Yunanistan..
Batı'nın elleriyle Türk Katliamı yaparak kurdurduğu, şımarttığı, Anadolu'nun işgâline dahî gönderdiği kukla ve maşa devlet.
...
Artık gerçek çözümü konuşalım.
GÜÇLÜ, BÜYÜK, COĞRAFYASINDA VE DÜNYADA ETKİN TÜRKİYE..
Amiraldi, FETÖ'ydü..
DEAŞ, PKK, kurdurulan partiler, işbirlikçiler..
Kraliçe’nin finoları kimi laik, kimi sözde dinî gruplar...
FETÖ'nün eğitiminden geçen siyasi ve bürokratlar...
Menfaat zebûnu, dinimiz başta olmak üzere tüm mânevî değerlerimizi istismâr edenler..
Kuklaları değil..
Kuklacıyı konuşalım.
Kuklacının elini kırmayı konuşalım..
Gerçek çözümü..
Dede Korkut diyor ki: “Kahpe içeriden olunca Kapı kilit tutmaz oğul! Halk içinde bozgunluk yapan hâindir oğul!”
Bozgunculuk yapanlar, fitneye sebep olanlar toplum dışına itilmelidir.
“Üç sınıf insanın arkadaşlığından sakın” diyor İmam Gazâlî;
1- Gaflette olan zâlimlerden,
2- Yağcı olan âlimlerden
3- Cahil olan mutasavvıflardan kendimizi de Aziz Milletimizi de sakınmalıyız.
Gece yarısı bildiri imzalayanlar, devletimize ve milletimize karşı samimi değiller.
Subay, bir Milletin meşrû fedâisidir. Onun ideolojisi Milletin hür ve kendi değerleri ile kıyamete kadar yaşamasıdır.
Subay, kendi özel ideolojisini vicdânında saklar. O fitneden azamî sakınır.
Eğer uygun görmediği bir şeyler varsa, bunu arz etme şekli bellidir. İlgili makama müracaat eder.
Bu insanlar kaygılarını ülkenin Cumhurbaşkanına ulaştırmaktan aciz miydiler?
Hayır!
Maksat bağcıyı dövmek.
Diğer yanda bir amiral, cemaat evine üniforma ve makam aracı ile gidiyor..
Kime şov yapıyorsun? Bu mudur hizmet, sadâkat?
Bir yanda sinsi FETÖ, diğer yanda cemaat abisini, âmirinden, cemaat menfaatini devletin gayretlerinden üstün görenler.
Diğer yandan İslam Düşmanlığı’ndan gözü o kadar dönmüş ki, seküler diye PKK/PYD ve Dev-sol, Dev-yol vs. terör örgütlerinin sınırımızın yanında devlet kurmasını savunan amiral..
Belâ mısınız arkadaş?
Bakıyorsunuz, üst düzey bürokrat.
Ülke menfaati için gerekli bir projeyi durduruyor. Tam beş yıl. Sonra görevden alınıyor.
Yerine gelen bürokrat, ilgili yatırımcıyı işe engel olan bir önceki bürokrata yönlendiriyor.
“Danışman olarak görevlendir” diye. Oyuna, tezgâha bakın.
Belâ mısınız bu Azîz Milletin başına..
Hepimiz, Büyük Türkiye ideal ve hedefine odaklanmadığımız sürece, Milletin kıymet verdiği, Dinimiz başta olmak üzere, Atatürk, Millî terbiye vb. gibi değerleri istismar edenler, ülkenin dış düşmanları ile bir şekilde işbirliği yaparak, milletimizi bölmeye devam ederler.
Sorarım size, gerçek mânâda Millet ve devletini seven insanlar, milletin inanç, töre ve terbiyesine bağlı olmasalar dahî hürmetkâr olmazlar mı?
Ey Milletim aç gözünü!..
İstismar eden, ihânete meyyal, Millet menfaatini umursamayan hiç kimse senden ve seninle olamaz, olmaz…
Hani diyoruz ya “BİZDEN!”…
Kim bizden?
Dindar görünenler mi?
“Atatürkçüyüm” diyenler mi?
Yeter mi sizce “BİZDEN!” olmaya…
Asla!..
Millî Birlikten yana, ötekileştirmekten kaçınan, şahsî menfaatlerini millet menfaatinin önüne koymayan, devlet ve Milletinin değerleri ile etkin olması, büyük olması için mücâdele edenler, Milletimizin değerler sistemine saygılı olanlar, dış güçler karşısında 15 Temmuz’da olduğu gibi omuz omuza olanlar, Gara katliamında içi yananlar, Karabağ Zaferi’nde mutlu olanlar, “Mavi Vatan” deyince, akan suları durduranlar, Millet ve devlet malını yetim malı görenler, kul hakkından sakınanlar ve israf etmeden çok çalışanlar bizden.
Referans sistemi de böyle oluşturulmalıdır.
Başka referanslarla iş görenler bizden değildir.
Devletin sicil ve arşiv sistemlerini yok edip, kendi liyâkatsiz, ehliyetsiz, sadâkat duygusundan yoksun adamlarını devlet ve milletin başına belâ edenler bizden değildir.
.
Emekli Yarbay Halil MERT, dikGAZETE.com
-Strateji ve Yönetim Uzmanı-