Ey güzel Kırım! Mustafa Cemiloğlu seni CIA'ya nasıl peşkeş çekiyor?

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Ey güzel Kırım! Mustafa Cemiloğlu seni CIA'ya nasıl peşkeş çekiyor?
23-06-2020

Provakatif başlık kullandığımı sanmayın. Bir gerçekliğin en basit bir şekilde ifadesi yazdıklarım. 

Soğuk Savaş döneminde filmlere konu olmuş ABD ve SSCB gizli servislerinin kıyasıya rekabetini bilmeyen var mı? 

İpliği pazara çıkan CIA casusu Ruzi Nazar, Türkiye’de  CIA değirmenine su taşıyan sözde Milliyetçi işbirlikçileriyle anti Sovyetik propaganda merkezlerini istihbarat savaşlarının karargahına dönüştürmedş mi? 

Anti Sovyetik kampanyanın aktörleri arasında kimler yoktu ki? 

Komunizmle Mücadele Dernekleri, Sovyetlerin materyalist ve Marksist ideolojisine karşı ehli kitap ABD ile birlikte  çalışmanın faziletine inanan Nurcular, Kanlı Pazar olaylarının müsebbibi Mehmet Şevket Eygi, Fetullah Gülen ve daha niceleri… 

Şüphesiz en önemli iki destekçisi MİT Müsteşarı Fuat Doğu ile bir süreliğine MİT bünyesinde bulunmuş kendisi gibi Özbek olan Enver Altaylı idi.  

CIA ajanı Ruzi, görevi kapsamında Sovyet coğrafyasında Müslüman Türklerin yoğun yaşadıkları bölgelerden ajan devşiriyor ve bu iş için büyük ölçüde dönemin Türk İstihbaratından destek alıyordu. 

Her ne kadar 1980 öncesi MHP ve Ülkü Ocaklarında  üst düzey görev almış bazı isimler, Ruzi Nazar'ın parti ve ocak  ile irtibatını inkar etseler de Ruzi'nin en güvenilir elamanı Enver Altaylı'nın, milliyetçi kesimin Pravdası, Hergün gazetesinin yazı işleri müdürü ve başyazarı olmasına ne diyebilirlerki?  

Bu muhterem Türk büyüklerinin bilinçaltı, her Allah'ın günü, CIA laboratuvarlarında üretilmiş  özel bilgilerle  maalesef formatlanıyordu. 

Muhasebe şart, özeleştiri şart. 

Hergün gazetesinde Enver Altaylı imzası ile yayımlanan ve sonradan kitaplaştırılan "Esir Türk İllerinde 90 Gün" yazı dizisi çoğumuzun sandığı gibi  yerli malı Türkün malı değildi? 

Ruzi'nin  casusluk teşkilatının istihbarat raporlarından harmanlanmıştı. Ve o yıllarda bunu gerçek sanmamak neredeyse imkan dışı bir durumdu. 

Mustafa Cemiloğlu ismini Türkiye’de Ruzi'nin adamı Enver Altaylı, Hergün gazetesinde parlattı… 

Anti Sovyetik propagandanın bir diğer amacı da, Sovyet Bürokrasisinin ipini çekecek, çöküş ve dağılma sürecini hızlandıracak isimler icat etmekti.

Özbekistan/Taşkent Uçak Fabrikası'nda işçi statüsünde çalışan, Rusların Mustafa Cemilev dediği Türkiye’de Mustafa Cemiloğlu olarak tanınan asker kaçağı Sovyet vatandaşından Kırım Türkleri'ne bir lider armağan edilmesi hiçte zor olmadı.

Bu isim allandı pullandı, Sovyet Diktatörü Stalin tarafından Alman Nazi ordusuna yardım ettikleri gerekçesi ile Sovyetler Birliği’nin farklı bölgelerine sürgün edilen Kırım Tatar Türkleri'nin lideri pozisyonuna getirildi. 

Öyle ki propagandanın gücü sayesinde adamı "Tatar Gandi" bile ilan ettiler. 

Ruzi Nazar ve Mustafa Cemiloğlu'nun ortak dostları Saim Giray…

CIA'in Türkiye'deki en üst düzey görevlisi Ruzi Nazar ile Mustafa Cemiloğlu arasında mekik dokuyan isim kimdi dersiniz? 

ABD vatandaşı ve New York'ta psikiyatri kliniği olan Kırım Tatarı Prof. Dr. Saim Giray.

Saim Giray'ın, Mustafa Cemiloğlu ve ekibi ile yakın ilişkisi  istihbarat raporlarında mevcut. 

Bu nasıl Milliyetçilik? 

Mustafa Cemiloğlu "tam bağımsız Kırım" istemiyor olmalı ki, Kırım’ın Ukrayna toprağı olduğu iddiasını sürdürüyor. 

Çünkü maaşını ABD Senatosu ödüyor.

