Devlet, Cumhurbaşkanlarının ne zaman öleceğini biliyor mu?

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Devlet, Cumhurbaşkanlarının ne zaman öleceğini biliyor mu?
28-05-2024

Devlet, Cumhurbaşkanlarının ne zaman öleceğini biliyor mu?

Erdoğan sonrası için şimdiden bahisler açıldı! Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet tarihinde bir rekora imza attı.

3 Kasım 2002’den itibaren günümüze kadar kendisini ve genel başkanı olduğu AK Parti’yi iktidarda tutmayı, son 31 Mart 2024 belediye seçimleri hariç, tüm seçimleri kazanmayı başardı.

Ancak insanlığı ve siyasetin doğası gereği yolun sonuna gelindiği de ortada.

İslam öncesi Arap toplumunun ünlü şair ve hatiplerinden Kuss Bin Saide’nin Ukaz Panayırında binlerce insana hitabını hatırlayın.

Kısaca; bu ünlü konuşmasından aktaracağım bir kesit, İslam felsefe literatüründe Sünnetullah’ı tanımlıyor ve bugünü de çok net anlatıyor:

“Ey insanlar! Geliniz, dinleyiniz, belleyiniz, ibret alınız. Yaşayan ölür. Ölen fenâ olur. Olacak olur. Yağmur yağar, otlar biter. Çocuklar doğar, analarının babalarının yerini tutar. Sonra hepsi mahvolup gider. Hadiselerin ardı arkası kesilmez. Hemen birbirini takib edip kovalar…”

Sosyal tarihçi İbn-i Haldun, siyasi ve toplumsal kurumları canlı organizmalara benzetir. Ona göre devletler de tıpkı insanlar gibi doğar, büyür, yaşlanır ve ölür.

Belki bu belirleme, siyasi partiler ve liderlerine de uyarlanabilir. Sonuçta her filmin bir sonu var.

Erdoğan’ın siyasi varisleri ortaya çıkmaya başladı!..

2023 Cumhurbaşkanlığı seçimi için ATA İttifakının ortak Cumhurbaşkanı adayı, daha sonra ikinci turda Cumhur İttifakı'nın adayı Recep Tayyip Erdoğan destekleyen Dr. Sinan Ogan, daha şimdiden Erdoğan’ın siyasi mirasına vâris olduğunu açıklıyor.

Bir gün önce, Türkiye İttifakı Partisi Mersin İl Başkanlığı'nın açılışında toplanan 48 kişiye konuşan Sinan Oğan, “İnşallah 2028'de sağın ortak adayı olacağım. Türk sağını birleştiren bir lider olarak Türkiye'yi yönetecek bir isim olma hedefim var” demiş.

Darı ambarı” hikayesini ve düş görenleri sizler biliyorsunuz. Lakin düğün değil bayram değil Sinan Ogan, dört yıl sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için neden şimdiden ön alma gereği duyuyor? Acaba birileri, onun kulağına kar suyu mu kaçırdı?

Her Türk Subayının kendisini geleceğin Genelkurmay Başkanı  görmesi gibi her milletvekili veya hasbelkader bakanlık koltuğuna oturmuş isimlerin kendisini Cumhurbaşkanlığı makamında hayal etmesi söz konusu olabiliyor.

14 Mayıs 2023 seçimleri öncesinde AK Parti içindeki bazı bakanların Erdoğan sonrası süreçte kendilerini 1 numara gördükleri söyleniyordu. Şimdi bunlardan ikisi komisyon başkanlığını öpüp öpüp başlarına koyuyor. Üçüncüsü halen 1 numara olma hayaliyle yaşamaktan hoşnut.

Bazı Meclis eski Başkanları AK Parti ile aralarına mesafe koyuyor!..

Ankara'da olunca ister istemez kulis bilgilerine daha kolay ulaşabiliyorsunuz. Yolunuz bazı kurumlarda aktif siyasilerle kesişebiliyor. Size aktaracağım gözlemlerimin kaynağını böylelikle ifşa etmiş oldum.

İki ay içinde farklı tarihlerde iktidar partisinden TBMM Başkanlığını yapmış iki siyasinin konuşmasını dinledim. İkisi de AK Parti ile aralarına mesafe koyuyor. Parti adına konuşmadıklarını özellikle belirtiyorlar.

Son dönem parti politikalarını eleştirmekten kaçınmadıkları söylenebilir. Hatta içlerinden birinin teyzesinin oğlu CHP’den Antalya'nın bir ilçesine belediye başkanı seçilmiş. Hazret de bu durumdan çok memnun.

