ELVEDA CUMHURİYET…
“Türkçü, Atatürkçü ve Cumhuriyetçi partiler neden birleşmiyor?” sorusu gündemin ana konusu son günlerde.
Ülkenin koşar adım gittiği uçurumu gören ve bu durumdan ciddi rahatsızlık duysa da şimdilik gelişmeleri izlemekle yetinen sessiz çoğunluk, doğal olarak, bu partilere ateş püskürüyor.
Bizleri yani Türkçü ve Atatürkçü ideolojiyi savunan siyasi parti liderlerini, “Az olsun benim olsun” mantığına saplanıp kalmakla, koltuk sevdasını ülke menfaatinin üstünde tutmakla suçluyor.
Bugün itibarıyla Türkiye Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren siyasi parti sayısı 161. Son 40 günde kurulan yeni parti sayısı 5.
Yahu ülkede, sağcısı, solcusu, dincisi, milliyetçisi toplasan 4-5 ana ideolojik akım varken, nasıl oluyor da aynı ideolojileri savunan 161 farklı parti oluyor peki?
İşte bunun yanıtı, “Türkçü, Atatürkçü ve Cumhuriyetçi partilerin neden birleş(e)mediği” sorusunun da yanıtı aynı zamanda.
Ne demeye mi çalışıyoruz?
Türkü ve cumhuriyetini yok etmeye ant içmiş sistem, 10 Kasım 1938’den bu yana içerisiyle dışarısıyla, hainiyle kalleşiyle, topuyla tüfeğiyle, planını yapmış, sistemini kurmuş, gerekli adımları atmış ve sonuç almasına 5 dakika kalmışken,
Türkçü, Atatürkçü ve Cumhuriyetçi partiler birleşse ne olur, birleşmese ne olur?
Bu saatten sonra bu ülkede, demokratik süreçlerle, seçim gibi yöntemlerle, hala Türkün ve Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını sürdürebileceğini düşünenlere geçmişler olsun.
Durum çok vahim ve de hazin olsa da, Cumhuriyetle vedalaşıp, tarihteki 17.nci Türk Devleti’ni kurma vakti gelmiştir.
Zira “Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve kabiliyeti bundan sonraki gelişimiyle, geleceğin yüksek medeniyet ufkundan yeni bir güneş gibi doğacaktır” sözü boşuna söylenmemiştir.
Yeni bir güneş gibi doğacak olan, 22 yıllık Tayyip Erdoğan iktidarının bu hale getirdiği Türkiye Cumhuriyeti olamayacağına göre, demek ki yepyeni bir Türk Devleti kurulacak ve ulu önderin bu söyleminin hakkı verilecektir.
Doğuran için sancılı olsa yeni doğan için hayat, yeni bir umut, yeni bir güneştir. Bu yeni hayatın neler getireceğini de kuşkusuz onu yaşayanlar görecektir.
Türk’e kut veren Yaratan, verdiği kut’u korumak için gereğini elbette yapacaktır.
İnsanoğlu on binlerce yıldır, tarihin tekerrürden ibaret olduğuna şahitlik etmiştir. Kuşkusuz ki tarih, yine, yeniden, bir kez daha tekrar edecek, Türk’ün 1919’da şahit olduğu mucize, yine, yeniden, bir kez daha gerçekleşecektir.
Ve kuşkusuz Türk’ün bir güneş gibi parlayacak yeni devletinin adı da, en şahanesinden “YENİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ” olacaktır.
YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ,
VAR OLSUN TÜRK MİLLETİ.
.
Yener Bozkurt, dikGAZETE.com
-Bağımsızlık Partisi Genel Başkanı, Emekli MİT mensubu