, Ankara'da İngiliz Arkeoloji Enstitüsü'nün kuruluşunu onayladı ve Ocak 1948'de açılış töreni yapıldı. Garstang, BIAA'nın ilk Direktörü oldu.
-İngiltere'nin Türkiye Büyükelçisi Sir David Kelly tarafından Ocak 1948'de verilen BIAA açılış konuşması.
Etkinliğe Türkiye Milli Eğitim Bakanı Reshat Şemseddin Sirer, BIAA Başkanı Profesör Şevket Aziz Kansu ve John Garstang katıldı.
Garstang İngiltere'ye döndükten sonra Enstitü Başkanı oldu ve Enstitü'nün Birleşik Krallık ve Türkiye'deki faaliyetlerini denetlemek üzere bir Konsey oluşturuldu.
Meclisin ilk kararlarından biri bir dergi yayını başlatmak oldu ve 1951’de Enstitünün amiral gemisi ve bölgedeki arkeoloji ile ilgili tüm disiplinler için bir referans noktası haline gelen Anadolu Çalışmalarını neşretti.
Bu arada 1949'da daha önce Bağdat'ta görev yapan Seton Lloyd , Ankara'daki Enstitü'nün ikinci müdürü oldu . Seton Lloyd, Harran ve Alanya'da araştırma yapan ve Polatlı, Sultantepe ve Beycesultan gibi çeşitli yerlerde kazılara liderlik eden aktif bir saha arkeoloğuydu.
Enstitü'nün ilk yıllarındaki ana odağı, tarih öncesi arkeoloji alanında sıkı bir şekilde bulunsa da, bu zamanda başka önemli araştırma projeleri de başlatıldı.
İngiliz casus arkeologlar, Anadolu'da kazmadık yer bırakmadı. Her yeri köstebek çukuruna çevirdiler. Aslında Türkiye’nin altını oydukları anlaşılıyor.
2004'ten bugüne Ankara İngiliz Enstitüsü...
2004 yılında enstitünün adı, yeni disiplinler arası araştırma yönünü yansıtmak için 'Ankara'daki İngiliz Arkeoloji Enstitüsü'nden' Ankara'daki İngiliz Enstitüsü 'olarak değiştirildi.
-Enstitünün yedinci Direktörü olarak 2006 yılında Lutgarde Vandeput atandı.
FETÖ casusluk raporlarında ismi geçen Timothy Bruce Mitford
İngiliz istihbaratının Türkiyedeki casusluk faaliyetlerini perdelemek için arkeoloji eğitimi aldırdığı Kraliyet Donanma subayı Timothy Bruce Mitford, 1963'te Ankara'da mevcut İngiliz Arkeoloji Enstitüsü bursuyla sözde bilimsel araştırmalarının başlattı.
Antik çağda Kafkaslara uzanan Roma sınırlarını, yollarını, geçitlerini, yerleşimlerini, Roma garnizonlarının karargahlarını, kalplerini ortaya çıkarma bahanesi ile Anadolu'daki sadece fiziki coğrafya atlasını değil, etnik ve inanç haritasını da çıkardı.
Suriye'den Karadeniz'e uzanan bilinmeyen bir sınırı yaya olarak, uzunluğunun yedi katı ve (Xenophon'un denize baktığı yer) Hadrian Duvarı'nın yedi katı yüksekliğinin izini sürdü. Kürt aşiretleri ile yaşadı.
1966'da Antitaurus (Aladağlar) üzerinden üç gün Roma yolunu takip etti ve 1972'de bir katırla Toros geçidinde bir hafta boyunca yürüdü.
Sonraki yıllarda Erzincan civarında PKK terör örgütü ile fiziksel temas gerçekleştirdi. 1984'te Ermeni izlerine yönelik araştırmaları nedeni ile Ermenistan casusu olmakla suçlandı ve gözaltına alındı. Ankaradaki malum enstitü yetkilileri ve Büyükelçilik personelinin araya girmesi ile serbest bırakıldı.
Dr Bruce Mitford'un çalışması 1974 ve 2002 yılları arasında İngiliz Akademisi araştırma hibeleri ile desteklendi.
Amerikan FETÖ'cülere verip veriştirenlerin neden İngilizci FETÖ'cülere gıkı çıkmaz?
Cevabı anlattıklarımda gizli. Akıl bedava. Çocukluğumda en çok sevdiğim Keloğlan filmlerinin birinde, Rüştü Asyalı şu türküyü söylerdi:
Uyan güzel, aç gözünü
Dinle aşığın sözünü
Vermişim sana özümü
Benim ay kızım, sultanım
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter'da takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete
Seçilmiş Kaynakça:
https://www.dikgazete.com/dunya/feto-nun-ingiltere-yapilanmasi-h170363.html
https://odatv4.com/mit-arsivinden-cikan-belge-15012000.html
https://www.setav.org/turkiye-ingiltere-iliskilerindeki-gizli-tehlike-feto/
https://www.thebritishacademy.ac.uk/publishing/review/34/british-academy-review-34-revealing-romes-hidden-frontier-in-eastern-turkey/
https://biaa.ac.uk/about-the-biaa
https://catalogue.nla.gov.au/Record/7765486
https://www.ox.ac.uk/news/2018-08-20-british-academy-honours-six-oxford-academics
https://www.hurriyet.com.tr/fethullah-gulen-abd-de-oturma-iznini-nasil-aldi-26381961
hazerfen 4 yıl önce
tümdengelim 4 yıl önce