Anladığım kadarıyla yavaştan AK Parti ile yollarını ayırıyorlar. Yeni oluşacak konjonktürde belki yeniden siyasi aktör olmayı umuyorlar.  Demek ki politik iklimi iyi koklayan istisnai burunları var.

Belki Sinan Ogan’ın kulağına kar suyu kaçıran suflör, bunlara da bir şeyler fısıldamış olabilir. Acaba bu muhteremler ne biliyorlar da şimdiden vaziyet almaya çalışıyorlar?

Yine mevcut bir başkanın gönlünde yatan aslanı gizlemeye lüzum görmediği söylenebilir. Siyasi kariyerine çok güveniyor.  Ama evdeki pazarlık çarşıya uymayabilir.

Beş yıl önce yazmıştım.

Önümüzdeki süreçte Türkiye'de muhafazakâr demokratların iktidarda kalması toplumsal dinamikler açısından mümkün olmadığı gibi Avrupa ve Avrasya hattında sert esen değişim rüzgarı nedeniyle de imkan dışı.  Ulusalcı, sosyal demokrat, laik bir çizgideki iktidar değişikliği kapıda. Söylemedi demeyin!”

Kemal Kılıçdaroğlu’nu kimler nereye neden hazırlıyor?

Mesela KRT TV’de gazetecilerin sorularını cevaplayan CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çok mevcut TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’u topa tuttu.

Acaba Bay Kemal, Numan Kurtulmuş’un el altından siyasi liderlik ve cumhurbaşkanlığı makamı için faaliyet yaptırdığını mı düşünüyor? Siyasilerin birbirlerini kıskanmaları doğal. Bana kalırsa bu sıradan bir kıskançlık görülmemeli.

Çünkü birkaç gün önce sosyal medyada “Olağanüstü şartların gerektirdiği bir durumda Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanlığı için hazırlıyorlarmış diye bir şeyler okumuştum.

Ağzı olan konuşuyor. Delinin biri, kuyuya bir taş atıyor, yüzlerce akıllı çıkaramıyor. Bu söylenti de öyle mi acaba?

Aklıma ne geldi?

Devlet; Cumhurbaşkanlarının ne zaman öleceğini biliyor mu?

Bu soruyu “görevdekiler” diyerek sınırlayalım. Ama yakın tarihimizdeki Turgut Özal örneğini de hatırlayalım.

Cumhurbaşkanı Özal'ın 1993 yılı başından vefat ettiği güne kadar çalışma programlarının planlandığı şekilde aksatılmadan yürütüldüğü biliniyor.

Özal, vefatından önce 9 Şubat 1987 tarihinde by-pass, 5 Aralık 1987 tarihinde virektomi, 2 Mayıs 1992 tarihinde prostat ameliyatları geçirmişti.

Cihanşümul Kadim Türk Devletinin geleneği doğrultusunda, Özal’ın sağlık durumu hakkında devletin üst düzey yöneticileri yani Başbakan, TBMM Başkanı ve Genelkurmay Başkanı sürekli bilgilendiriliyordu.

Özal'ın vefat ettiği saat 14.30'da açıklanmasına rağmen alınan beyanlarda saat 11.15 - 11.30'da radyolarda ölüm haberi duyulmuştu.

Gazeteci Emin Çölaşan'ın eski bir yazısında Özal'ın ne zaman öleceğini Süleyman Demirel, Hüsamettin Cindoruk, Cavit Çağlar gibi isimlerin bildiği iddiasını dillendirmişti.

Emin Çölaşan’ın Hürriyet gazetesinde 01 Mayıs 2002 tarihli yazısından bir bölüm:

1993 yılının sanırım ocak ayı. Halamın oğlu, o sırada Meclis Başkanı olan Hüsamettin Cindoruk'la Özal'dan söz ediyoruz. Kulağıma eğiliyor ve şu sözleri söylüyor:

‘Bu gidici. Yakında ölecek.’

İnanmıyorum, şaşırıyorum ve aynen ‘Ne gidicisi abi, o hepimizi götürür’ diyorum. Cindoruk ısrar ediyor:

‘Haberin kaynağı Baba'dır. Bu devlet bilgisi. Sadece sen bil ve ağzını sıkı tut. Önümüzdeki yaz aylarını çıkaramayacak. Baba sağlamcıdır. Bunu diyorsa bir bildiği vardır.’

