Gara Dağ bazı rehineler sağ Erbil’de bombalanan ABD’ye vay ki ne vay?

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Gara Dağ bazı rehineler sağ Erbil’de bombalanan ABD’ye vay ki ne vay?
17-02-2021

Kerameti Kraliçe’den menkul yeni yetme siyasal İslamcıların beğenmedikleri Türk Dışişleri’ndeki monşerler (!) Türkiye’yi zor dönemlerde her türlü küresel şer odaklarının musibet şimşeklerinden sarfınazar etmeyi başarabilmişlerdi. 

Atlantikçi, NATOmermer kafalı, Neo Osmanlıcı kadroların Türkiye’yi getirdikleri durum ortada. Allah sonumuzu hayr  eylesin. 

Türk Silahlı Kuvvetlerinin Gara operasyonu şimdilik  bitti ama tartışmalar sürüyor. Hükümetin alelacele muhalefet parti liderlerini ve TBMM’yi bilgilendirme gayreti, bazı şeylerin  yolunda gitmediğini göstermesi açısından önemli bir parametre. 

HDP’nin günah keçisi (bızın) ilan edilmesi, iktidarın hedef tahtasına oturtulması, kapatılması çağrılarının ayyuka çıkması, adı geçen parti tabanının TBMM dışına itilmesi terör sorununu  çözer mi bilemiyorum?

Sadece patinaj yaptırmakla kalmaz değil mi?

Açık söyleyeyim, iktidarın Kürt silahlı propaganda harekatının sivil versiyonuna yönelik suçlamalarında takındığı tavrı samimi bulmuyorum.

Ha Marksist Leninist Maocu Kürtçülük, ha TC ve Atatürk düşmanı İslamcı Kürtçülük. Al birini, vur öbürüne.

Nasıl olsa “oluklar çift, birinden nur akar diğerinden kir”, ikisi de aynı yalağa dökülür. 

“Çözüm Süreci”nde, Kandil’den gelen terörist grupları, davul  zurna ile karşılayanlar, Şivan Perver ile düet yapanlar, şimdi  kalkmış, kuru hamasete salya-sümük tükürük karıştırarak şehitlerin intikamından söz ediyorlarsa, “burada bir bit  yeniği  vardır” diye düşünenlere ne  diyebilirim? 

Rehinelerin hepsi ölmedi, bazıları yaşıyor olabilir mi?

Konu ile ilgili ilk yazımda, “delinin biri”nden nakille; “PKK'nın  bir çok ismi  Kuzey Irak'ı terki diyar edeli çok oldu. Hatta Murat Karayılan'ı Ankara'da aramak lazım. Yeni açılımı konuşmak  için getirdiler, geliş o geliş!..söylentisini  aktarmış, yok daha  neler? Birileri, aklımızla dalga geçiyor ama kim? sorusunu  yöneltmiştim. 

Bazı rehinelerin operasyon esnasında öldürülmediği, yaşıyor  olabileceği iddiası da belki bazılarına deli saçması gelebilir.

Gara Harekatına  katılan birlikleri, Millî Savunma Bakanı  Hulusi  Akar'ın operasyon öncesi ve sonrası basın açıklamasından belirleyen müstafi Kara  Harp Okulu talebesi Salih  Zeki Tombak, yoğun hava saldırısını takiben helikopterlerle indirme / sızma harekatının başladığını, Özel Kuvvetler, MAK (Muharebe, Arama, Kurtarma) ve bomba imha yeteneği yüksek SAT (Su altı taarruz) timlerinin indirildiğini ifade ediyor.

Ana akım medyanın, 13 kişinin harekat esnasında hayatını kaybettiği iddiasını, iktidarın propaganda kampanyasının merkezine koyduğunu söylüyor.

Ancak resmi kaynakların ifade ettiği mağarada rehin tutulan 13 kişinin yakın mesafeden vurularak öldürüldüğü konusunun tahkik edilmesi gerektiğini ima ediyor ya da ben öyle anladım.

Operasyona muhatap olan terör örgütü PKK’nın alt kolu Halk Savunma Güçleri/Hêzên Parastina Gel'in bombalama ve çatışma sonucu 13 kişiden bazılarının hayatını kaybettiğini, bir kısmının hayatta olabileceği ihtimalini gündeme taşıdığı bilgisini  paylaşıyor.

Eğer bu tahkike muhtaç bilgilerin, zerre miskal doğruluğu söz konusu ise getirilen cenazelerin hepsinin defin işlemi yapıldı mı ona bakmak lazım? 

Yanıtlanması gereken bir kaç soru da, cesedi bulunamayan rehineler kimlerdir? İnfaz edildikleri söylenen MİT mensupları bunlar mıdır? 

