İdlip, Amerikancı İslamcılardan (HTŞ) temizleniyor!

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
İdlip, Amerikancı İslamcılardan (HTŞ) temizleniyor!
08-11-2018

Amerikalılar, Türk ordusunun Suriye'de Fırat'ın doğusunda, 'kapsamlı ve etkili' bir operasyonunu engellemeye çalışıyor. 

Bir yandan PKK/YPG’ye “çantada keklik” muamelesi yapıyorlar diğer taraftan da Türk kamuoyunu sözde yumuşatacak göstermelik kararlarla gözümüzü boyama çabasındalar. 

Neden göstermelik diyorum? 

Çünkü ABD Dışişleri Bakanlığı, PKK’yı1997 yılında Göçmenlik ve Uyruk Kanunu’nun 219’uncu bölümü uyarınca yabancı terör örgütü olarak kabul etmiş, PKK2001 yılında da 13224 sayılı ABD Başkanlık Kararnamesi uyarınca Küresel Terör Unsurları listesine alınmıştı.

AMERİKALILAR “HEM NALINA HEM MIHINA…”

Yanisi şu, sığır çobanları teröristlerin yakalanması için 21 yıl süresince kıllarını dahi kıpırdatmadılar, ne zaman Türk Devleti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ağzından "Suriye'de Fırat'ın doğusunda 'kapsamlı ve etkili' bir operasyonun hazırlıkları tamamlandı"  açıklamasını yaptı, işte o zaman yumurtanın kapının ağzına geldiğini anladılar ve Kandil’deki terörist başlarının yakalanması için ödül koydular.

Amiyane tabirle hem nalına vuruyorlar hem mıhına. 

Adamlara çamur falan atmıyorum. 

Bizzat Pentagon Sözcüsü Sean Robertson hem Türkiye hem de YPG’nin öncülük ettiği DSG’yle temas halinde olduklarını söylüyor.

ABD’nin PKK yöneticilerinin yerini bildirenlere para ödülü vereceğini ilan etmesi bir illüzyon ve Türk kamuoyu bunun farkında.

Yahu bunlar ne “Zati Sungur” ne sihirbaz “Mandrake".

Hesaplarına göre yaptıkları “Al Takke Ver Külah” 

BİR “TEKKE DERVİŞ” HİKÂYESİ…”

Hani anlatılır ya; vaktiyle gençten bir derviş, bir tekkeye mürid olmuş. tekkenin gediklileri, bu yeni gelen dervişi önce bir güzel tembihlemişler:

“-Burada kızmak yoktur. Ne denirse eyvallah vardır. Sabırlı olacaksın. Boynun eğik olacak, miden çok dolmayacak…”

Tekkedekiler, dervişe bir hırka, bir takke, bir de tesbih vermişler. 

Üzerinde bulunan eski elbiselerini ve kafasındaki yağlı külahı da çıkartıp almışlar. 

Bir süre sonra, dervişin canı burnuna gelmiş. 

Bakmış olacak gibi değil. 

Bu müridliğe ne sabır dayanır ne can. Yüklükten eski elbiselerini ve külâhını almış. 

Kendisine verilen hırkayı, tesbihi ve takkeyi de geri koymuş. 

Kapıdan çıkarken de şöyle seslenmiş: “-Baba erenler, sizi Allah mübarek etsin. Verdim takkenizi aldım külahımı, ben gidiyorum…”

RUSLARIN DUYGULARINA TERCÜMAN OLAN SURİYELİ GENERAL…

Amerikalılar, Türkiye'yle ilişkilerde meydana gelen pürüzleri bir şekilde gidermeye çalışıyor. 

Ağzımıza bir parmak bal çalıyorlar, karşılığında Türk sahasında oynamak ve dolayısıyla uzlaşma şansını arttırmak istiyorlar. 

Ancak bu tür girişimler veya Türk yetkililerin Amerikalılarla uzlaşır görüntülerinin İran ve Rusya kadar Suriye kanadını da rahatsız ettiği ortada. 

Nitekim Suriyeli General Hasan Ahmed Hasan’ın, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Fırat Nehri'nin doğusundaki Kürt güçlere karşı operasyon başlatabilecekleri yönündeki açıklaması hakkında, Rusya'dan yanıt beklediklerini, Amerikan tarafıyla anlaşmamış olsa Erdoğan'ın bu tip bir açıklama yapamayacağına inandığını söylemesi, Ruslar’ın duygularına tercüman olduğunu gösteriyor.

