İkinci Gazze ve üçüncü Gazze

İKİNCİ GAZZE VE ÜÇÜNCÜ GAZZE… 

İsrail terör örgütünün Gazze’de yaptığı korkunç katliamdan dolayı,

Benzer çileleri çeken kardeşlerimizin yaşadığı zorlu hayatı bize unutturdu.

SURİYE’NİN KUZEYİ VE D. TÜRKİSTAN…

Bunlardan biri;

Hemen yanı başımızdaki bulunan Suriye çadır kent ve şehirleri…

Bu şehirlere ne kadar şehir denecekse artık...

Bu beldelerimiz…

Aynen Gazze gibi tam bir abluka altında.

Suriye’de yaşıyorlar ama Türk ordusunun kurtardığı o dar koridor dışında başka bir yere kıpırdama imkânları yok.

Güneye inseler,

İsrail zindanlarından beter rejimin zindanları onları bekliyor.

Doğuya gitseler,

Onları PKK/PYD terör örgütleri ve Amerikan güçleri bekliyor.

Batıya gitseler,

Lübnan’a hakim olan İran yanlısı güçler onlara nefes aldırmayacak.

Kuzeye gitseler,

Kapı duvar… Türkiye’ye geçmeleri için en ufak bir müsamaha yok. Tam aksine günde 10-15 otobüs dolusu Suriyeli getirilip Öncüpınar sınır kapısından içeri bırakılıyor.

Bölgede işsizlik ve yoksulluğa her gün 500 aile daha ekleniyor.

Aslında sınıra aileler getirilip bırakılmıyor…

Ama…

Türkiye’de çalışan her bir fert, Suriye’de bulunan ailesine para gönderip, hayatta kalmalarını sağlıyor.

Ancak…

IRKÇILARIN GAYRETİ…

Ancak;

Irkçıların gayreti ile oluşan kamuoyu baskısı, Kolluk kuvvetlerinin, gördüğü her Suriyeliye potansiyel suçlu muamelesi yaparak, sınır dışı etmesine sebep oldu.

MARMARAY…

Geçenlerde Marmaray ile seyahat ederken arkadaşım, şahit olduğu bir olayı anlattı.

Marmaray ile yolculuk ederken 7-8 yaşlarında 3-4 çocuk Arapça konuşarak ortalıkta koşturmuşlar.

Yanındaki yolcu, mırıl mırıl söylenmeye başlamış…

Tepki gelmeyince bu sefer sesini biraz daha yükseltip Suriyelilere atıp-tutmuş.

Bunun üzerine arkadaşım:

“Beyefendi bunlar Mardinli! Türk vatandaşı yani… Ne söylenip duruyorsun?” deyince “Yaa öyle mi?” deyip sesini kesmiş.

ÇADIR KENT, ÇAMUR KENT…

Şu anda sınırımızın hemen dibinde büyük bir dram yaşanıyor.

Bu kışta kıyamette insanlar hala çadırda ve yollar çamur içinde.

Çoluk çocuk, bu şartlar altında soğuk ve açlığa dayanarak hayatta kalma mücadelesi veriyor.

Gazze’den tek farkları kafalarına bomba düşmemesi…

Buna da şükredip, çilelerinin dolmasını bekliyorlar.

D. TÜRKİSTAN…

Ümmet-i Muhammed’in evlatları

Hem Gazze’de

Hem Suriye’de

Hem de D. Türkistan’da aynı soykırıma tabi tutuluyor

Ama…

Bunların içinde en feci olanı Doğu Türkistan’daki kardeşlerimizin uğradığı soykırımdır. 

NEDEN?..

Kahredici bir kıyaslama yapacağım ama Gazze’de öldürülen kardeşlerimizin hiç olmazsa sayısını biliyoruz. Yıkılan evleri gözümüzle görüyoruz.

Yine…

Elinize dürbün alıp sınıra yakın bir yere gitseniz Suriye’deki çadır kentlerin sefil halini gözlemleyebilirsiniz.

Veya

Buradaki akrabalarından ne halde olduklarını öğrenebilirsiniz.

Ancak;

Türkistanlı kardeşlerimizin durumu öyle değil.

Kim ölmüş kim kalmış kaç kişi zindanlarda vb. gibi basit bilgilerden bile mahrumuz.

Nasıl bir soykırımla karşı karşıya olduklarını da anlatıldığında havsalamız almıyor. Çünkü Çin işkencesinin neler yaptığını normal bir insanın aklı almaz.

Çin’in ezici gücü karşısında oturup, durumu müzakere edecek bir zemin de yok.

Çünkü muhatabınızın konuşma gibi bir âdeti de yok.

Gazze’de katliam, dünyanın gözü önünde cereyan ettiği için hükumet, onlar için elinden geldiği kadar bir şeyler yapmaya çalışıyor.

Ama Çin böyle mi? Kapalı kutu…

BU BÖYLE DEVAM EDER Mİ?

Asla!

Küfür devam eder ama zulüm asla…

.

Emin Batur, dikGAZETE.com