Gara operasyonu öncesinde, çok yakın bir zamanda, üst düzey bir HDP yetkilisinin Gara dağında bulunan terör örgütünün kampına gitmesinin veya gönderilmesinin, infazı geciktirilen rehinelerle ilgisi var mıdır? 

Hangi rehineler, hangi gerekçeler veya  pazarlıkla infaz sürecinin dışında tutulmuştur? 

Erbil derbisinde ABD - İngiltere çatışması…

Bizim yörede istenciye yani dilenciye hataen abdal derler. Abdallık üzerine hikayeler anlatılır, atasözleri aktarılır.  Bunlardan biri de; “abdal abdaldan köy kıskanır" şeklindedir.

Buna benzer bir durum, Irak'ta söz konusu. Irak'ın 1990'da Kuveyt'i işgaliyle başlayan krizin ardından ABD öncülüğündeki koalisyon gücünün 17 Ocak 1991'de Irak'a karşı düzenlediği harekatla, bölgeye yerleşen İngiliz ordusu, şimdi hangi statü  ve isimle Irak'ta konuşlu bilen var mı?  

Acaba bu uzun bacaklı sarı çiyanlar, hangi Şii örgütünün çatısı altında koloniyel geleneği yaşatıyor? 

Türkiye’nin, Gara Dağı operasyon bölgesinden çekilmesinin ardından ABD Dışişleri’nin skandal açıklaması gündeme damgasını vurmuştu. 

Bu süreçte Erbil Havalanı içinde yer alan ABD askeri kampı  füze yağmuruna tutuldu. Havaalanında başlayan yangın, gece geç saatlere kadar söndürülemedi. 

Roketlerden biri, havalimanının akaryakıt deposuna isabet ederken diğerleri Çin Konsolosluğu, bir araba bayisi ve bazı sivil evler de dahil olmak üzere Erbil şehrinin çeşitli noktalarına  düştü. 

ABD üssüne doğru 24 roket fırlatıldığı, Amerikan istihbaratı tarafından kullanılan bir "Falcon" uçağının, saldırı sırasında kısmen tahrip edildiği, en az bir MQ1C uçağının ciddi şekilde hasar gördüğü anlaşılıyor. 

Milisler tarafından olay yerine bırakılan minibüse monte  edilmiş iki Fadjr-1 107mm roket ve çoklu roketatar bulundu.

Kalıntılar, saldırıyı gerçekleştiren hücrelerin İran'da üretilen Haseb / Falaq-1 / Fadjr-1 107mm roketlerini kullanarak mobil rampaları hedeften yaklaşık 7 km uzakta konumlandırdığını gösteriyor. 

Füze saldırısında bir tedarikçi müteahhit öldü, onlarca ABD  askeri ve sivil personel yaralandı. 

Kara taşıtları ile yaralı nakliyesi güvenli bulunmadığından, tüm yaralılar helikopterlerle Irak Silahlı Kuvvetleri ile ABD Silahlı Kuvvetleri tarafından ortaklaşa kullanılan, Anbar vilayetinde bulunan  önceden Qadisiya/Kadisiye olarak tanınan Ayn'ül Esad Hava Üssündeki (Al Asad Airbase) askeri hastaneye götürüldü.

Erbil'e yönelik saldırının, Bağdat’ta, Kasım Süleymani'nin ölümünün ardından vaat edilen intikamı çağrıştıran İranlı "Devrim Muhafızları" tarafından desteklenen, bölge manzarasında yeni bir tema olan "kan muhafızları" tarafından gerçekleştirildiği iddia edildi.

Kim bu “Kan Muhafızları”?

Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin başkenti Erbil’de düzenlenen Katyuşa füzeli saldırıyı, Şii “Seraya Evliya Ed-Dem” isimli grup üstlendi. 

Bölgede konuşulan Sorani Kürtçesinde Seraye/ Şeraya savaşçı anlamında. Ayrıca özgürlük gibi başka kır manası da  var. Bu sözcükten türetilmiş Sarya ismi kız çocuklarına ad veriliyor. 

Erbil'e füze  dehşeti yaşatan “Seraya Evliya Ed-Dem” örgütü, 67 farklı örgütü bünyesinde barındıran Haşdi Şabi'ye bağlı. 

Zaten Haşdi Şabi taburlarının konuşlandırıldığı Kerkük'ün Dibis bölgesinden, Katyuşa füzeleri ile Erbil havaalanı hedef alınmıştı. 