Kendisi de Ukraynalı ve 1944’te Ukrayna Meclisinin başkanlığında bulunan daha sonra Sovyet Rusya Devlet Başkanı olan Nikita Kruşçev, Kırımı Sovyet Rusya’dan alıp Ukrayna’ya bağladı. 

Türkiye’de yaşayan kendisi de Kırımlı tanınmış bir aileden gelen Cafer Seydaahmet Kırımer,Kırım Milli Merkezi Başkanı” statüsüyle tüm dünya nezdinde bu bağlanmayı protesto etmiş, Avrupa ülkeleri parlamentolarına telgraflar çekmişti.

Eğer Cafer Seydaahmet Kırımer, Mustafa Cemiloğlu gibi düşünseydi, bu ilhaka karşı çıkmazdı. Cemiloğlu bu çizginin adamı değil. 

Cemiloğlu’nun flört ettiği Sağ Sektör militanları Odesa’da onlarca insanı öldürmüştü…

21. yüzyılda Avrupa’da yaşanmış en korkunç katliamlardan biri olarak kayda geçen olayı kaç kişi biliyor? 

CIA'nın tezgahladığı Sivas Madımak katliamı, Türkiye’de nasıl sosyolojik travmaya yol açmıştı? Unutulması mümkün mü? 

Benzer bir katliam Ukrayna’da yaşanmış, CIA'nın eğittiği Sağ Sektör militanları 2014'te Ukrayna’nın Odessa kentinde 46 kişiyi sendika binasında yakarak katletmiş, sağ kurtulanları ise döverek öldürmüştü. 

Eli kanlı katillerle el sıkışan Cemiloğlu ve ekibi bu insanlık dışı katliamı içlerine sindirebiliyor mu? 

Kırım Tatar Türkleri'nin hamisi ABD değil Türkiye Cumhuriyeti Devletidir…

Kırım bizi yakından ilgilendiriyor. Jeopolitik ve jeostratejik yani Coğrafi açıdan ilgilendiriyor. 

Tarihi olarak ilgilendiriyor, kültürel bağlarımızdan dolayı ve orada yaşayan yüzbinlerce Kırım Tatarı kardeşlerimizden dolayı ilgilendiriyor.

Her şeyden önemlisi komşumuz olarak bizi ilgilendiriyor. Sırtımızı dönebileceğimiz bir yer değil Kırım.

Cemiloğlu ve tayfası boşuna ümitlenmesin. Ukrayna’yı kışkırtan Amerika, Kırım'ın yeniden Ukrayna ilhakı için  kılını kıpırdatmıyacağı gibi Cemiloğlu ve tayfası Bahçesaray'da Kırım davasının ekmeğini yesinler diye Rusya’yla  falan savaşmaz! 

Neden mi? 

Çünkü Rusya karşısında blok hareket eden bir Avrupa Birliği yok. 

Kiev’de işbaşına gelmiş olan Rusya karşıtı radikal güçlerin, Kırım Tatarları kartını kullanmak sureti ile Türkiye’yi krizin içinde çekip, Rusya ile karşı karşıya getirmeye yönelik bir provokasyonda bulunabilme ihtimalini Türkiye hep göz önünde bulundurdu.

Türkiye bugüne kadar Ukrayna ve Kırım konusunda Rusya’yı zor durumda bırakabilecek bir adım atmadı. 

Türkiye’nin Kırım politikası uluslararası dengeleri gözeten bir strateji izliyor. Kırım Türkleri'nin Ruslardan zarar görmemesi için diplomatik temaslar sürdürülüyor. 

Türkiye’nin Kırım politikasına abanmamasının en önemli sebebi, Kırım Türkleri'nin demografik açıdan zayıf konumları ve aralarındaki bölünmüşlük. 

Her Kırım Derneği, kendi faaliyet sahasını diğerinden üstün görüyor, dokunulmaz buluyor. 

Sonuç ortada. 

O nedenle Cemiloğlu ve ekibi Kırım Tatar Türkleri  davasına zerre miskal destek vermek istiyorsa, CIA ile dansına bir son vermeli ve Kırım Tatar Türkleri başta olmak üzere Kırım halkının 2014 yılının başında referandum ile Rusya Federasyonu’na katılma kararına saygı duymalı. 

Ayrıca Kırım Tatar Türkleri davasında "Bir Bölen" olmaktan bir an önce vazgeçmeli. Zararı sadece kendisine, uyduruk mazisine dokunmakla kalmıyor başta Kırım Türkleri olmakla üzere Kırım halkına dokunuyor. 

Kırım Tatar Türkleri, Ukrayna döneminden daha fazla hak sahibi daha fazla hizmet alıyor…

Kırım’ın Rusya’ya katılması, Kırım Tatar Türkleri açısından iyi bir gelişmedir. 

Rusya Fedrasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in İkinci Dünya Savaşı yıllarında etnik sürgüne gönderilen Kırım halklarının rehabilitasyonu için imzalamış olduğu Kararname, Kırım Tatarlarına bir çok alanda yeni imkanlar sağladı.