Anlayacağınız Suriyeli General Hasan Ahmed Hasan’ın suflörü Ruslar.

“Akıllı, deliye söyletirmiş” diye boşuna dememişler! 

Geçtiğimiz hafta Suriye devlet başkanı Beşar Esad’ın  Halep’teki temaslarına bakıldığında ne demek istediğim daha net anlaşılır. 

PKK/YPG/DSG için “Yedi Kocalı Hürmüz” benzetmesi boşuna yapılmıyor.

Amerikalılar; Türk Silahlı Kuvvetlerinin bölgede bulunan unsurlarını İdlip’te tutarak Türk ordusunun Suriye'de Fırat'ın doğusunda 'kapsamlı ve etkili' bir operasyonunu engelleme çabasında. 

Ancak bu şekilde PKK/YPG/DSG güçlerini koruyabileceklerini düşünüyor olmalılar. 

Lakin korkunun ecele faydası yok. 

Bu amaçla daha bu yıl terör listesine dahil ettikleri HTŞ’yi ayakta tutmak için, silah ve mühimmat desteği sağladıkları istihbarat raporlarında yer alıyor. 

Hatay’ın hemen güneyindeki sınır komşusu İdlib, stratejik bir mevzi ve Suriye’de iç savaşın başlangıcından beri Hatay, Afrin, Halep, Lazkiye arasında önemli konumda. 

Suriye’de muhalefetin son ve en önemli kalelerinden biri  olan İdlib’in tamamen terör örgütlerinden arındırılması Amerikalıların işine gelmiyor.

Çünkü bölgeye yerleşebilmeleri, terör gruplarıyla çatıştıkları imajını verebilmelerine bağlı.

İşte bu nedenle teröristlere ihtiyaçları var, onları besliyorlar. 

Türkiye’nin kontrolü altındaki İdlib’te el-Kaide’nin Suriye kolu Nusra’nın (HTŞ) İdlib’de diğer grupları tasfiye ederek hakimiyet kazanmasına ortam hazırladılar, destek sundular.

Şimdi de Heyet Tahrir Eş Şam’ın HTŞ  tank ve otomatik tüfeklerin yanı sıra ağır ve hafif silahların da kullanıldığı elit kuvvetler tarafından gerçekleştirilen askeri eğitim tatbikatı düzenlemesine ön ayak oluyorlar.

Eğer aradan geçen süreye rağmen İdlib’te bu terör unsurları silah bırakmadıysa bilin ki bu işin arkasında Amerikalılar var ve bu teröristlerin kulağına “-sakın silah bırakmayın, teslim olmayın” diye fısıldıyorlar.

Ruslar da durumun farkında. 

Rusya Dışişleri Bakanlığı, İdlib’deki tampon bölge anlaşmasını baltalamak adına cihat yanlısı savaşçıları suçladı. 

RUS Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova, “İdlib’de hala Rusya ile Türkiye arasında mutabakata varılan anlaşmaya uymayan HTŞ üyeleri var” dedi.

TÜRKİYE’NİN, “YAVAŞ AMA TEMİZ İŞ” YAPTIĞI ZAMAN GEÇTİKÇE GÖRÜLECEK!..

31 Ekim’de, Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konashinkov, Türkiye’nin 17 Eylül’de Soçi’de kurulan İdlib anlaşmasına ilişkin tüm sorumluluklarını yerine getirmediğini söyledi. 

İstedikleri kadar tatbikat, gövde gösterisi yapsınlar, sonuç belli akıbet malum. 

Türkiye yavaş ama temiz iş yapıyor. 

Zaman geçince daha net görülecektir. 

Türkiye’ye meydan okuyan ABD güdümlü teröristlere anladıkları dilden cevap verenler de çıkıyor.

Nasıl mı?

Heyet Tahrir Eş Şam’ın HTŞ özel kuvvetler kanadının iki kıdemli üyesi İdlib’in batısında, bilinmeyen failler tarafından öldürüldü. 

Muhalif aktivistlere göre, iki HTŞ savaşçısı Batı İdlib’deki Janoudiyah-Cisruş Şuğur yolunda seyahat ederken bilinmeyen failler tarafından öldürüldü. 

İki HTŞ üyesinin, Rejim Ordusuna karşı, çeşitli bölgelerde savaştığı belirtildi. 

Saldırının sorumluluğunu üstlenen olmadı. 

Kurşun adrese teslim!

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter: @oc32oc32

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?