“Seraya Evliya Ed-Dem” örgütünün ismi ilk kez Şubat başında Irak’ın güneyinde yer alan Basra vilayetine bağlı el Lehis bölgesi yakınlarında Amerikan askeri konvoyuna yapılan  baskını üstlenmesi ile duyuldu.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade'nin “İran, Irak'ın istikrarını ve güvenliğini bölge için kilit bir mesele olarak görüyor ve bu ülkedeki huzur ile düzeni bozan herhangi bir eylemi reddediyor” açıklaması, Tahran rejiminin bu saldırıdan hoşnut olmadığını ortaya koyuyor. 

Demek ki “Seraya Evliya Ed-Dem”, Haşdi Şabi çatısı altında olmasına rağmen İran çıkarlarını iplemeyen bir örgüt.

Bu Haşdi Şabi kırk kat, kırk kanat bir örgüt olmalı. Arap, Kürt, Türkmen hatta Müslüman olmayan Ezidi Taburları bile var. İngilizler de kendilerine bu örgüt içinde yer bulmakta zorlanmamıştır.  

Londra’da Kraliçe’nin eteği altında yaşamayı şeref sayan mollalar ve diğer üst düzey Şii ruhbanlarının referansları işe  yaramış olmalı. İnanmayan, İngiltere'den yayın yapan Şii TV  kanallarına baksın, Hanyayı Konyayı görsün!

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

Seçilmiş Kaynakça 

https://yaziportal.org/2021/02/16/gara-harekatinin-maksadi-neydi-akibette-ne-oldu/

https://kafkassam.com/16-turkmen-tugayi-sincarda-pkkya-gecit-vermez.html

https://m.nerinaazad.co/tr/news/regions/iran/irandan-erbil-saldirisina-iliskin-aciklama

https://www.kurdistan24.net/tr/story/64491-İran:-Erbil-saldırısıyla-ilgimiz-yok

https://ofcs.report/internazionale/medio-oriente-truppe-usa-sotto-tiro-nel-kurdistan-iracheno/

https://parstoday.com/tr/news/middle_east-i161524-irak'ta_iki_amerikan_askeri_konvoyuna_saldırı

https://mil.in.ua/uk/blogs/dajdzhest-podij-na-blyzkomu-shodi-16-lyutogo-2021-roku/

https://21yyte.org/tr/fikir-tanki/yeni-silahli-gruplar-irak-ta-amerikan-konvoylarina-saldirdi

https://www.yenisafak.com/amphtml/dunya/hasdi-sabinin-irana-en-yakin-sii-milis-gruplari-3520576

https://www.basnews.com/tr/babat/654794

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-37778936.amp

https://www.indyturk.com/node/293881/türki̇yeden-sesler/haşdi-şabi-güçleri-bölündü-sıra-kapışmada-mı

https://www.dikgazete.com/dunya/irak-ta-hasdi-sabi-nin-yapilandirilmasina-iliskin-yeni-kararname-h533505.html

https://anadoluhaber.org/basrada-amerikan-askeri-konvoyuna-saldiri-duzenlendi

https://www.yuksekovahaber.com.tr/haber/iran-erbil-saldirisiyla-herhangi-bir-ilgimiz-yok-242046.htm

https://www.amerikaninsesi.com/a/kuzey-irakta-abd-ussune-roketli-saldiri/5779815.html

https://medyascope.tv/2021/02/16/erbilde-abd-askeri-ussunun-de-bulundugu-havaalanina-fuze-saldirisi-duzenlendi/

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
kazım kazım 4 yıl önce
ömür bey yine yapmışsınız yapacaginizi.. adlî tıp raporu var artık 13 şehidimizin. bırakın artık. hdp kapatılsın, teröre destek verenleri vatandaşlıktan çıkartalım.
TOYGUR 4 yıl önce
Trumpla ilgili yaptığın komplo teorileri gibi yersiz tutarsız ahmakça bir yazı.. Hainlerin iştahını kabartacak türden Bak ağa net bilgi sana 10 şubatta başlarından kalleşçe şehit edildi bu vatanın evlatları .. Şimdiye kadar taraflı yanlı satılmış dediğin yerlerden topladığın yalan yanlış haberleri iki etkileşim alacaksın diye birazda sulandırıp yazı diye çıkarmışsın ortaya.. Hdpnın dediklerine inanacağına soylunun akarın dediklerine kulak ver.. Düz yolda yürüyemiyorsun gara ile ilgili ahkam kesme.. 2200 rakımlı dağlardaki mağaralara operasyon yapan evlatlar bu ülkenin has evlatları.. Sen ve senin gibilerin kıçında sinekler uçuşarak yatarken - 45 derecede nöbette bu çocuklar.. Yemişim senin Türkçülüğünü de Atatürkçülüğünü de Atatürkçü Türk bir kalem değil ağa bu kalem .. Safın çok bulanık..