Birkaç gün sonra, Baba'nın bu bilgiyi Cavit Çağlar'a da verdiğini birinci elden öğreniyorum. Bu devlet sırrını kimseye açamıyorum. Aradan kısa bir süre geçiyor ve Özal 17 Nisan'da ölüyor. Cumhurbaşkanlığına soyunan Baba, bizim gazetenin bazı yazarlarını 24 Nisan günü Konut'ta öğle yemeğine çağırıyor. Öğrenmiş olduğum bu olayı kendisine aktarıyorum ve açıkça soruyorum:

Özal'ın öleceğini gerçekten biliyor muydunuz...’

Bazı şeylerin bana söylenmiş olduğunu anlıyor. Verdiği yanıtı 25 Nisan 1993 tarihli yazımdan aktarıyorum:

‘Hükümetler cumhurbaşkanının sağlığından da sorumludur. İki ay önce ABD kaynaklı bir yerden (tedavi gördüğü, ameliyat geçirdiği Houston Hastanesi'nden) sağlığının iyi olmadığı konusunda bize bilgi geldi. Bunu duyunca kendisine sağlığının nasıl olduğunu sordum. İyi olduğunu söyledi. Ben daha başka bir şey söyleyemezdim. Ancak bizim bilgimiz kalbiyle değil, prostatla ilgiliydi. Durumunun iyi olmadığını biliyordum ama öleceğini nasıl bilirdim. Kimin ne zaman öleceğini sadece Allah bilir.

Demirel önümüzdeki yaz aylarını çıkaramaz deyip demediği konusunda bir şey söylemedi. Bir kez daha anladım ki, devletin tepesinde çok ilginç olaylar oluyordu.’”

Sonuç:

1- Kurtlukta düşeni yemek kanundur

2- Ankara’da bir vekalet savaşı var.

3- Doç. Dr. Hasan Doğan, Haluk İpek, Dr. Hakan Fidan, Yılmaz Tunç gibi daha birçok saygın devlet adamlarının ve hatta istihbarat kurumlarının isimlerinin kullanılarak vurgunları örtbas etme, devlet büyüklerini usulsüzlüklerle ilişkilendirmeye yönelik kumpaslar kurulduğu da iddialar arasında yer alıyor.

4- HAK İş’in Genel Başkanı Hüseyin Öz’ün, arkasına aldığı İslami bürokratik güçle başlattığı meydan savaşında, İlim Yayma’nın Ankara eski Başkanı TÜGVA’nın önde gelen isimlerinden Halim Altunkal ile Bilal Erdoğan’ın, Hakan Han Özcan ile Hasan Doğan’ın, Murat Köse ile Hakan Fidan’ın, Sadık Soylu ile Süleyman Soylu’nun hedef alındığı söyleniyor.

5- Ankara bürokrasisi ve iş çevreleri, Yeniden Refah’a postu sermenin peşinde.

Tanrı, Türk’e Yar Olsun!

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

омюр челикдёнмез, Дикгазете

Seçilmiş Kaynakça

https://mevzuhaber.com/basibosluk-belasi/

https://www.hurriyet.com.tr/ozali-oldurmusler-68928

https://m.haber7.com/guncel/haber/608781-ozalin-olecegini-demirel-biliyordu

https://www.bloomberght.com/haberler/haber/1162201-ozalin-olumunun-sifreleri

https://www.politikadam.com/yazi/fehmi-calmuk/hamamonu-nden-darbe-cikar-mi/108/

https://m.haber7.com/ic-politika/haber/1049736-turgut-ozalin-olumuyle-ilgili-yeni-skandal

https://www.dikgazete.com/yazi/ak-parti-uce-degil-bese-bolunuyor-makale,1545.html-1545.html

https://www.odatv.com/yazarlar/baris-terkoglu/turgut-ozalin-olumunu-de-sonunda-ergenekona-bagladilar-33941

https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/sinan-ogan-kendisini-dinlemeye-gelen-48-kisiye-seslendi-insallah-2211171

https://www.odatv.com/guncel/sinan-ogan-2028de-adayim-dedi-turk-sagini-birlestiren-lider-olma-hedefim-var-120045765

https://www.dikgazete.com/haber/tbmm-baskani-kurtulmustan-23-nisanda-makam-araci-yogunluguna-otobus-onlemi-887059.html

https://www.turkiyegazetesi.com.tr/gundem/sinan-ogandan-2028-mesaji-turk-sagini-birlestiren-bir-aday-olma-hedefim-var-1043032

.

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?