Diğer taraftan Ukrayna yönetimi Kırım Tatar sürgününün müsebbibi biz değiliz Rusya’dır açıklamaları ile Kırım Tatar halkını çeyrek yüzyıl oyalamadı mı? 

"Artık Kırım Tatarlarının karşılarında muhatap olabilecek bir Rusya var” görüşü reelpolitik olduğu kadar  barış orijinli. 

Kim ne derse desin bu yaklaşım sadece Kırım Tatarlarının değil, Rusya Federasyonu çatısı altındaki Kırım Cumhuriyeti yönetiminin siyasi ve ekonomik istikrarı açısından önemli olduğu kadar Ankara ve Moskova ilişkileri açısından pratik ve faydalı.

Mustafa Cemiloğlu ve Rıfat Çubarov Türk Rus ilişkilerinin önündeki en büyük engeldir!

Kırım halkının tercihine saygı duymayan Mustafa Cemilev ve Refat Çubarov; 7 Ağustos 2019’da Ankaradaki Kırım Tatar diasporası başı Mükremin Şahin ve Bütün Dünya Kırım Tatar Kongresi Genel Sekreteri Namık Kemal Bayar ile Qırımtatar diasporası Baş merkezini, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği (Kırım Derneği) Genel Merkez yeni binasının açtılar.

ABD güdümlü Ukrayna destekli bu oluşum, en büyük zararı önce Kırım Tatar Türklerine sonrada Türkiye Cumhuriyetine veriyor. 

Kiev’de fildişi kulesinde yaşayan Mustafa Cemilev ve Refat Çubarov; Kırım’a Özerk Cumhuriyetine yönelik terörist eylemlere destek verdikleri için   Rusya Fedarasyonu  tarafından terör suçlusu ilan edilmediler mi? 

Türkiye için FETÖ ve PKKlı teröristler ne ise Rusya ve Kırım Cumhuriyeti için Mustafa Cemiloğlu ile Rıfat Çubarov odur. 

Türk Milletinin fertleri her nerede yaşıyorsa Cihanşümul Kadim Türk Devletinin çıkarlarını düşünmek zorunda. Avrasya jeopolitiği Turan coğrafyasının ilmi siyasetidir.

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Negiat Sali 4 yıl önce
... Makale yazarı provokatör ve rusçu mankurt !
Hüseyin Demirel 4 yıl önce
Eğer siz Rusya'nın maaşlı bir ajanı değilseniz, hiç bir Türk böyle bir yazı yazamaz
Hüseyin Demirel 4 yıl önce
Yazar; böyle sansasyonel başlıkla öne çıkmak istemiyorsa eğer, Mustafa Cemiloğlu’nun biyografisine baksın. Rusya’nın Kırımı işgalini, Kırım’da Tatar-Türk Cumhuriyeti kurulmuş gibi gösteriyor. Bu söylemdeki amacı nedir. Yazık
Fikri Gürdal 4 yıl önce
Yazıda dikkatimi çeken bir ayrıntıyı sormak istiyorum müsadenizle: Kırım Tatarları mı, yoksa Kırım Türkleri mı? Çok merak ettiğim bir konu. Eğer bilgilendiriseniz çok sevinirim. Selam ve saygılarımla.
Ersagun 4 yıl önce
Eskiden hocanız devamlı yorum yazardı.şimdi yazmaz oldu.siz böyle sıvayınca vazgeçmiş olmalı.
Serdengeçti 4 yıl önce
Sen Yunustan yana mısın, "DOMUZ" yana mısın?
CIA Ajanı 4 yıl önce
Pkk'nın Suriye kolu Pyd için başkentinde ofis açan bir devlet asıl bizim için Pkk'dır düşük zekalı, kullanışlı Avrasyacı aptal.
Polat Nogaycan 4 yıl önce
Aluştadan esken yeller yüzüme vurdu Balalıktan osken evge köz yaşım düştü Men bu yerde yaşalmadım yaşlığıma toyalmadım Vatanıma hasret kaldım ey güzel Kırım Men bu yerde yaşalmadım yaşlığıma toyalmadım Vatanıma hasret kaldım ey güzel Kırım Bahçaların meyvaları bal ile şerbet Sularını içe içe toyalmadım men Men bu yerde yaşalmadım yaşlığıma toyalmadım Vatanıma hasret kaldım ey güzel Kırım Men bu yerde yaşalmadım yaşlığıma toyalmadım Vatanıma hasret kaldım ey güzel Kırım Bala çağa vatanım dep köz yaşın döker Kartlarımız eliç yayıp dualar eder Men bu yerde yaşalmadım yaşlığıma toyalmadım Vatanıma hasret oldım ey güzel Kırım Men bu yerde yaşalmadım yaşlığıma toyalmadım Vatanıma hasret oldım ey güzel Kırım